Scudo Sports

Şu an içinizden ne geçiyorsa yazın

Scudo
Fransa'da da bu şekilde. Ne kadar "Liberté, Égalité, Fraternité" yazsalarda üstü kapalı ırkçılık yapılıyor. 😌
Şu an Istanbuldaki göçmenleri görsen adamlara hak verirsin bence. Sonuçta adamlar bir ülke ve ulus yaratmış tıpkı bizim gibi, kuruluşta bazı ilkeleri de belirlemişler ki özgürlük eşitlik kardeşlik bence çok güzel bir slogan, buradaki eşitlik kardeşlik biraz da daha önce aristokrat sınıftan olmayanların para sahibi olup burjuva da olsa da onlarla eşit olmadığı tam anlamıyla özgür olamadığı feodal dönemden çıkışın sembolik bir reaksiyon. yoksa afrikalı biri gelsin hiç bir kurala uymasın biz de ona kardeşim diyelim dememişlerdir. Ha burada afrikalı da diyebilir ki sen bu zenginliği benim ülkemi sömürerek, en değerli kaynaklarımı elimden zorla alarak kurdun, o da o konuda haklı, Fransanın da onlara borcu var ama bizim kimseye yok :D
 
Sevmek nedensizdir, sevilmek neden ister
Gitmek hedefsizdir, kalmak hedef ister
Yaşamak sebepsizdir, ölmek sebep ister

Gülmek rastgele olur, ağlamak iz bırakır
Susmak kolay olur, konuşmak zor gelir
Unutmak bir savunma, hatırlamak yara taşır

Uzaklar çağırırsa yakınlar sabır ister
Düşler özgürdür hep, gerçekler bedel ister
Bir adım atmak kolay, durmak cesaret ister
 
  • Beğen
Tepkiler: Cemal Ç.
koskoca ülkede alttaki site gibi custom bisiklet yapan yok. şöyle dükkana gidip gönlümüzce bisiklet toplayıp çıkabilceğimiz bi yer...

(link)
 
Bizim kalite birimi masanın altındaki kağıt attığımız ofis çöpünü ağzı kapalı değil diye kaldırmış,

Biz çöp kutularını kaybedeli 6-7 sene olmuştur. Geri dönüşüm furyası kapsamında, herkesin çöp kutusuna el konuldu ve sadece koridorlardaki geri dönüşüm kutularını kullanabileceğimiz söylendi.

Fransa'da da bu şekilde. Ne kadar "Liberté, Égalité, Fraternité" yazsalarda üstü kapalı ırkçılık yapılıyor. 😌

Kısmen katılıyorum ama eşitlikçi tarafım daha ağır basıyor sanırım. Türkiye haricinde 2 farklı ülkede uzun süre yaşadım, beni çok rahatsız edecek olaylarla karşılaşmadım gibi.

Şahsen ben de kültürümün aniden değişmesini istemem. Zamana yayıldığı zaman insan bazı şeylerin farkına varamıyor ama birden olunca çok göze batıyor. Bu durumlarda da entegre olmuş göçmen iyi, kültürünü koruyan kötü oluyor. O adam da kendi kültürünü korumak derdinde ama..

Hangisi doğru bilemedim.

Neden=sıkıldım. 😌

İnsan yaşamak için programlanmıştır :)

Survivor geni daha güçlü olanlar şartlara daha iyi adapte olmuş ve evrim onları tercih etmiştir.

Bizim bir anneanne var, 2 yıldan beri her hastaneye gidişinde doktorlar yolun sonu diyor ama inatla hayata tutunuyor ve ölümden gerçekten korkuyor (Allah uzun ömür versin).
 
Bisiklet yolundan, motorsikletle giden 2 turist, beni solladıktan 5 sn sonra (ben o sırada içimden hah geldiler yine derken), sağa dönüş yapmaya çalışan bir otomobilin hafif bizim şeridi çiğnemesiyle temas yaşandı. Motor bi yana, turistler bi yana uçtu. Turistlerde kask vardı ama yere güzel düştüler. Aracın tampon kırıldı. İki tarafta da hata vardı. Otomobil, bisiklet yolundan gelene yol vermediği ve kontrol etmediği için; turistler, motorlu bir taşıtı bisiklet yolundan kullandığı ve geçiş noktasında hızını yavaşlatıp kontrol etmediği için hatalıydı. Keşke aksiyon kameram yanımda olsaydı...
 
