Scudo Sports

Türkiye coğrafyası bisikletli macera yarışı

@Süper Dede
Mümtaz ağabey yüksek müsadenle arkadaşlara yarış hakkında bir soru sormak istiyorum.

Benim gördüğüm kadarıyla bu tarz bir yarışa ilgi oldukça fazla.Okunma sayısından da bunu görebiliyoruz.:harika:Yalnız yarışa katılımla ilgili şöyle bir sıkıntı olduğuna inanıyorum.Yarışa katılmak isteyen pekçok arkadaşımızın çekincesi kondisyon sorunu değil anladığım kadarıyla.En büyük sorun birçoğumuzun özel sektörde çalışıyor olması nedeniyle izin almadaki sorunlarımız.Gerçekten de yeterli izin süresi olduğunda katılım çok daha fazla olacak, yarışımız çok daha renkli bir hale gelecekti.Madem uzun süreli izin alamıyoruz o zaman bence biz de yarışı kısaltalım.:harika:
Şimdi diyeceksiniz Trans Continental Race 'de yarış 15-16 gün sürüyor diye.Ama orası Avrupa.Çalışanın temel hak ve hürriyetlerinin sosyal haklarının en iyi korunduğu ülke.Dolayısıyla Oradaki katılımcıların yıllık izinleri bir hayli fazla.Bence biz de kendi ultra mesafe yarışımızı kendimiz oluşturulabiliriz:Bir çeşit bize has Türk usülü Ultra Mesafe Yarışı.Belki de istek ,ihtiyaç ve beklentilerimiz bize daha iyi bir alternatif oluşturmamıza yardımcı olacaktır:okyrm:
Yarışın süresinin kısalması ile maceramızda kesinlikle azalma olmayacaktır.Mümtaz Ağabeyimiz isterse müthiş eğlenceli bir rota seçerek 7 günlük 1500 km lik bir eğlence kokteyli hazırlayabilir:Hem de hap şifa niyetine :harika:
Yarışın kısalması ile
-İşyerinden İzin almalar kolaylaşır.
-Katılımcılar izinlerinin geri kalanında ailelerine karşı sorumluluklarını yerine getirmesi kolaylaşacağından eş ve annelerin katılımcıya verdiği izinleri kolaylaşır
-Yarıştaki konaklama, yeme-içme vb maliyetleri düşer
-Yarışa hazırlık aşaması kolaylaşır.Taktir edersiniz ki 12 günlük yarışa hazırlık ile 7 günlük yarışa hazırlık aşamasında ciddi zaman tasarrufu sağlanır.Kondisyon kolay kazanılır.
-Yarışı bitirebilme motivasyonu artar.Katılımcı bilir ki son atım kurşunu ile bile olsa 7 günde bu yarışı öyle ya da böyle bitirebileceğini düşüneceğinden yarışa daha sıkı asılır ve keyif katsayısı artar.
-Katılımcı sayısının artması tatlı rekabetimizi ve kaynaşmamızı da olumlu etkiler.

Böyle bir sürü avantaj daha sayılabilir.

Şimdi bu satırları okuyan herkesten yorum bekliyorum.Hatta şöyle bir temayül yoklaması da yapalım.
Sizce yarış 7 güne inse bu şölene katılmayı düşünür müsünüz?
Lütfen yorumunuzun yanına maceramız 7 günlük olursa katılırım, katılmam ya da katılmayı düşünebilirim
diye belirtiniz.
Hep söyledim gene söylüyorum yarış İstanbul veya İzmir’den başlamalı. Katılımcı sayısı önemli ölçüde artar, yarışı bitiremeyecek olsa bile sırf tanışmak destek olmak için bile katılan sayısı artar, lojistik destek, ulaşım kolaylığı, yardım edecek insan ve bisikletçi sayısı artar Mümtaz Ağabey’in yükü azalır. Kendi şahsım adıma bisikletimi o otobüs firmalarına vermekten nefret ediyorum sürekli başına bişeyler geliyor.
 
