Türkiye'den Bosna Hersek'e Bisiklet Turu

Scudo

fth1905

Üye
Kayıt
14 Kasım 2015
Mesaj
5
Tepki
10
Yaş
38
Şehir
istanbul
İsim
Fatih C.
Güzel bir kitabı, acaba sonra ne oldu tarzında hızlı hızlı heyecanla okursunuz ama son sayfaya yaklaştıkça bir burukluk olur ya aynen öyle okudum.Çok güzel bir tur olmuş.Bizlerle de paylaştığınız için teşekkürler.
 

Ferhat Karaca

Forum Demirbaşı
Kayıt
15 Temmuz 2013
Mesaj
419
Tepki
536
Şehir
istanbul
Bisiklet
Carraro
@yakubi

Forumdaki arkadaşların konuya yazdığı cevaplara bakıyorumda, gerçekten harika birşey başarmışsın hocam... birçok kişiye ilham kaynağı olacağın kesin...
 

yakubi

Daimi Üye
Kayıt
9 Ocak 2015
Mesaj
261
Tepki
958
İsim
Mehmet
Bisiklet
Fuji
@Ferhat Karaca teşekkür ederim. umarım başka sefere daha iyisini yaparım.

birkaç fotoğraf paylaşarak devam edelim.

IMG_3890.JPG

Karadağ'daki kamp ateşim. el testeresiyle kenarda kırık olan odunları toplayarak yaktığım bu ateşle, bizim gibi düşünmeyenler için söylersek,doğaya zarar verdiğimi düşünmüyorum. yoksa soluk almak dahi doğaya zarardır. tartışmak adına değil fikrimizi belirtmek adına söylemiş olalım.

IMG_3889.JPG

hava gittikçe kararıyor. ve hava daha da karardıkça ateşin anlamı belirginleşiyor. Uzun zaman ateşi seyrediyorum sadece. bu akşam internet yok telefon yok. tamamen kendimleyim. sadece 30 metre ilerde akan nehrin sesi var.

IMG_3885.JPG
sırbistana girişteki harika manzaralar. bütün bu güzellikler eşliğinde dakikalarca iniş... yol boyunca rotam neden ters, neden benimle aynı yönde rota takip eden birileri yok diye düşünüp durmuştum. çünkü gördüğüm tüm bisikletliler karşı yönden geliyorlardı. fakat burdaki ve arnavutluk sınırındaki inişleri yaşadıktan sonra çok şanslı olduğuma inandırdım kendimi. Ne tuhaf! bana ters yönde giden bisikletliler gibi onların ataları ve bizim atalarımız da aynı yönde hareket etmişler. selçukludan osmanlıya kadar hep batıya yol almayı düşlemiş öyle yapmışız. Onlar da Doğuya...

IMG_3699.JPG IMG_3699.JPG
Vrele Bosna'dan görüntü. arapların istilasına uğramış bir güzellikti. bosnada araplar inanılmaz çoğunluktaydı. neden öyleydi ? bilmiyorum. sadece para mı acaba?

IMG_3671.JPG
saraybosna yolunda kilometrelerce süren müthiş yokuştan bir görüntü. bayanlar bile karşımdan arabalarıyla geçerken bu yokuşu çıkışım sırasında korna çalarak desteklerini göstermekten geri durmadılar. fakat asıl yokuş benim için bi süre sonra gireceğim otobandan atılınca başlayacaktı. hiç şüphe yok ki yolculuğumun en zor yokuşuydu.
psikolojik eşik bilindiği gibi turda çok önemli. günün sonunda bir kez daha bunu öğreniyoruz.

IMG_2764.JPG

Birazdan yağmur yağacak. Arnavutluk girişi. bahsettiğim iniş hala devam ediyor. kısa bi süre yağmur yedim. fakat umrumda değil. yağmurda sürmeden nasıl tur bitebilirdi ki? buna tanrı da razı olmazdı ve yağmuru hak ediyordum galiba. ıslanmak güzeldi.
Bir de şöyle bakalım sırılsıklam olmak nasıldı?
IMG_2763.JPG
doğayla diş geçirircesine değil gülerek mücadele ettiğim için huzurluyum. doğanın karşısında değil yanında olmak zira bu.

