Dinler tabiki tedbirsiz yaşa ilimden uzak dur demez, dese zaten yayılmaz.
Burada ince bir nüans var.
Dinlerle şöyle bir bağlantısı var gelişmişliğin. Dini yaşantısında ön planda tutan toplumlar, dünyada da görüldüğü üzere ekseriyeti geri kalmıştır. Bunun nedeni Dinler cevapları verir. Ölümden sonra adalete, mahşere, cennete, cehenneme inanan insan gerçek manada bilimsel çalışma yapacak merak duygusunu törpülemiş olur. Bu kitlesel ölçüde olduğu zaman, mahşer olduğu için adalet aramada yetersiz kalır.(sonra alacağını düşünür), parasız kalınca sefasını sonra çekeceğini düşünür. dünya dışı yaşamı bir ateist kadar merak etmez. Bu da silsile şeklinde bir atalete neden olur ki, eğitim sistemine kadar etkiler. Toplum kurallarından çok dini kurallara yaslanır insanlar. Ve dini kurallar yasalar gibi detay içermediğinden her grup ya da kişi kendince yorumlayıp, yaşam biçimi oluşturur. Kendince bütün soruların cevabını bilir bilmesede nihai çözüme elbet öbür tarafta ulaşacağını sanır. Al bakalım insanların elinden tüm inandıkları şeyleri bu kadar sabrederler mi? Adalet hızla yerini bulmaya. toplum kuralları sertçe uygulanmaya ve uyulmaya başlanır.
Alaka böyle bir alaka...