Scudo Sports

Transcontinental Race No.11

Feribot olayı yavaştan hoşuma gitti. Adaletsizlikmiş gibi görünse de yarıştaki tüm dengeleri alt üst ediyor feribot geçisi. Jana kadınlarda liderken limanda diğer hatunlar buna yetiştiler. Arnavutlukta karaya inince yeniden bir start başlıyor ve işler bambaşka hale gelebiliyor. Martin ve Victor'da olduğu gibi. Yeni oluşumlara ve rekabetlere gebe bu 12 saatte bir gelen feribot olayı, çok güzel.
 
Scudo
Victor Bosoni bugün Finish görecek gibi.
Ahmet öğle vapuruna binebilmiş olsaydı çok iyi olurdu.
 
Feribot olayı yavaştan hoşuma gitti. Adaletsizlikmiş gibi görünse de yarıştaki tüm dengeleri alt üst ediyor feribot geçisi. Jana kadınlarda liderken limanda diğer hatunlar buna yetiştiler. Arnavutlukta karaya inince yeniden bir start başlıyor ve işler bambaşka hale gelebiliyor. Martin ve Victor'da olduğu gibi. Yeni oluşumlara ve rekabetlere gebe bu 12 saatte bir gelen feribot olayı, çok güzel.
Direk darbe vuruyor bence rekabete, olası bir senaryoda en az 6 saat kaybediyorsunuz ki aşağı yukarı 120 - 150 km mesafe demek.

Bilmiyorum, iyi yönleri de vardır elbet.
 
  • Beğen
Tepkiler: Abdülkadir Ergin
Direk darbe vuruyor bence rekabete, olası bir senaryoda en az 6 saat kaybediyorsunuz ki aşağı yukarı 120 - 150 km mesafe demek.

Bilmiyorum, iyi yönleri de vardır elbet.
sabah akşam sürmek yerine enerjiye de ayrı bi stratejik yoğunluk kazandırdu bu feribot vakası çok olumlu.
bence tcr in londradan çıkarılmasında londrayla feribot yakınlığı etkili oldu. ama bu daha farklı. yarış bu sene çok daha uzun en azından feribotta herkes temiz bi 10 saat yatar kalanı daha dinç bi kafayla sürer.
 
Direk darbe vuruyor bence rekabete, olası bir senaryoda en az 6 saat kaybediyorsunuz ki aşağı yukarı 120 - 150 km mesafe demek.

Bilmiyorum, iyi yönleri de vardır elbet.

Başta aynı düşünüyordum ancak fikrim biraz değişti. Ciddi ciddi hesaba katılması gereken bir geçiş noktasıymış meğer, ben biraz hafife almıştım. Yarışmacıların tempolarını buna göre ayarlamaları gerekiyor, full gaz gitmenin bir anlamı yok bir noktada. Önceden varıp saatlerce limanda beklemek yerine arkadakileri de hesaba katıp optimum bir tempoyu bulma zorunluluğu ayrı bir heyecan katmış. Geçişin yarışın sonlarına doğru olması daha da isabetli olmuş. Olasılıkların limanda bekleme ve feribot yolculuğunda bir anda çeşitlenmesi ve sonuca dair beklentilerin değişimi bence heyecan kattı.
 
Okudukça, araştırdıkça çok daha hayran oluyorum bu dala. İnanılmaz bir efor ve savaş insan bedeni için.
 
  • Beğen
Tepkiler: Kerem Atalar
Okudukça, araştırdıkça çok daha hayran oluyorum bu dala. İnanılmaz bir efor ve savaş insan bedeni için.
Uzaklara sürmek başta insanın kendiyle olan yarışıdır. Vücudun neresi daha güçlü?
Zihinsel gücünüz çok fazlaysa vücuda zarar veriyorsunuz. Dengeyi tutabilmek çok önemli. 🙂
 
Ahmet 33. şu anda, bence 22 yaşında birisi için büyük başarı bu şekilde bitirebilirse.

Hele ülkemiz gibi bisiklet kültürünün olmadığı bir coğrafyada bunu başarabilmek daha değerli bir başarı. nasipse önümüzdeki yıllarda çok daha iyi yerlere gelecek.
 
