Scudo Sports

Transcontinental Race No.11

Sadece bir kıvılcım gerekiyor. Gaza getirecek motive edecek herhangi bir şey. Kilometre hesapları yapıp mesafeyi gözünüzde büyütmeyin. Farklı yerlere odaklanın. Evet kolay değil ama hiçte imkansız değil inanın. Sadece olaya bakış açınızı değiştireksiniz ve sağlam bir motivasyon sebebi bulacaksınız. Bu yarış olur, birilerine kendinizi ispatlamak olur, kendi kendinize inatlaşmak olur, yapacam lan bunu diye hırs yapmak olur.. Bir sebep bulun ve ona odaklanıp sürün. Öldürmüyor ve gerçekten o kadarda süründürmüyor uzun sürüşler. Ve kafası muhteşem güzel bu uzunların. Salgılanan hormonlardan olsa gerek bende hafif sarhoşluk vari birşey yapıyor bu tür etkinlikler. Şapşal bir ruh haline giriyorum, böyle her yanı acıyan ama mental olarak çok yükselmiş. Başkalarının maceralarını okurken de yeteri kadar empati yapabilirsem hafiften tatmin edici benzer duygular uyanıyor içimde.
Uzun mesafeleri sorunsuz gidebiliyorum hocam, son iki uzunum dağ bisikleti ile 130 ve 100 dü. muhtemelen 150 - 170 bandında bitirebilecek kadar da enerjim vardı ki birkaç yıldır bu tarz mesafeleri sürmediğim halde bu mesafeleri rahat sürebiliyorum.

Benim cesaret noksanlığı yaşadığım asıl nokta günlük 300-400 kilometrelik sürüşler.

Bu noksanlık da fiziksel eksiklikten çok yalnız sürmekten geliyor, onun da sebebi dağ bisikleti ile uzun yol yapıyor olmam. mesela yol bisikletiyle bir yerlerde patlarsam bir şekilde devam edebilirim çünkü evden 50 km ilerde bile patlarsam çok fazla efor sarfetmeden 14 - 15 kilometre hızla bir şekilde eve varabilirim.

Dağ bisikletiyle patlarsanız kalın lastikler sizinle savaşmaya başlıyor ve 10 kilometre hızla bile gitseniz sizi tüketmeyz devam ediyor.

Bu patlama olayı bir kez daha başıma geldi, yanıma 40 kilometre için yeterli yakıt vardı. rota da aşağı yukarı 40 kilometre idi.

Yolun son 18 kilometresi falan yola bisiklet giremez tabelası koymuşlardı, geri de dönmek istemeyince yol kenarındaki çimenlerden gitmek zoeunda kalmıştım 6 - 7 kilometre.

Çimen de öyle bir şey ki toprak gibi değil, 10 kilometre hızda gitmek için 155 - 160 nabız gerekiyor. o ara tükendim bir ara.

Yani birden fazla patlama hikayem olunca günlük 300 - 400 ürkütüyor, dağ bisikletiyle daha da fazla ürkütüyor. yoksa 200 vs bir şey değil, beni korkutan şey sürdüğüm rotalarda yalnız olmak.
Delikanlinin kafa calisiyor, girisimci de. Antrenorluk hizmeti veren sirket kurmus. Sahalarda gormek istedigimiz hareketler bunlar.
Yanlış bilmiyorsam akademik anlamda da başarılı bir çocuk, yolu açık olsun.
Oruçtan dolayı güne -1 lt suyla başlamışsın. 100km yolda da 3-4 lt su içmen gerekirdi. bi de üstüne şekerin düşmüştür. kenara düşüp bayılmadığına dua et.
şimdi sakin kafayla yapsan 100 yaparsın bence.

tcr ilginç bi vaka. günlük 250 km sürüyosun ama yine de ortalaman zayıf kalıyo. after parti için 330 yapman gerekli.
Yok şu anda 100.vs çok rahat sürüyorum, o.dönem bilinçsiz spor yapıyordum sadece.

Ortalamaların düşmesinin sebebi yarışın süresi, her geçen gün dinlenik nabız artıyor ve artık belirli nabız bölgelerine çok daha hızlı bir şekilde çıkıyorsunuz.

Hal böyleyken ya nabız yükselecek ya da hız düşecek. ilk seçenek yarışın ana temasına aykırı, muhtemelen birkaç güne patlarsınız nabız belirli bir bölgeye geçerse.
Eskiden Formula 1 de şöyle bir mantık vardı:''Öyle güçlü bir araç yap ki, finiş çizgisini geçtiğinde patlasın.''
Bilindiği üzere eskiden F1 de takımlar araçlarından maksimum gücü almak için dayanıklılıklarından maksimum tavizi verirlerdi.O sınır da finişi geçmek.Geçtikten sonra isterse patlasın.