Scudo
Hep söyledim gene söylüyorum yarış İstanbul veya İzmir’den başlamalı. Katılımcı sayısı önemli ölçüde artar, yarışı bitiremeyecek olsa bile sırf tanışmak destek olmak için bile katılan sayısı artar, lojistik destek, ulaşım kolaylığı, yardım edecek insan ve bisikletçi sayısı artar Mümtaz Ağabey’in yükü azalır. Kendi şahsım adıma bisikletimi o otobüs firmalarına vermekten nefret ediyorum sürekli başına bişeyler geliyor.


Mümtaz Ağabeyim, İzmir'i start veya finish noktası seçerse yerimiz yurdumuz var kendisine.
Peki 7 gün ve 1500 km lik rotaya ne dersin?
 
  • Beğen
Tepkiler: mariokaldato
Müsadenizle kopyalıyorum biraz yorum istiyorum. :harika:

Benim gördüğüm kadarıyla bu tarz bir yarışa ilgi oldukça fazla.Okunma sayısından da bunu görebiliyoruz.:harika:Yalnız yarışa katılımla ilgili şöyle bir sıkıntı olduğuna inanıyorum.Yarışa katılmak isteyen pekçok arkadaşımızın çekincesi kondisyon sorunu değil anladığım kadarıyla.En büyük sorun birçoğumuzun özel sektörde çalışıyor olması nedeniyle izin almadaki sorunlarımız.Gerçekten de yeterli izin süresi olduğunda katılım çok daha fazla olacak, yarışımız çok daha renkli bir hale gelecekti.Madem uzun süreli izin alamıyoruz o zaman bence biz de yarışı kısaltalım.:harika:
Şimdi diyeceksiniz Trans Continental Race 'de yarış 15-16 gün sürüyor diye.Ama orası Avrupa.Çalışanın temel hak ve hürriyetlerinin sosyal haklarının en iyi korunduğu ülke.Dolayısıyla Oradaki katılımcıların yıllık izinleri bir hayli fazla.Bence biz de kendi ultra mesafe yarışımızı kendimiz oluşturulabiliriz:Bir çeşit bize has Türk usülü Ultra Mesafe Yarışı.Belki de istek ,ihtiyaç ve beklentilerimiz bize daha iyi bir alternatif oluşturmamıza yardımcı olacaktır:okyrm:
Yarışın süresinin kısalması ile maceramızda kesinlikle azalma olmayacaktır.Mümtaz Ağabeyimiz isterse müthiş eğlenceli bir rota seçerek 7 günlük 1500 km lik bir eğlence kokteyli hazırlayabilir:Hem de hap şifa niyetine :harika:
Yarışın kısalması ile
-İşyerinden İzin almalar kolaylaşır.
-Katılımcılar izinlerinin geri kalanında ailelerine karşı sorumluluklarını yerine getirmesi kolaylaşacağından eş ve annelerin katılımcıya verdiği izinleri kolaylaşır
-Yarıştaki konaklama, yeme-içme vb maliyetleri düşer
-Yarışa hazırlık aşaması kolaylaşır.Taktir edersiniz ki 12 günlük yarışa hazırlık ile 7 günlük yarışa hazırlık aşamasında ciddi zaman tasarrufu sağlanır.Kondisyon kolay kazanılır.
-Yarışı bitirebilme motivasyonu artar.Katılımcı bilir ki son atım kurşunu ile bile olsa 7 günde bu yarışı öyle ya da böyle bitirebileceğini düşüneceğinden yarışa daha sıkı asılır ve keyif katsayısı artar.
-Katılımcı sayısının artması tatlı rekabetimizi ve kaynaşmamızı da olumlu etkiler.

Böyle bir sürü avantaj daha sayılabilir.

