Scudo Sports

Tek Başına 1900 Km. (Gücü hissedin)

İbrahim Bey, daha önce de yolculuğunuzun bizler için ne kadar ilham verici olduğunu yazmıştık. ancak şunu da sormak istiyorum; tayt ve forma giymiyorsunuz anladığım kadarıyla, bu tercihinizin yolculuğunuzun kalitesini nasıl etkilediğini ve varsa olumsuz herhangi bir duruma yol açıp açmadığını da paylaşabilir misiniz ? ve ben bisikletinizin de teknik detaylarını merak ediyorum ve yanınızdaki malzeme ağırlıkları gibi.. ve bir noktada el feneri almadığınızı söylemişsiniz, bu tür bilgileri paylaşmanız benim gibi uzun yola çıkacak yeni başlayanlar için yararlı hayati bilgiler olabilir.. genel olarak, aslında şunu da almalıydım dediğiniz veya teknik ve ekipman olarak eksikliğini hissettiğiniz şeyleri de paylaşmanızı rica edeceğim...

sevgiler,
 
Scudo
@Ali Kader Erol

Soru İbrahim abi'ye sorulmuş, ancak konuya ucundan kıyısından nacizane cevap verebilirim sanırım.

Bu tip uzun soluklu turlarda tayt ve forma yerine daha naturel seçimler yapılması gayet mantıklı oluyor. İnsanlarla daha rahat etkileşime giriyorsunuz ve kimi yerlerde taytın insanlarda yaratacağı gerilime maruz kalmıyorsunuz. Ha illa tayt giyeceğim derseniz bir şortun, eşofmanın altına giyilmesi mantıklı. Bir diğer husus ise güvenlik. Çok fazla şaşalı giyim, kuşam, aşırı kaliteli donanım (örneğin karbon bir bisikletle tura çıkmak) vb. gibi şeylerle insanların dikkatlerini üzerimize çekmemeye çalışmalıyız. Hırlısı var, hırsızı var. Kaldı ki size şöyle bir örnek vereyim. Motorcu bir arkadaşımız uzun yolda (yurtdışı da dahil) kullanmak üzere aldığı yaklaşık 30000 liralık motorunu sırf eski görüksün diye sağını solunu çizip sprey boyayla eskitti. Böylece vandallardan kendini bir nebze olsun koruyabiliyor. İşte bu durum bisikletiniz içinde geçerli. Fazla dikkat çekecek donanım, giyim kuşam kullanılmamalı.

Malzeme ağırlığına gelince tur bisikletlerinde malzeme ağırlığından ziyade dayanıklı malzeme kullanımı önemlidir. Örneğin 10'lu vites setine sahip çok güzel, hafif bir bisikletle yola çıktınız. Yolda zinciriniz koptu, aman ne güzel! (10'lu set zinciri hafiftir, ama daha incedir) Keza hidrolik diskli bir bisikletle yola çıktınız, hidrolik hortumunu dağta taşta patlattınız. Köylerde hidrolik hortumu da bulunmaz. Yani sözün özü; uzun yolda size problem yaratmayacak, yaratsa da eldeki imkanlarla hızlı çözümler üretebileceğiniz parça seçimi önem kazanmakta. Hafiflik tek kaygınız olmamalı tur bisikletinde.

Onun yerine daha hafif bir çadırı nerde bulabilirim, şu uyku tulumu daha hafif, onu alayım gibi kaygılarınız olması ve bisikletin üzerinde taşıyacağınız yükü minimuma çekmeniz daha mantıklı. Tabi bu minimuma çekme işlemi sırasında elzem malzemeleri listeden çıkarmayı kesinlikle aklınıza getirmeyin. Lazım olmaz olmaz ama en olmadık zamanda yokluğu problem olacak malzemeleri atlamayın. Misal İbrahim abi eminim minik te olsa bir fenerim olsa diye hayıflanmıştır.

Bir de uzun turlarda her zaman yanınınızda bulunması gereken elzem malzeme olarak ben kablo bağını önereceğim. Çok ama çok işinize yarar. Yine İbrahim abi'den örnek vereceğim. Kopan ön bagaj bağlantısı kablo bağı ile hemen sabitlenebilirdi misal. Dolayısıyla farklı boylarda kablo bağı (cable tie) bulundurmanız iyi olur.

