Scudo Sports

Halkı bisiklet üzerinde doğan ülke: Hollanda

Konu yine "adam"lığa ve kadınları asağılamaya gelmiş, ne güzel :)
 
Scudo
Bu tartışmaların temeli hep aynı yere dayanıyor; uygulanmayan kural kural değildir. Özenilen batı medeniyetini özenilir kılan en temel şey, kuralların istisnasız herkes için geçerli olması ve her ne şartta olursa olsun uygulanması. Bunu yapabilen ülkeleri bugün medeni ülke kabul edip örnek gösteriyoruz, yapamayanları zaten hepimiz biliyoruz, hatta içinde yaşıyoruz.

Kurallarla ilgili küçük bir örnek vereyim; bugün e-5'in ortasına örtü serip mangal, piknik yapabilir misiniz? yapmaya kalktığınız anda polis anında tepenizde biter, sizi apar topar paketleyip yoldan alırlar. Bunu bildiğimiz için de kimse böyle bir şeye yeltenmez bile.

Peki bisiklet yolunda aynısını yapılsa nolur? Yapmak ne kelime, üstüne yapana itiraz etseniz, dayak bile yiyebilirsiniz. Polisi arasanız, bekle ki gelsin.

İki resim arasındaki 7 farkı bulabildiniz mi? Kurallar uygulandığı ölçüde kuraldır. ve insanların zihnine de yerleşir. Yurduma sarı mersedesiyle giriş yapan gurbetçi kardeşim daha kapıkuleden geçer geçmez camdan çöpünü atmaya başlar. Çünkü bilir ki başına hiçbir şey gelmez. Ama aynısını acı vatan alamanyada denese, herr hansın geçirdiği cezayı çıkarmak ona 10 günlük maaşına patlayacak. Alamanyanın münşeninde, yayaya yol vermez de şikayet edilirse douçland polisi gözünün yaşına bakmayacak. O yüzden gurbetçi kardeşim burada kurt, alamanyada kuzu. Bu da ayrı bir sosyolojik vaka mesela, ama konumuz bu değil.
 
Adamlar aşmış illa karbon olsun demiyor 😜🤪
 
  • Beğen
Tepkiler: Kuzey Ege
Yerinden gozlemlerimi paylasayım 😊 Genelde kişi basına en az 2 bisiklet duser. 1. Bisiklet bu vidyolarda da gordugunuz agır sehir bisikletleri. Bakım ihyiyacı dusuk, calındıgında uzmeyecek tipte. Ayagını yerden kessin sabah işe okula aksam pub yoluna hesabı. 2. Bisiklet yerine gore hobi amaclı mtb road ya da elrktrikli olur. Haftasonu tak arabanın arka towbara git parkurda sur hesabı. Hollandada sehrin yanısıra orman patika milli park gibi yerlerde de mtb cross parkurları mevcut. Evet duz memleket ama sahsen 80 km bisiklet surup yukseltinin 30 metre oldugu kayıtlarım var ve ruzgar da yokus kadar yorucu olabiliyor 😊 Ben de Canyon Ultimate road bike , Canyon Grand canyon mtb, Gazelle elektrikli ve Union vintage bike ile farklı ihtiyaclara hizmet eden garaja sahibim 😊 Saygılar.
 
Yerinden gozlemlerimi paylasayım 😊 Genelde kişi basına en az 2 bisiklet duser. 1. Bisiklet bu vidyolarda da gordugunuz agır sehir bisikletleri. Bakım ihyiyacı dusuk, calındıgında uzmeyecek tipte. Ayagını yerden kessin sabah işe okula aksam pub yoluna hesabı. 2. Bisiklet yerine gore hobi amaclı mtb road ya da elrktrikli olur. Haftasonu tak arabanın arka towbara git parkurda sur hesabı. Hollandada sehrin yanısıra orman patika milli park gibi yerlerde de mtb cross parkurları mevcut. Evet duz memleket ama sahsen 80 km bisiklet surup yukseltinin 30 metre oldugu kayıtlarım var ve ruzgar da yokus kadar yorucu olabiliyor 😊 Ben de Canyon Ultimate road bike , Canyon Grand canyon mtb, Gazelle elektrikli ve Union vintage bike ile farklı ihtiyaclara hizmet eden garaja sahibim 😊 Saygılar.
Bilgi için teşekkürler. Garaj doluymuş Allah arttırsın 👍😇😁
 