Şimdi bu satırları okuyan herkesten yorum bekliyorum.Hatta şöyle bir temayül yoklaması da yapalım.
Sizce yarış 7 güne inse bu şölene katılmayı düşünür müsünüz?
Lütfen yorumunuzun yanına maceramız 7 günlük olursa katılırım, katılmam ya da katılmayı düşünebilirim
diye belirtiniz.

@Gökay Akçay Hocamın büyükşehir merkezli yarış alternatifi üzerinde konuşulması da iyi olur
 
Ben maalesef katılamayacağım, ama en azında kulübe üye olmak ve izleyici olarak destek verebilirim :)
 
Mümtaz Ağabeyim, İzmir'i start veya finish noktası seçerse yerimiz yurdumuz var kendisine.
Peki 7 gün ve 1500 km lik rotaya ne dersin?
Süleyman Hocam şöyle bir durum olduğu düşünüyorum naçizane yarışın ultramaraton olması için en az bir 2000km görmek lazım. Ama başlangıç yada finishi yada en güzeli ikisinide İstanbul veya İzmir’e denk getirebilirsek insanların ayağı alışır?, yarışın tadını alırlar, zehir bir kere kana girdimi seneye yarışı nereden istersen başlat insanlar gelir, mesela:
İstanbul-ankara-antalya-izmir katılımı önemli ölçüde arttırır. Yada senin dediğin gibi İzmir’den başlayalım zorunlu kontrol noktalarıyla yarışı 1500 km yapıp İstanbul’da bitirelim. Yeterki @Süper Dede ikna olsun ?
 
@hamlet2006 hocam çok önemli bir noktadan yakalamışsın . Misal okullar kapanmadan önce olsaydi katılım hayli düşük olacaktır. Öğrenci ve öğretmen olanların şansı azalacağı için. Kendi adıma konuşursam geçen sene ne katılmasi ne gönüllü olması ,izleyici bile olamadım . ???Herkesin kosullari farkli oluyor. Ortak kümeyi büyütmek faydalı olur diye düşünüyorum.
 
@Gökay Akçay
İzmir ya da İstanbul merkezli büyük bir ring de olabilir.Bu fikrin sahibi de @Bahri Kaplan ağabeyimiz idi.:harika:
Bence iyi rota seçimiyle 7 gün 1500 kmli yarışta hiç fena olmaz.
Ben de ilk günden beri aynı fikrin arkasındayım, insanlar yarışa gitmiyorsa yarış insanlara gelsin, sırf benim çevremde yarış İstanbul’da başlasa en azından start alacak 5/6 kişi var eminim aynı durum sizin içinde geçerlidir.
 
Sayın üyeler; dediğiniz gibi olduğunda Türkiye ibaresi anlamsız kalmaz mı? Sayın @Süper Dede 'nin düşüncesi bu yönde sanırım.
 
@Cemal Ç.
Yarışın karakteri , keyif katsayısı, macera seviyesi iyi bir rota ile çok da bozulmaz.
 
  • Beğen
Tepkiler: Gökay Akçay
Ona bir itirazım olamaz sayın @hamlet2006. Ancak dediğiniz halka olursa sonraki yıl kaydırılmalı bence güzergah.
 
Sayın üyeler; dediğiniz gibi olduğunda Türkiye ibaresi anlamsız kalmaz mı? Sayın @Süper Dede 'nin düşüncesi bu yönde sanırım.
Yarışın başındaki “trans” ibaresi kalktığına göre ülkeyi boydan boya geçmeye gerek yok, hali hazırda kontrol noktaları o amaca uygun ayarlanırsa İstanbul’dan İzmir’e bile giderken 5 coğrafi bölgeden geçmek mümkün ..
 
Zamandan başka ekipman eksikliği de sorun. Bakalım takip. Katılmayı çok isterim.
 
  • Beğen
Tepkiler: hamlet2006
Zamandan başka ekipman eksikliği de sorun. Bakalım takip. Katılmayı çok isterim.

