Scudo Sports

Tek Başına 1900 Km. (Gücü hissedin)

Scudo
bende seninle gezmek isterdim abicim o yokuları beraber tırmanmak beraber inmek çok gzl olurdu o güzel yerleri bende görmek isterdim :) ama resimlerle gezmiş oldum gerçek olmasada insan dalıp gidiyo :)
 
  • Beğen
Tepkiler: Furkan Demir
@lexus

Bir gün çıkacağına inanıyorum. Daha uzaklara gidip, daha güzellerini göreceksin. Bırakma. Selamlar.
 
  • Beğen
Tepkiler: Furkan Demir
Ülkemiz için en önemli yerlerden biri değilmi. Burası kanı pompalamasaydı bu vücut şimdi çoktaaan çürümüştü. Sonsuz saygılar o kadına ve dedeye.




İneboludan ayrılıp Doğanyurt'a hareket.







Yollardan manzaralar. Çıkışlar olmasa süper.





Gözünüzün görebildiği en uzak noktanında ötesinden geliyorum.



Sizce nasıl. Bu köyde yaşamak istermiydiniz.



Doğanyurt küçük bir kasaba. Saat 19.00. Kampı burada kuracağım.


Limanda Belediyeye ait güzel bir park var. Tam bize göre. Manzara gördüğünüz gibi. Erken saatlerde parka gelen giden çok olduğu için çadırı biraz geç kuruyorum.

Gece burada, dalgaların sesini dinleyerek uyudunuz, sabahta şu manzara ile uyandınız. Ne hissedersiniz.?? Bende öyle hissettim ama daha sonra... Alt karelere bakın. Ben mışıl mışıl uyurken, bizim lastikte son nefesini veriyormuş. Canı sağ olsun. Yer müsait, zevkle hallederiz.





Koçun bakımını yaptık. Gıda ikmalide tamam. Ver elini Cide.


Doğanyurt çok aşağıda kaldı. Sabah sabahta bu tırmanış çekilmedi.


Artık yağmur yok. Hava çok güzel. Bu seferde yol yapım çalışmaları karşımda. Bir araç geldiğinde bisikletten inip yol dışına çıkmak zorunda kalıyorum.





Doğanın nimetleri hiç eksik olmuyor.


Tekrar edelimmi arkadaşlar. Bakın bu doğa, alttada nimetleri. :) :) Sizi özendirip doğaya atmak için elimden geleni yapacağım. Daha neler var neler, bir bilseniz.





Yorumsuz.......


Bir başka yorumsuz......





Vee Cideyi ben ufukta görüyorum. Fakat güneş tam karşımda olduğu içi size net olarak yansıtamıyorum.



Devam ediyor.../.
 
@halid acar

700-800 Km.'lik yolum kaldı sabret. Ayrıca teşekkür ediyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: Furkan Demir
@bmehmetyavuz

Teşekkür ediyorum Mehmet bey. Saygı bizden.
 
  • Beğen
Tepkiler: Furkan Demir
merhaba size, hıssettıklerımı acıklayabılecegım bir cumle yok. Bisiklet surmek boyle bır sey olsa gerek. ben de burada pedal cevırıyorum dıye bısıklet surdugumu sanıyorum:)
bısıkletle bu tura cıkmanın buyuk sabır gerektırdıgını dusunuyorum ama sanırım fotografları yukleyıp yorum yazmak daha cok sabır gerektırıyor. turunuz ıcın ayagınıza saglık, paylasım ıcın ellerınıze sağlık
 
Sevgili bisiklet dostları,

Her ne kadar Myant adı altında yazsamda benimde elbette bir adım soyadım var.Mustafa Yiğit.Sanırım forum yetkilileri bu açık kimliğiminden sonra önerilerimi dikkate alacaklardır.

Sevgili doga ve bisiklet dostu İbrahim beyin gezisi için vermiş oldugu olagan üstü emegi hepimiz görüyoruz.Bizzat gezi sonrası gece gunduz onları bizlere aktarmaya çalışıyor.Mütevazi anlatımını hepimiz sevdik. Yorumlardanda onun ne kadar bizlere yakın oldugunuda hissettik.Bu konuda açıklıkla arkadaslarımız yorumlar yapıyorlar.Yüzyüze görmesekte kendimizden birisi İbrahim bey.

Bu gezinin anlatımı halada suruyor.Ancak bir süre sonra geri planda kalacak ve unutulmak üzere forumdaki yerini alacak.Çünkü bu gibi izlediğimiz güzel gezi
sunumları hep böyle oldu.Bir süre sonra unutuldu.

