deceuninck quickstep takımı vardı wolfpack diyorlardı kendilerine yamyam gibiydiler,movistarda bir ara öyleydi.
pogi amok koşucusu gibi maşallah her yarışta kafaya oynuyor. vingego'ya bakıyorum birde. adam sakat diye muhtemelen tdf'ye kadar yarışmayacak belki de. kim iyi yapıyor bilemedim.Dün Amstel Gold Race vardı konuşulmadı burda hiç ilginç bi şekilde, Lidl Trek’ten Skjelmose kazandı. Son 50 kilometresi falan nispeten keyifliydi; Alaphilippe’i gördük önce kaçışta, Pogacar tabi klasik bi şekilde önce kaçışa katıldı sonra da Alaphilippe’i silkeleyip kendi devam etti. Arkadan Skjelmose ve devamında Evenepoel Pogacar’ı takip etti. Son 10 kilometre civarlarında farkın kapanacağı artık belliydi, nitekim finişe Pogacar’la Skjelmose kafa kafaya geldi ve fotofinişle Skjelmose kazanmış oldu. Pogacar’ın kaybetmesi her ne kadar kulağa şaşırtıcı gelse de üstün bir insan için bile yılın ilk 4 ayında daha ne kadar ne yarışabilir ve kazanabilirsin ki, yeter yav
Tabi tamamen şansla da izah edilebilecek bi durum yaşıyor Visma son bi kaç senedir ama özellikle van Aert ve Vingegaard çok sık kazalara karıştı. Her ikisi de tam iyileşiyor tekrar kaza yapıyor tekrar sakatlanıyorlar. Takımın diğer üyelerinde de vardı yine kazaya karışan arkadaşlar. Aklıma 2004-2007 yılları arasındaki Detroit Pistons geliyor, şu an detayını hatırlayamadığım bir aynı ilk 5'le arka arkaya çıktıkları maç sayısıyla ilgili rekorları vardı diye hatırlıyorum (en uzun süre sakatlanmamalarıyla alakalı da olabilir). Çok farkı dinamikler tabi, bir salon sporuyla karşılaştırmak doğru değil biliyorum ama yine de takımın olaylara yaklaşımı, moral etkisi, sporcuların sağlığı, vb. gibi etmenler de mutlaka rol oynuyordur diye tahmin ediyorum bu durumla alakalı olarak.
Son 5 km'de yetiştim yarışa. Poğaça alır bunu diyordum ya eleman arkadan fırladı. 😏Dün Amstel Gold Race vardı konuşulmadı burda hiç ilginç bi şekilde, Lidl Trek’ten Skjelmose kazandı. Son 50 kilometresi falan nispeten keyifliydi; Alaphilippe’i gördük önce kaçışta, Pogacar tabi klasik bi şekilde önce kaçışa katıldı sonra da Alaphilippe’i silkeleyip kendi devam etti. Arkadan Skjelmose ve devamında Evenepoel Pogacar’ı takip etti. Son 10 kilometre civarlarında farkın kapanacağı artık belliydi, nitekim finişe Pogacar’la Skjelmose kafa kafaya geldi ve fotofinişle Skjelmose kazanmış oldu. Pogacar’ın kaybetmesi her ne kadar kulağa şaşırtıcı gelse de üstün bir insan için bile yılın ilk 4 ayında daha ne kadar ne yarışabilir ve kazanabilirsin ki, yeter yav
Enteresan tabi jülien 45km kala ortalığı karıştırdı yazık pogi gazına geldi julienin,yaktı herifi 45km kala atağa çıkararak
normalde daha uzun ataklada yarışa almışlığı vardı ama pari rubenin etkileri bitirdi pogiyi.Mart ayında Paris-Nice yarışında düşüp bileğini sakatlamıştı , ayrıca kafasını da çarpmasından beyin sarsıntısı olmuştu. Şuan pek bilgi yok ama muhtemelen antrenman yapıyordur. TdF'den önce Critérium du Dauphiné katılacak. Yarışmaması onun eksisine, her ne kadar güzel form yapsada yarış ortamı ve dinamikleri farklı oluyor bu yüzden bir çok yarışçı kazanma amacı olmasada ayaklara km yüklemek adına yarışlara giriyor.
Mantıklı bir karar olmuş belkide bir bazı serzenişler olmuş olabilir,zira genel klasman lideri sarı mayoyu giydiği zamanlarda vismalı veya lider bisikletçiyi pelaton içerisinde ayırt etmek zor oluyordu.
Uno-X takımıda Liège-Bastogne-Liège için Team 7-Eleven retro formasını yaptı.. Şuan intertte bayağı konuşuluyor beğenildi. 10 gün için satışınıda yapacaklar ama fiyatı yaklaşık 200 euro sadece üstü forma.. Quick Steps'de fosforlu bir forma ile Liège-Bastogne-Liège çıkacaklar.
Bu arada Liege Bastogne Liege’de yarışacak 175 sporcunun sadece 12’si benden büyük Bu da biraz üzücü olmuş, ‘gidin hızlanın gelin’ demişler yani kısaca öyle mi?
