Scudo Sports

Ay'a yolculuk masal mı, yalan mı?

@Kudret Kurtcebe

aşağıda konuya bakacak olan dostlarıma yardımcı olacak ek bilgiler..

başka bir kaynak,,

(link)

bir kaynak daha ,,

(link)

Alıntıyı yanlış yaptığım için direk böyle alıyorum kusura bakmayın.İlk linkteki holistik dedektif'in ilk paragrafını yazan kişi istediği kadar bilim konusunda bilgili daha olsa bile sosyolojik ve psikolojik açıdan insanları ve fikirlerini aşağılıyor(çok ince bir çizgiyle) ve onları kendi düşüncelerine ikna etmeye çalışıyor.Ha tamam bu yazdığımın uzay bilimiyle bir alakası yok ama pisikolojiyle aşırı bir ilgisi var tıpkı ülkelerin yaptığı gibi onun için, benim için(biraz anlam kayması oldu) holistik dedektif bizimle deyilsin.
 
Scudo
@F.Yıldırım @Kudret Kurtcebe Öncelikle konuyu bayadır takip ediyorum çok fazla bilgiye sahip olmayabilirim ama ben evet inanıyorum, Amerika Washington D.C. de National Air and Space Museum u gezdikten sonra özellikle gerçek olduğuna inandım tüm bunların. gerçekten inanılmaz bir müze tüm herşeye tüm sorulara yanıt buluyor insan.
Benim müdahil olmak istediğim konu ise şu zemin meselesi. Zeminde iz kalmasının yada kalmamasının birçok nedeni vardır. Bu nedenlerin en büyüğüde içsel sürtünme açısıdır. Mesela kum örneği verilmiş. Kuru kum yani kuru yüzeyi doygun kumun içsel sürtünme açısı 37 derece dir, ve evet üzerinde iz falan kalmaz ama mesela killi zeminleri bu içsel sürtünme açısı çok daha yüksektir, yani bir yandan da zemin tane yapısına bağlı kısaca oradaki zemini alıp incelemeden özelliklede kesme kutusu ve üç eksenli basınç deneyi yapılmadan kimse bunda ayak izi kalır bunda kalma buna gömülür buna gömülmez diyemez. Ayrıca killi zeminlerin suya ihtiyacı yoktur birbirine tutunmak için içlerindeki elektrik yükü sayesinde birbirlerine tutunabilirler yani iz kalabilir.
(Dokuz Eylül Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Ana Bilim Dalından sevgilerle):):) Kimsye karşı falan yazmadım sadece bilgilendirme amaçlı yazdım sürçü lisan ettiysem affola:)
 
  • Beğen
Tepkiler: F.Yıldırım
tek kanıt fotoğraflar değil ki bunlar üzerinden çürütülmeye çalışılsın. Hatta fotoğraflar kanıt falan değil işin şov tarafında olan şeyler.
Orada bırakılan araçlar mesela, lazer yansıtıcılar vb. Onların orada olmadığını iddia etmek bugün komik zira Japonya, Rusya ve Çin daha sonra gönderdikleri araçlarla bunları doğruladı. Yakın zamanda Çin uzay aracı ay çevresinde tur atmıştı yanlış hatırlamıyorsam. Bu aracın çok gelişmiş optikleri (1m civarı çözünürlük) ile çinliler ayak izlerine kadar fotoğrafladıklarını açıkladılar ama tipik olarak hiç bir görüntü yayınlamadılar. Şimdi gelişen optik cihazlarla daha kolay bunların orada olup olmadığını görmek.
Wiki güvenilir bir kaynak değildir, isteyen referans sayfalardan doğrulayabilir.
(link)

Diğer orta-1 fizik kıvamındaki sorunlara takılmaya gerek yok. Hepsinin tek tek açıklaması uzun zamandır insanoğlunun oluşturduğu en önemli kurumlarda, binlerce insan tarafından yapılıyor. Bu kurumlara üniversite diyoruz.
Teknik bir problemin çözümü herkes tarafından anlaşılamıyorsa onu çözmek imkansızdır diye bir mantık olmaz. Hangimiz uçak kanadının çalışma prensiplerini tam olarak anlayıp açıklayabilir. Uçan bir uçak görmesek ona da inanmamak çok kolay. 550 ton ağırlık 10 dakikada 12000 metreye çıkıyor ve bu sırada da 1000km/s hıza ulaşıyor deseler hiç görmeyen birine masal olarak gelebilir. Bu yanılgıya düşmemek lazım.