Bunu TCR' ye de uyarlayabiliriz diye düşünüyorum.Finişi süresinde geçebilecek kadar performans ver,sonrasında istersen ''duvara çarp''. Bu girişin ana kuralı olmasa bile bitirişin minimum cinsinden ana kuralı olabilir.
evet, muhtemelen yarış sonrası girilen kaotik süreç bunu doğruluyor. insanlar fiziki olarak çok şey kaybediyorlar.
Doping kontrolü de yok, deneme yanılma yöntemiyle bile takım işler yapılır 😀
İrfan abi daha az uyumak için yakın zamanda bisikletçilerin yan ceplerine kokain gibi kimyasalların girebileceğinden bahsediliyordu bir yerde.

bence uykuyu bastıracak her türlü uyuşturucuyu kullanmakta herhangi bir sakınca görmeyecek olanlar var.
 
Son düzenleme:
Scudo
Dağ bisikletiyle patlarsanız kalın lastikler sizinle savaşmaya başlıyor ve 10 kilometre hızla bile gitseniz sizi tüketmeyz devam ediyor.
Hacı sen bir yol bisikleti edin ve sürmeye başla. Dağ bisikleti ile 150 km yalnız gidebilince "demek ki gidiliyor" diyerek üzerine düştüm uzun mesafenin. Dediğiniz gibi asfaltta dağ bisikleti kullanmak sıkıcı, o yüzden yol bisikleti en iyisi.
 
  • Beğen
Tepkiler: MakRo
Hacı sen bir yol bisikleti edin ve sürmeye başla. Dağ bisikleti ile 150 km yalnız gidebilince "demek ki gidiliyor" diyerek üzerine düştüm uzun mesafenin. Dediğiniz gibi asfaltta dağ bisikleti kullanmak sıkıcı, o yüzden yol bisikleti en iyisi.
Daha 1.5 ay olmadı, sıfırdan topladım. yok ben eğilemiyorum diyip sıfır kilometre delikanlı ile vedalaşmaya başladık. grup seti ve birkaç şeyi elden çıkardım, kadro duruyor.

ellerim uyuşuyor çok eğilince, bir tane uzun mesafe kadrosundan haber bekliyorum. o olmazsa merida speeder gibi orta yollu bir şey bakmayı düşünüyorum.

Sorun eğilmekde değil, rahat edemiyorum. bisiklet taytı gibi şeyler giymeyi sevmiyorum, uzun mesafeyi de kısa mesafeyi de gündelik kıyafetlerle sürmeyi seviyorum.

Yol bisikleti çok kasvetli, diğer türlerin aksine konforlu sürmek için fazladan bir şeylerin üzerine düşmek gerekiyor.

Bulacağız orta yolu, başka seçenek yok. Aslında düz gidon olayını deneseydim keşke, şimdi aklıma geldi.

150 ciddi rakam, peki 150 için dağ bisikleti ile yol bisikleti kıyaslaması yapabilir misiniz? arada ciddi fark var mı uzun mesafede? elbette vardır belli bir fark fakat uzun mesafe olayını merak ediyorum yolun. en azından 150 kilometre için.
 
  • İnanılmaz
Tepkiler: Cemal Ç.
Daha 1.5 ay olmadı, sıfırdan topladım. yok ben eğilemiyorum diyip sıfır kilometre delikanlı ile vedalaşmaya başladık. grup seti ve birkaç şeyi elden çıkardım, kadro duruyor.

ellerim uyuşuyor çok eğilince, bir tane uzun mesafe kadrosundan haber bekliyorum. o olmazsa merida speeder gibi orta yollu bir şey bakmayı düşünüyorum.

Sorun eğilmekde değil, rahat edemiyorum. bisiklet taytı gibi şeyler giymeyi sevmiyorum, uzun mesafeyi de kısa mesafeyi de gündelik kıyafetlerle sürmeyi seviyorum.

Yol bisikleti çok kasvetli, diğer türlerin aksine konforlu sürmek için fazladan bir şeylerin üzerine düşmek gerekiyor.

Bulacağız orta yolu, başka seçenek yok. Aslında düz gidon olayını deneseydim keşke, şimdi aklıma geldi.