Forum yetkilileri mutlaka bu konuda onlemler almalılar.Bu gezilere ulaşmak kolay ve göz önünde olmalı.Örnegin altı ay sonra foruma üye olan bir bisiklet dostuda bu gezileri hemen gorup inceleyebilsinler.

İbrahim beyin gezisi hakkında yazmıştım daha önce,yormak istemiyorum sizleri.
Bu önerimi dikkate alalım hep birikte bir çözüm yolu bulalım.

saygılarımla...
 
@myant


Mustafa bey merhaba, bu tür forumların formatı konuların uzun vadeli ve sade şekilde gündemde kalmalarına malesef imkan tanımıyor. ben henüz bisikletini bile teslim almamış biri olarak gerçekten etkilendim bu sunumdan ve maceradan. onlarca hikaye dinlersiniz ancak biri size çok daha gerçek ve sıcak gelir, İbrahim beyin hikayesinde de böyle bir saf ve gerçek yan var.. hikayesine dramatik bir anlam yüklemeden sade bir dökümanter gibi paylaşıyor. bu hikayelerden çok keyifli dökümanter film projeleri yapılabilir. uzattığımın farkındayım ancak çok net ve pratik, yararlı bir öneri gündeme getirmişsiniz. benim önerim İbrahim bey kişisel bir blog oluştursun ve hikayesini ve materyallerini orada paylaşsın derim. bu vesile ile de sizlerle tanıştığıma memun oldum. umarım birlikte sürme imkanı da bulabiliriz.

saygılarımla
 
@Ali Kader Erol

Beğendiğinize sevindim. Çok teşekkür ediyorum.
 
@İbrahim Yurtseven

İbrahim Bey merhaba, bence bir blog açmalı ve tüm bu maceraları ve görseller ve yazılı materyalleri orada paylaşmalısınız. hem sizinle düzenli ve daha direk bir bağlantı kurmuş oluruz.

Saygılarımla
 
@Ali Kader Erol

Merhaba Ali bey. Söyledikleriniz eminim çok güzel şeylerdir. Ama sorun bende. Bilgisayar hakkında bilgim, ancak birkaç satır yazı yazabilmekten ibaret. Benip bunları yapabilmem mümkün değil. Ama isteyen arkadaşlara Fot. tamamını gönderebilirim.

Saygı ve sevgi bizden.
 
(link)
(link)

Tur süresince görüntüleyemediğim benim için en önemli yerlerden biriydi. Gideros. Cide'ye 15-16 Km. cıvarında. Cide'de yemeğimi yedikten sonra hareket ettim. Nasıl olsa hava kararmadan ulaşırım diye. Ben yola çıktığımda güneş battı batacak. Bir süre sonra ormanlık alandayım. Nasıl bir yer olduğu hakkında fazla bilgimde yok. Şurasıdır burasıdır derken yine arka lastik yeter diyor. Buyrun buradan yakın. Ormanlık alandasın. Havada kararıyor. Etrafta ışık, hareket yok. Uygun bir boşlukta lastiği söküyorum. El feneride yok. Gerekmez diye bilinçli almadım. İç lastiğe havayı basıyorum. Patlak noktayı tesbit etmek için su yok. Şüphelendiğim noktaları yüzüme, gözüme tutup kontrol ediyorum. Yok. yok.yok. İyice moralim bozuldu. Sinirlerim tepemde. (Cidenin suyumu çıktı, kalsana orada. Sabah çıkarsın) Ama buldum. Yamayı yapıştırdım. İyice karanlık oldu. Şişirip kontrol ediyorum. Bu sefer yamanın etrafını tükürüklüyorum. Olmazyaaa. Tıısss. Hava kaçırıyor. Aynı yamanın biraz üzerine gelecek şekilde, ikinci yama. Busefer oldu. Neredeyse bir saat oldu. Etraf zifiri karanlık. Ben sinirden patlamak üzereyim. Bisiklete binemiyorum. Çok karanlık. Geri dönsem, 10 Km'den fazladır. İleri gitmeye karar veriyorum. Tahminen 500 m. gitmişimdirki. Gideros tabelası. Fakat ormanda ortam pek belli olmuyor. Ayrıca deniz çok aşağıda. Al sana Gideros. Burnumdan geldi. Herşeyden vazgeçtim. Kamp kuracak uygun yer bulmam lazım. En garanti yol bildiğin yoldur deyip, yola gecenin karanlığında devam ediyorum. Hiç bir ışık yok. Ne köy nede petrol istasyonu. Zaman zaman bisiklete binip 6-7 Km gitmişimdir. Nihayet bir boşluk alan. Uzakta,da köyün ışıkları. Saat 22.45 hemen yoldan 50-60 m ayrılıp çadırı kuruyorum. Bugün çok yorulduğumu, moralimin bozulduğunu hissettim.
Bu yüzden üzgünüm. Sizlere bir GİDEROS borcum olsun. Kendimede.
Katlanıp okuduğunuz için teşekkürler. Üç haftalık tur süremde en sıkıntılı günümdü(Gecemdi). Şimdi rahatladım.
(link)

