Torku'ya destek

@Ahmet.KOÇ

teşekkür ederim ,peyniri aldm,kullanacağım ,ama alerjik bi durum baş gösterir ise bırakırım.

@Kudret Kurtcebe

Kudret Hocam, inanın ömrünüzde bu güne kadar vücudunuza aldığınız kalsiyum klorür veya sodyum benzoat miktarı tahmin edebileceğinizden çok çok daha fazladır. Yani demek istediğim, bu tip katkı maddeleri aklınıza gelebilecek her çeşit ambalajlı veya birçok ambalajsız gıda maddesinde mevcuttur. Bugüne kadar alerjik bir durum yaşamadıysanız Torku'nun peynirini yedikten sonra da yaşayacağınızı sanmam. Durum şöyle de olabilir, atıyorum bir üretici potasyum sorbat kullanmaz, onun amcaoğlu sodyum benzoatı kullanır. Ya da kalsiyum klorür kullanmaz, stabilizör olarak jelatin kullanır. Bunların kullanım yerleri gıda çeşidine göre de farklılık gösterebilir, ama eninde sonunda hepsinin kullanım amaçları aynıdır. Gönül ister ki yediğimiz besinleri olduğu gibi, hiçbir katkı maddesi olmadan tüketelim. Fakat, günümüz dünyasında bunu tahayyül etmek dahi mümkün değil.

@Ahmet.KOÇ bey sizi epey tecrübeli ve bilgili gördüm. Aslında belki konumuzla alakası yok ama müsadenizle bir şey sormak istiyorum. Şu cipsleri bilirsiniz ben bazen tüketiyorum ama bu yediğimiz cipsler ne kadar sağlıklı? Ne kadar zararlı? Bir de bu laylon paketteki cipsler yerine pringles tüketmek daha mı iyi? Pringles bilirsiniz o özel kutuda satılıyor ve yağ oranı diğer cipslere göre çok düşük. Gerçi pringles'ta domuz yağı ve katkıları olduğunu söyleyenler de var ama bu konuda yardımcı olur musunuz?

Ayrıca arkadaşlar Torku'nun pringles gibi ürünü var mı? Denk gelmedim ama olsa süper olurdu. Torku yetkilileri duyun sesimizi.

Çok az market ürünü kullanıyoruz.
Eğer illa alacaksam Torku var mı diye soruyorum.
Takımın kurulduğunu gördüğüm andan bu yana sanki bir çeşit refleks gibi kendiliğinden gelişti bu durum.
Bir de çiftçi kooperatifi olması benim çok hoşuma gidiyor.
Tek bir sahibi yok şirketin ve böylece o kişinin yeni yetme oğlunu bugattisi ile medya da görmüyor ve küfretmiyoruz.

@Anonim Teşekkür ederim. Bu arada belirteyim, Bilkent Üniversitesi'nden mezun olmuş bir kimyagerim ve aynı üniversitede doktora yapmaktayım.

Cips konusu biraz farklı. Kendim de tüketiyorum bu cips denen şeylerden. Tüketiyorum ama cipslerin sağlıklı olduğunu söyleyebilir miyim? Kesinlikle hayır. Cipslerde katkı maddelerinin ötesinde dikkate almamız gereken şeyler var; üretim şekli gibi. Cipsler büyük oranda yağ içeriyorlar. Bu yağlar da sağlıklı olmayan yağ kategorisinde değerlendirdiğimiz doymuş yağlardır. İnsan sağlığını tehdit eden birçok hastalığın (kalp yetmezliği, damar tıkanıklığı, Alzheimer's gibi) ortaya çıkmasında bu tür yağların tüketiminin önemli bir faktör olduğu bilinmektedir. Cipslerin, yüksek sıcaklıkta ve kızgın yağda üretim şeklini de göz önüne aldığımızda sadece doymuş yağlar değil, bu yağların yüksek sıcaklıkta verebilecekleri potansiyel olarak zararlı olabilecek çeşitli kimyasalları da ihtiva etme riski var. Açıkçası, cipste yediğimiz ne patates, ne mısır, ne baharat çeşnisi. Bunların hepsi cipsi üretirken özelliğini yitiriyor. Yediğimiz tamamen farklı bir ürün haline geliyor. Cipslerin deyim yerindeyse bağımlılık yaratan ürünler olması da aslında cipslerin ne kadar sağlıksız ürünler olduğunu gösteriyor.

