Mesut Girgiç
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 28 Mart 2006
- Mesaj
- 4.518
- Tepki
- 11.601
- Şehir
- Konya
Ve beklenen gün gelir.. o sabah, oteldeki mükellef kahvaltı masasında, ailesiyle birlikte kahvaltı yapan ironmanın aklı çok başka yerdedir.
Aklındaki tehlikeli şeyleri, masanın tam karşısında oturan eşi Açelya nın sezinlememesi için onunla sık sık gözgöze gelmemeye çalışmaktadır. Bir yandan da ağzına aldığı her lokmayı uzatarak çiğnemek suretiyle şelale planının ayrıntılarını daha fazla düşünmeye çalışır. :rolleyes:
İronman içinden sessizce düşünerek:
- “lastik havalarım iyiydi galiba, en son çıktığım yayladan dönüşte lastiklerimi hiç kontrol etmedim, inşallah birşeyler batıp ta sabaha kadar havasını indirmemiştir.
- kilometre saatimi gidona takmayı unutmamalıyım,
- foto makinamın pilleri zayıftı, tüh, bu durum ruhumu karartıyor.. şarz etmeye de vaktim yok…
- otelden ayrılmadan önce odama çıkıp suluklarımı mutlaka yanıma almalıyım,
- geç kalırsam hava kararmış olur, lambamı unutmamalıyım.
- Bu masadan da herhangi bir yiyecek alıp dışarı çıkartmak yasak. Yolda acıkırsam ne yaparım…En iyisi bisikletimin çantasındaki 3 günlük ekmekle yola çıkayım.. ekmeğe katık olarak ise, kimseye göstermeden bu masadan küçük bir bal paketi yürütsem ne güzel olur..zaten nerde olursa olsun o balı yemeye hakkı olan ben değilmiyim? İster burda yerim ister şelalenin yanında… ya görevli restoran çıkışında elimde görürse.. olmazsa cebime saklayayım.. vs. vs. vs.”
Açelya’nın bu gizli planı bilmesi durumunda izin vermesi mümkün değildir. İronman ise her ne şekilde olursa olsun oraya bisikletiyle gitmek istemektedir. Şelaleden döndükten sonra ise alacağı her tür cezaya çoktan razıdır. Ayrıca bu ceza onun için ne bir ilk olacaktır, ne de son.. Zaten Açelya’ yı bu güzel otele getirmesi de da başka bir suçunun(300 km. lik Tuz gölü gezisi) cezası değil midir?
İronman, içi tarçınlı elma marmelatıyla doldurulmuş, üzeri pudra şekerli taze poğaçasından kopardığı lokmayı çiğnerken, bir eli de yavru-ağzı renkli ve ütülü masa örtüsünün üzerindeki neskafe fincanının kulpunda beklemektedir. Gözleri ise masanın kendisine yakın kenarındaki patiska peceteye sabitlenmiş şekildedir. Aslında bu bekleyen haliyle, ironmanın aklının başka yerde olduğunu çok kalay anlaşılabilmektedir ve bir ara İronman’ın gözleri bu şekilde çok uzaklara dalar. Önceki gün otelin güvenlik kulübesinde, güvenlikçilerin kendisi için konuştuklarını düşümeye başlar... :rolleyes:
Devamı yakında…
Bu bir “ironman arge inch pictures” yapımıdır.
(müseccel marka)
Aklındaki tehlikeli şeyleri, masanın tam karşısında oturan eşi Açelya nın sezinlememesi için onunla sık sık gözgöze gelmemeye çalışmaktadır. Bir yandan da ağzına aldığı her lokmayı uzatarak çiğnemek suretiyle şelale planının ayrıntılarını daha fazla düşünmeye çalışır. :rolleyes:
İronman içinden sessizce düşünerek:
- “lastik havalarım iyiydi galiba, en son çıktığım yayladan dönüşte lastiklerimi hiç kontrol etmedim, inşallah birşeyler batıp ta sabaha kadar havasını indirmemiştir.
- kilometre saatimi gidona takmayı unutmamalıyım,
- foto makinamın pilleri zayıftı, tüh, bu durum ruhumu karartıyor.. şarz etmeye de vaktim yok…
- otelden ayrılmadan önce odama çıkıp suluklarımı mutlaka yanıma almalıyım,
- geç kalırsam hava kararmış olur, lambamı unutmamalıyım.
- Bu masadan da herhangi bir yiyecek alıp dışarı çıkartmak yasak. Yolda acıkırsam ne yaparım…En iyisi bisikletimin çantasındaki 3 günlük ekmekle yola çıkayım.. ekmeğe katık olarak ise, kimseye göstermeden bu masadan küçük bir bal paketi yürütsem ne güzel olur..zaten nerde olursa olsun o balı yemeye hakkı olan ben değilmiyim? İster burda yerim ister şelalenin yanında… ya görevli restoran çıkışında elimde görürse.. olmazsa cebime saklayayım.. vs. vs. vs.”
Açelya’nın bu gizli planı bilmesi durumunda izin vermesi mümkün değildir. İronman ise her ne şekilde olursa olsun oraya bisikletiyle gitmek istemektedir. Şelaleden döndükten sonra ise alacağı her tür cezaya çoktan razıdır. Ayrıca bu ceza onun için ne bir ilk olacaktır, ne de son.. Zaten Açelya’ yı bu güzel otele getirmesi de da başka bir suçunun(300 km. lik Tuz gölü gezisi) cezası değil midir?
İronman, içi tarçınlı elma marmelatıyla doldurulmuş, üzeri pudra şekerli taze poğaçasından kopardığı lokmayı çiğnerken, bir eli de yavru-ağzı renkli ve ütülü masa örtüsünün üzerindeki neskafe fincanının kulpunda beklemektedir. Gözleri ise masanın kendisine yakın kenarındaki patiska peceteye sabitlenmiş şekildedir. Aslında bu bekleyen haliyle, ironmanın aklının başka yerde olduğunu çok kalay anlaşılabilmektedir ve bir ara İronman’ın gözleri bu şekilde çok uzaklara dalar. Önceki gün otelin güvenlik kulübesinde, güvenlikçilerin kendisi için konuştuklarını düşümeye başlar... :rolleyes:
Devamı yakında…
Bu bir “ironman arge inch pictures” yapımıdır.
(müseccel marka)