Sevgiler, saygılar ve İbrahim abi'ye de teşekkürler. Bizleri kolumuzdan tutup, o cennet doğada gezdirmiş kadar oldu. Hakkını helal et abi.

Aydın IŞIK / www.120399.com
 
@Ali Kader Erol

Ali bey merhaba. Bu benim ikinci uzun mesafeli turum. İlk turumda bende sizin gibi bu forumdaki arkadaşların bilgisinden çok yararlandım. Herkes kendine göre şu olmalı, bu alınmalı diyor. Haklıdırlarda. Her arkadaşın söylediğini bulundurmaya çalıştım. Yanlış hatırlamıyorsam 17 ile 20 Kg. arasında yüküm olmuştu. (ilk turda) Edirne'den çıkmıştım. Ege sahili, Aydın, Denizli-Buldan, Uşak, Kütahya, Bilecik, İznik, Yalova ve İst. son. Daha Eceabatta bitmeye başladığımı hissettim. Bazı giysi ve malzemeleri, El feneri, pilleri, şu anda hatırlamıyorum. Orada denize atmıştım. Aydın'a geldiğimde de bir kısmını Ablamlara bırakmıştım, daha sonra getirmek üzere. Basit bir örnek. İç lastik. Genelde herkes iki iç lastik bulundur demişti. İlkinde bulundurdum. Hiç gerekmedi. Zaten birden fazla kişiyle çıkılan turlarda genelde aynı ölçülü lastikler bulunuyor. iki üç kişi çıkılıyorsa neden 4 veya 6 iç lastik taşıyalım. Hepsi birden yarılacakssa atarım o bisikleti çöpe. Ben tek almıştım. Bir dahaki sefere onuda almayı düşünmüyorum. Belli bir mesafeden sonra inanın 100 gr. hesabını yapıyorum. Haritaya bakıyorum. Yakınlarda yerleşim alanı veya su bulabileceğime kanaat getirdiğim bir yer varsa sulukların birini hep boş taşıdım. Hiçte gerekmedi. Ee al sana 500 Gr. kazandın. Bunungibi. İç çamaşırı gideceğiniz mesafeye, gün'e göre üç beş tane alırsın. Hergün çıkar,at. Yenisini giy. Onu yıkamakla uğraşılmaz. Bittimi, yoldan yenisini alırsın.
Tayt ve Forma konusu. Forma bana resmi kıyafet sıkıntısı veriyor. Kendimi bir yere bağlıymışım gibi hissettiriyor. O yüzden giymek istemiyorum. Tercih sizin. Bakıyorumda bazı arkadaşlara çok yakışıyor. Ama bana göre değil. Tayt. Onu hiç giyemem. Peki bukadar uzun mesafede popon (kıçın) yara olmuyormu diyeceksin. İlk turda oldu. Bu sefer çözümünü buldum. Benim seleye dikkatlice bak. Poşet vardır. Poşetin altında sarı rengi göreceksin. İşte onu ben imal ettim. Beş tl.ye satılan Mat'lar vardır. Ondan bir parça kesip selenin şekline göre yapıştırdım. Hem temas alanı genişledi hemde esnek oldu. İnan daha iki bin Km. gitsem bir şey hissetmezdim. Yalnız ıslanınca biraz geç kuruduğu için onada poşeti geçirdim. Popoyu kurtardık.
Bisiklet. İki yıl önce aldım. Trek Fx 7.0. Bisiklet almaya karar verdiğimde İnternetten fotoğrafını görüp beğenmiştim. Vitesmiş, Kadroymuş, hafiflikmiş, Ayna kolmuş, bunun gibi terimlerden zerre kadar haberim yoktu. Ama tek karar verdiğim tur için 28 cant. Mantıken. Gittim bunu aldım. Sınıfının şu anda en alt modeli. Ağırlığı 13,5 Kg. cıvarında. Şimdi biraz palazlandımya, Trek FX 7.3'te gözüm var ama oda çok hafifmiş. 11 Kg. Onu alsam busefer yollar bana az gelecek. Eve de zor gelirim. Önce geçlerin hevesini kırmak istemiyorum. Bu ihtiyar bu kadar Km. yi nasıl yapıyor diye. Sonra hanım beni eve almaz.:) :) :)
Bu turdaki malzeme ağırlığım, tartmadımda tahminen dolu sulukla, 14-15 Kg. Siz buradan 2Kg. düşün o benim özel eşyam. Sizde olmayabilir. Varsa onun ağırlığınıda katacaksınız, Güvenlik ile ilgili.
Uzun Tur için bisiklet almayı düşünüyorsanız, Hiç bir satıcıya sormadan, forumdaki bilgilerden yararlanarak 28' i kayıtsız şartsız öneriyorum. Manzaraya, yollara birazda tepeden bakmak hoş oluyor.:) :) :) 28. 28. 28
Ali bey siz bu işe gönül vermişsiniz. Teferruatlarada takılmadan atın kendinizi yollara. Çıktığınız anda Tur'un % 51' bitmiş olacak. Sağlıkla kalın.
 
