@anti panik
F35 ayarında 5. nesil bir savaş uçağı geliştirmek, bugünden yarına olabilecek bir şey değil maalesef. Bu teknolojinin altında muazzam bir sermaye yatırımı ve AR-GE faaliyeti yatıyor. F35 savaş uçağını ortaya çıkartan proje, JSF (Joint Strike Fighter) adıyla 1992 yılında başlatıldı ve üretilen ilk prototip ilk uçuşunu 2006 yılında yaptı; yani projenin ilk meyvesini vermesi tam 14 yıl sürmüş. Toplam proje maliyeti 1 trilyon USD, AR-GE için yapılan harcama ise 60 milyar USD civarında. Öyle ki, ABD gibi dünyanın en büyük savunma bütçesine sahip bir ülke bile bu projenin altından kendi başına kalkamayacağı için proje çokuluslu hale getirildi ve 10'dan fazla ülke projeye sermaye, AR-GE, üretim ve satın alım şeklinde katkı yapıyor.
F35'in yerine "yerli ve milli" savaş uçağı koyalım deniyorsa, bu tamamen öğle uykusunda görülen bir rüyadan ibarettir. Rusya, Çin gibi alternatiflere yönelelim deniyorsa, bu ancak Türkiye'nin NATO üyeliğinden çıkmasıyla mümkün olur. NATO üyesi olmayan bir Türkiye'nin de Ortadoğu'da yaşama şansı, Rusya ve İran'a karşı pazarlık masasında öne süreceği kozu yoktur. ABD'nin gölgesinden kaçalım derken, Kazakistan, Özbekistan örneklerinde olduğu gibi Rusya'nın uydusu haline geliriz.
Türkiye'nin yeri Rusya, Çin, İran gibi totaliter rejimlerle yönetilen ülkeler değil, demokratik değerleri benimsemiş batı ittifakı. Türkiye'ye en fazla doğrudan sermaye yatırımı Avrupa ülkelerinden geliyor. Yani Türkiye'ye fabrika açan, istihdam yaratan, vergi ödeyen yabancı sermayenin hemen tamamı batı menşeli. Türkiye ihracatının %80'inden fazlasını Avrupa ülkelerine yapmakta.
Adı geçen ülkelerle pek tabii ki ticaret yapılır, diplomatik ilişkiler geliştirilir; ama askeri ittifak yapmak Türkiye'nin intiharı demek olur.