150 ciddi rakam, peki 150 için dağ bisikleti ile yol bisikleti kıyaslaması yapabilir misiniz? arada ciddi fark var mı uzun mesafede? elbette vardır belli bir fark fakat uzun mesafe olayını merak ediyorum yolun. en azından 150 kilometre için.
Daha 1,5 ay olmadı ve ellerim uyuşuyor diyorsun. Alışacaktın,birçoğumuz aynı yollardan geçtik. Sebat etmemişsin bile, etseydin çözülecekti.

Seçtiğin bisiklet Kadrosu tam anlamıyla endurance kadro değil. Ridley'in all rounder kadrosu.Biraz ortaya karışık, tırmanış tadında endurance gibi biraz daha sert açılı bir kadro. Rahatlık istiyorsun yani kadro seçimin de yanlış. Keşke biraz daha yumuşak bir endurance kadro seçmiş olsaydın.

150 kmlerden bahsediyorsan o tayt mutlaka giyilecek. Giymem diyorsan unut 150 kimleri derim. Patronunu paralarsın. Sonra yine bırakırsın uzun yol bisikletçiliğini
150 ciddi rakam, peki 150 için dağ bisikleti ile yol bisikleti kıyaslaması yapabilir misiniz? arada ciddi fark var mı uzun mesafede? elbette vardır belli bir fark fakat uzun mesafe olayını merak ediyorum yolun. en azından 150 kilometre için.
Mesafe arttıkça, hatta belli bir mesafeden sonra yol bisikleti ile dağ bisikleti arasındaki fark neredeyse parabolikleşir
 
Son düzenleme:
Daha 1,5 ay olmadı ve ellerim uyuşuyor diyorsun. Alışacaktın,birçoğumuz aynı yollardan geçtik. Sebat etmemişsin bile, etseydin çözülecekti.

Seçtiğin bisiklet Kadrosu tam anlamıyla endurance kadro değil. Ridley'in all rounder kadrosu.Biraz ortaya karışık, tırmanış tadında endurance gibi biraz daha sert açılı bir kadro. Rahatlık istiyorsun yani kadro seçimin de yanlış. Keşke biraz daha yumuşak bir endurance kadro seçmiş olsaydın.

150 kmlerden bahsediyorsan o tayt mutlaka giyilecek. Giymem diyorsan unut 150 kimleri derim. Patronunu paralarsın. Sonra yine bırakırsın uzun yol bisikletçiliğini

Mesafe arttıkça, hatta belli bir mesafeden sonra yol bisikleti ile dağ bisikleti arasındaki fark neredeyse parabolikleşir
abi taytın üstüne şort giysek sağlık açısından bi kaybımız olmaz heralde?
 
  • Beğen
Tepkiler: Cemal Ç.
abi taytın üstüne şort giysek sağlık açısından bi kaybımız olmaz heralde?
Tayt üstü şort, tayttan alacağın verimi düşüreceğini forumdaki diğer arkadaşlar da söylüyor. Bence de doğru.
Ben taytın üzerine ince, kaymayan bir şort giyiyorum. Bir de iyi kalite, kalça yapıma uygun bir sele ile 150 km rahat yapabiliyordum. 150kmden sonra biraz konforum düşüyordu,200 kmden sonra da patron artık bırak diyordu.

Ama en yapılmaması lazım şey; tayt içine iç çamaşırı asla giyilmemeli.
 
Daha 1,5 ay olmadı ve ellerim uyuşuyor diyorsun. Alışacaktın,birçoğumuz aynı yollardan geçtik. Sebat etmemişsin bile, etseydin çözülecekti.

Seçtiğin bisiklet Kadrosu tam anlamıyla endurance kadro değil. ridley n rounder kadrosu.Biraz ortaya karışık, tırmanış tadında endurance gibi biraz daha sert açılı bir kadro. Rahatlık istiyorsun yani kadro seçimin de yanlış. Keşke biraz daha yumuşak bir endurance kadro seçmiş olsaydın.

150 kmlerden bahsediyorsan o tayt mutlaka giyilecek. Giymem diyorsan unut 150 kimleri derim. Patronunu paralarsın. Sonra yine bırakırsın uzun yol bisikletçiliğini

Mesafe arttıkça, hatta belli bir mesafeden sonra yol bisikleti ile dağ bisikleti arasındaki fark neredeyse parabolikleşir
dayanıklılık kadrosu diye seçmiştim, bazı yerlerde öyle geçiyordu fakat açılarla işin öyle olmadığı ortaya çıktı.