IMG_3386.JPG
Tura çıkmak, uzun yol yapmak, yalnız olmak tıpkı bu dev çınara gövdeni dayamak gibi. aylarca binbir sorun yaşamışsın binbir tane problemi çözmeye çalışmışsın. kavga gürültü içindeki insanların, kalabalıkların ortasında yalana hüsrana hayal kırıklığına iyiliğe ve kötülüğe, maddi sorunlara batmış çıkmışsın.
yaşamak istiyorsun yeniden. yaşadığına bir tanık istiyorsun yeniden. başkası değil kendin buna inanmak istiyorsun.
ne yapabilirdin bu durumda? şüphesiz gidip bir otelde havuz başında güneşlenecek değildim. şüphesiz kolaya razı olamazdım. şüphesiz daha çok dünya görmek daha çok insan görmek daha çok varolmak istiyordum. bunun yolu korkularımla -kaçmadan- yüzleşerek üzerine gitmekten geçiyordu. bazen cahil cesaretiyle bile olsa öyle yaptım sanırım. risk almayı seviyorum. zinde tutuyor insanı. düşünce,zihin bakımından diri tutuyor insanı. Bu konuda aklıma Fransızların "Köprüdeki Kız" filmi gelir çoğu zaman. Kız intihar etmek üzeredir köprüde. ordan birisi seslenir "neden atlamıyorsun?" zaten tükenmiş olan kız rest çeker fakat adam hala üzerine gidince kendini aşağıya bırakır. hemen arkasından atlar adam. kızı kurtarır fakat kız anlayamaz, çünkü az önce atlamasını isteyen bu adamdır. sonunda anlaşılır ki adam bu köprüde son noktaya gelen insanları avlayan ve partneri yapmayı amaçlayan bir bıçak atıcısıdır. turistik gemilerde veya sirklerde çalışarak dönen çarktaki canlı mankene bıçak atmaktadır.

Hiçbir zaman hiçbirimiz şu yukardaki resimde gördüğünüz kadar kalın köklerle var olamayacaz dünyada. bütün kazandıklarımız bütün çabalarımıza rağmen...

Düşünüyorum da Nietzsche bir bisiklet turcusu olsa acaba neler yazardı: )
 

monai-su

Üye
Kayıt
15 Ağustos 2016
Mesaj
47
Tepki
26
Yaş
36
Şehir
istanbul
İsim
uğur
Bisiklet
Carraro
Adeta senelerdir saklanmış içi bilgilerle dolu tozlu bir kitap gibisiniz sizi okudukça tozpembe oluyor hayat. Terapi gibi oluyor yazdıklarınızı okumak.
 

Adem Gül

Forum Demirbaşı
Kayıt
27 Eylül 2011
Mesaj
568
Tepki
217
Şehir
İstanbul
Bu yaz tam 2 aylik tura çıkacaktim. Ignesine kadar herseyi aldim. 3 gun kala Ozel nedenlerden iptal oldu. Bu konulari gorunce eskiden olan heyecanimin yerini bi keder aldi....
 

yakubi

Daimi Üye
Kayıt
9 Ocak 2015
Mesaj
261
Tepki
958
İsim
Mehmet
Bisiklet
Fuji
Nietzsche bisiklet turu yapsaydı neler yazardı acaba, diye sorunca Nietzsche kitaplarına gitti elim.
Karışık ordan burdan okurken şu cümlelerle karşılaştım:

Dostum yalnızlığına kaç! Seni büyük adamların gürültüsünden sersemlemiş ve küçüklerin iğnesiyle didiklenmiş görüyorum.
Orman ve Kaya seninle vakur, susmayı bilirler.
Sevdiğin geniş dallı ağaca benze yine!
image.jpeg
Yalnızlığın bittiği yerde panayır başlar ve panayırın başladığı yerde büyük artistlerin gürültüsü ve zehirli sineklerin vızıltısı başlar.
Dünyada en iyi şeyler bile gösterecek kimse bulunmazsa birşeye yaramaz. Halk bu gösterişçilere büyük adam der."

Halk! Yani kalabalıklar. Yani olağanüstü durumlar haricinde nitelik ifade etmeyen güruh.
image.jpeg

Ve bu kalabalıkların içinde ezilenler...
image.jpeg

Nietzsche devam ediyor:

Gerçek büyüklükler panayırın ve şöhretin ötesindedirler. Yeni değerlerin yaratıcıları daima panayır ve şöhretin üstünde bulunurlar.
Dostum yalnızlığına kaç! Seni zehirli sineklerle didiklenmiş buluyorum. Sert ve sağlam bir havanın estiği yerlere kaç!

