Kuzeyin Cehennemine hoşgeldiniz diyelim tekrar. Yarın tdf'nin 9. etabı var. Şimdiye kadar sprintten sıkılmış bünyelere ilaç gibi gelecek; eğimsiz dümdüz yollarıyla tam sprintlik ama sonu sonu toplu sprintle bitmeyecek bir etapla karşı karşıyayız. Nasıl yani? Bugüne kadar görmüş olduğunuz etapları unutun. Bildikleriniz yeniden sınanacak. Yarın savaş vakti.
Bilenler biliyor, bilmeynlere biraz açalım. Paris Roubaix yeryüzündeki en prestijli tek günlük bisiklet yarışı. İşte bu yüzden ve zorluğundan dolayı Klasiklerin kraliçesi diye adlandırılıyor. Yarış dümdüz tamamen tırmanışsız olmasına rağmen kaldırım taşlarının üstünden gittiği için zorlaşıyor. Aklınıza kilit taşı gibi düzgün kaldırımlar gelmesin. Kafa, kol, diz, bacak büyüklüğünde düzensiz iri taşlar bunlar. Bu taşlarla yolun bitişi nerede belli değil. Belirsizce birden bire kendini ormanın, tarlanın, şarampolün içinde bulabiliyorsun.
Zorluğu sadece zeminle ilgili değil Rubenin. Peleton kelimesini bilen herkes bisikletteki o koca grubun aslında rüzgardan birbiriyle yardımlaştığını bilir. Bisikletin takım sporu olduğunu bilen herkes de yarış kazanmanın aslında takım içi yardımlaşma eseri olduğunu. Rube'de bunları askıya alabilirsiniz. Rube saf güç yarışıdr. Takımdan çok bireyin saf gücü belirler sonucu. Düşenlerin, kaçanların, üçer beşer gidenlerle, tek başına gidenlerin biribirne karıştığı kaotik bir ortam sadece bacaktaki güç önemli olacak. ''Açı çekmek özgürlükse'' şiiri burada vücut bulmuş Rube kaldırımlarında acıyla özgürlük burada en çok çaba gösterene adanmıştır
Paris Roubaix'i bu kadar anlattıktan sonra aslıl yarınki 9. etaba geçelim. Organizatörler yarışa heyecan getirmek için tek günlük efsanevi Paris Roube'yi Fransa Turu'nun içine kattılar. İyi ettiler.

İnternetten etap hakkında bilgi almaya çalıştım ama fazla bir şey bulamadım. Bildiklerimizden gidelim öyleyse. Yarınki etap Rube'nin tamamını içermeyen küçültülmüş bir versiyonu. Organizatörler haklı olarak asıl Pari Rubenin zorlu olacağına karar getirmiş olmalılar ki uzunluğu 100 km kısaltıp taş sektörlerin bir kısmını çıkartmışlar. Ünlü Carrefour de'labree sektörü yok mesela. Bitiş noktası Roubaix velodromu değil de ona yakın bir yerde şehir içinde bitecek mesela. Yarış 256 değil, 156 km sürecek ve 15 sektör var.
Favorilere gelelim. 30-35 milyon dolarlık Team Sky'da yarışı kazanabilecek 3 kişi var fakat isimlerini verme gereği bile duymuyorum. Çünkü kafalarını önlerine eğip Fısfısçıyı taşıyacaklarına eminim. 5-10 milyon dolarlık Quick Step'ten yarışı kazanabilecek yine 3 kişi var. Bu yiğitlerden biraz bahsedelim. Özellikle Niki Terpsta bu yarışta Quick Step'in A planıdır diye düşünüyorum. Daha önce kazanmıştı, nasıl kazanılacağını gayet iyi biliyor. Diğer yarışlara baktığımda diğer arkadaşlarının ona borcu var. Çok çalıştı çünkü. Philippe Gilbert, Yves Lampaert Quick Step'te gözüme çarpan diğer isimler.
Bu ismler dışındaki güçlü favorilere bakınca adamım Greg Van Avarmaet'i görüyorum. Sarı mayoyu kaç gündür bırakmadı, yarın da bırakmaz umarım. Bisikletin rockstarı, son Roubaix Fatihi Peter Sagan'ı görüyorum. Kazanmaya en yakın isim ama hep kaybeden Sep Vanmarcke'yi görüyorum. Arnaud Demare kazanma ihtimali olan sağlam bacak diyorum. John Degenkolb ve Jasper Stüyven'e belki diyorum. Boassan Hagen belki diyorum. Takımlar bazen bir adamını dinlendirip tek bir etap için saklar. Sürpriz bir isim olabilir mi? Neden olmasın.

2014 fatihi Niki Terpstra
Her kim olursa olsun en çok çalışan, en çok hak eden, etaptaki en güçlü ismin kazanacağını biliyorum. Çünkü Roubaix demokratik bir yarış. Ödülünü en çok hak edene verecektir.