Scudo Sports

Turlarda başınıza gelen ilginç olaylar

@uguryilmaz144
Hocam dediğinde haklısın bende her zaman yanımda 2 çift yedek lastik ve pompa taşırım yolda duran bir bisikletçi olduğunda selam verip bir sorun olup olmadığını sorarım bu işin kız erkek yanı yok kim olursa olsun bu karşıdaki kişinin merhametine kalıyor:)
 
Scudo
@Ertan M. Evet kesinlikle tura çıkarken en az bir çift iç lastik şart.Yolda türlü türlü hadiseler oluyor.Bir keresinde şişe dibi dış lastiği bilre 4 cm kadar yarmıştı.Allahtan medeniyete yakın yerdeydim:)
 
Merhaba arkadaşlar. Bugün aklıma gelen bir konuydu. Bayramda gerçekleştirdiğim sapanca gölü turumda yolda giderken bir dananın tam kesilme anına denk gelmiştim. Bayağı şaşalamıştım açıkçası :)

Sizlerin de farklı tecrübeler yaşarken, ülkemizin yollarında gördüğünüz ilginç şeyleri, karşılaştığınız ilginç durumları bu başlık altında toplayabiliriz. Üzüldüğünüz, korktuğunuz, mutlu olduğunuz, yani kısacası farklı şeyler hissettiğiniz ilginç durumları merak ediyorum :)
 
arkadaşlarla 3 kişi giderken önde 1 kişi arkada 2 kişi yanyana üçgen şekilde ilerlerken öndeki ile aramızda 2m falan vardı tam o anda soldan sağa aramızdan bişey geçti göremedik sesini duyduk sadece (piiuuv ya da zinnnnk gibi bişeydi) bende tek kulakla müzik dinliyordum ona rağmen sesi duymamak imkansızdı tabiki hepimiz sesi farketmiştik neydi bilinmez ama birşeyi ucuz atlattıgımız kesin.
 
Arkadaşlar merhaba. Geçen pazar başıma bir olay geldi.Bu olayda bisikletimde takılı olan aksiyon kamerasına yansıdı. Belki sizlerinde bisiklet sürerken kamerasına takılmış ilginç olaylar vardır ve bir nebze eğleniriz diyerek bu konuyu açtım esasen koyacağım video yu 2 gün önce günün fotosu başlığında paylaşmıştım. tekrar gören arkadaşlar kızmasınlar. Benim yaşadığım Olay Ankara eymir de gerçekleşti. Kız arkadaşımla bisiklet sürerken 2 tane kendini bilmez "keko" bir anlık kız arkadaşımı yalnız sanıp "hişşşt naaaptın sen yaaa " diyerek laf attılar. Hemen durup "Kime dediniz lan siz onu?" dediğimde ise "ne diyon la sen?" cevabını alınca ikisinede verdim veriştirdim.Olay tesadüfen bisikletimde takılı olan kameraya kısmen yansımış. 3-5 yumruk yedikten sonra "abi biz laf atmadıkki sen yanlış anlamışsın" a dönsede acımadım şe....lere. ben 26 yaşındayım bu kekolardan biri 32-35 civarı diğeride benle yaşıt veya 1-2 yaş büyüktür. Not:Bisikletimde son ses jbl ses bombası vardı sesler yansımamış tam olarak. English man in newyork şarkısında kavga edin güzel oluyor.
 
. Bisikletlileri görünce kaldırımda duran çift . Erkek olan sevgilisine.. Hayatım bak bisikletliler, zevkli bir şeye benziyor! (Hiç denememiş sanırım, nasıl bir şey olduğunu bilmiyor. Birden kendimi farklı bir iş yapıyor sanısına kapıldım)

. Yanımızdan geçerken sürekli kornaya basan araçlar (vay anasını trafikte bisiklete binen tipler..helal olsun. Kendilerince taktir ediyorlar...Yeter artık anladık abartmaya gerek yok.Başım şişti..)

