Beyaz karanlığın içinden cadı kazanlarına yolculuk

Süper anlatmışsın abi oraları. İnsanın çıkıp hemen gidesi deliyo ama maalesef.
Fotoğrafı çektiğine sevindim. Ama bununla sınırlı değildir herhalde.. O güzelim şelalenin daha daha çok fotoğrafını görmek isteriz abi.

Sevgiler...

@dogaci24

Asıl dehşet fotolar sonra gelecek.
hele 2. şelalenin resminin yüksekliği 2919 piksel.
resmi ne uzattım ne de pikseliyle oynadım. işe yarar kısmının orjinal yüksekliği bu.. 3. şelaleninki de 2762 piksel.

bu resimleri forumun sayfa düzenini kesinlikle bozmadan bu sayfalara sığdırmaya çalışacam. Yani resimlerin sadece enlerinden makaslıyorum. hatta biraz da küçültüyorum bile.. buna rağmen çok yüksek çözünürlükte(süperfine) çektiğim için süper ayrıntı var orjinal resimlerde.

hepsi gelecek, ama sonra..

Hocam, okurken mideme ağrılar girdi ; sabırsızlıkla bekliyoruz. Çok teşekkürler

SAMANDERE ŞELALESİ (DEVAM)

Samandere Şelalesinin Orman Bakanlığınca " Tabiat Anıtı " ilan edilmiş olduğunu daha önce bildirmiştim.

Vadiyi gezdiğinizde Üç Şelale, Cadı Kazanı ile anıt ağaçlar ve ürpertici kayalar göreceksiniz.

Vadinin henüz düzenlenmemiş, yürüyüş platformu olmayan alt kademesi sarp kayalık. Burada beş şelale daha bulunuyor.
Profesyonel dağcılar dışında bu bölüme girilmemesinde, yürüyüş platformu olan yerlerin dolaşılmasıyla yetinilmesinde yarar var.
Bu kadarı da coşku ve heyecan verici yeterince yer görmenizi sağlayacaktır zaten.

http://i55.photobucket.com/albums/g153/ironmankonya/selaleicinden3.jpg


Dağlardan delicesine bir akıntıyla gelip metrelerce yükseklikten ihtişamla düşen şelalenin sesi de korku filmi efektlerini andırıyor. Vadinin kalbine demir basamaklı bir merdivenle iniliyor.
Doğrusu bu merdivenden inmek de cesaret istiyor.Suyun şiddetli akıntısıyla şekillenmiş kayalar arasında bulunan kuyulara ise "Cadı Kazanı" deniliyor.


http://i55.photobucket.com/albums/g153/ironmankonya/selaleicinden2.jpg
Devam edecek.

valla hocam ellerine sağlık hem bisikletci yazar fotocu belgeselci daha ne kaldı yav maşallah hepsi var

İnanılmaz harika yerler. Nasıl olduda bu kadar güzel yeri daha önceleri neden hiç duymadım ve okumadım. Bunun için Mesut Abi sana sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Gerçekten çok güzel. Ellerinize ve ayaklarınıza sağlık.

Sevgiler...

@dogaci24

Serkan cım;
daha önce s.dere şelalesine hiç bir bisikletli gitmemiş.Bunu orada 15 yıldır bekçilik yapan görevliden öğrendim. Yani orada bisikleti görenler çok şaşırdılar.
Sanırım sen de onun için bir bisikletçi gözüyle oraları daha önce görüp duymamışsındır.

Bu vesileyle minik bir hatıramı aktarayım.
Samandere köyünün kenarından geçerken köy kahvesinde oturan bir turist aile bana almanca olarak dilinden anlayıp anlamadığımı sordu. Ben de bir Türkün beni Alman zannettiğini düşündüm ve "Türkçe biliyorum, Türkçe konuşabiliriz" dedim. Adam hala, bana Almanca birşeyler sormaya devam edince ben de İngilizce olarak konuşmaya başladım ve adama Türk olduğumu anlattım. sonra anladım ki kendisi de bir Almanmış. her sene oraya gelir 1 hafta kadar o civarda ailecek tatil yaparlarmış

Yani o geziye kadar beni yollarda görüp de Alman veya mesela İngiliz zanneden çok olmuştu ancak, Alman zanneden bir Alman la ilk defa karşılaşmıştım.

