Boşverin nazar boncuğu olarak kalsın. Benim de bir üst kadro borusunda biz çiziğim var, yaslandığı korkulukların hatırası. Bir de selenin arka kenarını bir yere sürtmüşüm, biraz deforme olmuş, nasıl oldu bilmiyorum. Buraya bir şeyler yazmak için girmiştim fakat ilk çiziğin yaşattığı üzüntüyü bildiğim için mesajınıza kayıtsız kalamadım.
Yol bisikletlerini yumuşatarak trekkinge çevirmişler de hala tekerleri, yapısı bana güven vermeye yetmiyor. Dağ bisikletlerini de şehire adapte etmek de bize düşüyor anladığım kadarıyla. Ben de bu yönde çalışmaya devam ediyorum. Hızlanma anlarındaki öne eğilme sonucu kontrolü zorlaşan gidonu bir miktar ileri almak gerekiyor sanırım. Eğilirken kürek kemiklerim ne şekle gireceğini şaşırıyor. Uzatma için açısı ayarlanabilir gidon boğazlarına baktım ki yine gözüm kesmedi, dayanıksız ve eğreti duracak gibi geldi. Orjinal gidon boğazının uzunundan takacağım. lastikler keza incelip dişleri törpülenmeli. Bir çok kişiden sonra ben de 2,25ten 1,75e geçiş yapıyorum. Yakın çevre sıkmaya başladı, biraz menzil fena olmaz.
Yakışmayacağını sanıyorum ama hafiften bir çamurluk gerek, bu gün az bir sudan makul bir hızla geçtim, geçmez olaydım. Neyse ki barajdan gelen temiz sulama suyuydu, belki biraz da boy atmışımdır iyi sulandıysam. Yarın öbür gün kanalizasyon, ya da çamurlu, pis sulardan da geçicez. MTBciye "Ay şurdan bisikleti elle geçireyim bari" demek yakışmaz. O yüzden çamurluk iyidir. Henüz uzun yolları yüklü gezme durumum yok. bagaj bekleyebilir, belki de alınmaz. Aklıma gelmediği için haliyle şu an "aklımdan geçmeyen" şeyler de vardır kesin. Kusuruma bakmayın

Aklıma geldikçe yazarım.