@Ahmet.KOÇ Rica ederim ve ben de teşekkür ederim verdiğiniz güzel bilgilerden dolayı. Şimdi yazdıklarınızı okudum ama bilhassa Alzheimer's dediğiniz kısımda tırstım. Eğer tükettiğimiz bu cipsler Alzheimer's gibi bir hastalığa kadar götürüyorsa, büyük risk içindeyiz demektir. Bu durumda hâlâ cips tüketmek ne kadar doğru bilmiyorum ama bazı ürünleri başta cips olmak üzere bir türlü bırakamıyoruz. Sanıyorum toplum olarak hepimiz aynı durumdayız. Aslında ben genel olarak film izlerken cips tüketiyorum yani film esnasında böyle şeyler güzel gidiyor. Bendeki alışkanlığı tamamen bir şeyler izlerken tüketme şeklinde ama haftada 2-3 kez (2 kesin) mutlaka cips tüketiyorum ve söyledikleriniz doğru. Çünkü tüketirken şu suâli soruyorum kendime; bir ürün nasıl olur da kendini haftada 2 ya da 3 kez zorla aldırıp tükettirir? Bunu yemeden de film izleyemez miyim? Ayrıca cips yediğimizde inanılmaz bir yağ tabakasıyla karışılıyoruz. Ellerimiz vıcık vıcık yağ oluyor. Bu durumda kalbimizi düşünmek bile istemiyorum yani elimizde öyleyse, kalp, damarlar ne durumdadır kim bilir. Pringles'ta bu durum %1'e düşüyor ama sonuçta o da yağlı. Paket cipslerin nasıl yapıldığına dair elimizde hiçbir bilgi yok sizin paylaşımınız dışında. Mesela "Açıkçası, cipste yediğimiz ne patates, ne mısır, ne baharat çeşnisi. Bunların hepsi cipsi üretirken özelliğini yitiriyor." şeklinde söyleminiz bile bir şeyleri anlamamıza yetiyor. Ayrıca bu cipsler milyonlarca insan tarafından tüketilirken, neden (sizin de belirttiğiniz gibi) sağlıklı olmayan yağ kategorisinde değerlendirdiğimiz doymuş yağlarla yapılıyor? Bundan 5-6 yıl önce zeytin yağlı cipsler çıkmıştı. Yanlış hatırlamıyorsam Lays bunu yapmıştı ama o kadar güzeldi ki, güya ilgi yok diye üretimini durdurdular. Zeytin yağlı cipsler, diğerlerine nazaran daha güzellerdi yani yağ oranı yine aynıydı ama en azından zeytin yağı olduğu için, içimiz ferahtı... Tekrar teşekkürler...

@Anonim Evet, bahsettiğiniz şekilde, "zeytinyağıyla üretilmiş" veya "trans yağ içermez" ibareli cipslerin satıldığını hatırlıyorum. Ben yine de bu cipsleri sağlıklı ürünler kategorisinde değerlendirmem. Fakat, bu şekilde düşünürsek işin sonunu getiremeyiz. Günümüzde her şey kapitalleşti, sanayileşti; yediğimiz yiyecekten, giydiğimiz giyeceğe kadar. O hale geldi ki artık tamamen sağlıklı beslenmek hayal oldu. Türkiye'de organik diye satılan ürünlerde bile yeri geldiğinde şüpheyle yaklaşmak gerekiyor. Eğer tamamen sağlıklı beslenmek mümkün değil ise bize düşen görev aldığımız besinlerden doğabilecek zararları minimize etmek. Peki bu nasıl olur? Mümkün olduğunda hazır besinlerden kaçınarak (cipsten, koladan vs..). Bunlara verdiğimiz parayı, bir kuru incir, kuru üzüm, özellikle hurma gibi besinlere verirsek tabiki daha sağlıklı beslenmiş oluruz. Zeytinyağını da asla ihmal etmeyelim. Arada insan kaçamak yapabiliyor, sağlıksız olduğu gün gibi açık olan şeylerden tüketebiliyoruz. Önemli olan beslenmede bu dengeyi sağlayabilecek olgunluğa erişebilmek.