Ekipman olarak sadece büyük boy sele altı çanta almanız yeterli olacaktırBu aldığınız ürünü de sadece yarışta değil , diğer zamanlarda da kullanabileceğinizden ekstra bir masraf olarak düşünmeyin. :tskler::harika:
 
@hamlet2006 Mümtaz abiye planını değiştirme önerisinde bulunmak pişmiş aşa su katmak gibi bir şey olsa da, katılımı çoğaltmak açısından haklısın. Bir haftayı geçmeseydi şahsen katılmayı düşünürdüm.

Hem mesafeyi kısaltmak, hem start noktasını kolaylaştırmak, hem Trans-Türkiye kavramını dolu dolu yaşamak için benim de hayalimde şöyle bir rota olurdu. @Süper Dede affına mağruren:

1572588447277.png

Hem Edirne Selimiye Camii'nde başlayıp Mardin tarihi şehirde biterek tarihsel alanlar geçilir; hem Tuz Gölü, Nemrut Dağı gibi doğa mucizelerini zorunlu parkura eklemek mümkün olurdu. Hem de bir haftada biterdi. :)
 
Sevgili Arkadaşlar : Öncelikle yorumlarınızla katkı sağladığınız için çok teşekkür ederim..Dilim yettiğince tüm önerilere ve sorulara cevap vermeye çalışacağım. Tabii önce " ultra mesafe bisiklet yarışı " nedir sorusuna cevap arayalım. Tüm dünyada da benzerleri uygulanan ve en kısası 2500 km civarında olan, günlük kat edilmesi gereken mesafenin 200 km den az olmadığı, yükseklik kazanımlarının 25 bin ila 80 bin metre arasında olan yarışlar, ultra mesafe yarışları olarak anılır. Örnek, Trans Continental Race 55 bin kazanım ve 3900 km ile finişe iter sizi. Trans Am Amerike 4225 mil mesafe ve 60 bin kazanımla biter. Race across Amerika 5000 km mesafe ve 40 bin kazanımla biter. Tüm bu yarışların ki dünyada 25 adet böyle yarış var, en önemli özelliği katılanların her türlü zorluğa katlanabilecek ve bunu göze alabilecek yarışmacılardan oluşması. Öncelikle tüm katılmayı düşünen arkadaşlarımın tcr nin ve benzeri yarışların videolarını çok miktarda izlemesi gerekir diye düşünüyorum.
Özcan kardeşimin Edirne'den Mardin kırsalına uzanan rotası kağıt üstünde çok güzel. Ama ben bu yaz düğünümüzün olması sebebiyle Diyarbakır, Mardin dolaylarındaydım. İnanın o bölge kaynayan bir kazan. Mardin ömerli de düğün süresince özel harekat panzerleri tüm sokak giriş çıkışlarını tuttu ve biz düğün yaptık. Burnumuzun dibi kızıltepe'de gece kimse sokakta gezemiyor. Kaldı ki bisikletle gece sürüş ve konaklama çok iddialı olur.
İstanbul veya İzmir den başlasın ve oralarda km tamamlayalım düşüncesi olayı yarıştan çıkarır tur bisikletçiliğine taşır. Bunun için zaten organize etmeye gerek yok 5-10 kişi bir araya gelir istediği yere pedallar. Biz organizasyon olarak ttubr de özellikle İstanbul'un cehennem trafiğinden yarışmacıları kurtarmak adına Edirne kontrol noktasını rotadan çıkardık. Yani ben rotayı çizdim gidin yarışın, başınıza gelecek olanlar beni çok ta ilgilendirmiyor mantığı bana uymaz. Benim yaptığım rota son derece güvenli olmalı. Yarışmacı gece sürüş yapabildiği gibi, istediği bir yere çadırını kurup yatıp uyumalı.