  • Beğen
Tepkiler: MakRo ve Özcan
Eşim TPM’ci olduğu için ve kariyerimizin başında birlikte çalıştığımız firmada yoğun bir TPM furyası estirildiği için profesyonel karakterim de o yönde şekillendi. Şu an iş yerindeki masamın üzerinde sadece bilgisayar ve defterim var örneğin. Masanın altında da ne keson ne çöp kovası hiç bişey bulunmaz. Açık ofiste çalışıyoruz, ortak bi yazıcı ve su sebili kullanıyoruz, yazıcıyla işim olduğunda zaten sık sık sahaya inerken yanından geçtiğim için sahaya inerken veya gelirken kullanacak şekilde ayarlıyorum. Yazıcının yanında zımbadır delgeçtir de var zaten. Eğer acil bi ihtiyacım olursa da her yazıcıya kalkışım boşa gitmesin diye sebili yazıcının yanına çektim ki yazıcı başında beklerken su içerek değerlendiririm o zamanı diye. Ayrıca da şöyle düşünüyorum; günde 13-15.000 adım kadar atıyorum gerçi işteyken ama ofiste uzun zaman geçirdiğim zamanlarda da yine arada sırada kalkmış olayım hareket etmiş olayım diyerekten her türlü ofis araç gerecini masamda özellikle bulundurmamayı tercih ediyorum.

Belli alışkanlıkları olanlar için bu alışkanlıklardan vazgeçmek zor tabi.
 
  • Muhteşem
Tepkiler: RmzBurak
yani diyor ki, gel Sirkiyeye, hayatını yaşa.
Üzgünüm, şu sıralar kendimce haklı nedenlerimden ötürü gelemem. 😌
Ben Hınzır'ı özledim yahu. 😕
 
Eşim TPM’ci olduğu için ve kariyerimizin başında birlikte çalıştığımız firmada yoğun bir TPM furyası estirildiği için profesyonel karakterim de o yönde şekillendi. Şu an iş yerindeki masamın üzerinde sadece bilgisayar ve defterim var örneğin. Masanın altında da ne keson ne çöp kovası hiç bişey bulunmaz. Açık ofiste çalışıyoruz, ortak bi yazıcı ve su sebili kullanıyoruz, yazıcıyla işim olduğunda zaten sık sık sahaya inerken yanından geçtiğim için sahaya inerken veya gelirken kullanacak şekilde ayarlıyorum. Yazıcının yanında zımbadır delgeçtir de var zaten. Eğer acil bi ihtiyacım olursa da her yazıcıya kalkışım boşa gitmesin diye sebili yazıcının yanına çektim ki yazıcı başında beklerken su içerek değerlendiririm o zamanı diye. Ayrıca da şöyle düşünüyorum; günde 13-15.000 adım kadar atıyorum gerçi işteyken ama ofiste uzun zaman geçirdiğim zamanlarda da yine arada sırada kalkmış olayım hareket etmiş olayım diyerekten her türlü ofis araç gerecini masamda özellikle bulundurmamayı tercih ediyorum.

Belli alışkanlıkları olanlar için bu alışkanlıklardan vazgeçmek zor tabi.

Odamızda 8 masa var, her masada yazıcı var. En aktif kullanan 1 arkadaşım var. Benim ile onun arasında 5 mt ciharı var. Onun yazıcısına gönderirim her zaman. Kendiminki kapalı içinde kartuş bile yok. IT kaç sefer dedim alın götürün diye. Şirket politikası gereği olmalıymış. Kağıt israfı olmasın diye arkadaşlarımdan bazı raporları mesajlaşma uygulaması üzerinden istiyorum. Ben hariç diğerlerine kağıt gidiyor. Müdür bakıp çöpe atıyor. Ben bakıp pc de dosyalıyorum. Değişik huylarım var ama zımba vb malzemeler durumunuzu beğendim. Şuan masamı sadeleştirme yoluna gidiyorum. Evet neden yapmayayım..
Genelde masa başında sabah 10-11 arasında öğlen 14-14:30 arasında ve 16-17 saatlerinde oluyorum haricinde işletme içindeyim. 15k adımı yakalıyorum genelde. Eğer o gün zor geçtiyse serviste 1 durak önce inip ya kulaklıklarımı takıp son ses kendimi rahatlatan müziğimi açıp yürüyorum yada ben neden bu işte ve sektörde çalışmaya devam ediyorum diye düşünürken bir bakmışım eve gelmişim kızım kapıyı açıyor...
Evime geldikten sonrasının bir önemi zaten yok.
Eğer bir planım yoksa yemek yemeden(hanım izin verirse :D ) klasik dağ rotam var +50km 1000mt tırmanış sessiz sakin mis gibi orayı çıkarım ve bazı ağlarım bazen bağırırım bazen kendimce türkü söylerim.

ahahah ulan ne söylemdim. Gidip bisiklet süreyim bugün :agla::agla::agla::agla:
 
Arkadaşlar bu oyunlara gelmeyin size az duş alın, sifonu az çekin diyip 50metrelik yatların havuzlarını doldurur bu namussuzlar :D Tasarruf geri dönüşüm vsyi fakirlere reva görüyolar. Odanızda kağıt çöpü var diye küresel ısınma başlamadı. ortak alanda çalışanlara ben de patron olsam tek yazıcı, tek çöp kovası veririm zaten.
 
  • Hahaha
Tepkiler: Özcan ve RmzBurak
Geri