Uzun zamandan beri tekrarlayip duruyoruz, Mt. Ventoux, Mont Ventoux... diye. Mont Ventoux' yu tanimayanlara bilgi olsun diye üzerine bir seyler yazayim. Bilenler zaten biliyorlardir, bilgiclik olarak algilamasinlar.
Mont Ventoux ' yu (türkce mon vantu gibi okunacak) hemen her sene görüyorum, bazen yakindan bazen uzaktan A7 otoyolundan Avignon civarindan gecerken. Bazen üzeri karli, bazen karsiz, ama tepesi hep beyaz görünen kocaman bir kubbe gibi. Bu sene de iki defa gördüm, ama cikmadim üzerine. Üzerine son ciktigimdan bu yana biraz zaman gecti.
Üc tane cikis yolu var. Kuzeyden Malaucène üzerinden, Dogudan, Sault üzerinden ve bu sene cikilacak olan Güneyden Bedoin üzerinden. Pek cok kisi bu sene ciklacak yokusun en zor oldugunu idda ediyor. Ben Kuzeyden hic cikmadigim icin sadece Dogudan cikisa göre daha zor oldugunu söyleyebilirim. Güneyden cikista en basta cok yokus yok, ama sonra yokus basladiktan sonra Chalet Reynard' a gelinceye kadar hic düzlük yok, orada cok kisa soluklanacak bir yer var sonra bastir tepeye kadar. Agacliktan ciktiktan sonra hem günes hem de rüzgara tamamen acik. Meteorologlar burada bazen Mistral' in 150 km/ h i gectigini ölcmüsler.Bazen Temmuz' da kar olur üzerinde, veya düz ova gibi yakici sicak.
Bazi otomobil firmalari, arabalarini zor iklim kosullarinda denemek icin buraya getirirlermis, ben hic görmedim.
2002 yilinda, Armstrong 24 km/h ortalama hizla cikmis, etapi kazanan da Virenque. Bunu okuyunca ayni sene Agustos ayinda denedim bu 24 km/ h i. Evet ben de ciktim o sürate, ama 100 m dayandim ve biraktim, yavas yavas 15 le ciktim. Aslinda 15 km/ h yavas degil oldukca hizli, gururla yazip övünebilecegim bir deger, hem de neredeyse 50 yasinda, 38/21 ile ve 10 kiloluk bisikletle ve iki dolu bidonla, tika basa dolu ceplerle.
Tarihine baktigimiz zaman ilk olarak 1951 yilinda ciklmis. Fransa Turu' nun tarihine bakinca nicin bu kadar gec cikildigi konusunda benim yorumum su sekilde. Fransa Turu, ilk yillarinda gercekten Fransa' yi en dis sinirlarini takip ederek yapilan bir turdu ve bu yüzden ( Türkce' de etrafinda tur atmak tabiri gibi), ükenin iceride kalan noktalarina ugramiyordu. Bu yüzden Massif Santral de cok gec tarihlerde Tura sahne olmustur.
Fransa Turu tarihinde de cok carpici olaylara sahne olmus, biraz ürkütücü canavar, ecinli, insafsiz bir havasi vardi. 1967 de, Tom Simpson' un kalp krizinden ölmesi, 1970 de Eddy merkcx' in etap sonu solunum zorlugu dolayisiyla acile alinmasi gibi cok bilinen örnekler verebilirim.
Gecenlerde bir Program izledim, bu yokusta degisik bisikletcilerin rekorlarini virtüel olarak kiyasliyorlardi. Merckx, Jean Francois Bernard, Garate, Pantani, Virenque de kendi yorumlariyla katilmislardi programa. Tabii ki her biri farkli kosullarla gelmisler, bazilarinda son yokus, bazilarinda inip devam ediyor, veya Virenque gibi bu günkü etapa benzer cok uzun bir etapin sonunda tirmanma olmasi kesin bir kiyaslamaya el vermeyen, cok güzel bir programdi.
Eger yolunuz düserse, mutlaka bisikletle veya arbayla cikmanizi tavsiye ederim, hele Tur sirasinda!! Fransa Turu' nun nasil bir izdirap, nasil bir haz kaynagi, ne muhtesem bir sirk oldugunu cok iyi anlayabileceginiz bir yerdir. Neticede Fransa Turu' nun en zorlu bir kac dagindan birisidir.
Bu gün yine bir dram izleyecegimiz asikar.