Victor Bosoni 10 gün 16 saat 38 dakika ile 4834 km yaparak yarışı 1.sırada bitirdi.
Dün akşam yatmadan önce baktığımda son kısımdaki zorunlu rota kaldığını görmüştüm. Kendisini tebrik ediyoruz bu da Victor abimizin vapur/feribot öncesi strava verisi (link)

Ahmet bugün canlı yayındayken "ilk 30da yer alacağımı söylemiştim, önümde 5 kişi var onları da geçmem lazım" demişti. Elde ettiği skor düşünülünce gerçekten mükemmel aslında dün feribota yetişmeye çalışırken limana yakın bir bölgede lastik patlamış onunla uğraşırken sabaha kalmış. Daha önceki mesajlarda bu denizden geçilecek kısmın önemi bahsedilmişti bir örneği oldu.
 
Dün akşam yatmadan önce baktığımda son kısımdaki zorunlu rota kaldığını görmüştüm. Kendisini tebrik ediyoruz bu da Victor abimizin vapur/feribot öncesi strava verisi (link)

Ahmet bugün canlı yayındayken "ilk 30da yer alacağımı söylemiştim, önümde 5 kişi var onları da geçmem lazım" demişti. Elde ettiği skor düşünülünce gerçekten mükemmel aslında dün feribota yetişmeye çalışırken limana yakın bir bölgede lastik patlamış onunla uğraşırken sabaha kalmış. Daha önceki mesajlarda bu denizden geçilecek kısmın önemi bahsedilmişti bir örneği oldu.
Ahmet e yaris oncesi sormustum lastik ne takicaksin vs.. gp5000 dedi ben de zirhli bi lastik kullanmalisin demistim. Gecen sene Sinan Kargı nin 13-14 kere lastigi patlamisti ayni cenabetlik bulasmasin diye hic bahsetmedim. Ama Sinan Kargı ya yaris baslamadan once yazmistimm yolda surekli kendine Nas-Felak oku. Bana soyle yazmisti.

"Maalesef. TCR kuralları gereği sadece herkesin ulaşabileceği imkanları kullnabiliryorsunuz. Gayrimüslim dostlarıma karşı avantaj kazanamam 😔"

xd
 
Arkaya gravel lastiği taktırmış bisikletciden ahmet Balkanlar için güzel tercih
 
  • Beğen
Tepkiler: Ricochet
Ahmet e yaris oncesi sormustum lastik ne takicaksin vs.. gp5000 dedi ben de zirhli bi lastik kullanmalisin demistim. Gecen sene Sinan Kargı nin 13-14 kere lastigi patlamisti ayni cenabetlik bulasmasin diye hic bahsetmedim. Ama Sinan Kargı ya yaris baslamadan once yazmistimm yolda surekli kendine Nas-Felak oku. Bana soyle yazmisti.

"Maalesef. TCR kuralları gereği sadece herkesin ulaşabileceği imkanları kullnabiliryorsunuz. Gayrimüslim dostlarıma karşı avantaj kazanamam 😔"

xd
Ahmet de bir önceki yarışta çok fazla lastik patlattı, bir ara bir poşet iç lastik muhabbeti dönüyordu. bu yarışları takip ettikçe uzun yol hevesim artıyor.

Kafamda değişik planlar var fakat biraz cesaret eksikliği yaşıyorum maalesef.

Bu tarz etkinliklere girişin ana kuralı 200 km dir derler.

Bir kişi bir günde sorunsuz bir şekilde 200 kilometre sürebiliyorsa ultra mesafe de sürebilir gibi bir kural var yazılı olmayan.

200 fiziksel olarak ortalama veya bir tık daha zorken psikolojik olarak ciddi bir eşik.

Ben ilk 100 denememde çok felaket patlamıştım, hatta Ramazan da oruçken sürmüştüm.

60 larda patladım hem de, bir de genç zamanlarım olduğu için gençlik cahilliğiyle sürmüştüm.

40 kilometre daha devam ettim bitik halimle, son kilometrelerimin ortalaması 7 - 8 e kadar düşmüştü. en son halisülasyon eşiğine gelmiştim fakat yine de 100 e tamamladım o dönem.

Büyük cahillikti fakat çok iyi bir dersti benim için.

Yanımda yiyecek ve su olmadan 30 - 40 kilometreleri geçmiyorum artık. genellikle 40 dan sonra toslama evresine giriyorum ve nabzım artmaya başlıyor.