@TrEddieMercury

İroni, söylenenin tam tersinin kastedildiği ifadedir. Söylenen ya da yapılan eylem, ciddi görüntüsü altında, karşıt söylenceyi ya da eylemi, çelişki noktasına çekmeyi hedefler. Mizahtan farklı olarak, ironi daha eleştirel yaklaşır. İroni mimik, jest ve tonlama ile söylemek istenenin altını, dolaylı çizer.


Konu sahibi derdini böyle anlatmiş biz de destek veriyoruz.
 
Hatta bizim gibi ara geçiş ülkelerinin genleri daha da zengindir.
"Uğur Şahin kimdir? Prof. Dr. Uğur Şahin, Koronavirüs aşısındaki başarısının ardından dünya çapında isminden söz ettiren kişi oldu. Eşi Özlem Türeci ile birlikte Pfizer adlı firma ortaklığında çalışma yürüten Uğur Şahin, koronavirüs aşısında yüzde 90 başarıya ulaştıklarını açıkladı. Almanya merkezli BioNTech şirketinin kurucuları olan Uğur Şahin ve Özlem Türeci, tüm dünyanın konuştuğu iki isim oldu."

Acaba Türkiyeye gelince "alamancı" moduna girip trafikte magandalık yapıyorlar mı..😁..
Bence sorun zekasal vs değil. Bu toprakların ya havası ya da suyunda birşey var...Onu çözebilsek sonrası yokuş aşağı...
 
  • Hahaha
Tepkiler: necmeddin
konuyu hollanda olarak açmışsınız ama avrupada genel olarak insana saygı var milanda milyonluk mağazaların olduğu galleria vittorio emanuell de bisikletliler geziyo ve kimse karışımıyor burada saksı çiçekten mamul avmlere bisikleti elinizde sokun bakalım ne oluyo
 
Videoyu ileri ata ata izledim biraz, ekran buram buram sakinlik koktu bu nasıl mümkün ben de bilmiyorum.
Baksana adamlar kadınlar gayet casual bir şekilde binmiş bisiklete pedala basa basa bir yerlere gidiyorlar işte. O bisikletlere bizim burda binilmez bile, dandik denir eskiciye veya maddi durumu görece kötü birilerine verilir.
Mesela baksana nasıl sakince sürüyor bisikletini, yarı pro spor amaçlı falan değil, gayet de ulaşım amaçlı. Bizim burda bisiklet yolunda var olabilmek için ipte yürüyen cambaz gibi hareketlerle etten Çin Seddi'ni aşman gerek... Bir defasında bir teyzenin bisiklet yolunda yanlarından geçtikten sonra arkadaşlarına "Bir de başımıza bisikletliler çıktı" gibisinden bir şeyler söylediğini hatırlıyorum. Bir de elin bisiklet yoluna bak, millet bisiklet yolu kadar kaldırım varken tabii ki kaldırımdan yürüyor. Bizim burda bisiklet yolunun yanında bisiklet yolu kadar kumlu yürüyüş yolu, onun yanında ikisinin toplamı kadar kaldırım var. Belki de kaldırımı maviye boyamak lazım bilemiyorum... Mavi ilgi çekiyor herhalde.
Sırf şu yolda bir saat hiçbir amaç gütmeden, sadece sakinleşmek için bisiklet sürdüğümü düşünme fikri bile sakinleştiriyor...
 