@İbrahim Yurtseven

İbrahim Bey, bu cesaret verici ve samimi paylaşımınız inanın beni cesaretlendirdi. ben de o bahsettiğiniz 2kg lık özel eşyayı alsam mı diye düşündüm şimdi.. ( allah kullanmak nasip etmesin :) trek fx 7.1 düşünüyorum. uygun kadro boyu bulabilirsem hiç düşünmeden alacağım sanırım. işler başlamadan eylülde bir 15-20 günlük tatil imkanım var. sıfır deneyimsiz olsam da örneğin; ist.-izmir-datça yoluna gidebilir miyim..? açıksası bir kaç günden beri forumu ciddi şekilde okuyorum ve çok farklı görüşler var, emin değilim. ve ben de tayt ve forma giymeden performansımı çok aşağıya çekmeyecek giysi kominasyonu ne olabilir diye düşünüyorum. belki bir şortun altına tayt olabilir. sizinle de bir uzun tura çıkmayı dilerim elbette birgün..:)

eşinize de saygı selamlar,
ali kader,
 
@aydin

....süper tespitler. yeni başlayanlar için çok önemli ve tecrübe kokan pratik ve gerçek öneriler. ve bu önerilerin birçoğunu yola çıkarken uygulamaya çalışacağım. sosyoloji mi okudunuz siz ?..:)
 
Ali Kader Erol beye. : Ben genelde dağda, bayırda, ıssız yerlerde kamp kurmayı tercih ettiğim için onun ağırlığına katlanıyorum. Bana arkadaş oluyor. Siz gideceğiniz bölgede, otel veya pansiyonlarda konaklamayı düşünüyorsanız gerekmeyebilir. Az bir ağırlık değil. Siz bilirsiniz.
Şort ve tayt. İyi düşünmüşsünüz. Bir iki gün sonraki sızılardan kurtulmuş olursunuz. İkide Tişört yeter. Olmadı, yolda bir yerlerden takviye yaparsınız. Bunlar sorun olmaz. Daha olmadı üzeriniz çıplak sürün. Ne olacak ki. Birlikte Tur'a gelince; iş yönünden zamanla sorununuz olmazsa neden olmasın. Seneye bir Batı Karadeniz düşünülebilir. Selamlar.
 
@İbrahim Yurtseven

...batı karadeniz turu kulağa çok hoş geliyor..:) ben de credit card turu yapmak istemiyorum. olayın ruhuna uygun şekilde güvenli ortamlarda çadırda konaklamak istiyorum. ve en gerekli ama en az eşya ile yola nasıl çıkabilirim bunu düşünüyorum... sizin "gücü hissedin" önerinizi düşünerek, doğayla ve kendimle yüzleşmek bakımından zengin bir deneyim ve tecrübe olacağını düşünüyorum bu yolculuğun. tabi sizinle çıkmamız durumunda doğal olarak 2kg ağırlıktan kurtulmuş olacağım..:))

sevgi ve saygılarımla
 
Yok Bilgi İşlem'ciyim. Ama survivor tipliyim diyebilirim :) Biraz da okuyup araştırmayla ilgili. Siz de zaman içinde benzer deneyimleri yaşayacaksınız, durum onu gösteriyor. Şimdiden hayırlı olsun. Bisiklet olarak ta Trek iyi bir seçim. Uzun yıllar kullanırsınız. Yetmediği noktada da ufak tefek güncellemelerle iyileştirirsiniz.
 
