Konu da açılmışken biraz da anadoludan bahsedelim...
Yüksek dağ sıralarıyla, plato, ova ve gölleriyle, dere ve nehir yataklarıyla mor, kahverengi, gri, sarı ve kırmızı renk tonlarıyla bütünleşen ve Türk Kültürü'nün eşsiz güzellikteki mimari eserleri ve folklorik değerleriyle bezenmiş Doğu Anadolu Bölgesi tarihi ve kültürel değerlerini en çok koruyabilen bölgelerimizden biridir. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalma görülmeye değer medreseler, kümbetler ve camilerin yanı sıra doğal güzellikleri de mutlaka gezilmeli.
AĞRI
Diyadin Kaplıcaları: Köprü, Yılanlı ve Davut adlarını alan üç sıcak su kaynağından oluşmaktadır. Deri hastalıkları ile enfeksiyonlara bağlı romatizmal hastalıklara iyi geldiği bilinmektedir. Sezon süresince devamlı dolmuş seferleri yapılan kaplıcalarda bir de turistik otel bulunmaktadır.
Meteor Çukuru: Alaska'daki meteor çukurundan sonra dünyanın 2. büyük göktaşı çukurudur. 70-80 yıl önce düşen bir göktaşı tarafından oluşturulan meteor çukuru 35 m. genişliğinde ve 60 m. derinliğindedir.
Balık Gölü: Çevresindeki dağlardan gelen küçük dereler, kıyısındaki pınarlar ve yer altı suyu ile beslenen Türkiye'nin en yüksek rakımlı göllerinden birisidir. Göl, adada kuluçkaya yatan kadife ördek popülasyonu ile önemli kuş alanı statüsü kazanır.
Nuh Gemisinin İzi: Türkiye – İran transit yoluna 3,5 km uzaklıkta Ağrı Dağı'nın güneyinde Telçeker ile Meşar Köyleri arasında yer alan doğal bir anıttır. Bu anıt gemiye benzer bir siluettir.
ADIYAMAN
Nemrut Dağı: Doğu ve Batı Medeniyetlerinin, 2150 m. yükseklikte muhteşem bir piramitteki kesişme noktası, Dünyanın sekizinci harikası Nemrut, yüksekliği on metreyi bulan büyüleyici heykelleri, metrelerce uzunluktaki kitabeleriyle, UNESCO Dünya Kültür Mirasında yer almaktadır.
http://www.kolej.org/dergi/sayi80/resim/nemrut.jpg
Nemrut Dağı, üzerinde barındırdığı dev heykellerin ve anıt mezarın yanı sıra, dünyanın en muhteşem gündoğumu ve gün batışının seyredilebildiği yer olmasıyla da ilgi çekmektedir. Her yıl binlerce insan gündoğumu ve gün batışını seyretmek için Nemrut Dağına gelmektedir.
BİNGÖL
Yüzen Ada: Solhan ilçesinin Hazarşah köyü Aksakal mezrası mevkide bulunan ve bir tarafı doğa harikası olan Yüzen Ada tamamen doğal, üç tarafı dağlar ve tepeler ile çevrilmiş bir krater gölü içerisindedir. Gölün ortasında bulunan iki ada, göl üstünde serbestçe hareket edebilmektedir.
Kös Kaplıcaları: Bingöl'ün 25 km kuzeydoğusunda Ilıca köyünde bulunan Kös Kaplıcası çeşitli hastalıklara iyi gelmektedir. İlde bunun dışında Hasköy, Hozavit, İngan, Harur, Hacıyan ve Cemre kaplıcaları da hizmet veriyor.
BİTLİS
Nemrut Gölü: Türkiye'nin en büyük krater gölü olan Nemrut Gölü, Nemrut Dağı'nın üzerinde bulunan krater çukurluğunun bir bölümünü kapsayan bir yarım ay biçimindedir. Kar ve kaynak suları ile beslenen ve yer yer oldukça derin olan Nemrut Gölü Doğu Anadolu Bölgemizde mutlaka görülmesi gereken doğal güzelliklerden biridir. Göl çevresindeki kaplıcalar ve fışkıran sıcak sular volkanik etkinliklerin son izleridir.
ELAZIĞ
Buzluk Mağarası: Harput beldesinin kuzeydoğusunda, Elazığ'a 11 km uzaklıktadır. Buzluk Mağarası, jeomorfolojik yapısı nedeniyle gerçekleşen klimatolojik şartlar ve hava sirkülasyonu özelliğinden dolayı yaz ayları içinde doğal olarak tabakalar, sarkıtlar ve dikitler halinde buz oluşturmakta, kış aylarında ise tam tersine buz teşekkül etmemekte ve sıcak hava oluşturmaktadır. Mağarada oluşan buzun bazı hastalıkların tedavisinde etkili olduğu belirtiliyor. Bölgede meydana gelen büyük bir çöküntü ile çevresinde bulunan kayaların üst üste yığılmasıyla oluştuğu sanılan mağaranın bulunduğu yer ağaçlandırılmaya elverişli olup, mesire olarak da değerlendirilebilir durumdadır.
http://www.kolej.org/dergi/sayi80/resim/gezi1.jpg
ERZURUM
Çoruh Nehri: Derin kanyonları ile ilgi çeken Çoruh, her yıl turistlerin akınına uğrar. Bayburt'ta doğan ve Erzurum'un İspir İlçesi sınırlarından geçip Artvin'in Yusufeli ilçesine uzanan, oradan da Batum'a vararak Karadeniz'e dökülen 466 km. uzunluğundaki Çoruh Nehri, rafting sporu yapmak isteyenlerin uğrak yeridir. El değmemiş bakır güzellikleri ve doğal yapısıyla raftingcilerin gözde mekanlarından biri olan Çoruh Nehri özellikle yaz aylarında yabancı sporcuların ilgisini çekmektedir.
