Scudo Sports

Şu an içinizden ne geçiyorsa yazın

Öğün, çalış ve güven.
Ne için övünelim,kim kime çalışıyor,kim kime güveniyor.
Bir toplum içine girdiğimizde herkes bu olumsuzluklardan dertli ama aynı toplum bireyleri düzelmek ya da düzeltmek için çaba göstermiyor.Neyse ne yazsak fayda etmeyeceğide bir gerçek.Umarım yeni nesil daha bilinçli ve faydalı olur.
Aslında orada 2li bir anlam kullanımı var, öğün aklını kullan çalış gibi bir anlam da taşıyor yani ''aklını kullan çalış ve sonrasında kendine güven' başarının anahtarı bu şeklinde bir öğüt vermek isteniyor.
 
Scudo
Öğün, çalış ve güven.
Ne için övünelim,kim kime çalışıyor,kim kime güveniyor.
Bir toplum içine girdiğimizde herkes bu olumsuzluklardan dertli ama aynı toplum bireyleri düzelmek ya da düzeltmek için çaba göstermiyor.Neyse ne yazsak fayda etmeyeceğide bir gerçek.Umarım yeni nesil daha bilinçli ve faydalı olur.
çünkü herkeş bir çoban bekliyor.
 
  • Beğen
Tepkiler: mcanerg
Yere sigara izmariti atanların,özellikle çöp kutusu varken yanına atanların olmayan beynini patlatmak istiyorum.
İzmarit ve çöp etrafta görmediğiz günler olursa, o zaman güzel günler görebileceğimizi düşünebilirim.
Bu ülkede çok zor. Geçenlerde ekmek fırınından çıkarken, 20 yaşlarında bir velet elindeki sigarayı fırının girişinin yanına atıp içeri girdi (Daha izmarite 1 cm falan var, uzun süre tütecek yani). Sonrası şöyle:

- Hadi yere atıyosun, bari üstüne bas da söndür. Tütüyo o orda. Buraya her giren çıkan onun kokusunu mu alsın?
+ Alsın a. koyim sanane her sigarayı yere atana diyo musun bunu?

(Bu cevabın üstüne, orada kafasına bi yumruk geçirip, o sigarayı onu döve döve aldırmak geçiyor aklımdan. Ama ilk ben vurursam "ama o da sigara atmış" falan demezler, durup dururken bi insanı darp etmiş sayarlar, yargılanırım. Ben de onu tahrik edecek şekilde lafsal olarak devam ettim).

- Benim keyfim için herkes bu sigaranın kokusunu içine çekecek diyosun yani. Allahın öküzü seni...

(Öküz dokundu, bi yandan da dövsem mi dövmesem mi diye düşündü 1 saniye. Sonrasında:

+ Ya bi siktir git a. koyim sabah sabah...
 
Geçenlerde ekmek fırınından çıkarken, 20 yaşlarında bir velet elindeki sigarayı fırının girişinin yanına atıp içeri girdi
Helezonları kesilmiş + full LED döşenmiş Doğan görünümlü Şahin'inde gecenin 2'sinde tüm mahalleye bangır bangır şu şarkıyı dinlettiğine yemin edebilirin ama ispatlayamam:


Dip not: Demet A'nın da, Sefo'nun da Allah bin belasını versin; musallat ettiler bu şarkıyı başımıza...
 
Goca Rabbim, Eskişehir 'de şehit düşen gönüllü ve orman emekçilerinin mekanlarını peygamberlere komşu eyle. Şüphesiz ki sen sonsuz merhamet ve adalet sahibisin.
Bazen gerçekten üzüntü ve duyguları ifade etmek çok zor oluyor.
Birkaç gün önce aklıma, ulan kedi "şehrinde orman yandı, poponu kaldırıp da gitmedin" dedim. Sonra şişko olduğum ve yangına gittiğimde oradakilere daha da zarar vereceğim aklıma geldi, sözde kendime teselli verdim.Gerçekten kendime kızdım ve gelen Eskişehir' de ölen vatan doğa sevdalılarının haberi.


Allah'ın selamı, rahmeti üzerinize olsun bu vatan için şehit düşenlere.(Hiç zıtlaştırma, ötekileştirme kastım olmadan yazıyorum, hiçbir selamlaşma kelamı ile şu yukarıdaki yazdığım hissiyatı kimseye geçiremezsiniz.)


Devlet mekanizmasında, bürokrasisinde ölen orman işçileri ve akut gönüllüleri şehit kapsamında değerlendiriliyordur inşallah.
 
Hindistan gibi olduk her kazada her felakette onlarca ölüm oluyor artık. ☹️
Hindistan Ay'a iniş yaptı orada onlarca ölüm olmasının sebebi nüfusun çok kalabalık olması.

Biz Pakistan gibi olduk dua ile yangın söndürebileceğini sananlarla uğraşıyoruz.
 
orman bakanlığı olsa, ülkede kalan ormanları korusa ne güzel olmaz mı?
Abi için rahatlasın diye sayın Cumhurbaşkanımızın 20 Mayıs 2014 te attığı tweeti gösteriyorum
Screenshot_20250724_121718_com.android.chrome.jpg

Seçim alanlarında da söylemişliği ve tribünlerden alkış almışlığı da vardır.