. Yoğun trafikte bisikletimin aynası adamın aynasına hafifçe deymişti..Aracıyla takip edip önümü kesen adam benden özür bekliyor (Ne de olsa araçlı yani güçlü...Abi kusura bakma duramadım...Kendimi hamam böceği gibi hissettim birden )

. Beni soru yağmuruna tutan çocuklar-büyükler .Nereden geliyorsunuz nereye gidiyorsunuz, yarış mı yapıyorsunuz? (Sadece geziyoruz. Bisikletle sadece yarış yapılıyor sanırım)

. Bisikletiyle beni takip edip yanıma yaklaşan çocuklar. Abi kaç vites ? (Hay senin de vitesine de ..21 canım..abi benim ki 27..fırlayıp gidiyor)

.Hav..hav..hav..hav..peşimden koşan köpekler..( onlar için tuhaf işgalci bir tipe benzediğimi sanıyorum, alıştıkça daha sempatik bir hal aldılar . Artık durup dost oluyorum.Onlarda sevgilerini gösteriyorlar)

. Beni rakip olarak gören diğer bisikletliler . Haftaya şuraya gideceğiz.. 200 km..göreceğiz (Abi ben sadece bisiklete biniyorum ..kimseye zararım yok)

. Yokuşta bisikletini eline alanlar .Takmışsın kilitli pedalı çatır çatır yokuşu çıkıyorsun. (Ne yapabilirim..sen de tak )

. Ölürüm de o kıyafeti giyip bisiklete binmem ( Tamam sen bisiklete bin de tayt giyme. Kullanmayı bilmiyor, suçu tayta atıyor )
 
Dağ yolunda giderken karşıdan karşıya geçen yılanı görmeyerek ezmişliğim var. Birde tali yollarda gece sürüşünde tilkiler kovalıyor bazen, arkamdan geldiğini fark edip durunca da kaçıyor.
 
2016 yılında Marmara denizinin etrafını kapsayan bir tur yaptım. Bir akşam Balıkesir Bandırma' ya bağlı Dutliman köyüne doğru indim. Biraz yorgun olduğumdan ve konforlu uyumak istediğimden köy muhtarına rica edip misafirhane vs varsa orda geceyi geçirmeye karar verdim.

Akşam köye indiğimde köyün erkekleri sahile kahvehanenin önünde oturuyorlardı. Yaklaştım selam verdim, kendimi tanıttım. Geceyi varsa kapalı bir yerde geçirmek istediğimi söyledim. Muhtar önce çadır alanı var falan dedi ama sonra tamam kahvehanenin üstünde bizim muhtarlık var orda kalırsın dedi. Yanlarına oturdum ve muhabbetlerini dinlemeye başladım.

O gün köyde Hüseyin adında bir amca ölmüş ve onu defnetmişler. Hüseyin amcanın ölüm sebebi yaşlılık ve hayvanlar doğum yaparken insanların müdahalesi anında hayvanların salgıladıkları bir bakteriden kaynaklanıyormuş. Köy zaten 200 Nüfuslu biryer. Herkes rahmetli Hüseyin amcayla ilgili anılarını anlattı.

Neyse hava kararmaya başlayınca herkes dağıldı, muhtar bana anahtarı verdi ve gitti. Ben hala sahilde zaman geçiriyorum. Geceye doğru çıktım muhtarlığa, eşyaları yerleştirdim. Tam yatacağım yere geçtim, yatağa uzandım ve bir baktım karşımda kapağı aralık bir tabut!

Dün ölen Hüseyin amcayı bu tabutla taşımışlar! İlk defa ölümü bu kadar yakın hissettim. 10 gündür yoldayım, hiç bilmediğim bir yerde gece geçiriyorum. Eşimden ilk defa bu kadar uzun uzak kaldım ve karşımda kapağı aralık bir tabut. Sanki Hüseyin amcayı yıllardır tanıyormuşum ve anlatılan her şeyi ben yaşamışım gibi gözümün önünden geçti. Sanki Hüseyin amca birazdan tabutu açıp içinden çıkacak!