O yorgunlukla nasıl uyuduğumu hatırlamıyorum. Sabah uyanıp ta manzarayı gördüğümde moralim düzeldi. Orman ve dağ havası insanı iyi dinlediriyor ve Yenice köy yakınlarında olduğumu tesbit ediyorum. Şaşırıyorum. Beş Km daha gitsem Kurucaşile'ye ulaşacakmışım.
(link)
Bu sabahı da unutmuyorum. Ekmek yok, su yok, çay yok ama çadırın yan tarafına oturup öylece dalıp yarım saat kadar manzarayı seyrettiğimi hatırlıyorum.
(link)
(link)
Yine yoldayım.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Sabah kahvaltımı burada, yarım ekmek, bol sucuklu kaşarlı tost. Bisikletçiye özel. İki de duble çay.
(link)
(link)
(link)
(link)
Buyrun buraya. Eşek kardeşim. Eşek işte. Birkaç oto geçti tık yok. Kamyon gelse leşini çıkaracak. Hala yaşıyorsa hayatını bana borçlu. Onu oradan kaldırdım.
(link)
(link)
Kaybolmak isteyenlere bir yer.
(link)
(link)
Buralarda Fot. makinama birşeyler oluyor. Çektiğim bazı resimleri göremiyorum. Neden olduğunu anlayamadım. Daha sonra Bartın'da pillerin markasını değiştiriyorum. Düzeliyor. Fakat Amasra merkezden fot.'ların çoğu yok.
(link)
(link)
(link)
Amasra'nın uzaktan görünümü bana Sinop'u hatırlattı. Sanki minyatürü.
(link)
(link)
(link)
Amasra merkezden kalan tek karem. Barış Akarsu ve Bizim koç. Amasralı ona karşı görevini yapmış. Nur içinde yatsın.
(link)
Saat 19.30 cıvarı Amasradan ayrılıyorum. Bartın 18 Km. Bu gece Polis evinde kalmayı düşünüyorum. Fakat amasranın Bartın çıkışı tam bir felaket. Kale duvarı gibi. Yokuş değil, tepe değil. Yürüyerek, dinlenerek zor çıkıyorum. Zirveye ulaşınca, giden arkadaşlar bilir, sağda büyük bir çay bahçesi vardır. Tam tepede. Oraya giriyorum. Güneşin batışını seyredip gideceğim. Nasıl olsa dağı aştım. Bartın'a 8-10 Km. vardır. Yokuş aşağı hava kararmadan giderim diyorum. (Belki gidersin)
(link)
(link)

(link)
(link)
Alt karelere ne diyeyimki. Saat 20.20'de yoldayım. Ama benim hesap hiç yollara uymaz. Bu güne kadar güneş batmadan çadırımı kurduğumu hatırlamıyorum.
(link)
(link)
(link)