Yalnızlığına kaç. Küçüklere ve acınacak adamlara çok yakın yaşadın. Onların görünmez öçlerinden kaç.
image.jpeg

Nietzsche nin bu sözlerini uçurumun kıyısında dinlerken Luis Bunuel'in Viridiana isimli filminden bahsetmeden olmayacak çünkü bu sözlerin görüntülü en güzel anlatımı. Bir kadın aç yoksul ve muhtaçları toplar konağında besler ve çalışmalarını ister. Ne büyük yücegönüllülük... Peki sizce bu gönül zenginliğine karşı eve yerleşen muhtaçlar ne yaptı dersiniz? Söylemeyim. Merak edenler filmi sabırla izleyebildiklerinde cevabı görecekler.
Bizim yaptığımız da bu söylenenler değil mi? Bütün rahatsızlıklardan denize ve ormanın sessizliğine kaçmak değil mi?
image.jpeg
Şehrin ışıklarından denizin kıyısına... Ve ormanın derinliklerine... Su ve yeşil kadar aziz olan ne varsa.
image.jpeg
Yukarıdaki fotoğraftaki cümleyi aklımda kaldığı kadarıyla aktararak bitireyim: kaynaklar nerdeyse şeytan oradadır.
 

Ferhat Karaca

Forum Demirbaşı
Kayıt
15 Temmuz 2013
Mesaj
419
Tepki
536
Şehir
istanbul
Bisiklet
Carraro
Göl manzaralarına bayılıyorum... Suyun rengi ne kadar güzel...

Bu arada döktürmüşsün yine hocam...
 
  • Beğen
Tepkiler: yakubi

yakubi

Daimi Üye
Kayıt
9 Ocak 2015
Mesaj
261
Tepki
958
İsim
Mehmet
Bisiklet
Fuji
DUVARLAR - SOKAKLAR - MEYDANLAR

IMG_2432.JPG
Bitola/Manastır

İnsanın psikolojisinin fiziğine yansıması gibi turum boyunca da geçtiğim yerlerin sokak meydan ve duvarlarını, o şehrin psikolojisinin yansıması gibi gözlemlemeye çalıştım. Bazı yerlerin karmaşıklığı ve kaotik ruh hali o bölge veya şehrin insanları ve dünyaya bakışı hakkında birçok fikir verdi bana. Bazen de geçtiğimiz şehirlerdeki düzen ve algı biçiminin sokak ve meydanlarındaki yansımalarını ülkemizdekiyle ister istemez kıyasladım. Doğrusu ülkemizde "meydan kültürü" adına çok şey söylemek zor. Yalvaç meydanlar konusunda benim için en cazip yerlerden biriydi ülkemizde. biliyorum ki Ege'de de bu tür kültür yaratan şehir meydanları var. Ama genel anlamda konuşmak gerekirse bizim kapalı kültürümüz bilindiği gibi daha çok ev-içine dönük. Sokaklardan ziyade evin içini güzelleştirmek daha esastır bizim için. Bu yüzden sokaklar "bizim değil" gibi davranır böylece de çatışmalardan ve sorunlardan kaçınmayı arzu ederiz. Bu yüzden sosyal sorumluluk almaktan genellikle kaçınan bir davranış modelimiz vardır.

Meydan bir şehir için "barış" "uyum" merkezidir. İnsanlar toplanırlar, eğlenirler, tartışıp karara varırlar, acılarını paylaşırlar. Bu nedenle şehir meydanları "millet olmak" ve birlik beraberlik konusunda büyük önem arzederler.

IMG_2247.JPG
Selanik- Aristotales Meydanı

IMG_2246.JPG
Yine Aristotales Meydanı

Selanikte nefes alabildiğimi hissettiğim bir iki yerden biriydi bu meydan. Önceki gün akşama doğru şehre gelmiş, girişteki beton yığını ve karmaşadan başka bişey görünmeyen o tabloyu gördükten sonra hayal kırıklığına uğramıştım. Bu şehrin soğukluğunun hiçbir güzelliği taşımayacağına inanmıştım içten içe. Bu yüzden ertesi gün Atatürkün doğduğu evi ziyaret edip bir an önce ayrılmak istiyordum. Ferhat'ın ısrarıyla dolaşmayı kabul ettim denebilir. Kötü de olmamış herşeye rağmen.

