Scudo Sports

Türk Bisiklet Endüstrisinin Ulusal Kurtuluş Savaşı

Yazdığınız çoğu şeye katılmakla birlikte, elektrikli bisiklete önem verilmesi gerektiğini düşünüyorum. İstanbul gibi tepesi bol şehirler için gelecekte olmazsa olmazlardan olacak elektrikli bisikletler.
 
Scudo
@Yeşil Mavi

Bakınız buna kesinlikle katılıyorum.
Motor desteği olmadan bisiklet süremeyecek durumdaki kullanıcılar için elektrikli bisiklet şart.
Yerli üreticiler de bu alana hızla gitmeli.
Elektrikli bisiklet pazarı Avrupa'da patlamış durumda.
Bu pazardan pay alabilmek için ne gerekiyorsa yapılmalıdır.
Kur avantajı etkin biçimde kullanılarak yurt dışına elektrikli bisiklet ihracı seçeneği değerlendirilmeli.
Yurt içinde de elektrikli bisikleti özendirici faaliyetler yapılmalı. Yurt içinde elektrikli bisikletlerin fiyatlarını düşürmek için birtakım çalışmalar yapılmalı. En ucuz elektrikli bisiklet bile orta seviye yol bisikleti ile ayni fiyatta çünkü.
 
Güzel başlık ve tesbitlere katılıyorum.

Aynen elektrikli oto da olduğu elektrikli bisiklette de treni kaçırmamalıyız.

Kastım ucuz marketlerde satılan değil.
Avrupa standardında gerçek bisiklet özelliğinde ve sadece elektrik desteği olanlar.

İleride de almayı düşünüyorum.:)
 
1. Corona yüzünden tedarik zincirleri bozuldu.
2. Pek çok ürünün yedek parçası stoklarla sınırlı. Ülke içinde üretilenler hariç yeni ürün tedarik edilemiyor.
3. Avrupa'da bile Çin menşeli yedek parçalar, ara mamüller tedarik edilemiyor.
4. Gümrükler yüzünden yerli firmaların ürettiği malların rekabet düzeyi arttı.
5. Artan gümrük vergileri yüzünden Aliexpress malları bile pahalı hâle geldi. (An itibariyle 1 dolarlık Aliexpress malının her şey dahil gümrük masrafı 22 TL!)
6. Sora setli ithal bir yol bisikleti ile sora setli yerli üretim bir yol bisikleti arasındaki fiyat farkı arttı.
7. Malın üretimi ve piyasaya arzı konusunda küresel çapta bir kriz var.

Öngörülerimde yanılmış mıyım? Bu yazı yüzünden şahsımı hedef alarak alaycı ifadelerle atıp tutan arkadaşlar, nerelerdesiniz?
 
@Ali Kılıç 35.5 ben bu başlığı nasıl kaçırdım yahu, özlü sözlü samimi muhabbetler olmuş, acaba fixieci olduğun ve senden kıl kaptığım için olabilir mi, yada yaz sezonu barajlarda ırmaklarda balık kovaladığım için olabilir mi.

Sebebini bilmiyorum, ilk defa gördüm bu başlığı. Belki de Game of thrones şoku yaşıyordum, malûm son sezon berbatti. Galiba sebebini buldum beynimin milli mekanizması hacklan mis , görmüyor böyle paylaşımları.

Çok söze gerek kalmadı, yukarıdaki yazmış olduğum 2 paragrafta milli olmayan o kadar kelime varkı,.........

Ali kılıç eline emeğine sağlık harika düşüncelerin var. 6 yaşında oğlum zorluyor, baba bisiklet sürdür diye, kirmayım çocuğu sanırım olay bu , yeni nesilleri yetiştirmek , bizim nesil teslim olmuş bizden bu kadar diye. :harika:
 
@Ali Kılıç 35.5 ben bu başlığı nasıl kaçırdım yahu, özlü sözlü samimi muhabbetler olmuş, acaba fixieci olduğun ve senden kıl kaptığım için olabilir mi, yada yaz sezonu barajlarda ırmaklarda balık kovaladığım için olabilir mi.

