Halkı bisiklet üzerinde doğan ülke: Hollanda

@ahlaksız bey ozaman sizde yönetime girin oyum size söz inşallah siz başarırsınız ne diyeyim

@SEYYAH OZİ
Çok kaliteli insanlar görüyorum..Siyasete giriyorlar,birşeyler yapmak istiyorlar,o çabayı,o samimiyetini görüyorum,farkediyorum ama olmuyor..Yapamıyorlar,bir adım atamıyorlar..

Türkiye'de inanılmaz büyük bir sorun var..Nedir bu?
Türkiye'deki insanların çok büyük bölümü,karşısındaki insanı dinlemiyor..
A partisindeki kişi,B partisindeki kişiyi dinlemiyor..Dinlemeyince,diyalog kurulamıyor..Haliyle sorunlar olduğu gibi kalıyor..Bu salt partizanlıkta değil..
Türkiye'deki bir futbol takım taraftarı,karşı takımın taraftarını dinlemiyor..Diyalog olmayınca,kavga oluyor..Kavga olunca,başarı olmuyor..
Türkiye'de bir Müslüman,Türkiye'deki bir hristiyanı veya bir ateisti dinlemiyor..
Dinlese,sorunlar çözülecek ama sorunların devam etmesi için,kulaklar kapatılıyor..
Türkiye'de bir işveren,bir işçisini dinlemiyor..İşçi de işvereni dinlemiyor..
Ev ortamı da öyle..Evde kimse kimseyi dinlemiyor..Böyle bir evde huzur/gelişim/dönüşüm olabilir mi?
Bu bakımdan Türkiye'de bireysel anlamda bir şey yapılacağını sanmıyorum..Sizi asla dinlemeyen insanlara,boşuna birşeyler anlatmanızın bir anlamı yok..

@ahlaksız şimdi bu söylediğinizden ben bişey anlamadım ben yorum yazdım sizde yönetimden bahsettiniz buyrun sizler yapın yani başka ne diyeyim

bize lazım olan yollar bunlardan

(link)

ama sarhoş yatağı olur çıkar.

@SEYYAH OZİ

Sorun da bu işte..Birbirimizi anlamıyoruz..
Geçen gün,köpek konusunda forumda birşeyler yazdım ama yine anlaşılamadım..Halbuki çok yalın yazarım ama karşımdaki kişi(ler),beni dinlemiyor..Dinlemeyince,anlamıyor da işte..''Hayvanseverim'' diyor,sokaktaki köpeği dinliyor ama beni dinlemiyor..''Biz de sonuçta bilimsel olarak hayvanız,bizi de dinle'' diyoruz,''olmaz,sen hayvansever değilsin'' diyor
Siyasete girin dediniz,ondan laf lafı açtı..Siyasetçi dediğiniz kişi,her türlü insanla diyalog kurmak zorundadır..Ben sıradan bir hayvanseverle bile diyalog kuramıyorum ki,nasıl siyasete gireyim?Diyalog kuramama sorunu benden kaynaklanmıyor ama,karşı taraftan kaynaklanıyor..Bu salt hayvanseverlerle ilgili de değil,toplumun tüm kesimleri,tıpkı bu hayvanseverler gibiler..Herkes ''dediğim dedik,çaldığım düdük'' diyor..Böyle bir toplumda kime ne anlatacaksınız,nasıl siyaset yapacaksınız?!

.yorum yazmıyorum

Hollanda'nın yaşam biçimi: Bisikletler

‘Bisikletler diyarı’ Hollanda'da, günlük hayatın parçası bisiklet, yediden 70'e herkes tarafından kullanılıyor. 17 milyon nüfuslu Hollanda'da yaklaşık 23 milyon bisiklet bulunuyor. Aile başına ise ortalama 3 bisiklet düşüyor.

En çok iş ve çocukların okula taşınmasında kullanılan bisiklet, hava şartları ne olursa olsun eğlence için de tercih ediliyor.

Bisiklet, yüzde 22 iş, yüzde 18 okula gitmek, yüzde 14 alışveriş için kullanılıyor. Ayrıca yüzde 31 eğlence ve yüzde 16 diğer amaçlarla bisiklete biniliyor.

Kadınlar daha fazla tercih ediyor

Bisikleti, kadınlar erkeklere göre yüzde 80 daha fazla tercih ediyor. Kadınlar bisikleti yılda 180 milyon, erkekler ise 100 milyon kez kullanıyor.