Hayır yani şu sorular başarının veya hilenin büyüklüğü karşısında basit değil mi sizce de? niye yanmıyorlar, niye donmuyorlar, niye havaya uçmuyorlar, niye radyasyondan ölmüyorlar, niye orada üs yok, niye bir daha gitmediler, niye fotoğrafın ışığı beklediğim gibi değil, orada hava yok ki..
Hile veya değil bu işe kalkışan kimsenin aklına gelmemişti bu sorular da Nasa şimdi bu açığı nasıl da göremedik, ne cevap vereceğiz diye düşünüyor değil.
Aya gitmenin artık maddi ve teknik bir getirisi olmadığı için gidilmemiştir. Zaten başarılmış bir işi tekrar tekrar yapmak için çok güçlü sebepler olmalı. Yeterli bilgi ve tecrübe edinildi, dosta düşmana mesaj verildi, çok güçlü bir kadro yaratıldı. Bir sonraki aşamaya geçilir doğal olarak. Hangi teknik gelişme aynı kalmış ki bu da kalacaktı. Şimdi çok daha uzak ve ulaşması karmaşık noktalara araç gönderiliyor. Arkasından insanlı görevler de gelebilir ama bir öncelik değil. Zira gelişen otomasyon ve kontrol sistemleri 60'larda mümkün olmayan birçok fonksiyonu uzaktan kontrol etme imkanı sağlıyor. İnsanlı araç göndermenin karmaşıklığı ve riskini almak için fazla bir sebep kalmadı. Belki 50 kat daha tehlikeli, pahalı ve karmaşık aynı görevi insanlı yapmak.
Üs kurulmamış da değil bu arada. Skylab bu dönemde Ay'a gidilmesinden hemen sonra kurulan ilk üs mesela. Kurmadılar değil yani, kurdular ama çok daha zor bir iş olduğundan gidip Ay'a kurmaya çalışmadılar yakın yörüngelerden ve kısıtlı kapasiteyle başladılar. Ay'a gitmek orada devamlı bir üs yaratmaktan çok daha kolay. MIR, ISS vb çok daha yakın yörüngelerde ve çok sonraları hayata geçirilebildiler. Şimdi daha kapsamlı ve uzak noktalarda üsler planlanıyor ama zaman ve para isteyen işler bunlar.

Umudumu kaybediyorum ama kayıtsız da kalamıyorum. Bunun kaybedilmiş bir savaş olduğunu liseden arkadaşım bir fen bilgisi öğretmeninin "uzayda oksijen yok ki nasıl yanmayı sağlayacak o motorlar" diye acaip bir nokta yakalamış gibi konuşmasından sonra kabul etmeliydim :)
O roketin iki yanında kocaman iki bidon var ya kardeşim. Ha işte onlar uğur getirsin diye asılan koç d..akları değil.
 
@Yiğit Kirazpınar Tamam şimdi ayak izini hallettik sayenizde. :)

Şimdi başka bir noktadan bakalım. Dünya'dan kalkışlarındaki Apollo'lar aşağıdaki gibidir.
Saturn_V_launches.jpg


Ay'a ulaştıklarında ise fosil yakıtlarını bitirmiş ellerinde sadece oksijensiz çalışan azot tetroksit ile Aerozine 50’nin karışımıyla ateşsiz itme sağlayan kapsülleri kalmıştı.
2548392_1_1390888692.jpg

Peki bununla Ay'dan geri Dünya'ya nasıl döndüler ?


Ay'a veya uzaya gitmek günümüz teknolojisi ile zaten mümkün. Fakat geri dönmek ne kadar mümkün ? Hem de canlı bir şekilde tekrar o ozon tabakasından geçmek ve itiş gücü için elinde fosil yakıt yok iken. Giderlerken ellerinde mevcut roketler ile 4 saat gibi bir zaman diliminde radyoaktif katmanı geçtiler ve bu da 3 yıllık deniz seviyesinde yaşayan insanın aldığı radyasyona eşitti. Dönüşte daha uzun bir zaman o radyoaktif katmanda kalacaklardır bu da sağlık sorunu yaratır.

Burada da Apollo'yu taşıyan Saturn V roketinin yakıt tanklarını görüyoruz.
1303622220.74574907 (1).jpg

Giderlerken kullandıkları enerjiyi dönüşte de kullanmaları gerekmez mi ?
 
  • Beğen
Tepkiler: Güncemden
1968'de Ay'a ayak basıldı mı, basılmadı mı? O günün teknolojileriyle bu mümkün mü yoksa aldatılıyor muyuz?

