hocam ben bu konu üstüne düşündüm. milletle konuştum vs.. en son facebook grubunda şu soruları toplu şekilde sordum:
"TCR 12 yılda nasıl değişti?
Gözlemleriniz neler?
Katılımcıların beklentileri ve özellikleri zamanla değişti mi?
TCR'yi yöneten ekip, etkinliğin ilk haline ne kadar aşina? Yöneticiler hala ilk edisyondakiyle aynı kişiler mi?
Mike Hall'dan önce ve sonra olarak ikiye ayırmak mümkün mü?
Belki 50 yıl sonra birileri TCR tarih kitabını yazacaktır. Bugüne kadarki önemli olayları anlamak istiyorum."
Mike Hall'un annesi şu yorumu yaptı:
"Mike hâlâ aramızda olsaydı, TCR'nin bugün bambaşka bir canavar olacağından eminim. Sürekli olarak doymak bilmez merakı ve insanları sınırlarının ötesine zorlama arzusuyla yeni konseptler ve yaklaşımlar deniyordu. Macerayı herkes için erişilebilir kılma tutkusundan doğan TCR'nin ilk günleri, sadelik, asgari kurallar ve öz güvene vurgu ile damgalanmıştı. Korkarım ki zamanla etkinlik bu temel ilkelerden sapmış ve Mike'ın temsil ettiği ham, dizginsiz ruhu kaybetmiştir ❤"
Genel olarak yarışın ana eksenini koruduğunu söyleyen de var Mike'dan sonra Anna Haslock(Mike Hall'un partneri) yarışı 2022 ye kadar idare etti. . geçen sene finishte eskiden istanbulda finishi görmüş kimse var mı diye kovaladım bulamadım. belki de tcr tdf nin 70-80 yılda yaşadığı dönüşümü şartların uygunluğuyla 10 sene de yakaladı.
Belki bi gün orijinal 3200 km remastered versiyonu yapılır o günleri anarız. bu konuyu gündeme getirmeye çalışıcam ama ne çıkar hiç bilmiyorum.
Mesafelerin artması kişisel görüşüme göre sürücülere zarar vermekten başka bil şeye yaramıyor. bu sene 5000 lere geldi galiba, yakında da 7000 olur. gerek yok bence.
Tekrardan notlarıma baktım. tcr gibi yarışlarda 10 - 20 günlük kaliteli yemek taşınamayacağına göre ne bulsa yiyen sürücülerin eninde sonunda kalori açığına yakalanacağından bahsediliyordu.
Yani belli sürelerin üzerindeki sürüşlerde tükenmemek kaçınılmaz.
Uzun mesafe yarışlarında iki tane ana sorunumuz var. birisi bu yemek ve tükenme arasındaki ince çizgi, ikincisi ise uyku ve toparlanma süreci.
Sürücüler genellikle 18 - 20 saat gibi sürmek istedikleri için kalan sürelerde toparlanamıyorlar. yorgunluk her geçen gün dinlenik nabza kadar etki ediyor ve tükenmeye zemin hazırlıyor.
Biraz da kötü şeylerden bahsedeyim, bu tarz yarışlar gercekten insana zarar veriyor ve ciddi sağlık riskleri var.
Sağlık sorunları aylar sonra da baş gösterebiliyor. ilk başta eğer tamamlayabilirseniz sürüş sonrası kafadan 1 aylık dinlenme sürecine giriyorsunuz, bu en iyi senaryo.
Hangi yıl olduğunu hatırlamıyorum, elemanın bir tanesi tour divide dı hızlı bitireceğim diye tutturup ilk günlerin en hızlı sürücüsü oluyor ve tour divide ın en hızlı başlangıcını yapıyor.
Beslenmede ve diğer şeylerde bir sorun görünmüyorken ani bir tükenme yaşıyor.
Sonuç kas yıkımı.
Buna benzer çok fazla örnek var. işin bir de psikolojik kısmı var, belli kişilerde yarış sonrası karamsarlık ve depresyon gibi şeyler de görülebiliyormuş ve bunlar çok kısa süreli olmaktan uzak bozukluklarmış.
Basit hatalarda bile bašşa gelebilen halisülasyonlar, yavaş düşünme, dehidrasyon, hipotermi gibi şeyler vs zaten baştan kabul edilmiş şeyler.
Sonuç olarak bu tarz yarışlar gerçekten uzun vadede zarar verebilen şeyler, kısa vadede ise kaza gibi riskler de var. bu yüzden bizden katılan arkadaşları hayranlıkla izliyorum.