Haliyle gece boyunca gözümü bile kırpamadım.

Not: Dutliman köyünün tepeden fotoğrafı, herkese tavsiye ederim.


facebook_1553590475081.jpg
 
tarihleri tam hatırlamıyorum.

karasu sahilde 4 bisikletli gece saatleri pedallıyoruz. bir şahinden kafasını bir adam çıkarıp "araba yolu lan burası gidin başka yerde sürün" dedi. kalıplı bir arkadaşım da sen o bindiğine araba mı diyorsun. satsan bu bisikletlerin bir tanesini alamazsın dedi. adamın nutku tutuldu hiç bişey diyemedi.

fatih-vatan caddesinde aynı 4lüden 3 kişi pedallıyoruz. yine bir şahinden çekilin yoldan tepkisi geldi. arkadaş ile başladılar tartışmaya ama hala ilerliyoruz. iş küfürleşmeye kadar gidince arkadaş çek lan kenara da göstereyim sana dedi. şahin kenara çekti. arkadaş da var gücü ile pedallayıp yanında aldığı soluğu. arka frene asılıp arka tekerleği kaydırarak arabanın önünde 180 derece döndü, bisikleti de yitip arabanın üstüne attı. hayatımda gördüğüm en artistik hareketti yemin ederim. o atardan sonra adam arabadan inmeden basıp gitti :D

eski biskletimi ilk aldığım zamanlardı. yağmur yağıyordu. yağmur kesilir kesilmez bisikletle çıktım dışarı. teyzeme gitcem, 3-4 km yol. yokuş aşağı yardırdım gidiyorum. ışıkta araçlar durumca fren yapma gereği duydum. frenlere hafiften dokundum, tekerler dönmüyor ama hız hiç azalmadan devam ediyordum. adrenalin tavan yaptı, öndeki arabaya kesin çarpacaktım, birden frenleri bırakıp karşı şeride atladım, karşıdan beni gören araç ani fren yaptı, tekrar frenledim, biraz olsa yavaşlamıştım ama buna da kesin çarpacaktım. bir daha sol yapıp sokağın içine daldım. sokak allahtan yokuş yukarıydı da sağ sağlim durdum. yağmurlu havada ilk ve son bisiklete binişimdi.

buna benzer bir durum kasımpaşadan şişhaneye inen dik bir yokuşta yaşadım. o zaman hava güzeldi ama sağ yöne bir viraja hızlı girdim, girdiğim gibi yerlerin kumlu olduğunu farkettim. bisiklet karşı şeride kaydı. hemen sola bir viraj daha vardı. karşı şeritteki araç beni görünce hemen durdu ve bana frenleme mesafesi kazandırdı. güç bela durup adama teşekkür ettim. duramasam ikinci virajda uçurumdan aşağı uçabilirdim.

şuanki yarış bisikletimle ilk turlarım. frenlere daha alışamamıştım. mahmutbey caddesinde trafik ışıklarında dur kalk gidiyorum. bir tane connect ani fren yaptı, sağ arka çamurluktan çarptım. adam bi ton söylendi. bişey yok sadece teker değdi dedim. en sağ şeritte devam ediyorum, aynı araç geldi beni kasıtlı olarak sıkıştırdı. ani fren yaptım, arkasında durdum. adam gülerek devam etti oh olsun der gibi. hiç umursamadım ama içimde iyi sövdüm. bir kaç ışık geçtikten sonra bu sefer dalgınlıktan yine öndeki araca arkadan çarptım. inanılmaz moralim bozuldu, modum düştü resmen. kafayı kaldırıp baktım ki yine o connect. direk moralim düzeldi, modum yükseldi. o kırmızıda beklerken yanından gülerek geçtim. sonra da caddeden ayrıldım. sonu iyi görünmüyordu bu işin.