Görsel şeylerin yorumlarına dayanarak veya komplo teorileri üreten insanların oyuncağı olmak yerine, gelin mesela 1915 yılında Einstein'ın evrenin nasıl işlediğini açıkladığı Genel Görelilik Yasası'nı inceleyelim (veya çok küçüğün fiziği olan kuantum yasalarını inceleyelim). 1968'deki teknolojiyle ne yapılabilir ki diye düşünenler, 1915 yılında insan aklında milat yaratan uzay-zaman-madde ilişkilerini biraz olsun kavramak için bol bol üniversite temel bilim kitabı okuyabilirse eğer 1968'e şaşırmayı da bırakır, hatta geç kalındığını rahatlıkla görür, bu konuda bahse girerim. İnsanoğlunun keşfettiği evrenin sırları, bugüne kadar gördüğümüz, duyduğumuz filmlerden, bilim kurgulardan ve safsatalardan daha sarsıcı ve daha inanılmazdır.

İnsanlık tarihinde her dönüm noktası önceki birikimler üzerinden hayat bulur. Bilim tarihi konusunda cahil olursak yakın geçmişimizi ve geleceğimizi anlamakta da zorluk çekeriz.

Edit: Neden Einstein'ı örnek verdim? aslında Ay'a gitmek için 1800'lü yılların Newton fiziği bile yeterliyken Einstein, insanın zihinsel algıdaki evrimine aykırı gelecek ayrıntıda evreni açıkladı. Aslında Newton insan aklının evrimine uygun fizik yasaları tanımlamıştı.
 
  • Beğen
Tepkiler: Levent S.
@F.Yıldırım Gerekmez. Çünkü Ay'da yerçekimi dünyanın 6'da biri. Ayrıca atmosfer konusu da var. Bu yakıtlar sadece kalkış için. Uzay boşluğunda zaten sürtünme olmadığı için düzeltme manevraları dışında herhangi bir itici güce ihtayaç yok.

Bu arada daha önceki mesajımda bir filmden bahsetmiştim. Yalnız ben ay diye hatırlamışım ama film Mars'a inişi konu alıyormuş:) Seyredeli nerdeyse 36 yıl olmuş o kadar hata olsun artık.
(link)
 
@F.Yıldırım oncelikle , ay modulu icinde 2 kisi ve ayin yorungesinde turlayan 1 kisi toplamda 3 kisi ile ilk gorev yapildi. Aya inen arkadaslar mukemmel denecek bir hesaplamayla ayin yorungesindeki araca yanasti ( yani kalkis ve bir kac manevra haric hicbir sekilde ekstra guce ihtiyaci yoktu) daha sonra bu 3 arkadas ayin yorungesinden aldiklari hizla dunyaya dogru firlattilar kendilerini. Daha sonra yine son derece ince hesaplamalar sonucu dunyanin yorungesine girip , istedikleri aciyi elde ettikten sonra dunyaya indiler.
Uzayda bu tarz seyler cok yapiliyor , ornegin gecenlerde bir goktasinin ustune inen uzay araci yillar boyunca farkli cisimlerin yorungesine girip oradan kendini firlatti. Bilgisayara gectigimde bununla ilgili kisa bir video da koyarim buraya
 
  • Beğen
Tepkiler: F.Yıldırım

başka bir kaynak buldum 30.20 'den sonra dikkatlice seyredin ay yüzeyi dümdüz ve en arkada sönük yıldızlar gözükmekte
çok dikkatli bakarsanız görürsünüz.apollo 11 ay yüzeyinde.
20.58 'de ise bayrak sallanmıyor.sadece astronotlar bayrağı toprağa yerleştirirken bayrakta sallanmalar oluyor.
21.45 dikkatlice bakın asla bayrak sallanmıyor.kıvrık vaziyette öyle durmakta
dünyada hiç bir şekilde o bayrak öyle duramaz ,durmasına imkan yok
bu arada o dönenim başkanı richard nixon ile telefon görüşmesi yapılmakta, naklen veriliyor.
 
http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/5/51/Apollo_15_CSM_Endeavour_during_rendezvous.jpg/640px-Apollo_15_CSM_Endeavour_during_rendezvous.jpg

bu modül ile aydan ta dünyaya kadar geldiler ve en üstteki modül diğer modülden koparak ve yanarak atmosfere girdi aşağıda atmosfere giren modül,,


https://www.bisikletforum.com/dosyalar/2548392_1_1390888692-jpg.21236/

bu aya seyahatın nasıl olduğunu resimler ile göstererek anlatan bi kitap var idi ama kaynaklardan onu bulamıyorum bakacağım.(70 lerde okumuş idim )
 