Halkı bisiklet üzerinde doğan ülke: Hollanda

Bu konuda epey işlenmiş neden orada öyle burada böyle. Ben bisiklet yolunda yaya gezen insanlara o kadar da kızamıyorum. Biraz kültürel bir şey bu, yaşandıkça yerleşiyor. Diğer pek çok şey gibi.
Konunun içinde Hollanda’nın bisiklet yollarına nasıl kavuştuğunu anlatan bir de video var.

Edit: konular birleştiği için mesaj bir garip kaldı. Bahsedilen video ilk sayfalarda.
 
Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı:
Şu batı hayranlığından vazgeçemiyorsunuz değil mi? Kara mizah ile fakir makir laf çarpıyorsunuz. Olmuyor. Bakın Türkiye de ilk 500 e giren benden 10 dönem sonra mezun olmuş tübitak dereceli eşşek kadar adam, postdoc yapan karısını ingilterede ziyaret etti. Dönüşte bize ingiltere güzellemesi yaptı. Efendim arabalar yayalara yol veriyormuş ile başladı, içimden la havle çektim. Sözünü şaaak diye kesip sen de burada, Ankara da yol ver yayalara dedim. İnanın gözlerindeki iq 200 lerden ekşi binlere düştü sonra tekrar 80 i geçince beyin sinapsları idrak yollarını açtı ve bunu hiç düşünmemiştim dedi. İşte anglosakson eğitimi ala ala anadoluda, idrak yollarında daralma olmuş. Denize set çeke çeke tabak gibi ülkede yaşa, petrol şirketi kur dünyada satılan her damla petrolden yüzdeni al, bankacılıkta tefecilikte eline çok az ülke şu döksün elbette bizler işin derinini bilmez isek hayran oluruz.
Hodri meydan, pandemi sebebiyle otomobille seyahatin yasaklandığı şu evrelerde, haftasonları bisiklet ile dolaşmak serbest dense bakalım ülkesel bisiklet çılgınlığı yaşanmıyor mu Türkiye de? Adamlar 1970lerdeki petrol krizinde bisiklet ülkesi olmuşlar. Bu forumda okudum bu detayı üstelik.
Aslında batı hayranlığı ile alakası yok. İstanbul içi günlük 35 km yol yapıyorum işe geliş gidiş. Her yola çıkışımda "acaba eve sağ salim varıp eşimi ve çocuğumu görebilecek miyim?" sorularını soruyorum kendime. Bir arkadaştan aksiyon kamerası aldım, gün içinde yaşadıklarımı çekip bir video hazırlıycam. Burada da yayınlarım yaşadığım olumsuzlukları. Son 6 ayda iki trafik kazası geçirdim usta, bir halk otobüsü çarptı, diğeri ticari taksi. Her ikisinde de hiç hatam yoktu.
Gel usta istanbula, misafirim ol, bi hafta gezelim sabah akşam istanbulda, ne demek istediğimi anlarsın, sonra oturur birlikte karar veririz hangi tarafın en iyisi olduğuna. Ben istemez miyim bu kişiler gibi bi ortamda bisiklet sürmeyi? Kim istemez ki?
 
,en basitinden orada yaşayan foruma giren bir arkadaş vardı şimdi ismini hatırlayamadım onun gibi performans odaklı yol bisikleti binenlerde az değildir.
Kendisi umutcelik . Orada yaşayıp konu hakkında belki de bizi aydınlatabilecek isimlerden.