şahine artistik hareket yapan arkadaşlar 80 kmlik turun 60 km sindeyiz. tophane taraflarında sahilden eminönüne doğru geliyoruz. ama nasıl yorgunuz, zor çeviriyoruz pedalları. dağ bisikletli bir abi etrafımızda dolaşmaya başladı. hızlanıyor bizi geçiyor, yavaşlıyor geçmemizi bekliyor. tekrar bizi geçiyor yine yavaşlıyor. biz hiç tepki vermiyoruz tabi. yanımızdan geçerken pedalları geri çevirip hub sesi falan çıkarıyor dikkat çekmek için. biz yine tepki vermiyoruz. sonrasında kaldırımlara çıkıp oradan bisikletle önümüze atlamaya falan başladı. bizi aldı bir gülme. dedik şuna istediğini verelim. karaköyden gücümüzün son damlaları ile köprüyü geçip eminönüne hızlıca geldik. adam gelemedi kayboldu. onun yüzüden eminönünde oturup yarım saat dinlendik ve tur uzadı.

bahsi geçen bu arkadaşımın lakabı "kedi". bir gün hızlı döndüğü bir virajda kedi çıktı önüne. zar zor durup kediyi ezmekten son anda kurtardı. derin bir nefes alıp " az daha kendi türümü yok ediyordum dedi"

biraz uzun oldu kusura bakmayın. umarım sıkılmazsınız. yolda giderken atılan laflardan aklımda kalan ise, bağcılardan geçerken ergen mahalle delikanlılarının "bisikletin şekilmiş reyiz" demesi :)
 
@BF Okuru

Evet tüneller korkutucu yorucu ve yıpratıcı oluyor. ama ben daha trafiğe açılmamış, inşa halindeki 2,070 metrelik Işıkdağı Tünelinden(içinde ışık ve yol yok, toprak taşlı ve çukurlu yol, görebildiğiniz tek şey iğne ucu kadar bir tünel ucu ışığı,) yüklü bisiklet ile o korku ve heyecanla hiç durmadan ayağımı yere değdirmeden bir elimde fener diğer elimde gidon ile yaklaşık 15-20 dk da geçmiştim. tünel içinde iken araç geçişini istemeyiz, ama öyle bir ortamda tren bile geçse razıydım. 20190321_133049.jpg20190321_133533.jpg20190321_133743.jpg20190321_135554.jpg

en korkutucu tur anım budur galiba.... fotolar tünelin girişlerinden çekilmiştir. dediğim gibi içinde hiç dur-a-madım.

bir de gece karanlığında akçakocaya inişe geçerken orman içinden kayarak gelen ve hemen yanımda duran-böyle denince siz de korkutunuz mu-kendi gölgemden çok korkmuştum. mutlaka size de olmuştur. gölgenizin ters açıyla arkadan ya da yandan yanınıza gelmesi oldukça korkutucu oluyor ....
 

Dosyalar

  • 20180514_213815.jpg
    20180514_213815.jpg
    215,7 KB · Okunma: 22
Daha bir saat önce sağolsun kırmızı plakalı bir araç solumdan bir tık korna çalıp önüme kırıp sağa içimden geçerek sapmaya kalktı. "Bari sen yapma" diye seslendim içindeki şoför bir şeyler dedi ama anlamadım aradım şikayet ettim. Normal plakalı araçları ve dobloları geçtik kırmızı plaka vakası ile seviye atladık. Acaba çarpsaydı bir şey olur muydu? :koptum:
 
Bir gün şehir çıkışında bisiklet sürerken beyaz bir otomobil durup genelevin yerini sormuştu
 
@Hues

Bunun motorsikletli ile olan bir versiyonunun videosu vardı youtube da. Silahlar falan...
 