@Ahmet.KOÇ evet bu konuda da size katılıyorum. Günümüzde en 'güvenilir' ürünlerin bile şaibeli olduğu su götürmez bir gerçek artık. Ne kadar güvenilir ve beklediğimiz gibi olsa bile, içimizde daime bir ukte kalıyor. Arada yapılan kaçamak dışında söyledikleriniz gerçekten dikkate alınmalı. Eğer böyle giderse, ilerleyen zamanlarda daha büyük riskler bizi bekliyor olacak. Tüketirken mutlu oluyoruz keyif alıyoruz ama ileride ne olacak bunu düşünüp ona göre hareket etmemiz gerekiyor. Tekrar teşekkürler Ahmet bey

@Ahmet.KOÇ kuru üzüm tüketirim,fakat geçen gün paketin üzerini okurken bitkisel yağ yazıldığını gördüm.Bitkisel yağ=Ayçiçek/Mısır/Soya=GDO.Ne alakası var diye araştırdım.Bu tip ürünleri kuruturken aflotoksin denilen kanserojen küfün (İçki içmeyen Levent Kırca sirozdan öldü,arkadaşları çok kuruyemiş yediğini söylediler)meyvaya yapışmasını önlemek için kullanıyorlarmış.
Hurmayı da mısır şurubuna batırıp tatlandırıyorlar.Ne yiyeceğimizi şaşırdık..

@Kürşatt

Bu bence bir hırsızlıktır. Sistem hırsızlık yaptırırdan ziyade insanın mayasında varsa yapar hırsızlık. Yada bir defa yapar pişman olur tövbe eder. Omur boyu tovbeli yaşar.
Ses çıkarmamak başka mazur görmek başkadır ki sadece sizin hakkınız değil bu durum. Madem tespit ettiniz diğer mağdurları uyarmalısınız naçizane.

@hogutmen
Ben Kuzay Irakta yaşıyorum inanın burda hırsızlık oranı çok çok az çünkü buranın devleti gıda yakacak para her türlü yardım yapıyor ama suriyeliler gelene kadar yanlış anlaşılmasın onların kötü olduğu için değil çaresi olmadıkları için çalıyorlar ben günah yada yanlış olmadığını savunmuyorum sadece kişilere suç bulmamak gerekiyor sistemde de hata var apartman sakinlerinde de yani bizlerde de hata var o adama günah değilmi üç kuruşa çalıştırmak zorunda bırakıyoruz. Herneyse konuyu fazla çarpıttım sanırım ama Torku ya destek Bakkalara destek