Bence olay düz yol, dik oturuşa sahip vitessiz bisikletten ziyade toplumsal olarak konu hakkında belirli bir algı ve bilince sahip olamamak kuralların ve cezaların uygulanamaması ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Daha önce forumda okuduğum mesajlar içerisinde bisiklet yolunda mangal yapanı uyardığı için tartışmaya giren, bisiklet yolunda sürüş yaparken kafası fırlatılan şişe yüzünden yarılan forumdaşımız pedaldaşımız var. Bugün yola ister yaya, ister bisiklet, isterseniz aracınız ile çıkın ve etrafa bakın neredeyse kimse kurallara uymuyor. Örnek geçen hafta bizim yöneticilerden bir tanesine dolmuş çarpmış. Adam yurtdışında okumuş ömrünün yarısı yurt dışında geçmiş her şeyi bildiğini sanıyor ama yaya geçidini kullanmak yerine çapraz olarak yoldan geçmeye çalışıp etrafına da bakma gereği duymadığı için omzu çatlak bir şekilde geziyor. Bir de diyor ki "hipotenüsü kullanıp 0.25 saniye zaman tasarrufu yapacaktım, olan oldu". Üstelik bu olay sadece bisiklet ile sınırlı da değil. Örnek kaç kişi geri dönüşüm yapıyor? Günümüz çılgınlığı kripto paraları elde etmek için harcanan elektrik miktarınızdan haberiniz var mı? Sadece bizim değil bir çok toplumda bilinçli bir nesil ve insanlar yok ama bizde sayı çok daha fazla. Yani bisikletin nasıl olduğuna ve yollara gelesiye önce bilinçli ve saygılı bir toplum gerekiyor.
 
bu arada hiçbir bisiklet kullanıcısının kask takmaması da enterasan değil mi ?

Bisiklet trafiğnin fazla olması ile kaza riski fazla olma ihtimali yüksek aslında

Gecenin 3ünde şunu görmeseydim iyiydi ya... Yaklaşık 40 dakikadır bu videoyu arıyorum :)


Kask konusuna farklı bir bakış :)
 
  • Beğen
Tepkiler: mybikelife2000
Aslında batı hayranlığı ile alakası yok. İstanbul içi günlük 35 km yol yapıyorum işe geliş gidiş. Her yola çıkışımda "acaba eve sağ salim varıp eşimi ve çocuğumu görebilecek miyim?" sorularını soruyorum kendime. Bir arkadaştan aksiyon kamerası aldım, gün içinde yaşadıklarımı çekip bir video hazırlıycam. Burada da yayınlarım yaşadığım olumsuzlukları. Son 6 ayda iki trafik kazası geçirdim usta, bir halk otobüsü çarptı, diğeri ticari taksi. Her ikisinde de hiç hatam yoktu.
Gel usta istanbula, misafirim ol, bi hafta gezelim sabah akşam istanbulda, ne demek istediğimi anlarsın, sonra oturur birlikte karar veririz hangi tarafın en iyisi olduğuna. Ben istemez miyim bu kişiler gibi bi ortamda bisiklet sürmeyi? Kim istemez ki?
Bir ekonomik tetikçinin diye başlayan bir kitap var hocam. Bu araba süren magandaların kökeni orada. Vatan caddesi, barbaros bulvarı dahası bağdat caddesi bu planlarla açılmış zamanında. Millet bırak araba sürmeyi binecek at bulamaz her yere yürüyerek gitmek zorunda iken birden bire otomobilize edildik. Ben 1992 yılından beri izmir ve ankarada ve üstelik trafikte bisiklet süren biriyim. Yayasından ayrı sürücüsünden ayrı dertliyim ancak örnek özelinde hollanda ile Türkiye yi kıyaslamak saçma. Hollanda ile italyayı yada yunanistanı falan kıyaslamak ordan Türkiye özeline inmek lazım. Adamların coğrafyası bizim ülke gibi değil, izmirden ankaraya gelirken önce 1400 metreye çıkıp sonra 700 metredeki ankaraya geliyorsunuz. Ankara ayrı komedi. İstanbul 7 tepeli derken 777 tepe oldu, ankarada dikmen, keçiören, pursaklar mamak silme tepe. İzmirde kıyı dışında yamanlar koskocaman dağ, karabağlara bucaya gitmek için ciddi rampaya sarmak gerekiyor. Hollandanin kapasitesi belli hocam. Toptan kavimler göçü yapıp 80 milyon iltica etsek bizim nüfusu kaldırmaz. Hadi bisiklet severleri devşirsin hollanda diyelim, yine de kabul edeceklerini sanmıyorum. Hükümetlerin en büyük vergi kalemi akaryakıttan alınan vergi. Bu saatten sonra, en azından petrol ithal edemeyecek hale gelmez isek bisikleti özendireceklerini hiç sanmıyorum. Hes kodu gibi bir uygulama ile belki bisiklet ile ulaşım sağlayanlara vergi indirimi yapsalar bu sefer gelir kaybına uğrarlar. Dahası, bir 22 şubatta dubaiye sınav için gittim bildiğin yanıyordu. Tabak gibi şehir ama bisiklet ile ulaşım orada da yoktu. 22 şubatta ben gittiğimde dışarısı öğlen 30 derecelerdeydi. Demem o ki, hollanda düz olması, iklimi kışın belki kötüdür ama diğer zamanlar bisiklet için elverişli olması, 1980 öncesi bisikleti halkın seçenek olarak benimsemesi gibi sebeplerle her bisikletlinin hayallerini süslüyor. Ben de istemez miyim bisikletli ölümlerinin sıfırlandığı bir dünya. Mutluluk ilginç bir görecelilik içeriyor. Eğer bir jipiniz varsa ve bir ferrarim neden yok demeye başladıysanız mutlu olmanız zor. Eğer belli yaşın üzerindeyseniz ve zorlanmadan bir yokuşu yürüyerek çıkabiliyorsanız. Mutlusunuz.
 
