Scudo Sports

Şu an içinizden ne geçiyorsa yazın

kazamın haftasını azıcık gün geçe diye garip bir tabir ile gireyim konuya, dün öğrendiğim üzre fıtıklarımı da heyecanlandırmışım. nedir bizim bu arabalardan çektiğimiz? arabalardan çekmesek motorlardan, motorlardan çekmesek bisiklet düşmanı varlıklardan... neden yahu? neden yani? 2 tekeri bizzat benim çevirdiğim götürgeçle başkasının ne alıp veremediği olabilir ya da bu nasıl bir nefret, bu nasıl bir kindir? cozutturduğum fıtıklar gelir onları tırmalar inşallah ne diyeyim...

Üç basamaklı bir yerden inerken ayağım döndü. Acılar içinde yere yığıldım. Ayakta pirinç tanesi büyüklüğünde küçük bir kırık varmış. Alçıya sarıldı ayak. En kötü on gün alçı kalacakmış. Bu zaman zarfında maalesef lokantayı açamayacağım. Hayırlısı bakalım. Hiç öngörülemeyen işler. Hayat planlanamayacak kadar sürprizlere açık.
çok geçmiş olsun, umarım çabucak toparlarsınız 💐
 
Scudo
Saat 'yarım' demek neden sadece 12:30 veya 00:30 anlamına geliyor, hep çok saçma bulmuşumdur. 'Çeyrek' diye bi tanımlama yok mesela, ama aynı mantıkla düşündüğünüzde 12:15, 00:15, 3:30, 6:45, 12:45, 9:00, vb. gibi bi kaç farklı gösterim var saati bi çeyreklik bölen. Öte yandan 'yarım' dediğimiz saatler de aslında akreple yelkovanın birbirine 180 derece açı yaptığı bi şekilde durmuyor, yani pratik olarak saati iki yarıma bölmüyor.
Baştan söyleyeyim kaynak bir mühendisin ya da bir kedinin mabadıdır, çok bi beklentin olmasın.
Biraz modüler aritmetik gibi düşünebiliriz.
Bir günü 24 saate veya 12 saate bölmekle alakalı.
Eğer 24 saate bölüyorsak saatleri şöyle kullanmayılız. Akşam saat 20:00 de konsere biletim var. 16.30'da dizi başlayacak gibi. Bu durumda 00:30 a yarım diyebiliriz. 12:30 a yarım diyemeyiz yine 12:30 deriz.

İkinci durumda yani günü 12 saat 12 saat olarak bölüyoruz isek hem 00:30'a hem de 12:30 a yarım diyebiliriz.
 
Porsiyonlarınızı küçültün diyenler hem kesemizi hem de beden kitle endeksimizi düşünerek yordama yapmışlar demek. İşte vatandaşını tezgâha düşürmeyen rahman ve rahim akil insan yaklaşımı...

Ebû Talha -radıyallâhu anh- anlatıyor:

“Resûl-i müctebâ efendimiz’e açlıktan şikâyet ettik ve karınlarımızı açıp gösterdik. Herkes karnına bir taş bağlamıştı. Resûlullâh da karnını açtı. baktık ki onda iki taş vardı.
 
Yine yaz geldi. Allah kahretsin. Yine yaz geldi. Yapış yapış ter kokmalı sezon geldi allah kahretsin. 40 yaşıma geldim, son 10 senedir her kış "yaz gelmeden semt dışı yerlerdeki işlerimi bitireyim de yazın kepazelik yaşamak zorunda kalmayayım" diyorum. Ve yine kışın o işleri yapmadım, yine yaz sıcağında güneş altında bir yerlere giderek sıcakta kepaze olucam. Kafa yok bende.

Bu gönderiyi bir pastafaryan yazmış olup, "Allah kahretsin" kalıbı sembolik kullanılmıştır.
 
Bu gönderiyi bir pastafaryan yazmış olup, "Allah kahretsin" kalıbı sembolik kullanılmıştır.


Loading...
Goca Rabbim istedi mi neler olur neler.
Mesela bak, tarih bilgisi olmadan tıp doktoru olan bile var.
 
dgdgd.jpg

Cemile IŞIKHAN 47 yaşında.
Kız meslek lisesi mezunu.
Arkadaşları ona Einstein diyor.
Daha önce hiçbir çalışma deneyimi yok.
Aynı zamanda çalışma bakanı Vedat IŞIKHAN'ın akrabası.
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile açıktan atama yoluyla ulaştırma bakanlığına "özel kalem müdürü" olarak atanıyor.