Mythbusters ta bölüm konusuydu bütün iftiraları denediler ve gerçekten gittiklerini ortaya koymuşlardı izleyin
 
NASA'nın yaptığı bütün çalışmalar bir ciddiyet içerirken, apollo 11'in "aya yolculuğu" biraz fazla show ağırlıklı olunca insanlar huylanıyor tabi. mesela yıl 1969 olmasına rağmen HOUSTON merkezdeki çalışanlar kameralara poz veriyor, herşeyi tv izler gibi merkezden izliyor, başkanın telefonla astronotlara konuşması (sadece ses yetmiyor olmalı ki) bu konuşmanın görüntüsü de yayına veriliyor, astronotların her hareketi yayında, ayda hoplarken zıplarken yer kameraları selfie çeker gibi çalışıyor, "benim için küçük bir adım" gibi özlü sözler söyleniyor.. bunun gibi daha birçok şey anlık olarak yayınlanıyor ve 1969 yılında bu kadar kusursuz bi canlı yayın akışı olunca şüphelenmemek elde değil.

bir de apollo 13, yine aya giderken, yarı yoldayken mekikte patlama olmuş ciddi bir arıza yaşanmış. astronotlar ay örümceğini kaçış kapsülü olarak kullanıp dünyaya geri dönmüşler. hatta bunun filmini de çektiler, tom hanks oynuyor. bence aya yolculuklar serisindeki en heyecanlı olay bu.
 
(link) Takip ettiğim bir sitedeki yazı.
 
topiğe yeni giren arkadaşlarım için güncelledim bu video önemli,



30.20 'den sonra dikkatlice seyredin ay yüzeyi dümdüz ve en arkada sönük yıldızlar gözükmekte
çok dikkatli bakarsanız görürsünüz.apollo 11 ay yüzeyinde.
20.58 'de ise bayrak sallanmıyor.sadece astronotlar bayrağı toprağa yerleştirirken bayrakta sallanmalar oluyor.
21.45 dikkatlice bakın asla bayrak sallanmıyor.kıvrık vaziyette öyle durmakta
dünyada hiç bir şekilde o bayrak öyle duramaz ,durmasına imkan yok
bu arada o dönenim başkanı richard nixon ile telefon görüşmesi yapılmakta, naklen veriliyor.
 
ay'a yolculuk muammada yuri gagarin'i iyi biliriz.
 
@aeneskral

abdül kadir bey
apollo 11 söz konusu olan
topiği açan benim ,topiğin en başındaki videoadaki şahıs, yani bill kaysing 'in itirafları benim için artık geçersiz
bu şahıs yalan konuşmaktadır ,kendisi zati ölmüştür.
kaynaklar kaan dostum tarafından verilmiş olup ingilizceden tercüme edilmiştir.bu gerçek doğrultusunda en başta verdiğim videonun geçerliliği kalmamamıştır ,çok az insan inanmıyor bu topikte ,inanmayanların ya da apollo 11 konusunda şüpheleri olanlar sağlam kanıt getirir ise mantıklı olur ,sağlam kanıt ise kesinlikle ingilizce kaynaklar olacak ve çevirisi olacak tabi ,ingilizcem malesef kıt olduğundan ingilizce bilen arkadaşlarımız olur ise iyi olur ,türkçe kaynaklardan ise doğruların aranması bence doğru olacaktır.
bu internet ortamında çok fazla bilgi kirliliği var bunu kasıtlı olarak yapıyorlar ise çok utanç verici
allahtan ben 70 'lerde bir çok kitap alıp okuduğum için bana yediremezler ,yalnız benim hatam bill kaysing denilen yalancıya inanmak oldu, bu nedenle ağzımın payını aldım ,bundan sonra bu youtube benim nezdimde sabıkalıdır
sadece inandığım kaynaklara güvenirim ,örnek vereyim ben carl saganın kozmoz kitabını aynen okudum, bu konuda youtube 'da belgesel var bunun zararı yok çünki verilen bilgiler kitapla ilintili .