Sebebini bilmiyorum, ilk defa gördüm bu başlığı. Belki de Game of thrones şoku yaşıyordum, malûm son sezon berbatti. Galiba sebebini buldum beynimin milli mekanizması hacklan mis , görmüyor böyle paylaşımları.

Çok söze gerek kalmadı, yukarıdaki yazmış olduğum 2 paragrafta milli olmayan o kadar kelime varkı,.........

Ali kılıç eline emeğine sağlık harika düşüncelerin var. 6 yaşında oğlum zorluyor, baba bisiklet sürdür diye, kirmayım çocuğu sanırım olay bu , yeni nesilleri yetiştirmek , bizim nesil teslim olmuş bizden bu kadar diye. :harika:

"Kendime kıl kaptırmak" konusunda oldukça başarılı biriyim. Keşke başka alanlarda da aynı başarıyı gösterebilsem.

Çocuklarımız ve onlara yapacağımız yatırım her şeyden önemli. Biz bizden önceki nesilden bir tık ilerideyiz. Bizden sonraki nesil de bizden birkaç tık ileride olacak. Bisikletli yaşam konusunda gelecekten umutluyum
 
BUGEP youtube hesabında çok nitelikli yayınlar yapıyor. Takip ederseniz güzel bilgiler sunan kaliteli içerikler üretiyor. Benim konu başlığım ile ilgili olduğu için ilgili videonun linkini asagida veriyorum. Şimdi yerli üreticiler ne demiş, ben zamanında ne yazmışım. Bir karşılaştırma yapalım. Ben kişisel olarak bir karşılaştırma yaptım tabiî. Sizin de fikirlerinizi merak ediyorum.

 
Güzel başlık ve tesbitlere katılıyorum.

Aynen elektrikli oto da olduğu elektrikli bisiklette de treni kaçırmamalıyız.

Kastım ucuz marketlerde satılan değil.
Avrupa standardında gerçek bisiklet özelliğinde ve sadece elektrik desteği olanlar.

İleride de almayı düşünüyorum.:)

@mariokaldato
@Ali Kılıç 35.5
@Atasoy

Şimdi bu başlığı okuyunca içim cız etti.:)

Geçen sene Buraya da yazmışım Ve şimdi Bu başlığı görünce “Vayyy beee” ben zamanında kararımı vermişim dedim.

Yerli ve Bursa üretimi Avrupa standartlarında elektrikli bisikletimi Bu yıl martta aldım.:)
 
Yerli bisiklet üretmek oldukça basit bir iş. Tamamen yerli ve Colnago Concept ayarındaki bir bisikleti 0 dan maksimum 1 senede üretime geçirebilecek mühendislerimiz var bizim. Yada son birkaç yıla kadar vardı.

Arkadaşlar Türk Mühendisliğini gerçekten hafife alıyorsunuz. Heleki mevzu "bisiklet" gibi sadece mekanik birşeyse. Şuanda birçok alanda sanayi üretimini Alman'lardan kalite anlamında alabilecek bir ülke varsa o da biziz. Ya da en azından bizdik.

Ancak gerçekçi olmamız lazım. İthal bisikletler kesilirse olacaklar mevcut yerli firmalarının kaliteyi daha da düşürüp dandik bisikletleri ithal ve kaliteli bisikletlerle aynı fiyatlardan satacaklar. Şu anda piyasada ithal baskısı olduğu için kaliteyi mecburen yükseltmek durumunda kalıyorlar. İthal bisikletler kesilsin her taraf market bisikleti dolacak.

Ülkemizin maalesef gözü doymak bilmeyen patronları olduğu için işini hakkıyla yapan bütün mühendislerimizi tasarımcılarımızı yabancı firmalar değerini bilip transfer ediyorlar.

Türk Mühendisleri en iyi bisikleti yapabilir ama Türk fabrikatörleri yapmaz.
 