Fıkra bu kadar...
 
Son düzenleme:
r/ebikes - Someone sent my this. Should I worry?
 
Anadolu İrfanı'nda bugün:

(link)

"Madde bağımlısı olduğu ileri sürülen ve vahşi cinayeti itiraf eden Osman Kağnıcı, Kara ile birlikte olay yerinin olduğu bölgeye gittiklerini, burada Kara'nın kendisine ilişki teklif ettiğini ve aralarında tartışma çıktığını söyledi.

Kara'yı bıçaklayarak öldürdüğünü, ardından cinsel organını ve kalbini söküp kestiğini söyleyen Kağnıcı, göğüs kafesinin içerisine tespih koyduğunu sonrasında yürüyerek ilçe merkezine gittiğini belirtti."
 
  • Üzgün
Tepkiler: Kerem Atalar
İçimden geçeni açıkça yazıyorum.Çok canım sıkılıyor.
Bütün okumuş insanları,entellektüelleri, bu ülke için bir şeyler üreten kişileri Silivri'ye tıktılar.Dışarıda neredeyse kimse kalmadı.Beni de Silivri'ye kedi kontenjanından mı alsalar.Birazdan berbere gideceğim,her berber gibi benim berberim de Akepeli; gel de berberi çek.:ckskc:Silivri'de en azından anlaşacağım insanlar olur.
 
Kara'yı bıçaklayarak öldürdüğünü, ardından cinsel organını ve kalbini söküp kestiğini söyleyen Kağnıcı, göğüs kafesinin içerisine tespih koyduğunu sonrasında yürüyerek ilçe merkezine gittiğini belirtti."
Valla zekice. "Öldürmemi nasıl meşru göstereyim" diye düşünmüş. "Hazır reis LGBT nefreti kusuyoken, bana tecavüz etmeye çalıştı ondan öldürdüm diyeyim, çükünü de keseyim ki olay çükten çıkmış gibi gözüksün" demiş.
 
Ne olacak bu ekonominin hali, yaz meyve-sebzeleri tezgâhta yerini aldı. Natürmort olarak seyre hazır.
Porsiyonlarınızı küçültün diyenler hem kesemizi hem de beden kitle endeksimizi düşünerek yordama yapmışlar demek. İşte vatandaşını tezgâha düşürmeyen rahman ve rahim akil insan yaklaşımı...
buna maduro diyeti deniyor.
 
Birazdan berbere gideceğim,her berber gibi benim berberim de Akepeli; gel de berberi çek.:ckskc:
Geçen sene Filibis tıraş makinesi aldım. O günden beri saçımı kendim kesiyorum. Bu sayede berberin siyasi-fiziki dokundurmalarına maruz kalmaktan ebediyen kurtulmuş oldum.

Kırk yıl yağmur yağsa bir şey olmaz mermere,
Hayatta hiç güvenmem i.nelerle berbere...
 
Sizin de çevrenizde eş dost akraba çevrenizde mutlaka 1 tane vardır bunlardan. Sen sohbet ettiğini sanırsın ama o hep kendinden bişeyler katarak yorum yapar. Örnek;
" Bugün kendimi kötü hissediyorum"
Cevap olarak şöyle der " sorma ya bende birkaç gündür iyi değilim"
Ya da şöyle dersin " dün çok güzel bi film izledim" cevap şöyledir " ben de disi izlemeye başladım"
Böyle böyle gider. Ne dersen de hep "ben" diye başlayıp kendinde örnekler verir. Artık kriz geçireceğim az kaldı. Yahu biraz sohbete dahil ol. Hastayım dediysem neyin var de, gezmeye gideceksem nereye gideceksin filan de.
 