Demek ki samandere şelalesine gerçekten daha önce hiç kimse bisikletiyle gitmemiş. Böyle bir ilki de Almanlar da dahil maalesef hiç kimse önce bir Türkün yapabileceğine ihtimal vermiyordu ki onlar da beni Alman zannettiler.

@zzyzx
Kesinlike katılıyorum, aynı fikirdeyim..

@dogaci24

Evet cennet yerler.. Kartalkaya civarları da öyle.. Hürriyet gazetisinde "En güzel bisiklet rotaları" yazısında unutulmuş ama..

@nirvana
Onlar bişey mi. Onda daha neler var..

Samandere şelalesi resimlerine devam:

Bisikletimle yaklaşabildiğim en uç nokta (bisikletin sadece tekeri görülüyor).

http://i55.photobucket.com/albums/g153/ironmankonya/sellaleicinden1001.jpg



Bu köprüden geçilerek , nehirin üzerine kurulmuş balık lokantalarına gidiliyor. Yemek masasının ayaklarının altından Samandere nehri akarken siz üzerinde, doğal ortamında yetişmiş taze alabalık yiyebiliyorsunuz.

http://i55.photobucket.com/albums/g153/ironmankonya/sellaleicinden995.jpg



Yöreden bir başka manzara dahaelim biraz titremiş kusura bakmayın)

http://i55.photobucket.com/albums/g153/ironmankonya/sellaleicinden996.jpg

Devam edecek...

Hocam brovo fazla yorum yapamayacağım. Gözlerim ekrana yapıştı....

Pillerin şarjı bitmemiş miydi? Ben mi arada birşeyler kaçırdım acaba?

@ironman.1


ironman yani ziraat mühendisi olacam demiştim cümlelerimin başında
ve sezonluk işçiler aynen antalyada da çalışmakta şuan çalıştığım işyerinde mühendis ve teknik personel harici 300-350 işçi çalışmakta ki bunların 150 si göçmen kesim
diğerleri sabit 4 mevsim çalışıyor

ama ben o doğayı gördükten sonra oraları bırakıp gitmelerine kızıyorum ve hakikaten çok şaşırdım...

ben isterdim ki şu gezinizin tamamını bitirip de göndermenizi isterdim

@smhcnr

evet pillerin şarjı kesinlikle bitmişti ancak, ön izlemeli, flaşlı ve manuel odaklama opsiyonları devre dışı kalan makinamı ben de

optik vizöründen, doğal ışıkta(flaşsız) ve karambole çekimler yaparak kullandım. ve çektiğim tek bir karenin bile iyimi kötümü olduğunu anlamak için review yapmadan çekimlere devam ettim.. çektiğimi zannettiğim çoğu manzaranın çekilip çekilmediğinden bile emin olamadan büyük bir hırs ve hevesle heryeri çekmeye çalıştım. Öyle bir koşuşturma içinde şelalelerin bulunduğu vadide bir oradan bir buraya fırlıyordum ki bekçi bile uzaktan bana bağırarak:
-"bisikletçi arkadaaaaaş, bir sorunmu vaaaar" diyordu.
Ben ise bataryalardaki son birkaç milivolt elektriği bile boşa vermemek için vakit kaybetmemeye çalışıyor, bekçiye "sorun yooook" diye bağırarak vakit kaybetmek yerine, onu hiç duymazlıktan gelerek ıslak ve yosunlu kayaların üzerinde çoraplarımla koşuşturup duruyordum. Bu sayede bir suyun büngüldediği yerden foto alıyor, bir suyun döküldüğü yere koşup oradan foto alıyordum.. son elektrik zerrelerini de foto çekmeye harcayabildim.

sizler de unutmayınız, bataryası biten makinanızı tüm teknolojik fonksiyonlarını devre dışı bırakarak 10-15 kadar daha foto çekebilirsiniz. Ancak bu son fotolar tamamen el yordamıyla çekilmiş oluyorlar. onun için teknik alt yapı gerektiriyor.

işte böyle. . . . .