Sağlığa yararlı olduğu ve özellikle büyük şehirlerde trafiğe takılmayı önlediği için tercih edilen bisiklet, aynı zamanda ekonomikliğiyle de popüler bir taşıma aracı.

Ülkede yolların düz olması ve bisiklet yollarının bulunması da avantaj sayılıyor.

Her yıl yaklaşık bir milyon yeni bisikletin satıldığı ülkede, ikinci el bisikletlere de yoğun talep var. Küçük yaşlardan itibaren bisiklet kullanmayı öğrenen halkın büyük çoğunluğu ikinci el bisiklet kullanıyor. Ülkede 35 bin kilometrelik bisiklet yolu bulunuyor

Hollanda'da, 1970'te araba kullanımıyla trafik kazalarının artması sonucu protestolar ve güvenli bisiklet sürebilme isteğine yönelik gösterilerle bisiklet yolları yapılmaya başlandı. Dünyanın çevresinin genişliğine yaklaşan, 35 bin kilometrelik bisiklet yolunun bulunduğu ülkede, bisikletle kişi başı yılda ortalama 888 kilometre, ülke genelinde ise yılda yaklaşık 15 milyar kilometre katediliyor.

Dünyanın en büyük bisiklet parkı inşa ediliyor

Avrupa'da Danimarka ile bisikletin en çok kullanıldığı Hollanda'da, ülkeye sonradan gelenler için bisiklet kursu imkânı da sunuluyor.

Tren istasyonların çevresi bisikletler için park yeri olarak ayrılırken, istasyonların merkezi sayılan Utrecht kentinde 12 bin 500 bisiklet kapasiteli dünyanın en büyük bisiklet parkının inşası devam ediyor. Bir kısmı kullanılan parkın diğer kısmının Mayıs 2019'da tamamlanması bekleniyor. Kanalların, ağaçların ve duvarların kenarlarına da park edilen bisikletler en fazla başkent Amsterdam ve Utrecht, Groningen şehirlerinde kullanılıyor. Paylaşımlı bisiklet uygulamasının aktif olduğu ülkede yaygın bisiklet kiralama sistemi de özellikle turistler tarafından tercih ediliyor.

hollanda'da bisikletlerin çoğunda vites yok.tamir,bakım,masraf düşük.kullanımın artmasının bir nedeni de bu.bizde,1970' li yıllarda,tek dişlide yokuş çıkma zorluğu,bisiklet kullanımını düşürmüştür.konya ilimiz hariç tabi ki.konya ilimiz bisiklet bakımından ,neden hollanda olamamıştır,buna kafa yormak lazım.konya'lı arkadaşlardan yorum almamız lazım.selamlar,saygılar..

@Triban
islam ülkelerinde;birçok alimin dediği gibi iman çökmüştür(peygambere inanmak,vs.).yalnız islamın şartları(oruç.namaz vs.) gibi ritueller kalmıştır.imanın şartlarına yalan söylememek,cinayet işlememek,yolsuzluk yapmamak,yani ahlaklı olmak, emevi zihniyetine göre bunlar mahsus eklenmemiştir.esas işte bu, siyasal islam ve emevi zihniyeti bizim de çöküşümüze neden olacaktır.selamlar,saygılar..

soner kalaycıoğlu
tesbitiniz çok doğru."çaldılar ama yaptılar" zihniyetide sanırım bu sebepten peydah oldu başımıza.

Yani koskoca bir müteahhit işe (şantiye) giderken bisikletimi biniyor demek istiyorsunuz.Ne kadar ayıp,o şantiyedeki işçiler müteahhit için ne düşünürler sonra.Bizde müteahhitler otomobilin bile koca tekerli dev gibi bir dörtçekerini alırlar ki işe geldikleri belli olsun,ne kadar çok paralı biri denilebilsin ki yeni yeni işler alabilsinler.

@soner kalaycıoğlu
Sevgili Soner;bisikletin vitesli olması demek,bisikletin sürekli arıza çıkaracağı gibi bir anlam doğur(a)maz..Benim bisikletim vitesli,bisikleti ilk aldığımda ayarlattım ve bir daha da bisikletçiye gitmedim..Bisikleti doğru kullandıktan sonra,size pek(nerdeyse hiç) masraf çıkarmaz..