Bizim sorunumuz üretmek değil, pazarlamadır. Dünya markaları ile yarışacak pazarlama stratejimiz, becerimiz yok. Made in Turkey markasını parlatmamız lazım. Misal çok farklı bir konu; dünya fındık üretiminin neredeyse yüzde 80-90'nını biz üretiyorken, fındık üzerine bir markamız yok. Nutellayı alıp afiyetle yiyiyoruz. Üretiyoruz ama kaymağını onlar yiyiyor.
Pazarlama deyip geçmeyin çok önemli. Dünyanın en pahalı muzunu en fazla miktarda Isveçliler satıyor. Keza limon-Hollanda örneğini de verebilirim. Bu ülkelerde bu meyveler yetişmiyor bile. Ama güney Amerika'dan Afrika'dan ucuza alıp kendi markalarını üzerlerine vurup bir güzel çatır çatır satıyorlar. Bilmem anlatabildim mi?
 
@mariokaldato
@Ali Kılıç 35.5
@Atasoy

Şimdi bu başlığı okuyunca içim cız etti.:)

Geçen sene Buraya da yazmışım Ve şimdi Bu başlığı görünce “Vayyy beee” ben zamanında kararımı vermişim dedim.

Yerli ve Bursa üretimi Avrupa standartlarında elektrikli bisikletimi Bu yıl martta aldım.:)

Güle güle kullanın. Kazasız belasız turlar diliyorum.
 
Güle güle kullanın. Kazasız belasız turlar diliyorum.

Bisiklet güzel ama, daha pilin usb çıkışından telefon şarj etmeyi başaramadım.
Pili sökünce pil üzerinden usb şarj çalışıyor ve telefonu şarj ediyor.
Ama bisiklet üzerinde aynı usb ye takıp telefonumu şarj edemedim.
Muhtemelen kumanda ünitesi engelliyor.

Bunun dışında herşey yolunda. Tek dert, elektrikli bisikletten telefon şarj etmeye kalsın. Keyfeee keder.:):)
 
Haydi bakalım.
Bu yazının üzerinden iki yıl bile geçmeden yazıdaki bütün tezlerin kanıtlanmış olmasına ne diyorsunuz?
Bunlar bunlar yapılmalı diye madde madde yazdık.
Yapmadılar. Şimdi iç piyasaya bisiklet süremiyorlar.
2021'de alabilecek bisiklet bile bulamıyorsunuz.
Yüksek fiyatlar yüzünden bisiklet alamama olayını bir kenara koyalım piyasada bisiklet yok bisiklet!!!
Neymiş?
Diğer bisiklet bloggerları bu günü yazar, Ali Kılıç geleceği yazar....
Bizi izlemeye devam ediniz.
 
Haydi bakalım.
Bu yazının üzerinden iki yıl bile geçmeden yazıdaki bütün tezlerin kanıtlanmış olmasına ne diyorsunuz?
Bunlar bunlar yapılmalı diye madde madde yazdık.
Yapmadılar. Şimdi iç piyasaya bisiklet süremiyorlar.
2021'de alabilecek bisiklet bile bulamıyorsunuz.
Yüksek fiyatlar yüzünden bisiklet alamama olayını bir kenara koyalım piyasada bisiklet yok bisiklet!!!
Neymiş?
Diğer bisiklet bloggerları bu günü yazar, Ali Kılıç geleceği yazar....
Bizi izlemeye devam ediniz.
Tekstil üreticisi bile iç piyasayı sallamazken bisiklet üretenlerin "iç piyasaya bisiklet satayım" diye bir derdi yok gibi gözüküyor hocam.
 
Tekstil üreticisi bile iç piyasayı sallamazken bisiklet üretenlerin "iç piyasaya bisiklet satayım" diye bir derdi yok gibi gözüküyor hocam.
o zaman biz de şıpeşilayzd alırız, tırrek alırız, sıkaaut alırız. biz de onları sallamayız.
 
Bisikleti muğla da beyazeşya bayii satardı. 1982 de beldesan pinokyo alınmıştı. Rakibi bisan hüdaverdi idi. 24 janttı sanırım kaptan marka bisikleti hatırlıyorum. Çift kadrolu çubuk frenli hala kasabalarda çoklukla kullanılan bisikletler vardı. Çok kısıtlı bir model sunumu vardı. 1985 yılında bmx bisikletler bizim yaş grubuna hitap etmeye başladı. Bir de dropbarlı bir yada 2 model bisiklet olsa gerek. 1990a kadar ülkede bisiklet bu şekilde iken, 1990 da bianchi, sarda gibi markalar ülke pazarına girdi. Bisan bu etkiye çok çabuk ve güzel serilerle karşılık verdi. Ancak 1996 yılında, el değiştirdi ve bisan etkisi azaldı epey. Neden böyle bir el değişimi oldu, kaçınılmaz mıydı arka plandaki dinamikleri ancak ilk elden şahitleri bilebilir.
2000 ler ile birlikte ülke ucuz dolar ile zaten yabancı marka işgaline uğradı ve bundan sonrası herkesin malumu.
 