Yonetim beni yine kullanici sozlesmesinde yer almayan "Uygunsuz İçerik" ve "Uygun Olmayan Dil" ( kime gore, neye gore uygun degil gibi aciklamalar yok elbette ) gibi sahane bir sebeple banlamisti bir aydir, yasagim kalkmis. Simdi bunu yazdigim icin en ufak elestiriye tahammulu olmayan yonetim yine gelir banlar ama oncesinde bildiklerimi yazayim bu mesele hakkinda.

Soru: Bisiklet yollari cok mu guzel?
Cevap: Cok guzel degil, muhtesem. Ozellikle de sehir disinda ve kucuk kasabalarda. Sebebini de burada elimden geldigince anlatmaya calistim

Bisiklet altyapisi tasarim prensipleri

Soru: Neden kask takmiyorlar.
Cevap: Bisikletli guvenligini goz onune alan muazzam bir altyapisi var. Bu kosullar altinda kask guvenlik icin zurnanin son deligi haline gelmis durumda. Kilitli pedal ya da sari plakali elektrikli bisiklet ( hizi 30 km/s ile limitlenmemis ) kullananlar haricinde kask takan ya turisttir ya da yeni yerlesmis expattir.
Hollanda kat edilen km basina olumlu kaza oraninin en dusuk oldugu ulke altyapisi sayesinde. Ortalam bir Dutch'in 3 yasindan itibaren bisiklet uzerinde oldugunu, bisiklet uzerinde canta, torba, tv, koltuk ( bizzat kendim gordum bunlari ) hatta agac ( buraya bir yere videosunu da attim hatta ) tasiyabilecek kadar olaya hakim olduklarini goz onune alirsak gundelik hayati kisitlayan kaskin burada kullanilmasi pek mumkun degil.
Hollanda gibi bisiklet altyapisi olmayan bir yerde kullanacaksaniz kaskinizi takin!

Soru: Bisikletler neden eski ve dandik?
Cevap: Bu biraz karisik bir mesele. Oncelikle bisiklet hirsizligi cok yaygin ( ben 2 tane caldirdim ) bu yuzden disariya pahali bisiklet birakmak akil kari degil. Farkli sehirlerde calisan/yasayan insan sayisi cok fazla. Bu durumda insanlarin calistiklari sehrin istasyonunda biraktiklari bir bisiklet var istasyon-ofis arasinda kullandiklari ve dogal olarak da buna cok para vermiyorlar.