  • Beğen
Tepkiler: galen
Şöyleki tam tamına 27 yıl önce mahalleden çocuklar hep beraber bisikletlerimizle kocadağ denilen yere pikniğe gidelim dedik.Yükseklik 1350 m , mesafemizde 15 km.Tabi bu 15 km yol
sürekli çıkış olduğu içinde fena yorucu.Kiminde pinokyo kimiden şehir bisikleti , bende de yeni aldığım 18 vitesli Bisan dağ bisikleti ( 20 kg) civarı :) Herkes yükünü almış kiminde karpuz , kiminde ekmekler , kiminde sular vs çıktık yola sabah saatlerinde.Annemiz ,babamız bilmiyor tabi.7-8 çocuk olsa gerek.Kardeşimde var tabi.Maceramızın asıl kahramanı.Neyse baya bir yukarılara çıktık.1000 m yükseltiyi bulmuştur gittiğimiz mesafe yi tam bilemiyorum şimdi.Bir kaç noktada durduk tabi.Köylüler bize el sallıyor , çeşmelerden su içiyoruz derken piknik yerine ulaştık pikniğimiz yaptık , oyunlar oynadık.Akşam yazın 6 gibi dönüşe başladık.Heyecan dorukta bizde yokuş ineceğiz ya mutluyuz , azgınız ,kanımız kaynyor gençlik işte :) basıyoruz yokuş
aşağı kardeşimde de dandik mi dandik bir pinokyo.Aşağı inerken hızdan gidon yalpalıyor oda fazla basamıyor.Neyse ben bastım herkesten önce aşağı indim sanki madalya verecekler bana .Bekliyorum bu arada yukardan şehir bisikletli olan arkadaşım öle bir geliyorki gözleri pörtlemiş bağırıyor İsmail ismail kardeşin Tolganın üzerinden araba geçti ama hiç bir şey olmadı ! Ulan bütün hayatım film gibi gözümün önündne geçti birden kardeşimin hali ne durumda onu mu düşüneyim babama ne söyleyeceğim bizi öldürecek onu mu düşüneyim derken ben hemen yönümü yokuş yukarı yapıp Allah ne verdiyese basmaya başladım derken bir de baktım kardeşim bir kasası olan arabanın içinde önde adamların ortasında oturuyor sırıtıyor :)) bir ohh diyişim var hayata tekrar geldim sanki.Neyse araba durdu adamalrın eli ayağı titriyor bizimki sırıtıyor.Adamlar diyor verilmiş sadakası varmış hemen doktora gidelim kanayan bir kaç dizinde yer felan var onu sardıralım feln diyorlar.Ben de dedim yok abi yok biz hallederiz şimdi gerek yok dedim.Bişey yok zaten dedim.Babam duyar diye 3,5 atıyorum tabi.Neyse adamları ikna ettik.Hemen eczaneye gidip yaraları sardık vs.Sonra kardeşime sordum nasıl oldu olay anlat dedim.Bu diyorki adamalr arkamdan geliyorlardı bende kenardan gidiyordum hafif asfalttan toprağa çıknca bisikletin önü birden döndü bende düştüm adamalarda duramadı benim üstümden geçti.O anda arabanın altındayken arabanı arka tekerini gördüm elimin üstünden geçecekti ki ben elimi çekip yere iyi ce yapıştırdım kendimi diyor ağzımız açık dinliyoruz.Allahtan araba arazi arabası.Bu altı yüksek kasalı devlet işlerinde kullanılan araçlardan.Adamlar zaten o zirvedeki TV istasyonunda çalışıyorlarmış.Neyse ogünü hiç unutmam :) o olaydan sonra kardeşim yaralarını iyileşene kadar sakladı annemden :D Yıllar sonra bu olayı anlattığımda annem bize bir kızdı bir kızdı :D çok güldük ey gidi günler .Çocukluk işte.
 
Adını dahi anmak istemediğim fransa'nın getto denilebilecek bir șehrinde yașıyorum ve fransa 'da her 3 dakikada 2 bisiklet çalınıyor. Demin pide almaya fırına gidiyorum, karșıdan da iki tane sap geliyor. Tam yanlarından geçerken birisi bir șeyler söyledi ama ben anlamadım. Ben de biraz cins bir arkadașım, durdum arkamı dönüp hayırdır lan bakıșı attım ve bisikletimle sapların yanına gittim ne ayak bunlar diye.