konuya en mantıklı düşüncelerini yazan hüseyin çelebiye ve kaan dostuma nezdinizde aynen teşekkür ederim ,bilgi önemlidir, doğru bilgileri cımbızla çekerek aynen bulacağız, kulaktan dolma bilgiler bizi ilgilendirmemeli,
sorular soracağız, ama bunun karşılığını doğru kaynaklardan aramaya çalışacağız ,

alıntı,,hüseyin çelebi dostumun mesajından ,

Hayır yani şu sorular başarının veya hilenin büyüklüğü karşısında basit değil mi sizce de? niye yanmıyorlar, niye donmuyorlar, niye havaya uçmuyorlar, niye radyasyondan ölmüyorlar, niye orada üs yok, niye bir daha gitmediler, niye fotoğrafın ışığı beklediğim gibi değil, orada hava yok ki..
Hile veya değil bu işe kalkışan kimsenin aklına gelmemişti bu sorular da Nasa şimdi bu açığı nasıl da göremedik, ne cevap vereceğiz diye düşünüyor değil.
Aya gitmenin artık maddi ve teknik bir getirisi olmadığı için gidilmemiştir. Zaten başarılmış bir işi tekrar tekrar yapmak için çok güçlü sebepler olmalı. Yeterli bilgi ve tecrübe edinildi, dosta düşmana mesaj verildi, çok güçlü bir kadro yaratıldı. Bir sonraki aşamaya geçilir doğal olarak. Hangi teknik gelişme aynı kalmış ki bu da kalacaktı. Şimdi çok daha uzak ve ulaşması karmaşık noktalara araç gönderiliyor. Arkasından insanlı görevler de gelebilir ama bir öncelik değil. Zira gelişen otomasyon ve kontrol sistemleri 60'larda mümkün olmayan birçok fonksiyonu uzaktan kontrol etme imkanı sağlıyor. İnsanlı araç göndermenin karmaşıklığı ve riskini almak için fazla bir sebep kalmadı. Belki 50 kat daha tehlikeli, pahalı ve karmaşık aynı görevi insanlı yapmak.
Üs kurulmamış da değil bu arada. Skylab bu dönemde Ay'a gidilmesinden hemen sonra kurulan ilk üs mesela. Kurmadılar değil yani, kurdular ama çok daha zor bir iş olduğundan gidip Ay'a kurmaya çalışmadılar yakın yörüngelerden ve kısıtlı kapasiteyle başladılar. Ay'a gitmek orada devamlı bir üs yaratmaktan çok daha kolay. MIR, ISS vb çok daha yakın yörüngelerde ve çok sonraları hayata geçirilebildiler. Şimdi daha kapsamlı ve uzak noktalarda üsler planlanıyor ama zaman ve para isteyen işler bunlar

aşağıda hüseyin dostumun mesajına aynen katılıyorum

Wiki güvenilir bir kaynak değildir, isteyen referans sayfalardan doğrulayabilir.
(link)

sonuç,,

geldikmi gene kitaplara bu konuda kitap okuyanlar var ise bize yardımcı olmalarını dileriz ve kitabında mümkünse adını yazarlar ise seviniriz bu konuda kitap okuyanlar bizi aydınlatabilir ,
 
Kardeşim sabır ve sukunetle bu tartışmanın sonuçlanmasını bekliyorum. Aya yolculuk masal olsa sana ne, yalan olsa sana ne. Hiçmi hoca nasrettin hikayesi okumadın. Ameriga aya gitmişse gitmiştir. Yok gitmediyse gitmediğini ispatlayacak adamda yine robert dır, michael dir, hans dır. Şu başlıkta verilen ispatların hepsi yine onlara dayanmaktadır. Yani gitmediğini ispatlayacak bir konumda bile değilsin.
 
  • Beğen
Tepkiler: delibalta
@mehmetsunu


alemsin yahu ,,,:harika::harika::harika::harika::harika::harika::harika::harika::harika:
mehmet dostum ,bu komplo teorileri güzelde bazen insanları hataya düşürebiliyor,bu bill kaysing neden yalan söyledi ona kafayı takdım bende :komik:(şimdi bana kızacan diyecenki yav bırak zati adam ölmüş )bu kişi 1976 da apollo 11 mürettabatı rokette değildi demekte, sonra 2002 'de ifade değiştiriyor rokette idiler demekte ,yav kardeşim afyonmu içtin derler adama, nedir bu yalan oyunu ,rahmetli neden yalan söyleme ihtiyacını hissetti, çalıştığı roket firmasına aklı sıra şantajmı yapıyor idi (bu roket firması saturn -5 roketini yapan firma astronotları aya taşıyan firma ),ya da medyatik olup parayımı götürmek istedi :islik::islik::islik::islik::islik::islik::islik:
 
Geri