Elmalı Çam Mağarası: İspir ilçesi, Maden Köprübaşı Belediyesi'ne bağlı Elmalı Çam Mağarası içerisinde çeşitli yönlere ayrılan galeriler bulunmaktadır. Bunların boyları 30m'den 100m'ye kadar uzanmaktadır. Tavanlardan sızmakta olan sular, salon ve koridorları tümüyle karakteristik sarkıt ve dikitlerle dolmuştur. Dikitlerin çoğu 0.6 ile 4m boyutları arasında uzunluktadır. Mağaranın, astım hastalarına iyi geldiği bilinmektedir. Bu mağara 5.000 kişiyi rahatça barındırabilecek genişliktedir.
KARS
Kuyucuk Gölü: Kars-Akyaka Platosu'nda, hafif dalgalı açık bir arazinin ortasında yer alan küçük bir tatlı su gölüdür. Alanda üreyen en önemli kuş türü dikkuyruktur. Gölde türeyen en önemli kuş türleri arasında kızıl boyunlu batağan, kara boyunlu batağan, boz ördek, sakarmeke ve uzun bacak sayılabilir.
TUNCELİ
Munzur Vadisi Milli Parkı: Karasu ve Murat çöküntüsü alanları arasında yükselen Munzur Dağlarının jeolojik yapısı, metamorfik , volkanik ve tortul kayaçlardan meydana gelir. Kuzeyde 3300 metreye kadar yükselen bu dağlık alan Mercan ve Munzursuyu vadileri ile büyük ölçüde parçalanmıştır. Mercan vadisinin 1.60 metreden yukarı kesimlerinde buzul gölleri, dağlardan Ovacık düzlüğüne gelindiğinde kaynayan gözeler, vadi boyunca dökülen küçük şelaleler Milli Parkın peyzajında ilgi çekici örnekleridir. Milli Parkta tepeler ve yamaçlar meşe ormanları ile kaplıdır.
Halbori Gözeleri: Halbori Gözeleri, Tunceli-Ovacık yolu üzerinde, kent merkezine yaklaşık 20 km uzaklıkta, Munzur Suyu kenarında, derin ve kayalık bir vadinin içerisinde yer almaktadır. Halbori Gözeleri, çok soğuk kaynak sularına sahip bir dinlenme ve mesire yeri olup, oldukça yoğun kullanılmaktadır.
VAN
Van Gölü: Van iline adını veren Van Gölü Türkiye'nin ve dünyanın en büyük soda gölüdür. Dört tarafı yüksek dağlarla çevrilidir. İçinde Akdamar, Adır, Çarpanak, ve Kuş adaları olmak üzere 4 ada bulunmaktadır. Tarih boyu Yüksek Deniz, Nairi Denizi ve Yukarı Deniz dendiği gibi Deryaçe (Küçük Deniz) adını da alır. Gölün suyu çok tuzlu ve sodalıdır. Sabunsuz köpük verir ve temizlik maddeleri kullanılmadan içinde her şey yıkanabilir ve temizlenebilir. Her mevsim, her saatte farklı bir renk alan, gündoğumu ve günbatımının muhteşem olduğu göl, bölge turizmine önemli bir katkı sağlamaktadır. Sahil boyunca yapılaşma ile bozulmamış koylar, yeşil bitki örtüsüyle sarılmış kıyılar görülmeye değerdir. Van Gölündeki adalardan en büyüğü olan Ahtamar Adası, üzerindeki kilisesi ile ünlüdür. 900'lü yılların başında Kral Gagik tarafından yaptırılmış olan kilise taş işçiliğinin en seçkin örneklerindendir. Akdamar adasına Gevaş iskelesinden dolmuş motorları çalışmaktadır.
http://www.kolej.org/dergi/sayi80/resim/gezi2.jpg
Van Kalesi: Büyük bölümü ayakta kalan Van Kalesi'nin kuzeybatı ucunda bulunan ve Sardur Burcu denilen yapı taş bloklarla örülmüştür. I. Sarduri'ye ait, Assur çiviyazısı ile yazılmış, bilinen en eski Urartu yazıtı bu burçtadır. Kalenin önemli bir yapısı da I. Agrişti'ye ait olan kaya mezarı. Urartulardan günümüze ulaşan en uzun yazıt da ( Horhor Yazıtları) buradadır. Ayrıca kalenin kuzey yamacında II. Sarduri'nin Açıkhava tapınağı (Analı-Kız) kale içinde Menau ve Sarduri 'ye ait mezar odaları, mağaralar, su sarnıçları ve çeşitli odalar vardır.
http://www.aksityayincilik.com/images3/eastern_1.jpg
http://www.formsante.com.tr/dogal_terapiler/00893/images/imperiaflex_0_0_0.jpg
http://www.byegm.gov.tr/YAYINLARIMIZ/kitaplar/turkey2005/content/turkey/images/086-1.gif
http://www.erzincan.gov.tr/images/genel/cogra.jpg