IMG_3971.JPG
Trebinje şehir meydanı

Bir şehrin güzel ve sıcakkanlı bir meydanı varsa bilinmelidir ki o meydana açılan çok güzel sokaklar da muhakkak vardır. Böyle bir meydan pergelin sabit ucu gibi düşünülerek o şehri gezmeyi deneyebiliriz. Hayal kırıklığına uğramazsınız. Böylece size yepyeni dünyalar açılır, sokaklar dile gelip konuşmaya başlar sanki. Her adımda bu şehri ve bu şehrin insanlarını size anlatmayı sürdürür sokaklar. Bazen şaşırır bazen akıl erdiremez bazen tiksinti duyabilirsiniz. İşte benim hayranlıkla seyrettiğim birkaç yer...

IMG_1935.JPG
İskeçe /Şanti

IMG_2133.JPG
Kavala

IMG_2085.JPG
Kavala/Yunanistan

IMG_3404.JPG
Ston/ Hırvatistan

IMG_2556.JPG
Ohrid / Makedonya

IMG_2551.JPG
Ohrid

IMG_2461.JPG
Bitola /Manastır

Sokakları gezerken nefes aldığınızı görüp rahatlayabilir ya da nefesinizin daraldığını görerek kendinizi kötü hissedebilirsiniz. Çoğu yerde bu tur boyunca ben nefesimin açıldığını, gözümün ve ruhumun okşandığını hissettim.
IMG_4060.JPG

Bunun üzerine rahatlayan gözleriniz ve kalbiniz gayrı ihtiyari sokaklardaki duvarlara evlere kayar. Bu kez orda birtakım izler ararken bulursunuz kendinizi. Hatta evlerden sarkan insanlarda... Sokaklar sizin için artık dayalı döşeli bir evdeki tablolar gibidir. Kimi zaman bir renk cümbüşü....

IMG_1920.JPG

Kimi zaman karmaşa ve kaos
IMG_1857.JPG
IMG_2278.JPG

Kimi zaman bir milliyet, aidiyet, ideoloji veya ırk ...
IMG_3972.JPG


Kimi zaman gerçekten bir tablo ...

IMG_2284.JPG

Kimi zaman bir bilinmeyene baktığınız bir obje....
IMG_2446.JPG

Kimi zaman bir hüzün olur size bu sokaklarIMG_2464.JPG

Hatıranız bu dükkanın camlarındaki gibi silik ve kirli öylece kalır.
 

BF Okuru

Üye
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
0
Tepki
2
@yakubi Fotoğraflar derlenip toparlandıkça demlenmiş anılar da gün yüzüne çıkacak anlaşılan. Tek kelime; lezzetli :harika:
 

dkelleci

Aktif Üye
Kayıt
27 Ağustos 2015
Mesaj
117
Tepki
88
Yaş
45
Şehir
Kadirli
İsim
Doğan Kelleci
Bisiklet
Carraro
Gerçekten çok lezzetli, gıptayla takip etmek bile keyifli.
Sadece görüp geçmemişsiniz, koklamış, içinize sindirmişsiniz belli ki.

İlgiyle takipteyiz.
 
  • Beğen
Tepkiler: yakubi

Ferhat Karaca

Forum Demirbaşı
Kayıt
15 Temmuz 2013
Mesaj
419
Tepki
536
Şehir
istanbul
Bisiklet
Carraro
Meydan lar güzel, resimler güzel... Yazı on numara... Peki buralarda yemek kültürü nasıl? Eminim bununla da ilgili birçok fotoğraf vardır... Saygılar...
 