Bayağı konfor odaklı finna landscape buldum, yarış gidonlu şekilde de kurulabiliyor. kadro değiştirmek gerçekten daha az maliyetli çünkü elimde jant seti vs var.

Evet, ayda 1 bazen 2 uzun yol yaptığım oluyor. sele acısı özellikle 5 saatten sonra hissedilmeye başlıyor. 7 saatten sonra bayağı sertleşiyor.
 
Bayağı konfor odaklı finna landscape buldum, yarış gidonlu şekilde de kurulabiliyor.
Yol gidonlu şekilde kurmanı tavsiye ederim.Değişik pozisyonlarda sürüş avantajlı olur. Hem hoodların pozisyonunu ayarlayarak, el uyuşma sorununu da aşman kolaylaşır. İlla hoodların nizamlı olacak diye de şart yok. Kendimden örnek verirsem hoodları biraz kaldırdım, çok rahat etmiştim
IMG_20190713_194718.jpg
 
zamanla tcr birincilerinin performansı nasıl gelişti diye bakıyorum.
Gündelik km ort. şu şekilde
2013 de tcr no 1 i kazanan Kristof Allagert günde ortalama 430 km
2015 Josh Ibbet 420
2024 Robin Gemperle 444
Bu sene Victor Bossoni ise 470 km.
her sene rota az çok değişiyor ama tırmanışlarda çok fark olmadı. en zor sene açık ara bu seneydi.

Alttaki tabloda yıllar içinde ortalama sürüş mesafelerini çok güzel yapmışlar
Distance-per-day.jpg
(link)

ab içinde dolaşımın serbestliğini de göz önüne alırsak kokain teorisi gerçek olabilir. bu türk yarışmacılar için şuan bi eksi olarak gözüküyor. ama ispanyada torbacı bulmak zor olmasa gerek.

ardından yıllara göre genelde bu yarışa katılanlar ne iş yapıyor vs. diye baktım. podyum görenler genelde çocukluğundan beri yoğun şekilde en azından yarı profesyonel spor yapan tipler. halısahada bile u15 u16 ya kadar top oynamış adamları topa basmasından anlayabiliyor insan. pro bisikletçi olmayanlar ise genelde bi firmada düzenli çalışanlar veya memur kadrosu. işe girip çıktığı saatler belli. düzenli bisiklet sürmeye vakit bulan insanlar ki yarışın genelini de onlar oluşturuyor. daha dükkana bakan, esnaf, sanayiciye bu yarışta denk gelmedim. yarışa katılamama mazaretlerimden biri olarak bunu da öne sürüyorum artık.

Bu yarış için en uygun meslek bence öğretmenlik. Kristof Allagert e selam olsun

Bu senenin winnerı Victor ise eski pro yol yarışçısı 23 yaşında. hormonel problemlerden dolayı klasik yarışçılığı bırakıp ultra endurance a geçmiş.
 
Son düzenleme:
Yol bisikleti çok kasvetli, diğer türlerin aksine konforlu sürmek için fazladan bir şeylerin üzerine düşmek gerekiyor.
Aero bar denedin mi? Konforu inanilmaz artiriyor. Denemek istersen ayarlarini performans icin degil, rahat surus pozisyonu olacak sekilde yap.
ardından yıllara göre genelde bu yarışa katılanlar ne iş yapıyor vs. diye baktım. podyum görenler genelde çocukluğundan beri yoğun şekilde en azından yarı profesyonel spor yapan tipler.
Ahmet Karaoglan'in oldugu grup surusunde Kusadasi'na gittik geldik, yokuslarda arkasindan yetisememistim :)
 
  • Beğen
Tepkiler: MakRo
Yol gidonlu şekilde kurmanı tavsiye ederim.Değişik pozisyonlarda sürüş avantajlı olur. Hem hoodların pozisyonunu ayarlayarak, el uyuşma sorununu da aşman kolaylaşır. İlla hoodların nizamlı olacak diye de şart yok. Kendimden örnek verirsem hoodları biraz kaldırdım, çok rahat etmiştim
329445 dosyayı görüntüle
fren yapmak zor olmuyor mu bu şekilde?

Bu arada yarış gidonuyla kurmayı düşünüyorum nasipse, düz gidon uzun mesafede konforlu olmuyor.
Aero bar denedin mi? Konforu inanilmaz artiriyor. Denemek istersen ayarlarini performans icin degil, rahat surus pozisyonu olacak sekilde yap.