Pamukova' ya 7 Km. kala kaldığım tesislerden hareket ettiğimde o sabah hava yine görüldüğü gibiydi. Biraz yokladı. uzun sürmedi. Birdahada eve gelene kadar onu görmedim.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
İznik-Orhangazi arası 2007 turumda geçtiğim güzergahtı. Bisikletçi için en güvenli ve manzarasıyla harika yerlerden biriydi.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
İki yıl önce burada kavun peynir yemiştim. Yine aynı yerde kavun peynir yiyorum. Hoşuma gitti. Güzel bir duygu.
(link)
Tur için güzel yol değilmi. Ayrıca bu yola kamyon girmesi yasak.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Burası İznik gölünün Orhangazi tarafı. Mesire yeridir. Fotoğraftaki genç Abdullah. Babasının arka cephede köfteci dükkanı vardı. Belediye onları kapatınca işlerine burada seyyar devam ediyorlarmış. Apo iki yıl öncesine göre okadar değişmişki, ben onu tanıyamadım. Daha sonra babası gelince beni hatırladı. Başlarına çok üzücü bir olay gelmiş. Çok üzüldüm. Haberi olmadan Fot. çektim. (Babasıyla konuştuk. Annesini kaybetmiş) Kapalı olan dükkanda kalmam için bana yardımcı oldular. Köftelerini çok beğendim.Eline sağlık Apo.
(link)
(link)
(link)
06.00'da mesire yerinden ayrılıp, Orhangazi'de çorbamı içiyorum. Yola devam.
(link)
(link)
(link)
Gemlik-Bursa çıkışı çok tehlikeli. Emniyet şeridi yok. Ayrıca bariyerler olunca zaman zaman yolun dışından yürümek gerekiyor.
(link)
(link)
(link)
Saat 11.00 sıraları Bursa'ya giriyorum. Transit yola devam. Daha pedal basmaya doyamadımki.
(link)
(link)
Rüzgar sürekli sağ omuzumu okşuyor. Henüz bir zararı yok.
(link)

Bursa-Karacabey arasındaki şahane yolda zevkle seyrederek, Uluabat köyüne geliyorum. Köyün girişinde bir köprü vardır. Ulubatlı hasan'ın da bir kare Fot. alırım, ayrıca birşeylerde atıştırırım diye düşünürken; o anda köprüden geççiyorum. Trafik akıyor. Bir anda sol omuzumun dibinde devasa kırmızı kamyon. Kamyon ile köprü kaldırımına sıkışıyorum. Altında kalacağım. Kendimi köprünün kaldırımına bırakıyorum. Yola düşsem arkadan gelen araçların altında kalma ihtimalim yüksek. Bisikletin yarısı yolda ben kaldırımda. Herkes bana bakıyor. Kendimi unutup hemen bisikleti kaldırıma çektim. Nutkum tutuldu. Yürüyerek köprüden çıktım. Kamyon kayboldu bile. Muhatap yok. Üzerimi kontrol ettim. Kırık çıkıkta yok gibi. Yaşıyorum da. Bisiklette sağlam. Eee daha ne istiyorsun. Dizim gördüğünüz gibi. Sağ omuzumda biraz sıyrık. Siz olsanız ne yapabilirdiniz. İçten içe o düşüş halime birazda güldüm. Forumda yayınlayacağım bir yaram oldu. Bakın size göstereyim.:) :) :)
(link)
(link)

Karacabey'in hemen çıkışı. Karadeniz'de karşılaştığım fırtınanın aynısı burada. Gördüğünüz yolda 7 Km. yürümüşüm. Hava alanı gibi yol. Rüzgar felaket.
(link)
(link)
(link)
Bandırma'ya girdiğimde sahne bu. Bandırmanın 4 Km çıkışındaki Pet. İstysna. zor atıyorum kendimi. Rüzgardan kafam davul gibi oldu. Çadırımı kurmak için rüzgar almayan bir yer göstermelerini rica ettim. Uygun bir yer bulduk. Arka cephe. Bisikletimide onların göz önüne kilitledim.
(link)

Şu anda Bandırma'nın 4 Km. dışındayım. Bandırma-Edincik arası. Hesabıma göre son gecem. Yarın akşam rahat yatağımda yatacağımın hayalleri ile uyuyorum. Bakalım. Bir aksilik olmazsa.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)

İşte FB.'li arkadaşlarım için Tur'un sonlarında yakalayabildiğim bir kare. Hem üzülürdüm, hemde beni topa tutabilirlerdi. (Hepsi Kırmızı-Beyaz için değilmi) Hepinize selamlar.
(link)
(link)

Devam ediyor.../.
 
