Sokak köpeklerini neden toplamıyorlar?

@Tolga67


nezdimde hayvandır insan ,köpeğe işkence yaptığı için ve de en aşağılık yaratıktır ayrıca işkence gören köpekte aynen insandır ben bütün köpekleri asla hayvan katagorisine sokmam arkadaşım hepsi insandır onlar uyumludur sadıktır insan ise hayvanoğlu hayvandır ,,,bunu asla unutmayın arkadaşım bu dünyayı yaşanılmaz hale getirende insanoğlu aynen hayvandır savaşlar vs vs bilmem anlatabildinmi ,farklı düşünüyoruz kusura bakma arkadaşım
insan en kalleş yaratıktır insanın içinde aşağılık bir ego duygusu vardır köpeklerde bu ego yok ,köpek kendini besleyene saygı gösterir asla onu satmaz ,sivas kangalı yavru alın ve yetiştirin ne demek istediğimi anlarsınız ayrıca yapay köpekler var pitbull gibi doğanın özüne hakaret eden insanoğlu hayvandır ha bu koca dünyada köpeklerin pek zararı yok doğaya ama insanoğlu denilen yaratık çok fazla zarar vermiştir bununda bedelini ödeyecektir size basit siyu kabilesinin geleneğini anlatayım siyulu kadınlar farelerin ininden fasulye alırken onlara bi adet mısır tanesi bırakırlardı asla farenin rıskını çalmayan siyu geleneği
herkesi düşünmeye davet ederim ,,
ne müslümanlarda böyle bi adet var ne hristiyanlarda ve de yahudilerde bu ülkenin daha çok öğrenecek şeyi varda hikaye tabi,,
,

@Kudret Kurtcebe

Kudret bey yapmayın, etmeyin, hayvanları sevmenizi takdir ediyorum ama hayvan kelimesini kötü olarak görmenizi hoş karşılayamam

Peki o zaman şöyle yapalım siz insansınız, köpeklerde size göre insan ama aynı tür değilsiniz, siz hem kendinize hemde bir haayvan türü olan köpeğe nasıl insan diyorsunuz biyolojik açıdan? Yani köpek sizle aynı türden değil sizle aynı türden olmayan bir canlıyı hangi bilimsel açıklama ile aynı türün içine sokuyorsunuz? Bence sizin buradaki sorununuz hayvan kelimesini kötü görüp kötü algılamanızla alakalı. İşin inanç boyutu çok daha vahim ve burada tartışılması neye yarar kime ne fayda sağlar bilmiyorum, bu arada ben Ateistim. Bu arada kedi köpek kuş kaplumbağa tavşan bunlarla fazlaca vakit geçirmiş birisiyim 4 tane köpeğim vardı yada ben o 4 köpeğin insanıydım diyeyim.

@Tolga67


hocam tamam insanları bana asla savunmayın onların yatacak yeri yok çevreye verdikleri zarar nedeni ile insan zararlı bir mahluktur ,ve doğanın özüne karşı kurduğu uygarlık ile ,5000 yıldır savaşan bu hayvan insanoğlu ,hayvandan aşağı diyelim o vakit ,olsun bitsin .burada hayvan kelimesini kullanırken hayvanları aşalamıyorum ,bakın oturun kızılderili tarihini inceleyin onlar asla atesit değildi tek kamusal yaradana inanıyorlardı ve yaradanın yarattığı her canlıya ve de cansıza saygı gösterdiler asla doğanın özüne hareket söz konusu olmadı kızılderililerin inançlarını irdeleyin onlar acaip saygı gösterdiler her şeye dağlara ırmaklara ,bir bizonu öldürdükten sonra ağladılar ruhundan özür dilediler ulvi inanışları vardı fakat avrupanın kaçkınları bu uygarlığı yok etti
biz şamandık tengri derdik ama doğadan koptuk canına okuduk her şeyin, ne oldu yaşanılmaz şehirler yarattık ,oturup düşüneceğiz daha doğa ile uyumlu bi uygarlık için ,,
köpeğe biyolojik açıdan insan demiyorum köpeğin davranışına dikkat edin ayrıca köpekleri besleyenler bilir köpekler asla unutmaz ,sahibi ölünce mezarının başından ayrılmayan köpekler vardır öğreneceğiz çok şeyi çok şeyi kaybettik başta maneviatı ve erdemi,,
bu üç dinin çıktığı yerde sorun var zati neden kızılderililerin peygamberi yoktu sorun ortadoğudan çıkmıştır bu üç dinin temsilcileri hala daha birbirleri ile savaşıyor ise demekki 3 üde akıllanmamış bu üç dinin barışması gerekmezmi yok öyle olmuyor illa bi kin nefret var demekki insan denilen yaratık problemli,,ha köpeklere gelince ben onları kusura bakma daha uygar buluyorum