Ahmet Karaoglan'in oldugu grup surusunde Kusadasi'na gittik geldik, yokuslarda arkasindan yetisememistim :)
evet fakat dağ bisikletinde denemiştim. bendeki aerobar çok düşükte kalan bir modeldi. o yüzden çok fazla eğiyordu beni.

Konu güncellemesi;

Çok fazla kişi yarışı bırakmış. Ben bu jadar fazla pes edeni beklemiyordum.
Screenshot_20250809_143631_Firefox.jpgScreenshot_20250809_143636_Firefox.jpgScreenshot_20250809_143641_Firefox.jpg
 
  • Beğen
Tepkiler: MakRo
Bunlar da bizimkiler.

Screenshot_20250809_144042_Firefox.jpg
mesafeleri merak edenler için.

Screenshot_20250809_144204_Firefox.jpg
 
  • Beğen
Tepkiler: lrfan ve Laciverdi
evet fakat dağ bisikletinde denemiştim. bendeki aerobar çok düşükte kalan bir modeldi. o yüzden çok fazla eğiyordu beni.
Konumu yukseltip kol dirsekleriniz 90 derece olacak sekilde ayarlamayi deneyin
 
Daha 1.5 ay olmadı, sıfırdan topladım. yok ben eğilemiyorum diyip sıfır kilometre delikanlı ile vedalaşmaya başladık. grup seti ve birkaç şeyi elden çıkardım, kadro duruyor.

ellerim uyuşuyor çok eğilince, bir tane uzun mesafe kadrosundan haber bekliyorum. o olmazsa merida speeder gibi orta yollu bir şey bakmayı düşünüyorum.

Sorun eğilmekde değil, rahat edemiyorum. bisiklet taytı gibi şeyler giymeyi sevmiyorum, uzun mesafeyi de kısa mesafeyi de gündelik kıyafetlerle sürmeyi seviyorum.

Yol bisikleti çok kasvetli, diğer türlerin aksine konforlu sürmek için fazladan bir şeylerin üzerine düşmek gerekiyor.

Bulacağız orta yolu, başka seçenek yok. Aslında düz gidon olayını deneseydim keşke, şimdi aklıma geldi.

150 ciddi rakam, peki 150 için dağ bisikleti ile yol bisikleti kıyaslaması yapabilir misiniz? arada ciddi fark var mı uzun mesafede? elbette vardır belli bir fark fakat uzun mesafe olayını merak ediyorum yolun. en azından 150 kilometre için.
Hem yol hem dağ bisikleti ile 100 km üzeri sürüşler yapıyorum.
Şöyle kıyaslayabilirim, öncelikle dağ bisikleti daha konforlu ve özgür hissettiriyor. Yol çakıla dönmüş, toprak olmuş, lastiğim patlar mı gibi endişesi yok, dağ bisikletinin gitmeyeceği yer yok, sizin yeteneğinize kalmış.
Atlatmadan tümseklerden mazgallardan geçerken dert etmiyorsunuz. Seleden hafif yükselmek yetiyor, bazen ona bile gerek kalmıyor. Arnavut kaldırımı köy yolu filan dert değil.
Rublede daha büyük dişli olduğu için rampaları istediğini tempoda çıkabilirsiniz.
Ama daha yavaş çıkarsınız. Yol bisikletine gelince hızlanması bariz daha kolay, dağ bisikletinden hafif olmasının avantajı hissediliyor. Aynı güçle dağ bisikletine göre daha hızlı gidiyorsunuz. Aradaki güç kaybı 30 üstü hızlarda hele 40 üstü hızlarda çok daha belirgin oluyor.
25 lerde seyrederken ikisi arasında güç kaybı daha az.
Bu da demek oluyor ki 100 üstü mesafeleri 19-25 gibi ortalamalarla gidecekseniz dağ bisikleti gider. Bu mesafede 25 üstü ortalama isterseniz yol bisikletinin avantajı belirgin olur.
 
Ahmet yarışı 34. olarak bitirmiş durumda. Ekrem şuan ki sıralama ile 84. sırada yer almakta olup 3927km yol kat etmiş, Kübra ise 306. sırada olup 2254 km yol kat etmiş durumda. Kendilerinin de kazasız belasız bitirmesi dileğiyle.

ahmet.JPG
 
Ahmet’e tebrikler. Böyle bir macera fiziksel güçün ötesinde çok üst düzey mental seviyede olduğunu gösteriyor.
Turdan önce tpu konusunda biraz fikir alış verişi yapmıştık. Umarım faydası olmuştur
 
Geri