Gittim yanlarına ve ne diyorsunuz demeye kalmadan bir tanesi geri vites yaptı hemen. Diğeri de bisikletin pahalı bir bisikletmiș falan diyip komik bir rakama sat bana vs. bir șeyler saçmaladı o sıra. Nerelidir lan bunlar diye merak edip sordum: tunus'lu bir arap'mıș, hiç șașırmadım doğrusu. 😳 Bisiklet hırsızlığı çok yaygın, az çok çalanlar da belli zaten. Daha önce sokakta bir yere bağlanmıș hiçbir tane specialized, cannondale vb. pahalı bisiklet görmedim. Uyduruk bir bisiklet koyarsanız sokağa 3 gün sonra sadece kadrosunu bulursunuz.

Sokakta ne kadar ipsiz sapsız varsa beni buluyor, Yumușak yüzlü müyüz neyiz anlayamadım gerçekten.

Ne yașadığımı çözmeye çalıșıyorum. 😳
Eskiden daha kötüydü durum, zaten iyi bir bisikletini sokağa bağlama șansın yoktu da bisikletini çaldırırsan bir daha ulașman çok zordu.

Șimdi ruhsat vb. bir belgesi var bisikletlerin ve bisikletini resmi bir siteye kaydediyorsun, çalınması halinde elinde bir ispat oluyor.
 
2016 yılında Ege,Marmara,Trakya Turumun son günlerinde Tekirdağ Kumbağa da Balıkçı barınağına yakın bir yerde Kamp kurmuştum sahilde duş alıp yanımdaki temiz kıyafetlerimi giyinip yakındaki marketten alkollü içecek aldım Rıhtım da yavaş yavaş demlenlenmeye başlamıştım gecenin ilerleyen saatlerinde böyle bir araç yanaştı. Arabanın etrafından cins cins ışıklar çıkıyordu arabayı görünce tüylerim diken diken oldu döndüm baktım bu ne diye neyse başımı öne eğdim aldım eşyalarımı tam gidiyordum bilader 50 liran var mı ?dedi yok dedim nasıl yok dedi demez olaydım iki kişi indi arabadan başladılar ters ters konuşmaya bende elin ayağın tutuyor git çalış kazan dedim koşarak çadıra gittim bisiklet çantama acil durumlarda lazım edecek malzemelerin yanına bunlarda geldi sözlü ağız dalaşı devam etti sonra kavgaya dönüştü beni orda büyük adam bacağıma birşey soktuğunu hissettim bıçakladı biri arbede de bende kamp baltasıyla Kafasına vurdum ya o beni ya ben onu Jandarma olaya müdahale etmekte çok geç kaldı. Tekirdağ da Sabuncu Kıraathanesi vardır Erdal Sabuncu abiyi Bisiklet gruplarından tanırım ne zaman Tekirdağ'dan geçsem yanına gider uğrarım olay oldu ertesi gün aradım onu Allah razı olsun hemen koştu geldi yardımcı oldu yeni kıyafetler aldı bana otobüse kendi elleriyle bindirdi Allah razı olsun Erdal abiden büyük adam sahip çıktı yanlız olmadım sayesinde orda Tam baba adam. Olaylı Mahkememiz 3 yıla yakın sürdü.

Not: Bazı arkadaşlar Trole döndürüyor konuyu senaryo diyor onlar hiç tek başına evden dışarı çıkmadıkları için öyle sanıyorlar onlara cevap dahi vermiyorum.
 