@Kudret Kurtcebe

Çok farklı düşünmüyoruz aslında, kızılderili tarihini, kültürlerini biliyorum insana doğaya asla zarar vermeyen, içinde kötülük barındırmayan bir yaşam biçimleri varmış. Lakin sonrası felaket. Sizinle sadece kelimelerde anlaşamıyoruz benim içinde köpekler çoğu kez daha makbul canlılardır. Ama ben onları hayvan kategorisinde değerlendiriyorum hayvan olmayı kötü olarak görmüyorum birisi bana hayvan dese inanın bundan alınmam çünkü hayvan olmayı ben kendi türümden aşağı bir şey görmüyorum aksine insan türünün daha kötü olduğuna ve doğayı yok edişine dikkat çekmek istiyorum. Yıllar önce sayfamda hayvanlarla ilgili paylaştığım bir yazıyı yapıştırayım

"Her canlı soyunu sürdürme telaşı güder çünkü her canlı Genlerini bir sonraki nesle devrederek varlığını sürdürme telaşındadır böylelikle sonsuz yaşam arayışını sürdürür
Ters suda akıntıya karşı yüzerek yumurtasını bıraktıktan sonra ölen Somon balığı 6 saatlik ömrünü yavru bırakma telaşı ile geçiren Kelebek veyahut Kara Sineğin yaptığı ile bir İnsanın çocuk yapması arasında nitelik olarak bir fark yoktur Sinekte kendini yaşatmak için İnsanda kendini yaşatmak için ardında Yavru bırakır
Yani canım kardeşim bir İnsanın sevişirken fantazi yapma becerisi olması onu bir Sinekten üstün kılmaz
Bir insanın yemeğini pişirerek yemesi ile bir Aslanın çiğ yemesi arasında nitelik olarak bir fark yoktur zira aslolan açlığı bastırmaktır Bir insanın süslü evler yapma becerisi olması bir kırlangıcın çer-çöpten yuva yapması ile nitelik olarak aynıdır zira aslolan dış etkilerden korunacak bir barınağın ihtiyaç olmasıdır
Velhasıl ideoloji veya inançların iddia ettiği gibi insanın bir sinekten yada bir kırlangıçtan daha yüceliği ve üstünlüğü yoktur İnsanlık diye hiç olmayan bir erdemden söz etmek İnsan tapınıcılığından başka birşey değildir
İlla bir erdem aranacaksa İnsan yerine Hayvanda arayın çünkü Bin yıllardır İnsanlığa atfedilen Erdem hayvanlarda vardır Velhasıl insan yeryüzünün başına gelmiş en büyük felaket ve Küfürdür
Küfrün ve Felaketin erdemi olmaz.."

şöyle noktalama iyi olur seattle reis ,yıllar önce bu günleri gördü dünya aç kalacak ve ceplerdeki dolarlar fayda etmeyecek

@Kudret Kurtcebe abi senin şu hayvanlara olan sevgine bayılıyorum.

@BF Okuru


fanatikçesine biliyorum kendimi ....

@BF Okuru
Çünkü Kudret Ağabey; sevginin erdemini de biliyor,sevginin karşılıklı olduğunu, aynı zamanda diğer canlıların varlığının da değerli olduğunu çok iyi biliyor.

@hamlet2006


dogru sevgi kesin bi enerji şekli insan sevmeli herşeyi doğayı ırmakları yok edilmeyen doğayı tabiki ,
insanlık bence bi tokat yiyecek süleyman bu kadar bencilleşen insanın bu kadar menfatine düşkünlük beni tedirgin ediyor ,hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamak istiyorlar hep bana hep bana ya insan bi kendini terbiye edecek aza karar çoğa zarar en büyük sınavdır ve bu sınav bütün yaşam boyudur önce işe kendimden başladım fazla eşayayı sevmem tabiatım acaip, giyim eşyası çok değil olmadıda ayakkabı keza ,,rahmetli annem oğlum sana ayakkabı alayım derdi yok anne derdim bunları bi eskiteyim derdim söylemesi ayıp bir tane bot var bir adet bağlı klasik deri ayakkabı birde spor ayakkabı 3 adet yeterde artar bile ,yaşamtım budur teknolojik alet yok bi tane elden düşme leptop aldım bi tanede tablet oda elden düşme tablet iyi resim çekiyor cep felan yok bende evde buzdoabı yok terasta yemekler bozulmuyor kap içinde ,,çamaşır makine yok sohben yok ,elbiseler aynen büyük kovada yıkanır bu tarz yaşam beni hiç sıkmaz
rahmetli annem derdi oğlum sen modern dervişmisin, galba öyleyim çok istemem ,,,birde küçük evleri severim büyük evde düşüncelerim dağılır düşünemem ,insanın en önemli ihtiyacı barınak ve aştır gerisi zati gelir ,,ha birde led tv var ama ps2 oynarım severim futbol oynamayı ,,