ömrümde ilk kez böyle karambole foto çekiyordum..

@erc10000

Gezinin tamamının bitmesi aylar alacak. Zira bu gezi bittikten sonra (demekki henüz bitmemiş ) sırada Mudurnu, Göynük, Sünnet ve Çubuk gölleri var. Yani heyecan fırtınası daha çooook devam edecek..

bizi izlemeye devam ediniz.

Suların, taşları nasıl aşındırıp çukurlaştırdığına dikkat ediniz..

http://i55.photobucket.com/albums/g153/ironmankonya/sellaleicinden999.jpg



Suyun bu aşındırıcı gücü, vadideki kayaları da eriterek kendine büyük kaya koridorları açmış. Bu gördüğünüz kayaların yüzeyi o kadar pürüzsüz ve kaygan ki, 19 yaşında ayağı kayarak suya düşen gencin bastığı taşlar burasıymış.

http://i55.photobucket.com/albums/g153/ironmankonya/sellaleicinden1000.jpg


Aşağıdaki resimde ise, "Cadı kazanı" diye tabir edilen büyük, derin ve kayaların su vasıtasıyla oyulmasıyla oluşmuş doğal su havuzlarına bir örnek görüyorsunuz.
Buralardaki su öyle kuvvetli büngüldüyor ki, buraya bir odun parçası attığınızda o odun parçasını bir daha göremiyorsunuz. Yani hemen dibe çekip gözden kaybediyor. Yukarıda bahsettiğim 19 yaşındaki genç burada hayatını kaybetmiş. Üstelik te yüzme bilmesine rağmen.


http://i55.photobucket.com/albums/g153/ironmankonya/sellaleicinden997.jpg


Devam edecek. ne sandınız..

bir gezi bu kadar güzel resimlenir-anlatılır pes doğrusu. devamını merakla bekliyoruz. teşekkürler.

Sular orada büngüldüyor, biz burada heyecandan büngüldüyoruz.
Bekliyoruz devamını.

Şelalerin bulunduğu vadiye girince insan sanki rutubetli bir bodrum katına inmiş gibi hissediyordu kendini.. hem bastığınız yerler ıslaktı hem de üzerinize yukardan sular damlıyordu..

http://i55.photobucket.com/albums/g153/ironmankonya/sd351i009.jpg



Triplex bir villa düşünün.. her katında ayrı bir fonksiyon.. her katında ayrı bir dizayn.. bu vadi de böyleydi işte..

http://i55.photobucket.com/albums/g153/ironmankonya/sd351i007.jpg



İnsan manzaranın bolluğu karşısında önce nerenin fotosunu çekeceğini şaşırıyordu adete.

http://i55.photobucket.com/albums/g153/ironmankonya/sd351i002.jpg



Her yer ya çam kokuyordu yada yosun.

http://i55.photobucket.com/albums/g153/ironmankonya/sd351i003.jpg


Güvenle yüzülebilecek şekilde suyun biriktiği ve dinginleştiği yerler de vardı.

http://i55.photobucket.com/albums/g153/ironmankonya/sd351i001.jpg


Suyun kayaların arasından nasıl dökülüp fışkıracağını şaşırdığı yerlerde vardı. Aşağıdaki resimde ikiz şelale görülüyor.

http://i55.photobucket.com/albums/g153/ironmankonya/sd351i004.jpg



Kendimi çekme fırsatı da bulabildiğim için çok mutluydum.

http://i55.photobucket.com/albums/g153/ironmankonya/sd351i008.jpg



ve kayaların üzerinde suyun adeta valsini izliyorsunuz.. işte bu kare maceramın da son karesi olsun.. başka resimler de var ancak ne bu site sadece benim ne de samandere şelalesi..

http://i55.photobucket.com/albums/g153/ironmankonya/sd351i005.jpg


Bitti..
Bu bir ironman arge pictures inc. yapımıdır.
Biz daha iyisini yapana dek şelale gezileri içinde en iyisi budur.
En güzel izleyiciler de sizlersiniz..