Sehir bisikletleri gunluk kullanim acisindan en avantajlisi. Bir suru farkli tipte bisiklet ile ise gidip geldim, gunluk hayatta kullanmaya calistim. Nacizane gorurum olmazsa olmazlar
  • Kisa sureli parklar icin arka tekerlerde pratik kilit, uzun sure icin saglam bir zincir ( zaman zaman bisikletten daha pahali olabilir bu zincir )
  • Bisiklet ayagi
  • Sinyal vermek icin kol kaldirmak, torba tasimak, duraklama yapildiginda kolayca dengeyi saglamak icin dik ve rahat oturus pozisyonu.
  • Camurluk ve korumali/kapali zincir.
  • Surekli yagmur sebebi ile kontra pedal, roller, disk fren.
  • Canta, ivir zivir tasimak icin sepet ya da bisiklet bagajina sabitlemek icin lastik.

Dede bisikleti olarak tabir edilen bisikletin halk arasindaki adi omafiets. Tercumesi "babanne bisikleti" demek. Bunlarin tercih edilmesinin sebebi ucuz, dayanikli ve bakim istememesi. Cografi sartlar sebebi ile tek vitesli bisiklet kullanmaya elverisli. Ariza cikarmasi durumdan tamir edilmesi kolay ( tamircilerde saatlik ucret 25€'dan baslar genelde ). Zincir tamamen kapali ve kontra pedal ya da roller frenleri var bu yuzden bakim istemiyor. Urunler ise evladiyelik. Benim bisikletlerimden birisi ikinci el, sanirim 10-12 yillik sorunsuz kullaniyorum ihtiyac halinde.

Soru: Ortalikta bir suru bisiklet var ama nerede guzel/pahali bisikletler?
Cevap: Insalarin genelde farki amaclar icin birden fazla bisiklet var. Sokakta park edilmis bisikletler genelde gunluk kullanim icin. Cogu apartmanin kapali/guvenli bisiklet parki ya da evlerin bisiklet konulacak yerleri var. Pahali bisikletler genelde burada. Hava guzel oldugunda populer surus rotalarinda her turlu high end yol bisikletini gormek mumkun. Dag bisikletleri icinde cok guzel parkurlar var, insanlar genelde bisikletlerini arabaya atip oralara gidiyor binmek icin. (link)

Soru: Turkiye bisiklet konusunda Hollanda gibi olur mu?
Cevap: Olmaz ( Nedenleri konusunda sabaha kadar yazarim ama uzatmaya gerek yok )

Soru: Hollanda'da araba ile bisikletliye carparsam ne olur?
Cevap: Cok uzerler sizi. Bisiklet altyapisi nedeniyle bu pek mumkun degil, mumkun olabilecegi durumlar kavsaklar ya da arac ve bisikletlerin ortak kullandiklari ara yollar. Ortak kullanilan yollarin cogunda bisikletin gecis ustunlugu var arac suruculeri haksiz duruma duser. Kavsaklarda ise kimin beklemesi gerektigini gosteren isartler var


Kopekbaligi disi olarak tabir edilen bu isartlerin kosesi sizi gosteriyorsa yol vermek zorundasiniz. Vermeyenler icin ise agir yaptirimlar mevcut.

Soru: Hollanda'da bisiklet kulturu cok sahane, herkes cok minnos bisiklet konusunda, trafik falan sahane degil mi?
Cevap: Degil. Buyuk sehirlerde, ozellikle de Amsterdam'da sehir icinde bisiklet surmek zulum. Ozellikle is giris/cikis saatlerinde "yol verilmez, alinir" prensibi gecerli. Trafik isiklarinda yigilma olur, yaya yoluna cikmaya cekinmez bisikletliler. Tipik Amsterdamli araclara yesil isik yaniyorsa da yol vermez, gerekirse tramvaya kafa atar. Farkina varmadan bisiklet yoluna girmis turistlere firca cekmek en buyuk zevkidir.
Her ne kadar sehir icine cok girmemis olmasam da ornek bir is cikis saati videosu


