Benim bu konuda daha farklı fantastik bir projem var ama sağlam sponsor ve avukatlar lazım
Sponsor aracılığı ile fiyatı 500 ile 10,000 TL arasında değişen farklı segmentlerde 20-30 bisiklet alınır. Kadro boruları içine bir şekilde öldürmeyecek ama süründürecek miktarda patlayıcı yerleştirilir, sim kartı ile aktive edilecek bir düzeneğe bağlanır.
Bu bisikletler ilk etapta İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyükşehirlerin bilindik noktalarına bırakılır ve av başlar. Av gelip bisikleti çalınca takip başlar ve insan yoğunluğunun az olduğu yerde patlatılır. Kurban kanlar içinde yere yığılınca polis ve ambulansa haber verilir. Önemli büyük şehirlerde bunun gibi 50-100 vaka sonra bakalım hırsızlık oranları nasıl değişecek. Çalışmazsa başka bir zihni sinir projesi geliştiririz
Madem konu hortlamış ben de düşüncemi yazayım;
Bisikletin zinciri arka maşaya (adını bilmiyorum) değmesin/çizmesin diye bir kılıf takılıyorya onun karşısındaki maşaya bir tetik mekanizması takacağım, dışarıdan bakılınca bisiklet parçası gibi görünecek, hele ki aptal hırsız onu ekstra donanım sanıp pahalıya satarım diye ellerini ovuşturacak.
Aslında tam olarak çanlı bisiklet zilinin yaylı kolunu düşünebilirsiniz.
Bir borudan yapacağım patlama odasına bir torpil ve ya barut doldurulacak. Seri üretim öncesi denemelerimde ateşleme için kibrit ihtiva eden sistemi kara barutla destekleyeceğim. Bu kurulumu yağmurdan ve patlama sonucu bisiklette oluşabilecek zararı cnc veya lazerle kesilecek tahminimce 0.6-1mm dışarıya bakan tarafı delikli bir sacla koruyacak. Batarya işini halledersem sim kartlı ve gps içeren bir modül ekleyeceğim.
Projemin adını soracak olursanız;
''Anti Vesica Biliaris''
Eeee tabi bana şunu derseniz; Yaav kardeşim daha 16 yaşındaymışsın boş hayal kurma, git çarpım tablosunu ezberle, sütünü içip saat 21.30 'u geçmeden vakitlice uyu...
Sizlere, başta
Su ile çalışan araba olmak üzere bir çok proje ürettiğimi ama aptal haber kanallarımızın bunu bilmediğini, Okulumdaki öğretmenlerimin çoğunun adımı bile hiç duymadığını, hiç bir şekilde -çiftçilik yapan ailem dışında- maddi/
manevi destek bulamadığımı, defalarca ''sen bunu yapamazsın diyerek'' engellendiğimi, tüm bunlara rağmen
Akdeniz üniversitesinde yarışmaya katılıp 3500 civarı proje arasından seçilen 6 kişinin içine girerek; finalde -maddi yetersizlikten dolayı mahalle marangozuna yaptırdığım araba kasasının köşeli oluşunu beğenmeyen jüri yüzünden-
''Elektrikli cami kaloriferi'' projesine yenildiğimi bildirmek isterim.
Okuyan herkese çok teşekkür eder, imla hatalarından dolayı özür dilerim.