süleyman dostum ölümlüyüz bi gün öleceğiz ve ne bırakacağızki hiç bi şey ,valla 7 bisiklet eskittim ikinci elden sattım artık bu son bisiklet bir daha bisiklet alacağımı zannetmiyorum ,,yeğenlerime bırakırım artık son bisikleti,,

bu arada eski botlarımı çöplerden geçinen gariban bi insana verdim allah razı olsun dedi ,,

@Kudret Kurtcebe
Kudret Ağabey,
Senin gibi sanatçı ruha sahip özel bir insanı bizim gibi hayatın getirdiği meşgale içinde boğulmuş sıradan insanların anlaması gerçekten çok zor.
@Kudret Kurtcebe
Allah hepimize hayırlı uzun ömürler versin.Daha çok bisiklet eskitecen çok.Sana hepimiz maşallah diyoruz.Daha bir sürü granfondolar bizleri bekler.

@hamlet2006


yaşamım getirdiği korkunç yükler var biliyorum süleyman ,insanlar mutlu değil ama bi yandanda diyorumki acaba biz mi bi şeyleri yitirdik ,yani 7000 liraya cep alınca boyumuz beş metre uzamıyor yada lüks bi araba almakla yada motorsiklet, bileceğizki bunlar fani işler alınan her şey eskiyecek zamanla değerini kaybedecek ,günümüzde menfaat evlilikleri oluyor efendim parası bol olan en güzel hanıma talip oluyor ama sonunda ne oluyor ,bakıyorsun yurt dışında bi nafaka alıyorki hatun aman allah yani milyon dolar bu ne şimdi .neyin sevgisi bu ,bunun adı aynen parasal sevgi ,paraya olan tapınma var bu bence iyi değil ,insanların birbirini gerçekten sevmesi lazım bu para ile ölçülmez orta halli olursun ama seni seven biri olur yaşamını paylaşırsın ,peki kaç kişi ayağını yorganına göre uzatıyor ,sistem almadan vermem üzerine kurulmuş burda sevgi üremez olsa olsa menfaat evlikleri ürer tabi görüyoruz mutsuz evlilikler sonucu doğan çocuklarda mutsuz oluyor bi genel sıkıntı var süleyman

Sokaklarda başıboş gezen ķöpeklerin sayısı neden artıyor. Sorumsuz, bencil, kendini dünyanın merkezi, bebesini prems premses zanneden iki ayaklı hayvanlar yüzünden. Kayserideki parçalanma olayı çokda tesadüfler sonunda gerçekleşmedi. O bölge yazlıkların bol oldugu bir yerleşim. Yazın, aman benim aşkitom canım kızım sınıfınıdamı geçmiş ona bir yavru köpek alayım, bizim yan komşu kalantor esnaf ogluna manyak bir bitbul almış bizim onlardan neyimiz eksik, benim haram para ile yaptığım villayı benim gibi hırsızlardan korumak için iki tane köpek azmanı kangal almam lazım diyen ne kadar okumuş okumamış farketmez teres varsa yazın köpek alıyor sonbahar geldimi "amannnn canııımmm şimdi şehirde kim bakacak bunlara sal gitsin doğaya diyerekten sokağa salıveriyorlar. Aşağılık iki ayaklı hayvanlar sizin o doymak bilmez bencil iştahınız sayesinde bugün bir genç yasamiyor. Kim zerre kadar kusur sahibiyse benzer acılara gark olur.