Soru: Hollanda'da bisiklet kulturu nasil bi hale geldi?
Cevap: Oncelikle adamlar (link), parasinin caninin kiymetini biliyorlar ve ulke/vatan sevgilerini sozle degil icraatle gosteriyorlar. Kulturleri de gosteristen uzak, cografya da gayet elverisli olunca petrol krizi ile gelen donusum firsatini kacirmamislar. Bu sureci guzel anlatan bir video


Soru: Bir suru bisiklet var ortalikta, kendi bisikletimizi bulamayinca bir tanesini alip gitsek sorun cikmaz degil mi?
Cevap: Cikar hatta bunu yapamazsiniz. Sehir bisikletirinin tamami arka tekerler kilidi ile beraber satilir, bunun uzerinde bir de zincirle kilitlenir uzun sureli parklarda. Bu yuzden istediginiz bisikleti alip gitmeniz mumkun degil. Buna en yakin olasilik demiryollarinin paylasimli bisiklet sistemini kullanmak (link)
Ozetle, ulasim kartiniz ( istanbul kart gibi ) ile her istasyonda gunlugu 3 kusur euroya bisiklet kiralamak mumkun.

Bir de (link) gibi bisiklet kiralayan sirketler var, satin almaktan daha avantajli. Kotu yani konser, festival gibi yerlerin park alanlarinda ayni bisikletten yuzlerce oluyor. Kendi bisikletinizi belirlemek icin ustune isaret koymadiysaniz ( ufak aksesuarlar gibi ) hangisinin size ait oldugunu anlamak zor. 5-6 bisiklette kendi anahtarimi deneyip ancak bulabildigim zamanlar oldu.

Baslik altinda konusulan knular icin bildigim kadariyla durum bu sekilde. Yanildigim, bilmedigim yerler vardir elbette.
 
Son düzenleme:
@umutcelik
Konuyla alakası yok ama aklima takilan bir soru var. Hollanda gibi medeni insanların olduğu bir ülkede kovit kısitlamalarina karşı sokaklara dökülüp olay çikarmaları biraz tuhaf değil mi?
 
@umutcelik
Konuyla alakası yok ama aklima takilan bir soru var. Hollanda gibi medeni insanların olduğu bir ülkede kovit kısitlamalarina karşı sokaklara dökülüp olay çikarmaları biraz tuhaf değil mi?
Bana da çok tuhaf geldi başta ama aşı konusunda çok beceriksiz hükumet. İnsanlar çok bunaldı, tepki göstermeye başladı.
İşin ilginç tarafı direnmeyi de bilmiyorlar. Gezi tecrübesi olan arkadaşlar olarak toplanıp barikat nasıl kurulur, saf nasıl oluşturulur polise karşı, gaza karşı nasıl tedbir alınır diye göstermek için katılmayı bile düşündük bir ara.
 
Son düzenleme:
@umutcelik Yazınız, paylaşımınız için; emeğinize sağlık. İçim gide gide okudum. İş yerindeyim, çalışıyorum şu an. Ama yazınız aldı götürdü beni.

Bu kadar olmasak/olamasak da, "muasır medeniyetler seviyesini" daima hedeflemeliyiz. Umarım bir gün... Bir gün! 🙏
 
@umutcelik Yazınız, paylaşımınız için; emeğinize sağlık. İçim gide gide okudum. İş yerindeyim, çalışıyorum şu an. Ama yazınız aldı götürdü beni.

Bu kadar olmasak/olamasak da, "muasır medeniyetler seviyesini" daima hedeflemeliyiz. Umarım bir gün... Bir gün! 🙏
Cok tesekkurler.

Turkiye daha guzel bir yer olacak, ben buna inaniyorum. Kotu gunleri gorduk, daha da kotu gunlerin sonuna geldigimizi dusunuyorum ben.
Her sey cok guzel olacak.
 
Geri