@Ali Kader Erol

Bence siz yola çıkın, gideceğiniz yere yolda karar verin. Fazla hissettiğiniz eşyaları atar, eksikleride yolda tedarik etmeye çalışırsınız. Bu kadar incelemeyin bence. Diyelim ki yolda, belde, ıssız bir yerde kaldınız. Bisikleti kullanma imkanınız yok. En uzak köy size 8-10 km. olur. genelde daha azdır. Oraya kadar yürüyemeyecekmisiniz. Bu kadar basit. :) :) Çıkın yola, çıkın. Bırakın tereddüdü.
Sevgi ve saygılar benden..
 
Bugün akşam eve ulaşırım demiştimya. Olmadı. Biga-Lapseki arası 20-25 Km.'lik mesafe tam bir felaket. Çok zaman kaybettim. 18.30'da Lapseki-Gelibolu vapuruna ancak bindim. Gelibolu'da akşam yemeği. Hareket ediyorum ama ümidim kalmadı. 65 Km. lik yolum var. Hava kararmadan ulaşamam.
(link)

Yorgun ama mutlu.
(link)

Bu görüntü ile Anadolu'ya veda ediyorum. (Tekrar görüşeceğiz)
(link)
(link)
21.00 sıraları Bolayır yakınlarındaki Opet'e giriyorum. Hava karardı. 35 Km.lik yolum kaldı aslında. Hiçbir ışıklandırmam yok. Evi arıyorum, bulunduğum yeri bildiriyorum. Bukadar yol gelmişim, hırs yapmaya gerek yok. Riske girmiyorum. Uygun bir yerde çadırımı kurup, birazda çalışanlarla lafladıktan sonra yatıyorum.
(link)
(link)
(link)

Alttaki iki kare de Süleyman ŞATIR ve Rahman KARATAŞ kardeşlerim için. Geçen yıl burada konaklamışlardı. (Kavakköy)
(link)
(link)
(link)
(link)

Vee. ŞARKÖY. Herkesin memleketi çok güzel. Ama benimki sanki biraz daha güzel. (Tabiiki bana göre)
(link)

Saat 10.30 sıraları eve ulaşıyorum. Bizimkilerin haberi vardı. Son iki kare de onlardan.
(link)
(link)

Evet arkadaşlar sabır gösterip izlediğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. Tekrar görüşeceğiz. Sizin turlarınızda. Sonsuz sevgi ve saygılar.



TUR SÜRESİ : Üç hafta.

YAPILAN Km. : Tam olarak bilmiyorum.

GÜNLÜK ORTALAMA Km : Hesaplamadımki.

ORTALAMA HIZ : Km. saatim yokyu.

Ama ben zevkime göre geziye çıkmıştım. :) :) :)


Sadece gençler izin verirse bir cümle söylemek istiyorum. Benim yaşıma geldiğinizde, hala oturmuş benim yeni turlarımı takip ediyor durumda olmak istemiyorsanız, bisikletinizden ve doğadan kopmayın. Sağlıkla kalın.
 
Bu guzel gezinin gundemde kalması ve izlenmesi için tekrar yazmak durumunda kallıyorum.Belki bu duyarlılıgı gosteren olmasa bu gezi arşivdeki yerini alacak.

İbrahim bey,bu yaşta bu işleri başarmış ve gunlerce gece gunduz bilgisayar başında bizlere bu guzel geziyi aktardı.Heyecanı dinmeden gezi rafa kalkacak.Bence olmamalı.

siz ya bir blog olusturun onda kalıcı olarak kalsın ve isteyenler izlesin.Ama sizi bir ay sonra bu geziyi tanımayan biri ancak tesadüf eseri bulacaktır.Bu nedenle yeni bir formül düşünelim.Hem kalıcı olsun,hem yararlanılsın uzun sure bu tecrube ve notlardan.Birde bu emege saygısızlık olur kısa surede gezinin unutulması.

Son kez bu konuda uyarıda bulunmak isterim.Birilerinin yeter artık yazma boyle sorunlar dediğini duyar gibiyim.Saglıcakla kalınız..
 
@myant

Sana katılıyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: Furkan Demir
@myant

Mustafa bey ilgi ve dikkatinize sonsuz teşekkürler. Önerinizi ciddi olarak dikkate alacağım. Bilgim çok yetersiz ama öğrenip yapacağım. SAygı ve sevgilermle, sağlıkla kalın.
 
Geri