Çoğu arkadaşımın, bisikleti otobüse vermek yüzünden katılmayacağını görüyorum. Ben otuz sene yarıştım ve hep bisikletimi otobüse verdim. Hiç bir sıkıntı da yaşamadım. Güzelce bisiklet kolisine koyarsın, verirsin kimse gık edemez. Adamlar yarışmaya binlerce km den gelip katılıyor. Tcr ye Avustralya'dan gelen bir sürü yarışmacı var. Ayrıca, ben hanımdan izin alamam, hayatta yollamaz gibi mazeretler de geçerli değil. Bu işe gönlünü vermiş kişi yarış takvimi geldiğinde yarış süresince kendiyle başbaşadır. Günlük yaşamla arasındaki irtibatı keser ve tamamen yarışa konsantre olur. Yeri gelir kapalı otobüs durağında gecenin ikisinde yatar bir iki saat uyur, yeri gelir bir akaryakıt istasyonunun yeşil alanında serer uyku tulumunu yatar. Bu yarışın konseptinde var bu. Aman hocam şöyle bir rota yap ta suya sabuna dokunmadan bölgemizin dışına çıkmadan dönüp duralım ve km yi tamamlayalım. Ultra mesafe yarışında, evden uzakta, zor yol ve hava koşullarında, gerek kondüsyon gerek mental olarak zorlanmayacaksanız size tavsiyem evinizde oturun. Bu tür yarışlar size göre değil. Yarışın bir anında oturup ağlayanlar gördüm ben. Tcr de ilk edisyonda Recep Yeşil bir ağacın dibinde oturup ağladı. Küçümsemek için söylemiyorum. Yeri gelir ağlarsın, yeri gelir korkudan ödün patlar eşini arayıp bir sesini duymak istersin. Bu yarışın doğası böyle arkadaşlar. Herkesin isteğine göre bir yarış yapmaya kalkarsanız o yarış kuşa döner ve hiç tat vermez. İleride çocuklarınıza, torunlarınıza anlatacak bir heyecan bulamazsınız. Ben 61 yaşımı bitirmek üzereyim ve bu maceraya katılabilmek için yerime görevlendireceğim adam arıyorum. İki kez katıldığım ultra yarışta kendimi tanıdım. Neler yapabileceğimi, yapamayacağımı gördüm. İmkanım olsa tcr ye katılmayı çok istiyorum. İki kez çağırılmama rağmen maddi olanaksızlıklar yüzünden gidemedim. Ama o aşkla yanıp tutuşuyorum. Geçen yıl 72 yaşında bir yarışmacıya arkadan bir aracın çarpması sonucu ölümlü kaza yaşandı. Rahmetlinin vasiyeti varmış, bana bir şey olursa asla yarış durmasın devam etsin diye. Tcr nin kurucusu Mike Hall indian Pacifik yarışında sabaha karşı bir aracın arkadan çarpması sonucu mart 2017 de aramızdan ayrıldı ve vasiyeti var, tcr devam edecek....Arkadaşlar : Bu bir yarış değil ( kendinle yarış ) bu bir macera. Bu söz rahmetli Mike Hall'un sözü. This is not a race, This is an adventure....
 
@Süper Dede
Mümtaz Ağabey,
Mesela Gran fondolar ,uzunluğuna göre kategorize edilebiliyor.
Uzun olursa gran fondo, orta mesafe ise mezzo fondo, kısa olursa fondo diye nitelendiriliyor.

Ultra mesafe yarışları da katedilecek mesafeye göre sınıflandırılıyor mu?
1500-1600 km lik yarış ultra mesafe yarışı olarak nitelendirilir mi?

2018'de düzenlenen Trans Troy Race galiba 1200 km kadardı.O ultra mesafe yarışı değil miydi?Değilse bile katılımcılar 1200 km de kendi sınırlarını görmediler mi,macera,heyecan vb yaşamadılar mı?
 
Geri