Onlar Emevi zihniyeti de,siz hangi zihniyeti benimsiyorsunuz?Emevilerin mezarlarını açıp,kemiklerini parçalayan Abbasilerin mi?
Bu emevi veya siyasal islam muhabbeti doğru değil..
Ben size antik tarihle,sosyolojiyle ilgili bir şey söyleyeyim..Pers imparatorluğu diye bir şey var..Farklı isimler altında,yaklaşık 1000 yıl ayakta kalmış bir imparatorluk..Müthiş bir hoşgörü,müthiş bir tevazu içinde olan Dünya'nın ilk çok uluslu imparatorluğu..Aynı zamanda,zamanının en büyük imparatorluğu..Bu imparatorluğa mensup olan çocukların,anne ve babalarını öldürdüğü neredeyse hiç görülmemiş..Çünkü çocukları o kadar güzel eğitiyorlarmış ki,büyüklere saygı bu imparatorlukta bir görevmiş adeta..Mesela Herodot,perslilerin çocuklarına öğrettiği ilk şeylerden birinin doğruyu söylemek olduğunu belirtmiş..Böyle bir şey olabilir mi?Olmuş işte..Günümüzden yaklaşık 2500 yıl öncesinden bahsediyorum..!
Şimdi,bugüne bakalım..Türkiye'deki çocukların durumuna bakalım..Çocuklar öldürülüyor,çocuklar anne ve babalarını öldürüyor,çocuklar zorla çalıştırılıyor,çocuklara tecavüz ediliyor,hatta pedofilinin kitabını yazanlar bile oluyor..
Böyle bir toplum içinde yaşayıp,siyasal islamdı,emeviydi diye kendi kendimize kandırmayalım lütfen..
Bu arada persler Zerdüşt dinine inanıyorlardı..Bugün Türkiye'de ''onlar Zerdüşt,onlardan bir şey olmaz'' diye aşağılanan insanlar yani..
Saygılar..

.

Mevzu yine siyasete dönmüş islamiyete doğru kaymakta provakatörler yine iş başında..Forumda siyaset tartışmak yasak ama bazıları bu konuda kuyruğuna basılmış gibiler anlıyorum sizi acınız var ve büyük ama acınız acımız değil ? bilmem anlatabildim mi.

Kim nereye özeniyor gıpta ile bakıyorsa orada yaşasın burada her konu altında imalı imalı kelamlar edeceğine çalışsın gayret etsin istediği yerde kendine hayat kursun dikkat ediyorum en milliyetçi en vatansever görünen tipler fırsatını bulduğunda ülkesine milletine en çok giydiren tipler yersen tabi..

@Triban
valla dedem bisikletlerine binen yaşlılarımız,şimdiki gençler gibi avuç dolusu paralar harcayıp,bunalıma girmiyorlar.

ben abbasileri övmedimki.siyasal islam emeviler zamanında başlamış.kerbela olayıyla islam dünyası hesaplaşmamıştır.doğruysa;peygamber efendimizin cenazesi iktidar hırsı yüzünden 3 gün geç defnedilmiştir.bu konuları islam alimlerinin tartışması daha doğru olur.bizim bilgilerimiz eksik olabilir.selamlar,saygılar..

Hollanda da yaşayan bir akrabam aynen şu ifadeyi kullandı. OTOPARK ÜCRETLERİ PAHALI, TRAFİK CEZALARI ÇOK AĞIR, haliyle bisiklet daha ekonomik oluyor. Yoğun kullanıma en büyük sebeb bu gösteriliyor.

@el_Aksa_1903
Ek olarak toplu tasima bisiklet kullanimini tesvik edecek sekilde tasarlanmis durumda. Ozellikle sehir disindaki butun otobus duraklari, trek istasyonlarinda bisikler parki var. Sehir icindeki istasyonlar ulasim kartiyla ( istanbul kart benzeri ov-chipcard ) 3.85€'ya 24 saat icin bisiklet kiralanabiliyor. Bisiklet aldiginizda vergi iadesi alabiliyorsunuz.
Kisaca sehir icinde ya da sehre yakin yerde yasiyorsaniz, coluk cocugunuz ya da ozel bir durumunuz yoksa arabaya ihtiyaciniz yok.

@umutcelik
İşte bir sebeb ile güzellikler ortaya çıkınca, bunu çok cazip hale getirecek çalışmalar yapmaları taktire şayan kesinlikle. Keza vergi mevzusu verdiğiniz örnek gibi. Ülke ekonomisine ciddi bir katkısı olduğuna inanıyorum bu durumun.