Uzun lafın kısası bir şeye yoğun odaklandığınızda fiziksel sınırlarınızı zorlamak ya da sınıra dayanmak gayet mümkün, fakat bunun için de değişik bir psikolojiniz ya da sizi motive edebilen başka sebeplerin olması gerekiyor.

Burada yarışan insanların da her birinin kendi sebepleri var. kiminin olumlu, kiminin olumsuz birçok sebebi var.

iyi bir sebep bulmadan bu tarz fiziksel aktivitelerin zorluğuna dayanmanın imkansıza yakın olduğunu düşünüyorum.

Sonuç olarak hayat garip bir olgu, herkesin bir imtihanı var. keşke burada yarışan arkadaşlar kadar yetenekli olsaydım, en azından bir kez olsun denerdim kendimi.
 
Ahmet de bir önceki yarışta çok fazla lastik patlattı, bir ara bir poşet iç lastik muhabbeti dönüyordu. bu yarışları takip ettikçe uzun yol hevesim artıyor.

Kafamda değişik planlar var fakat biraz cesaret eksikliği yaşıyorum maalesef.

Bu tarz etkinliklere girişin ana kuralı 200 km dir derler.

Bir kişi bir günde sorunsuz bir şekilde 200 kilometre sürebiliyorsa ultra mesafe de sürebilir gibi bir kural var yazılı olmayan.

200 fiziksel olarak ortalama veya bir tık daha zorken psikolojik olarak ciddi bir eşik.

Ben ilk 100 denememde çok felaket patlamıştım, hatta Ramazan da oruçken sürmüştüm.

60 larda patladım hem de, bir de genç zamanlarım olduğu için gençlik cahilliğiyle sürmüştüm.

40 kilometre daha devam ettim bitik halimle, son kilometrelerimin ortalaması 7 - 8 e kadar düşmüştü. en son halisülasyon eşiğine gelmiştim fakat yine de 100 e tamamladım o dönem.

Büyük cahillikti fakat çok iyi bir dersti benim için.

Yanımda yiyecek ve su olmadan 30 - 40 kilometreleri geçmiyorum artık. genellikle 40 dan sonra toslama evresine giriyorum ve nabzım artmaya başlıyor.

Uzun lafın kısası bir şeye yoğun odaklandığınızda fiziksel sınırlarınızı zorlamak ya da sınıra dayanmak gayet mümkün, fakat bunun için de değişik bir psikolojiniz ya da sizi motive edebilen başka sebeplerin olması gerekiyor.

Burada yarışan insanların da her birinin kendi sebepleri var. kiminin olumlu, kiminin olumsuz birçok sebebi var.

iyi bir sebep bulmadan bu tarz fiziksel aktivitelerin zorluğuna dayanmanın imkansıza yakın olduğunu düşünüyorum.

Sonuç olarak hayat garip bir olgu, herkesin bir imtihanı var. keşke burada yarışan arkadaşlar kadar yetenekli olsaydım, en azından bir kez olsun denerdim kendimi.

Sadece bir kıvılcım gerekiyor. Gaza getirecek motive edecek herhangi bir şey. Kilometre hesapları yapıp mesafeyi gözünüzde büyütmeyin. Farklı yerlere odaklanın. Evet kolay değil ama hiçte imkansız değil inanın. Sadece olaya bakış açınızı değiştireksiniz ve sağlam bir motivasyon sebebi bulacaksınız. Bu yarış olur, birilerine kendinizi ispatlamak olur, kendi kendinize inatlaşmak olur, yapacam lan bunu diye hırs yapmak olur.. Bir sebep bulun ve ona odaklanıp sürün. Öldürmüyor ve gerçekten o kadarda süründürmüyor uzun sürüşler. Ve kafası muhteşem güzel bu uzunların. Salgılanan hormonlardan olsa gerek bende hafif sarhoşluk vari birşey yapıyor bu tür etkinlikler. Şapşal bir ruh haline giriyorum, böyle her yanı acıyan ama mental olarak çok yükselmiş. Başkalarının maceralarını okurken de yeteri kadar empati yapabilirsem hafiften tatmin edici benzer duygular uyanıyor içimde.
 
Ahmet 33. şu anda, bence 22 yaşında birisi için büyük başarı bu şekilde bitirebilirse.

Hele ülkemiz gibi bisiklet kültürünün olmadığı bir coğrafyada bunu başarabilmek daha değerli bir başarı. nasipse önümüzdeki yıllarda çok daha iyi yerlere gelecek.
Delikanlinin kafa calisiyor, girisimci de. Antrenorluk hizmeti veren sirket kurmus. Sahalarda gormek istedigimiz hareketler bunlar.
 