Alacağımız ürün Torku veya bu markaya benzer güvenilir bir marka olsa bile ambalajlanmış ürünlerin hayatımızdaki kapladığı yeri kendimizi alıştıra alıştıra zamanla minumum seviyelere indirmemiz bence çok hayatı bir öneme sahip, ileride yakalanacağımız hastalıklar hatta bizde kalıcı değişimlerin yaşanmasına sebep olduğu için daha doğmamış nesillerin sağlığı dahi bu alışkanlıklarımız yüzünden çok büyük tehlikede. Bu konudaki alışkanlıklarımızı değiştirmek adına sağlıklı ve düzenli beslenme konusunda biraz araştırma yapıp bilinçlenmek bizlere çok fazla katkı sağlayacaktır. Kendimden örnek verecek olursam, ben üniversiteden 2015 yılında yeni mezun oldum öğrenci olduğum zamanlarda yeme alışkanlığımın %90 ı ev dışında fast food ve akşamları atıştırmalık ürünleri yiyerek geçti. Bisikletimle düzenli olarak antrenman yapmama rağmen bir türlü yeme alışkanlığımın verdiği 7-8 kiloluk fazla kilodan kurtulamıyordum. Şimdi yaklaşık 3 aydır çalışıyorum ve haftanın en fazla bir günü dışarıda yemek yiyorum ve mecbur kalmadıkça ambalajlı ürünleri raf ömrü uzatılmış ürünleri kullanmıyorum. Yapımı çok zor olmayan yemekleri tariflerine bakarak yapıyorum evde yemek yemenin ne kadar güzel bir şey olduğunu anladım. Evde tereyağı zeytinyağı dışında hiçbir yağı yemeklerde kullanmıyorum. Bu tip yağlarında marketler yerine fabrikasyon yapımı olmayan yerel ürünlerden temin ediyorum( biraz araştırınca şehrinizde veya size yakın bir köyde bulabilirsiniz) Daha hiç kızartma yapmadım. Kepekli, tam buğday, çavdarlı olsa bile ekmeklerde kullanılan buğdaylar eski buğdaylar olmadığı için yapıları değiştirilmiş buğdaylar olduğu için kahvaltı dışında hayatımdan çıkardım. İnsana hiçbir faydası bulunmayan şekeri içinde bulunduran ürünleri çok fazla canım çekmedikçe kullanmıyorum neredeyse aklıma gelmiyorlar artık. Glikoz ve mısır şurubu bulunan ürünleri hiç söylemiyorum bile. Kesinlikle margarin yağı kullanılan hiçbir şeyi kullanmıyorum (sağlıksız olması dışında erkeklere zararlı olduğunu duymuştum). Gazlı içeceklerden kesinlikle tüketmiyorum( soda hariç). Bu yazdıklarım inanın yapılması zor değişiklikler değil, sadece bir-iki ay gibi bir süre zarfı içinde bu hayata uyum sağladım. Eğer bunlar gibi bazı şeylere dikkat etmezsek artık genç yaşta bile yakalanılan şeker hastalığı, kolon kanseri, kalp damar hastalıkları gibi yaygın hastalıklara değil bisiklet sporu bütün sporları da yapsak artık bu tip hastalıklara yakalanmamız kaçınılmaz hala gelecek ve öylede oluyor.

Eski bir Ülker çalışanı olarak belirtiyorum Ülker glikoz kullanırken Torku pancar şeker kullanıyor orjinal şeker bende Torku diyorum Ülkere uzağım

Çikolata gofret abur cuburu çok hoşuma gidiyor cidden tadı farklı.Geçen sıvı ayçiçek yağı çıkmış.Onu aldık kullandık.Hafif ve lezzetli.Torkuya bizim aileden de her zaman destek var.

torku süt gerçektende mükmel umarım,bu kaliteyi devam etiririler.
@camoko06 hocam nuttela yurt dışınandan geliyor,banada burda üretiliyor yurt dışından gelen ile burda üretilen yerli malının fiyatları neden aynı,bende bunu merak ediyorum,sonuçta bir çok etken olay var tabiki ama yurt içinde üretilen mamül daha ucuz olması lazim gerekmezmi.

https://www.bisikletforum.com/dosyalar/20160103_175331-jpg.48530/

bu gün bana yakın olan mopaşa gittim,epey torku mamüller var idi,torku banada bunlardan biri idi, ,salamı,sucuğu,dilimlenmiş peyniri,yalnız domatese, carliston bibere, karnabahara ıspanağa,yani sebzelerede ve meyve üretiminede geçerler ise şık olacak ,mopaşta torku helvada var idi,yalnız yoğurdu tükenmiş idi,kuzu şişi yoktu esas o lazım bana tabi.

Torkunun tereyagıda cok guzel tavsiye ederim..

@Kudret Kurtcebe Abi Torku şu an sebze ve meyve üretiyor mu bilmiyorum ama yaklaşık bir sene önce kadar torkunun domatesini görmüştüm markette, aslında ilk önce kokusunu aldım domatesin sonra torkunun olduğunu farkettim çok güzeldi. Şimdi sebze meyve üretiyor mu bunlar yurtiçinde satılıyor mu bilmiyorum

@Anonim hocam ankarada şoyle bir urun var ben hiç denemedim..katkı maddesi olmadigini soyluyorlar..
(link)

(link)