Bu ülkede durup durup sinirlenmemek imkansız.
Geçtiğimiz haftasonu, Antalya'da Pedalia adlı bir organizasyonun, birkaç türde bisiklet üstüne etkinliği vardı. MTB ağırlıklı denilebilir. Başından beri bu organizasyonu kimin nasıl idare ettiğini anlamadığım için ilgi gösteresim gelmiyordu. Yine de "farkındalık" için bu tür organizasyonların hiç olmamasındansa desteklenmesinden yana biriyim. Geçen sene ki Erasta avm'dekini göremediğimden yerinde bakayım dedim.
Yani, bu işi Karadeniz'de veya İstanbul Eyüp'te yapanlardan; Güney Amerika'da bisikletin aşırı sevildiği ülkelerden Kolombiya'daki örneklerini görmüştüm de bu kadar "iş bilmez" modda olanına denk gelmedim.
Belediyeden izin almışsın (belediye başkanıyla toplantılar yapılmış), kolluk kuvvetini görevlendirmişsin (her yer polisli), yani destek verilme noktasında bir eksik yok gibi duruyor. Gel gelelim, parkur parkur değil. Üçkapılar mevkiinde biraz etrafı kestim. Şehri gezmeye gelen yerli yabancı turistlerin parkura girmesini mi, A101'den aldığı poşetlerle bisikletiyle parkura giren adamı mı, sağda solda motorsikletiyle parkura dalanı mı... Ne ararsan var.
Antalya 2000 Plaza'dan Üçkapılar'a giden yolu kapatmışlar. Vatandaşın biri, bunu tabeladan duyuracaksın, neye göre kapattın yolu vs diye polisle bağıra bağıra tartışıyor. Yaya geçidinden geçen vatandaşı polis uyarıyor, parkura girmeyin diye? İyi de memur bey, parkur dediğin yer barikatla kapalı olur, kedi-köpek bile giremez, sen naylon şerit çekmeyi bırak, yaya geçidini bile yaya dolaşacak gezecek diye kesmemişsin?
E güzel kardeşim, sen cumartesi-pazar günü en insan gezen yerde, şeritle veya barikatlarla ayırmadan yolu "parkur" yaparsan ve bundan kimsenin haberi olmazsa, saçma sapan bir iş döner.
Yani bu yapılanları o kadar garipsiyorum ki; Megavalanche veya TDF düzenlemiyorsunuz... Millet İzmir'den Kocaeli'nden bisikletini almış, atlamış gelmiş şuraya; yap şovunu, göster organizasyon nasıl yapılır, belki uluslararası beğeni bile kazanır da ilgi artar...
Yok...
Pedalia instagram sayfası... profesyonel alana kay artık be kardeşim. Gönderi üstüne gönderi yapılmış. Adres? Hangi saatte ne var? DJ'yi, sponsoru yine paylaş.
"Farkındalık turu" diye bir kısım da vardı. "Trafikteki bisikletlere dikkat çektik" yazmışlar. KEŞKE! Trafiğe çıktığınız tek yer 250 metrelik yol, sonra trafiğe açık olmayan parka giriyorsunuz... O kadar kısa ki, yani destek vericem de pedal çevirdiğime değmeyecek.
Antalya'daki sorunlardan birisi de; birkaç bisiklet grubunun, birbirini sanıyorum ki sevmemesi. Etkinliklerinin, amaçlanan "bisiklet" ana temasından uzak olması ayrı sorun. Mesela şu etkinliğin yarış kısmına katılmasalar da, farkındalık turu kısmına, ilgililerle anlaşarak, şehrin önemli birkaç noktasından geçerek katkı yapabilirler. 36-40 arası bisiklet gördüm. Yani sizin bisiklet gruplarınızın sadece biri zaten bu sayıları her hafta toplanarak geçiyor...
Bu grupları takip etmekten çıkma sebebim, Türkiye çapında düzenlenen Yeşilay Turu'nu bile gerçek rotasından saptırmaları. Ben Yeşilay'ın sitesinde yazan yere vaktinde gidiyorum, kimseler yok. Benim gibi 3 kişi daha olaydan habersiz bekliyoruz. Sonra öğreniyoruz ki, beyefendiler her hafta grupça toplandıkları yerde bu "organizasyon"u kendi kafalarına göre gerçekleştiriyorlar. Bisiklet sürmekten sıkıntım yok ama boşu boşuna 12 km sürdürdüler, sağ olsunlar
Geçen sene ki Pedalia etkinliğinde tesadüfen bir beyefendi ile ayaküstü kısa sohbet ettim. Kendisi de önceden bu gruplarda etkin olduğunu ancak gruptaki insanlardan yıldığını söyleyip, bıkmış ve çıkmış.
Saçma sapan bir toplum...
Genç bir arkadaşımızın, etkinlikte çektiği görüntüden şu laf salatamdaki konuyu göreceksiniz.