Hoşçakalınız..
diğer gezi resim ve yazılarımızda buluşmak üzere.

@ironman.1

Ne yalan söyleyeyim, şu fotoğrafı görene kadar boyut ve perspektifin farkına varamamıştım. Şimdi anladım cadı kazanının ne olduğunu.
Teşekkürler ironman.
Hem fotoğrafların için hemde oraya düşmediğin için.

'' There will come a time when the earth grows sick and when it does a tribe will gather from all cultures of the world.Who believe indeed and not words.They will work to heal it and they will be known as the Warriors Of The Rainbow.''
- the cree indian grandmother -

Bu kızılderili bir nineye ait bir söz.Türkçe mealinide yazayım;

Gün gelecek ve dünyamız hastalanacak.Bu gerçekleştiğinde,inançları konuşup çözüm aramaktansa ruhlarıyla mücadele edip çalışmak olan ve dünyanın bütün kültürlerinden gelmiş bir kabile toplanacak ve dünyamızı iyileştirecekler.Bu insanlar Gökküşağı Savaşçıları olarak bilinecekler .

Mesut bey sizde doğaya olan sevginiz ve saygınız doğrultusunda biz şehirde yaşayan insanlara doğa ananın ne kadar güzel ve yüce dahada önemlisi yaşayıp nefes alan bir varlık olduğunu yaşatıyor her defasında hatırlatıyorsunuz.Bunlarıda bizlere ulaştırmak için büyük bir enerji harcıyor tekrar tekrar bizlere doğayı sevmemiz gerektiğini tabiri caizse yedire yedire anlatıyorsunuz.Bu yüzden bende sizin yukarda bahsedilen Gökkuşağı Savaşçılarından birisi olduğunuzu düşünüyorum.
Doğa gerçektende bir anne gibi.Bizlere olağanüstü güzelliker sunuyor hayal bile edemeyeceğimiz mutluluklar yaşatıyor ve sınırsız nimetlerini yine sınırsız bir cömertlikle ayaklarımıza seriyor.Ne varki bu güzellikleri harap edip bu iyi ve yüce niyeti suistimal ettiğimizde açığa çıkardığı o büyük öfkeyide çok iyi biliyoruz.Ama nedense bu güçten sakınmamız gerektiğini ve kendi sonumuzu hazırladığımızı asla idrak edemeyeceğiz.
Sevgili İronman size,bizlere bu güzellikleri yaşatıp doğanın ne kadar eşsiz ve korunması gereken bir varlık olduğunu onu yok etmek değilde uğrunda savaşmamız gerektiğini anımsattığınız için çok teşekkür ediyorum.Yazımıda yine bir kızılderili sözüyle bitiriyorum.

"Only after the last tree has been cut
Only after the last river has been poisoned
Only after the last fish has been caught
Only then will you find money cannot be eaten"

(Sadece son ağaç kesilip,son nehir zehirlendiğinde ve son balıkta yakalandığında.Siz insanlar sadece o zaman paranın yenilemeyen birşey olduğunu anlıyacaksınız.)

Mesut kardeşim
Yaptığın işle ne kadar gurur duysan azdır. Senin bizlere ulaştırmak için sarf ettiğin çabalar, bizlere yaşattığın güzelllikler için sana ne kadar teşekkür etsek azdır.

Sen buraları gezerken hiç kendini düşünmediğin apaçık ortada. Sen hep buraları ben gördüm herkeste görsün amaçlı dolaşmışsın.

Sana teşekkür etmek için daha sayfalar dolusu yazılabilir. Ama seni de düşünüp kısa keseyim.

Çok, çok teşekkür ederim. Sana hayatta mutluluklar,neşeli günler dilerim hoşçakal.