Dosyalar

  • apps.53585.13510798883229063.d916fa56-edbf-4220-9855-99c4646367e9.png
    apps.53585.13510798883229063.d916fa56-edbf-4220-9855-99c4646367e9.png
    232,6 KB · Okunma: 119
2016 yılında Ege,Marmara,Trakya Turumun son günlerinde Tekirdağ Kumbağa da Balıkçı barınağına yakın bir yerde Kamp kurmuştum sahilde duş alıp yanımdaki temiz kıyafetlerimi giyinip yakındaki marketten alkollü içecek aldım Rıhtım da yavaş yavaş demlenlenmeye başlamıştım gecenin ilerleyen saatlerinde böyle bir araç yanaştı
263460 dosyayı görüntüle
Arabanın etrafından cins cins ışıklar çıkıyordu arabayı görünce tüylerim diken diken oldu döndüm baktım bu ne diye neyse başımı öne eğdim aldım eşyalarımı tam gidiyordum bilader 50 liran var mı ?dedi yok dedim nasıl yok dedi demez olaydım iki kişi indi arabadan başladılar ters ters konuşmaya bende elin ayağın tutuyor git çalış kazan dedim koşarak çadıra gittim bisiklet çantama acil durumlarda lazım edecek malzemelerin yanına bunlarda geldi sözlü ağız dalaşı devam etti sonra kavgaya dönüştü beni orda büyük adam bacağıma birşey soktuğunu hissettim bıçakladı biri arbede de bende kamp baltasıyla Kafasına vurdum ya o beni ya ben onu Jandarma olaya müdahale etmekte çok geç kaldı.

Not: Bazı arkadaşlar Trole döndürüyor konuyu senaryo diyor onlar hiç tek başına evden dışarı çıkmadıkları için öyle sanıyorlar onlara cevap dahi vermiyorum.
Öncelikle gecmis olsun,

sizi adam bacaginizdan bicakladi bu tabiki güzel bir olay degil ama Allahtan adamin kafasina vurdugunuz balta adamin kellesini ucurmamis, ucurmayi gectim o adamin durumunu gercekten merak ettim. Baltayla adamin kafasina vurmak en azindan kellenin yarisini götürmek veya begin kanamasi gecirmek demektir.

Neyse biz inandik.

Not bölümüne gelince neden ön yargili davraniyorsunuz, simdiye kadar @cazci moderatör arkadasimiz Mehmet den baskasi bir sey yazmamiski, yani demek istedigim kime yazdiniz bu notu.? Sonra Evden her tek cikana balta bicala mi saldiriyorlar onuda anlamadim.
 
Öncelikle gecmis olsun,

sizi adam bacaginizdan bicakladi bu tabiki güzel bir olay degil ama Allahtan adamin kafasina vurdugunuz balta adamin kellesini ucurmamis, ucurmayi gectim o adamin durumunu gercekten merak ettim. Baltayla adamin kafasina vurmak en azindan kellenin yarisini götürmek veya begin kanamasi gecirmek demektir.

Neyse biz inandik.

Not bölümüne gelince neden ön yargili davraniyorsunuz, simdiye kadar @cazci moderatör arkadasimiz Mehmet den baskasi bir sey yazmamiski, yani demek istedigim kime yazdiniz bu notu.? Sonra Evden her tek cikana balta bicala mi saldiriyorlar onuda anlamadim.
Tek çıkarken tura tek çıktım ya onu demek istedim . Bana öyle denk geldi . Evet baltanın keskin ucuyla kafasına vurdum bunun övünülecek Bir tarafı yok 32 dikiş atıldı. Adam ellerini korunmak için kafasına koymasaydı belki şuan bunu yazamayacaktım buraya adam %100 uyuşturucunun etkisindeymiş bıçaklarken bende can havliyle kendimi korumak için bunu yaptım savunmam da dedim zaten kendimi korumak için karşı yaptım dedim birşeyin arkasına sığınmadım bilincim açıktı açık ve net öldürmek için yaptığımı söyledim böyle pislikleri toplumdan temizlemek lazım rehabilite ederek .Kavga ortamını ve sözlü ağız dalaşını sevmem mis gibi huzur varken böyle dalaşmalara gerek yok ben bi karıncayı bugüne kadar incitmedim yapmam doğamda yok işte insanın başına ne geleceği belli olmuyor bu hayatta
 
Geri