Sorun olan kısım tribünlerdekilerin Kenar-ı Dicle'de kurtlara kaptırdıkları kuzuların hesabını sormayı unutmuş olmalarıdır.
 
  • Beğen
Tepkiler: Atasoy
Yıllarca metalcilere "satanist bunlar, kedi kesiyor. Ozzy Osbourne sahnede civciv ezdi" diyenler gelmiş lokma sırası bekliyor. Çok acayip bir ülkede yaşıyoruz. İnstagramda bir gönderi altında yorumlarda "bol bol yiyinde adam biraz sevaba girsin" tarzı bir yazı vardı. Benim de dediğim gibi Motörhead 'lı Lemmy Kilmister abimizin hayrına da vaktiyle lokma dökmüşlerdi.

Yere sigara izmariti atanların,özellikle çöp kutusu varken yanına atanların olmayan beynini patlatmak istiyorum.
İzmarit ve çöp etrafta görmediğiz günler olursa, o zaman güzel günler görebileceğimizi düşünebilirim.

Ben şuna canı gönülden inanıyorum ki sokak temizliği cezalarla insanlara dayatılsa birçok farklı konuda da bilinç ve duyarlılık artacaktır.

a man in a suit and tie is clapping his hands together .

Kesinlikle katılıyorum. Tanju Özcan'ı herkes sevmiyor olabilir ama bu konuda toplumu en güzel o dize getirdi. Yürüdüğüm grupta "ceza ile değil eğitim ile sağlamalıyız" diyenler var ama ülkede hangi sistem çalışır durumdaki eğitim ile bir bilinçlenme kazandıralım, öyle bir şey olsa dahi zaten 1000 kişide 10'dan azdır.
@Can Çelik yaşadığı durumun benzerinin ben yaşadım geçenlerde. Otobüs durağa gelirken sıra bekliyorum. Bira tane dayının sigarası koluma değdi uyardım önce trene bakar gibi baktı "gençlikte ahlak kalmamış ah ahh" diye iç çekip ortalarındaki sigarasını fırlatıp atıp sırada bekleyen herkesi yarıp öncen otobüse binip şoför arkasına oturdu. Bende dayanamayıp "milletin ahlakına bacağına önce sıraya geçip sigarayı hemen yanda bulunan çöp kovasına atmayı öğren" diyince biraz alevlendi ortalık ama belli ki görüp birisi dese de bende destek olsam diyenler varmış ki hemen onlarda karşılık verince sustu. Dayının tipi görseniz zaten çokta şey etmemek gerektiğini anlarsınız Saç ve bıyık simsiyah boyalı göbeğe kadar açık gömlek ve gerdanında sallanan altın zincir kolye ve bu kombin üzerine Alamancı tip tüylü şapka. Tabiri caizse "Cennet Mahallesi"ndeki Götingenli Ethem gibiydi. (baktım ethmen daha düzgün giyinmiş)
 
Abi için rahatlasın diye sayın Cumhurbaşkanımızın 20 Mayıs 2014 te attığı tweeti gösteriyorum
329066 dosyayı görüntüle

Seçim alanlarında da söylemişliği ve tribünlerden alkış almışlığı da vardır.

Sorun olan kısım tribünlerdekilerin Kenar-ı Dicle'de kurtlara kaptırdıkları kuzuların hesabını sormayı unutmuş olmalarıdır.
yine olayı çırpıtmışsın. koyun ağaç mı, orman mı? idrak edenler için ormanlarda ne mucizeler vardır.
 
yine olayı çırpıtmışsın. koyun ağaç mı, orman mı? idrak edenler için ormanlarda ne mucizeler vardır.
Sayın Reisimiz gözümün gördüğü görmediği her şeyden ama her şeyden ben sorumluyum demiş, anlamı güçlendirmiş. . Bunun içine orman da dahil,sokaktaki canlar da, katledilen kadınlar da, ekonomiden dolayı aç yatan çocuklar da hakkı yenen devlet memuru adayları da istediğin kadar artırabilirsin.
Ağızdan çıkması kolay ama sorumluluğu çok ağır bir sözdür.Hz Ömer'i ezen o söz Reis'e ne yapmasın. İşin ilginci bu sözün ağırlığından kendi de bihaber. Ama hep dediğim gibi öbür taraf çok şenlikli geçecek
 
Goca Rabbim, Eskişehir 'de şehit düşen gönüllü ve orman emekçilerinin mekanlarını peygamberlere komşu eyle.
Belki bana kızanlar olacaktır, ama bu ülkede her şeyde olduğu gibi şehitlik kavramının da içi boşaltıldı.

