@Salih Dinçer
Verdiğin tüm bilgiler için çok teşekkür ederim, ancak bunları okuduğumda turdan dönmüştüm bile.
Tur hakkında nacizane iki tane yorumum olacak.
Birincisi tahmin edeceğiniz gibi, tur çok yorucu.
İkincisi, bisikletçinin makus kaderi. KÖPEKLEEERRRR.....
Yol boyunca defalarca köpek kovaladı. Olmaz böyle bişey. Birinden kaçıyorum az ilerde bir başkası yolumu kesiyor. Tam biraz soluklanayım diyorum, gene başlıyoruz. Laf aramızda bayağı korktum yani. Gene şükürler olsun ki her biri ya düz yolda yada yokuş aşağı giderken denk geldi. Yokuş yukarı bir takılsalar peşime kımıldayacak gücüm kalmadığı için en iyi ihtimalle parçalayacaklar beni.
Gerçi şunuda söylemem lazım. Ben turu haftasonu izleyeceğimiz rota üzerinden gerçekleştirmedim. Her iki tarafıda görmek adına Alemdağ yolu üzerinden tırmanıp çavuşbaşından ring yaptım. Köpekler ise en çok reşadiye denen köyde konuşlanmışlardı. Birde öyle birşey ki; sabahın 6 buçuğunda yollarda köpekler ve benden başka kimsecikler yok. Anlayacağınız bayağı macera oldu benim için.
Ama haftasonu izleyeceğimiz rota köpekler açısından temiz. Ama yokuşlar daha çetrefilli. Alemdağ tarafından çok fazla sıkıntı yaşamadan varılıyor Polonez köye. Tabi bunu söylerken sadece yokuşlardan ve yol durumundan söz ediyorum. Köpekler ayrı...
Polonez köye vardım ve bir köy kahvesinde çayımı suyumu içtim. Bir saat kadar oturdum dinlendim. Sonra fazlada uzatıp iyice sıcağın alnında kalmadan yola koyulayım dedim. Ancak Kudret abinin bahsettiği o dönüş yolundaki 2km'lik dik yokuşu maalesef tırmanamadım. Benden çıkamadı o performans. Bende aldım gidonu elime iteleye iteyele tırmandım. Tam herşey bitti derken dudulluya tırmanan son yokuş beni benden etti.
Özetle dedğim gibi. Hafta sonu pek köpek görmeyeceğiz (azda olsa kesin kovalayacaklardır bir iki

) ama çok yorulacağız.
Keyifli olması dileklerimle...