Sizin de çevrenizde eş dost akraba çevrenizde mutlaka 1 tane vardır bunlardan. Sen sohbet ettiğini sanırsın ama o hep kendinden bişeyler katarak yorum yapar. Örnek;
" Bugün kendimi kötü hissediyorum"
Cevap olarak şöyle der " sorma ya bende birkaç gündür iyi değilim"
Ya da şöyle dersin " dün çok güzel bi film izledim" cevap şöyledir " ben de disi izlemeye başladım"
Böyle böyle gider. Ne dersen de hep "ben" diye başlayıp kendinde örnekler verir. Artık kriz geçireceğim az kaldı. Yahu biraz sohbete dahil ol. Hastayım dediysem neyin var de, gezmeye gideceksem nereye gideceksin filan de.
En azından seni dinledikleri anlaşılıyor, seni babamla tanıştırayım bir cümle konuşmana izin vermez, makineli tüfek gibi ister dinle, ister dinleme konuşur havadan sudan.
 
  • Beğen
Tepkiler: gravelworld
Sizin de çevrenizde eş dost akraba çevrenizde mutlaka 1 tane vardır bunlardan. Sen sohbet ettiğini sanırsın ama o hep kendinden bişeyler katarak yorum yapar. Örnek;
" Bugün kendimi kötü hissediyorum"
Cevap olarak şöyle der " sorma ya bende birkaç gündür iyi değilim"
Ya da şöyle dersin " dün çok güzel bi film izledim" cevap şöyledir " ben de disi izlemeye başladım"
Böyle böyle gider. Ne dersen de hep "ben" diye başlayıp kendinde örnekler verir. Artık kriz geçireceğim az kaldı. Yahu biraz sohbete dahil ol. Hastayım dediysem neyin var de, gezmeye gideceksem nereye gideceksin filan de.
Bu tipler bir de desteksiz ve fütursuzca sallar. Mesela ben karbon bisiklet aldım de ''ben de almayı düşünüyorum'' der, halbuki ne alacak parası ne de alma planı vardır.
 
  • Beğen
Tepkiler: gravelworld
Beynin soyut düşünce, algısal analiz ve sosyal yetenek işlevlerinden sorumlu prefrontal korteks bölgesine erişemeyip mağara adamı atalarımız ile paylaştığımız badem büyüklüğündeki amigdala kısmını kullanan bireylerden sizinle empati kurmalarını beklemek yanlış.

Zira algılarının genişliği o minicik entegrenin içindeki 0.5mb hafızanın müsaade ettiği kadar. Dünya kendilerinden ibaret ve ilk duydukları şey neyse tek mutlak doğru o. Yeni veriye yer yok çünkü.
 
Geçen sene Filibis tıraş makinesi aldım. O günden beri saçımı kendim kesiyorum. Bu sayede berberin siyasi-fiziki dokundurmalarına maruz kalmaktan ebediyen kurtulmuş oldum.

Kırk yıl yağmur yağsa bir şey olmaz mermere,
Hayatta hiç güvenmem i.nelerle berbere...

[/spoiler

Screenshot_20250509_161716_com.google.android.googlequicksearchbox.jpg


Ben de geleneksel bu makineden aldım. Eski usül, Alman malı bir makine. Memnunum, tavsiye ederim. Dün ilk defa babamın saçlarını kestim

Babam da benim saçları kesti, biraz acemiliğine gelmedi de değil.
20c011305f4dada2258692f30b83885b.jpg[/spoiler]
 
Bugün pazardan gelirken ön sepeti kırmadan geldiğim için şanslı hissetim, iki tane 10 kiloluk saksı toprağı aldım, arkada da pazar alış verişi vardı. Taşıma kapasitesi 124 kg ama rahat 130 kg vardı üstünde. Öndeki sepetin demirine nasıl bir takviye yaparım diye aranırken RKS'nin zaten yaptığını görünce heyecanlandım "bana da bu aparattan lazım işte" diye ama sonra jeton düştü yeni modelde ön amortisör olmadığı :/ zırt pırt bir aksesuar ekleyip diğerini çıkarıyorlar. Belki ekonomik olsun diye, belki müşteri talebi o yönde amortisörü çıkardınız, peki zincir muhafazayla derdiniz ne olabilir ki, çok mu pahalı o kadarcık plastik parça? XT-1'in tel jant olmayan versiyonunu da yapmışlar, bildiğim kadarıyla tel jant daha pahalı ve kullanışlı.


c65cf335-3373-4b50-9753-014b69f64f74.jpg

xt1-20200706-144858-1.jpg
 
Çok daraldığımda safkan bi akp'li bulup tartışıyorum iyi geliyor
 
Geri