Meğer biraz daha tırmanış varmış. Tepeye vardık ama hava yine karardı. Yol berbat. daracık bir şey. Araçlardan kaçacak yer hiç yok. İniş çıkıştan daha tehlikeli. Fren kopsa kimse seni bulamaz. İnip tabana kuvvet. Kimi yürüyerek, kimi bisiklet ile Kazpınarı köyüne geliyorum. Bartın'ı unuttum. Köy oradan daha güzeldir. Köyün merkezindeki kahvehaneye geçiyorum. 21.30 sıraları. Kahveci Adem AMCA. (Soy adı Amca) Tanışıyoruz. Gece yolculuk yapamayacağımı. Çadırı kurabileceğim bir yer göstermesini rica ediyorum. Çoook yakınlık gösterip, ilgileniyor. Abi sen bir bekle, zaman biraz ilerlesin, benim şu yan taraftaki bahçede, asmanın altına çadırını kurarız. Süpeeer. Ne yapayım Bartın'ı, oteli. Haa. Bu arada çok hoşuma giden birde davranışı vardı. Ben talebimi iletince, kendisi. Tamam abi, sen istedin, bende vermeliyim. Ama önce kimliğini görebilirmiyim. Kim olduğunu bilmek isterim. Çok hoşuma gitti. İşte bu bizim bilinçli köylümüz. Helal olsun. Kimliğimi çıkarıp gösterdim. 23.00'e kadar oturup sohbet ettik. Bu arada alt karelerde göreceğiniz Arif amca geldi. (Arif YILMAZ) Bu köyün üç dönem muhtarlığını yapmış. Sohbete oda katıldı. Kahvehanenin üzerinde oturuyormuş. Kahvede onun. 23.30 sıraları Arif amca bu gece benim misafirimsin dedi. Evine çıkardı. Ne yapacağımı şaşırdım. Üstüm başım. Ter toz içinde. Odayı gösterdi. Banyosu içinde misafir odası. Sen duşunu al salona gel, dedi. Duşumu alıp üzerimi değiştim. Salona geldim. Aşağıdaki manzara. Herşey, hanımı tarafından saat 24.00'te benim için hazırlanmış. Ne diyeceğimi bilemedim. Karnımı doyurup biraz sohbet ettik. Sabah yine aynı sahne. Harika bir kahvaltı. Elleri öpülesi köylü anaları. Defalarca elini öptüm. Telefonlarımızı aldık. Yollarda ikende beni aradı. Bende onu aradım. Hatta eve geldiğimide bildirdim. Şimdi zaman zaman hatırını soruyorum.
Yine başınızı ağrıttım. Biraz fazla yazmışım.
(link)
(link)
Arif amca'nın evinin arka bahçesi. Böğürtlenleri kendi ekmiş. Henüz olgunlaşmamışlar. Tadamadım.
(link)
(link)
Saat 09.00 sıraları yola çıkıyorum.
(link)
(link)

Benim için müthiş sevindirici oldu bu duble, güneşli, güvenli yolu görebilmek. 16-17 gündür yağmurla, Karadenizin inişli çıkışlı, dar, tehlikeli yollarından sonra burası bana hava alanı pisti gibi göründü.
(link)
(link)
Sel buralarada izini bırakıp gitmiş.
(link)
11 yıl önce sel sularının yükseldiği noktaymış.
(link)
(link)
(link)

Devam ediyor.../.
 
Evet arkadaşlar, görmeyi amaçladığım, Bolu'nun bazı gölleri ile Batı Karadeniz'i burada bitirmiş, amacıma ulaştım sayıyorum kendimi. Ama 16 gündür ağız tadıyla bisiklet sürmeyi çok özledim. Bartın'dan itibaren izin verirseniz kendim için yalnızca bisiklet sürmek istiyorum. Ara ara yine foto.'larımız olacak fakat şu ana kadar olanlar gibi beklemiyelim. Zaten Bartın, Bolu, Düzce, Sakarya, Pamukova, İznik, Bursa, Çanakkale çok bilinen, arkadaşlarımız tarafından sıklıkla forumda yer alan bölgeler. Sıkılmazsanız benimle kalabilirsiniz.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Saat 18.00 sıraları Devrekteyim. Gece çıkışta yeni açılışı olan Opette kalıyorum. Çadır kurmadan.
(link)
(link)
(link)
Burası Devrek - Mengen arasında biryer. Manzara, dibinizden akan çay, semaverde çay ve süper kahvaltı. Mengen-Devrek arasını arkadaşlara öneririm.
(link)
(link)
Burası Mengen'den Bolu çıkışı. 16-17 gün önce geçtiğim yol. Böyle değildiki. Ama fazla olmadığını öğreniyorum.
(link)
(link)
Yeni Çağa üzerindenmi gitseydim acaba.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
19.30 sıraları Bolu'ya geliyorum. Merkeze girmiyorum.
(link)
Bir bisiklet sever burayı bana tahsis etti. Deliksiz bir uyku. Kalktığımda süper hissettim. Boludayım. Ee budan sonra, tur başlangıcında ektiğimi biçme zamanı. Yüksek rakımdayım. Marmaraya doğru genelde aşağı pedal basacağım. En zekli günlerim.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Bildiğiniz Bolu dağları.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Ve Sakarya ile yolumuz tekrar kesişiyor.
(link)
(link)
Sakarya'dan Pamukova istikametine dönüyorum. İznik üzerinden gideceğim. Yol bitmiş gibi fakat henüz trafiğe açılmamış. 20-25 Km. yalnızca bana ait. Süper değilmi.
(link)
(link)
Sabah Bolu'dan çıktım. Geceyi Pamukova' 7 Km. kala bulunan tesislerde geçirdim. Yağmur kardeş beni oralarda yine buldu. Sabahta görüldüğü gibi biraz sinirli.
(link)

Evet arkadaşlar bu gecelik bu kadar. Yarın son sayfayı gönderiyorum.
 
Geri