  • Beğen
Tepkiler: yakubi

mikbal05

Üye
Kayıt
28 Temmuz 2016
Mesaj
8
Tepki
10
Şehir
Konya
İsim
Muhammed İkbal
Bisiklet
Sedona
Hocam iyi güzel diyorsun da, bir hafta önce Bosna Hersek'ten Sırbistan'a kara yoluyla aracımızla geçmek istedik. Vizesiz seyahat hakkımız bulunmasınave bizi ülkeye almamaları için hiçbir sebep olmamasına rağmen bizi ülkeye almadılar. İki sınır kapısından ret yedik. Her araba hiçbir sıkıntı yaşamadan sınırı geçerken, Türk pasaportlu olduğumuzu görür görmez bizim aracımızı sağa çektirdiler. Her iki kapıda da yaklaşık 20 dakika bekletildik ve ülkeye alınmadık. Hem de her iki sınırda da. Bizi ülkeye almama gerekçelerini de söylemediler. Söylemelerine lüzum yok, biz zaten biliyoruz: Türk olmamız!
Sana iki iyi Sırp denk gelmiş ama, biz Irkçılığın ve Faşizmin alasını yaşadık o sınırda.
Hoşgörü ve iyiliğe karşı, yüzyıllardır süren nefret ortada. 1 Kosova savaşından beridir gelen nefretten bahsediyorum. Ama onlar benim memleketime geldiklerinde benden aynı muameleyi görmeyecekler. Bizim yurdumuza gelen, topraklarımıza giren her yabancının canı, malı, ONURU ve güvenliği bizim teminatımız altındadır.
 

yakubi

Daimi Üye
Kayıt
9 Ocak 2015
Mesaj
261
Tepki
958
İsim
Mehmet
Bisiklet
Fuji
@mikbal05 geçen gün bir haber gördüm tv'de, sırbistan Bosna cumhuriyetinden ayrılmak için referandum yapmaya hazırlanıyormuş. Bu aşamada belki bu durum gerginlik yaratmış olabilir.
yaşadıklarınız üzücü. sınırlarda herhangi bir problem yaşamadım ben.
 

dkelleci

Aktif Üye
Kayıt
27 Ağustos 2015
Mesaj
117
Tepki
88
Yaş
45
Şehir
Kadirli
İsim
Doğan Kelleci
Bisiklet
Carraro
Milletlerin topyekün ırkçı, topyekün kötü olarak nitelenmesinden hep kaçmaya çalıştım özellikle gençliğimden sonra. İnsan olarak iyi Ermenilerle, iyi Yahudilerle, iyi herhangi diğer milletten insanlarla karşılaştıkça vazgeçtim topyekün bir milletin ismini kullanarak karalamaktan veya hakaret etmekten. Maalesef her millete mensup kötü örnekler her zaman oluyor, hiç istemesek de. Zamanında Sırp Devletinin, Boşnak milletine neler yaptığını adam akıllı ilk öğrendiğim gün gözyaşlarımı tutamadığımı çok net hatırlıyorum. Ancak bu savaşları ve nefretleri körükleyenlerin açgözlü devlet yöneticileri olduğunu fark etmemiz lazım. Kötülerin yanında iyiyi, güzeli de aynı kefeye koymamalıyız.

Bu konuda daha önce de bu meseleler gündeme geldi ama sizin (@mikbal05 ) "Ama onlar benim memleketime geldiklerinde benden aynı muameleyi görmeyecekler. Bizim yurdumuza gelen, topraklarımıza giren her yabancının canı, malı, ONURU ve güvenliği bizim teminatımız altındadır." cümleniz beni bu mesajı yazmaya itti ne yazık ki. Çünkü birkaç net örneği çok iyi hatırlıyorum ki, bu memlekette de kötü insanlar var. Turist kadınları taciz eden, tecavüz edip öldüren, güvenlik şeridinde bisiklet sürerken arkadan otomobil çarpması sonucu ölen insanları da duyduk. Maalesef bizim deyip sahip çıktığınız toplumda da onursuz, şeref yoksunu bu kötü örnekler yaşandı. Ama bu, nasıl topyekün milletimizi karalamak için bir gerekçe olmayacaksa başka milletlerin kötü örneklerini de öne çıkararak onları karalamaya sebep olmamalı.

Sanırım yine bu konuda bir arkadaşımız değinmişti, bir milletin insanlarının değil de devletlerinin kötü olabildiğini, bu sebeple özellikle ırkçılığı ve faşizmi körüklememek için sözlerimizi milletin geneline değil de devletlere yöneltirsek daha doğru olacağını ifade etmişti.

Konuyu meşgul edip, ahengini bozduysam kusura bakmayın.
Konu sahibi @yakubi beydir, eğer bu mesajın silinmesini isterseniz bildirmeniz yeterlidir.

Hepinize sağlıklı, barış dolu, keyifli pedallamalar ve yaşamlar dilerim.