  • Beğen
Tepkiler: lrfan ve Umur Bora
Ahmet de bir önceki yarışta çok fazla lastik patlattı, bir ara bir poşet iç lastik muhabbeti dönüyordu. bu yarışları takip ettikçe uzun yol hevesim artıyor.

Kafamda değişik planlar var fakat biraz cesaret eksikliği yaşıyorum maalesef.

Bu tarz etkinliklere girişin ana kuralı 200 km dir derler.

Bir kişi bir günde sorunsuz bir şekilde 200 kilometre sürebiliyorsa ultra mesafe de sürebilir gibi bir kural var yazılı olmayan.

200 fiziksel olarak ortalama veya bir tık daha zorken psikolojik olarak ciddi bir eşik.

Ben ilk 100 denememde çok felaket patlamıştım, hatta Ramazan da oruçken sürmüştüm.

60 larda patladım hem de, bir de genç zamanlarım olduğu için gençlik cahilliğiyle sürmüştüm.

40 kilometre daha devam ettim bitik halimle, son kilometrelerimin ortalaması 7 - 8 e kadar düşmüştü. en son halisülasyon eşiğine gelmiştim fakat yine de 100 e tamamladım o dönem.

Büyük cahillikti fakat çok iyi bir dersti benim için.

Yanımda yiyecek ve su olmadan 30 - 40 kilometreleri geçmiyorum artık. genellikle 40 dan sonra toslama evresine giriyorum ve nabzım artmaya başlıyor.

Uzun lafın kısası bir şeye yoğun odaklandığınızda fiziksel sınırlarınızı zorlamak ya da sınıra dayanmak gayet mümkün, fakat bunun için de değişik bir psikolojiniz ya da sizi motive edebilen başka sebeplerin olması gerekiyor.

Burada yarışan insanların da her birinin kendi sebepleri var. kiminin olumlu, kiminin olumsuz birçok sebebi var.

iyi bir sebep bulmadan bu tarz fiziksel aktivitelerin zorluğuna dayanmanın imkansıza yakın olduğunu düşünüyorum.

Sonuç olarak hayat garip bir olgu, herkesin bir imtihanı var. keşke burada yarışan arkadaşlar kadar yetenekli olsaydım, en azından bir kez olsun denerdim kendimi.
Oruçtan dolayı güne -1 lt suyla başlamışsın. 100km yolda da 3-4 lt su içmen gerekirdi. bi de üstüne şekerin düşmüştür. kenara düşüp bayılmadığına dua et.
şimdi sakin kafayla yapsan 100 yaparsın bence.

tcr ilginç bi vaka. günlük 250 km sürüyosun ama yine de ortalaman zayıf kalıyo. after parti için 330 yapman gerekli.
 
Bu arada muhabbet hep kazanan ve lider giden bi kaç kişi üstünden dönüyor, günlük 500 kilometre sürüşlerden falan dönüyor ama aşağıdaki haritaya bakarsanız şu an katılımcıların daha çok İtalya ortalarında yığıldığını görebilirsiniz. Yaklaşık 2300-2400 kilometre gibi bi mesafe bu, yani günde 230-240 km gibi mesafeler. Tabi daha da önlerinde hemen hemen bi bu kadar yol var, yani bu günlük ortalamalar daha da düşecektir. HERKES BUNU KOLAYCA YAPABİLİR demiyorum tabi ama günde 400-500 de şart değil yani :)

1754646091505.png
 
Bu tarz etkinliklere girişin ana kuralı 200 km dir derler.

Eskiden Formula 1 de şöyle bir mantık vardı:''Öyle güçlü bir araç yap ki, finiş çizgisini geçtiğinde patlasın.''
Bilindiği üzere eskiden F1 de takımlar araçlarından maksimum gücü almak için dayanıklılıklarından maksimum tavizi verirlerdi.O sınır da finişi geçmek.Geçtikten sonra isterse patlasın.

Bunu TCR' ye de uyarlayabiliriz diye düşünüyorum.Finişi süresinde geçebilecek kadar performans ver,sonrasında istersen ''duvara çarp''. Bu girişin ana kuralı olmasa bile bitirişin minimum cinsinden ana kuralı olabilir.
 
Geri