Deprem olur, "50bin deprem şehidi"
Madende göçük olur, "301 Soma şehidi"
Havai fişek fabrikasında patlama olur, "28 emekçi şehit"
Orman yangını olur, "10 ormancı şehit"

Bu insanlar şehit değil; şehadet savaş zamanı olur. Ülkemiz savaşa girdi de bizim mi haberimiz yok? Bu insanlar ihmalin, denetimsizliğin, liyakatsizliğin, nepotizmin, ahlaksızlığın, keyfi yönetimin kurbanları. Onlar şehit değil, kurban...

Ölenlere şehit denilerek ölümlere sebep olanlar sorumluluklarını gizlemeye, işin içinden sıyrılmaya çalışıyorlar ve hiçbir şey olmamış gibi, hiçbir hesap vermeden hayatlarına devam ediyorlar.

Peygambere komşu oldular, falan filan... Bunlar züğürt tesellisidir. Aslolan insanı yaşatmaktır, pisi pisine ölenlerinse hesabını sorabilmektir.
 
Abi için rahatlasın diye sayın Cumhurbaşkanımızın 20 Mayıs 2014 te attığı tweeti gösteriyorum
329066 dosyayı görüntüle

Seçim alanlarında da söylemişliği ve tribünlerden alkış almışlığı da vardır.

Sorun olan kısım tribünlerdekilerin Kenar-ı Dicle'de kurtlara kaptırdıkları kuzuların hesabını sormayı unutmuş olmalarıdır.
Koyunun mesuliyetini kast etmemiş koyunun zilliyetini kastetmiştir.
" Koyun benim. Başına birşey gelirse keyfime göre davranırım... "
 
Ben ölürsem Zeus muhafaza arkamdan öyle dilekte bulunmayın lütfen, zaten burada bıkmışım Afgan, Suriyeli, Pakistanlı, Somalilisinden ben Rita Hayworth, Marilyn Monroe ile komşu olmak istiyorum.

Arap komşu istemiyorum lütfen.

Bunu gördünüz mü?

 
  • Hahaha
Tepkiler: mcanerg
  • Beğen
Tepkiler: ali_ihsan21
Yazının anafikrini çok iyi anladım.Sana katılıyorum zaten. Bana yazmadığının da farkındayım.
------
Ama aşağıdaki paragrafta ''Şehit " tanımı ile ilgili biraz eksikliğin var.

Deprem olur, "50bin deprem şehidi"
Madende göçük olur, "301 Soma şehidi"
Havai fişek fabrikasında patlama olur, "28 emekçi şehit"
Orman yangını olur, "10 ormancı şehit"

Bu insanlar şehit değil; şehadet savaş zamanı olur. Ülkemiz savaşa girdi de bizim mi haberimiz yok?
Bu insanlara da "uhrevi şehit" deniyor.
Savaşa girip ölen şehitlere hem dünya hem de ahiret şehidi olduğundan "şehidi Kamil" deniyor.
Şehitlerin de sınıflandırması mertebesi vardır. Sadece savaşta şehit olanlar tek şehit sınıfı değildir.

Benim her zaman dediğim şeyleri yazmışsın
Aslolan insanı yaşatmaktır.
Sorumlu olanların cezasını vermektir

Din üzerinden oy devşirenlerin klasik huyudur kutsal değerlerin arkasına sığınmak, çıkar sağlamak.
 
  • Beğen
Tepkiler: Awacs7n
Bu insanlara da "uhrevi şehit" deniyor.
Konuyu uzatmak niyetinde değilim ama bu kavram neymiş diye sorguladığımda şöyle bir sonuç çıktı:

Dünya itibariyle şehid sayılmayan, yani, yıkanıp kefenlenmiş olarak gömülen, fakat âhirette şehid muamelesi gören kimselere şehîd-i uhrevî denir. Şehîd-i kâmil olmanın şartlarından birini kaybeden kimseler, bu kısma girerler. Bundan başka şu kimseler de âhiret şehîdi sayılır:

Suda boğulanlar.
Ateşte yananlar.
Enkaz altında kalanlar.
Veba gibi bulaşıcı bir hastalıktan ölenler.
Sıtma gibi ateşli hastalıktan ölenler.
İlim yolunda ölenler.
Ciğer hastalıklarından ölenler.
Doğum sırasında veya lohusa iken ölen kadınlar.
Baş ağrısından ölenler.
Karın ağrısından ölenler.
Ailesinin nafakasını helâlinden kazanmak için çalışırken iş kazasından ölenler.
Cuma gecesi ölenler.
Gurbet ilde vefat edenler.
Akrep, yılan sokması gibi sebeblerle vefat edenler.


EYT sayesinde nüfusun neredeyse tamamının emekli edilmesi misali, uhrevi şehitlik sayesinde de her ölen şehit sayılacak neredeyse...

Tanıdığım belki de en kötü, lanet insan akciğer kanserinden öldü. Bu adam da şehit oldu demek ki; peygambere komşu oldu. Peygamber bu adamla komşuluk etmek ister miydi, hiç zannetmiyorum.

Kendisine "hadis alimi" diyen zevatın, oturma organlarını kullanarak uydurduğu kriterler gibi geldi bunlar bana...
 
Geri