@el_Aksa_1903
Mesele tamamen toplum kulturunun farkli olmasindan kaynaklaniyor. Dutchlar akilli adamlar ( Dutch iq ortalamasi 100, Turkiye 89 ) yuzyillarca ticaret yapmislar. Paralarini harcama konusunda gayet mantikli hesap yapabiliyorlar. 70'lerde petrol krizi olunca da "biz petrol cikaran ulke degiliz, araba bizim neyimize" diyerek bu ise baslamislar. Halk bunu isteyince de devlet dogal olarak yapmis yatirimlari.

Turkiye'de ise otomobil sahibi olmak prestij. Insanlarin cogu yediginden ictiginden kisip araba aliyor dogal olarak devletten talepleri de araba altyapisi icin yatirim yapmalari. Devlet/iktidar da yapti duble yollari, kopruleri, tunelleri halkin istegi dogrultusunda mis gibi oldu. Gayet dogal bir surec aslinda.

@umutcelik

Bizim Hollanda olabilmemiz için önümüzde uzun bir yol var aslında @umutcelik burada bahsedilen ve en güzel tespiti yapmış.

John Perkins'in bir kitabı var, Bir ekonomik tetikçinin itirafları adlı. Orda bu konudan çok fazla bahseder:

Biz ekonomik tetikçiler, küresel imparatorluğun yaratılmasında gerçekten sorumlu olanlarız ve birçok farklı şekilde çalışırız. Belki de en sık kullanılanı, öncelikle şirketlerimize uygun kaynakları olan ülkeleri bulur ve gözümüzü üstlerine dikeriz, petrol gibi. Ardından Dünya Bankası veya onun kardeşi başka organizasyondan o ülkeye büyük kredi ayarlarız. Fakat para asla gerçekte o ülkeye girmez. O ülke yerine o ülkede projeler yapan kendi şirketlerimize gider. Enerji santralleri, sanayi alanları, limanlar, otoyollar

Hepsini görüntüle...

Daha sonra bu ekonomik tetikçi arkadaşlar buralara araba satarlar her şeyi satarlar, ülke ödenemez borçlar altına girer ve her şey özelleştirilir vs.

İşin toplumdaki yansıması da "araban varsa prestijin olur"
Aslında biraz geri çekilip resmin tümüne uzaktan bakmakta fayda var.
Toplumda bisiklet bilincini oluşturacak olan yine şikayet eden bizleriz. Bunu gerekirse proje haline getirip sunması gereken, halkı bilinçlendirmesi gereken, bisiklet yolunda mangal yapan adama bağırmak yerine bisikleti durdurup güzel güzel anlatan, anlamıyorsa tekrar anlatan...
Bu işi siyasetçilerden veya hükümetten beklemek boşuna kürek sallamak gibi.
Son zamanlarda dikkat edin tecavüzcüye bile toplum tepki vermedikçe tutuklanmıyor veya tacizciye veya herhangi bir suçluya.

Ülkenin her yerini karış karış bisiklet yolu yaptıramayabiliriz, herkeste bisiklet bilinci oluşmasını sağlayamayız belki ama bir kişiye bile bunu anlatabilsek faydası olur.
Belediyelere, yerel yönetimlere, hükümete bisiklet bilincini aşılayacak projeler sunup ülkenin bundan nasıl fayda üreteceğini anlatabilmemiz lazım.
Şahsen ben Pendik'te oturuyorum ve iş yerim Gebze'de. Keşke gidebilsem her sabah kalkıp. Ya da rotama en azından mesafe kısaltmada destek olacak bi toplu taşıma olsa, yolları düzgün olsa. Kamyonlar, tırlar serseri gibi kullanmasa.

Umarım bir gün her şey daha da güzel olur.

Canım çok sıkkın. Bu nasıl iştir arkadaş? Ne kadar fakir varsa bi araya toplanmış. Bunların arabaları yok mu? Ayrıca o bisiklet yollarında neden getir götürcü, pizzacı, dürümcü yok? O millet ne yiyor ne içiyor, motorcu evine nasıl ekmek götürecek bunları düşünen yok mu?
Ayrıca fakir bunlar, vites yok bisikletlerinde. Demek ki ekonomileri çok kötü. Araba da yok zaten yollarda.
Üzüldüm, içim burkuldu, bi de utanmadan bisiklet yoluna park etmiş kamyonet sürücüsüne tepki veriyorlar, adam ekmeğinin peşinde kardeşim. Bekle ölür müsün, bisikletlisin sen, kimsin ki sen?