Tekstil üreticisi bile iç piyasayı sallamazken bisiklet üretenlerin "iç piyasaya bisiklet satayım" diye bir derdi yok gibi gözüküyor hocam.

Dış piyasaya sattıkları ile ihracat rekorları kıran bisiklet endüstrisi iç piyasaya bisiklet sürmüyor.

Süreç değişip dışarıdan bisiklet gelmeye başladığı vakit iç piyasadaki tüketiciler bu kazığı unutmazlar. Şahsen ben unutmayacağım.
o zaman biz de şıpeşilayzd alırız, tırrek alırız, sıkaaut alırız. biz de onları sallamayız.

Dolar illa ki bir gün düşecek. O zaman ülkeye yağmur gibi yabancı bisiklet girecek. Tüketici o zaman yerli üreticileri mı tercih eder, yoksa yabancıları mı? Zor koşullarda iç pazardaki tüketiciyi mağdur etmeyerek marka aidiyetini arttırmak yerine ihracata yönelip iç pazardaki tüketiciyi küstürmeyi tercih ettiler. Yazık.
 
Dolar illa ki bir gün düşecek.
Genel olarak yazdıklarınıza katılmakla birlikte; Türkiye de çıkan birsey asla kalıcı olarak dusmez. Bu soylemimi dolar 1 tl iken de yapıyordum. 5 tl iken de yapıyordum. Simdi de yapıyorum.
Muhtemelen bu sözü söylemeye devam edeceğim uzun süre boyunca.
 
Hangi markalar bu ihracat rekoru kıranlar?

Konuyu bir terazi gibi düşünün.
Terazinin bir kefesi dövizle yapılan dış alım.(ithalat)

Öteki kefesi dövizle yapılan dışa satım.(ihracat)

Terazinin ithalat kefesi sürekli ağır basıyor.

Bizim ihracatımız iyileşse de ithalattan daha az.
Turizm vb gelirler döviz açığına destek oluyor.

Ülke olarak dışarıya çok fazla döviz borcumuz var.
Cumhuriyetin ilk dönemlerinde borçlar ödense de sonradan gafiletsiz yöneticiler sayesinde dışarıdan çok borç aldık ve devamı var.

Dolayısıyla sadece o borçları alan yöneticiler değil, onlara oy veren çoğunluk da sorumlu.

Konu derin ve beni de aşar. Saygılar.:)



Edit: ben vatandaş olarak ne yapabilirim.
Dışarıdan ithal ürün olabildiğince almam. Varsa yerli muadili tabi ki. Örnek:
Ceviz
Nohut, mercimek vb bakliyatlar
Deterjan
Diş macunu
Diş fırçası
Giyim
Beyaz eşya
Araba
Doğalgaz
Petrol

Vs..vs..

Vatandaş olarak yapabileceğim tek şey:
Yerlisi varsa alırım.
Orada çalışan işçi kazanır.
Döviz açığına yol açmam.:)

Ama yerlisi yoksa benzin vb. Beni aşar.:)


Edit: bugün eşime mesaj attım. Bu diş fırçası Colgate kadar başarılı.:
 

Dosyalar

  • 8EC18ABD-2BAE-495A-BC16-77308704EC2C.jpeg
    8EC18ABD-2BAE-495A-BC16-77308704EC2C.jpeg
    71,4 KB · Okunma: 60
  • E70635C7-4680-42E4-ACC5-9911AE35D57A.jpeg
    E70635C7-4680-42E4-ACC5-9911AE35D57A.jpeg
    80,4 KB · Okunma: 61
Son düzenleme:
Geri