@mehmetsunu


sıkı bir ültümaton oldu ,,,ama doğru diyorsun gerçekler ortada ,bunları tesbit etmek lazımda ,köpek alanlar emniyete başvuracak köpeğinin var olduğunu söyleyecek hatta tasması numaralı olacak kangal sahiplerinin tesbit edilmesi gerekir keza pitbul ,bu pitbulların bence toplatılması lazım ,,bu aynen işgüzarlık işgüzarlık en büyük sorumsuzluk

Anlaşılan insanlara hayvan olmanın kötü bir şey olmadığını anlatmak, hayvanlar konusundaki bu kötü algısını değiştirmek malesef çok fazla zaman alacak gibi. Hayvan haklarını savunduğunu söyleyen kişilerin bile hayvan kelimesini küfür, hakaret ve aşağılamak için kullanması ne kadar acıdır!

İşte bunlar hep insanın yüce bir varlık olduğuna inanılmasından, İnsanlık diye bir sahte erdem yaratılmasından kaynaklanıyor, bu yüzden kötülüğü insana yakıştıramayıp bu kötülüğü yükleyecek bir araç arıyor bunlarda genelde hayvanlar oluyor ve kendi insan türünün pisliklerini de hayvanlar üzerinden aklamış oluyor. Bu insanlık mı? İnsanlık bu mu? gibi cümleler vardır ya, aynen efendim aynen insanlık o'dur! Tam da o'dur. insanlık size anlatıldığı, sizin sandığınız gibi bir erdem değildir lütfen bunu anlayın, idrak edin artık.

Insanoglu...
Herseyin kendi cevresinde döndüğünü zanneden ve herseyi kendine gore duzenlemeye calisan, bunu yaparken kendisine faydasi oldugunu zannederek aslinda tum doga ve uyuma zarar veren, farkında olarak veya olmayarak kendi sonunu hazirlayan canli turu!
Bu turun en kotusu egitimli cahiller ve egitimli oldugunu zanneden daha buyuk cahillerdir. Bunlarda bencillik ve kendi turude dahil olmak uzere her turlu canliya karsi hosgorusuzluk had safhadadir. Tek dogru kendi dogrusu ve bulundugu duruma gore kendi cikarina uygun olanıdır.

Madem her halti duzenliyoruz, sehirlesme ve modernlesme !?!? dedigimiz kabus ve kaos karisiminda, insan ve hayvan iliskilerini yeniden duzenlemeliyiz. Nasil ki sosyal yasamda insanlar arasinda sınırsız ozgurluk yok, kanunlar, kurallar vb. her haltimizi duzenleyip yasakliyor, birbirimize cezalar ve yaptirimlar uyguluyoruz; hayvanlar ile sehirdeki iliskilerimizi ve bize bagli standartlara getirdigimiz canlilarla iliskilerimizi de duzenlemeliyiz.

Nasil ki ciftlik hayvanlari kayıt altina aliniyor, nasil ki insanoglu kendi cinsini evlat edineceginde kayıt ve takip altina aliniyor, pet tabir edilen sahiplenilmis hayvanlar ve sahiplenme surecide bu sekilde duzenlenmek zorundadır. Basibos kalan hayvanlar, sahiplenip terkeden kisiler, yasaklanmıs saldirgan turleri yetistiren satan ve sahiplenenler, belli duzenleme, denetleme ve yaptirimlar ile kontrol altina alinmalidir.

Hayvanlara eziyet, iskence ve kast edenler bu usullere gore cezalandirilmali, yaptirimlara tabi olmalidir.

Insan insana zulmu onleyemezken ama buna dair tedbirler uygulanirken, basibos hayvan ve buna zemin saglayan denetimsiz pet (evcil hayvan) ticareti ile sorumsuz sahiplenmelerin bir cirpida duzelmesi kolay olmayacak. Ama tum turlerin uyumlu yasami ve birbirlerine zarar vermemesi icin bu konuda caba gostermek zorunludur.

''Insanlarin hatasi bu canlilara yuklenmemeli'' diyerek sinirsiz ve sorumsuz basibos hayvan haklari savunuculugu ne kadar yanlissa, basibos hayvanlarin icguduleri geregi ac kalinca veya kiskirtilinca suruler halinde saldirganlasmalarina zemin hazirlayacak sekilde hareketlerine engel olmamakta o derece yanlistir.

Zararli ve hastalık yayıcı fareleri kimse savunmuyor ve onlarda bu doganin bir parcasi degil mi? O halde zararli hale gelen ve kontrolsuz cogalmaya baslayan sehir ortamindaki basibos hayvan turleride korunmali ancak dogru sekilde tecrit edilmeli, sahiplendirilmeli, zorunlu hallerde uyutulmalidir.

Butun bunlarin yanisira once egitim ve denetim uygulamalari tum hızıyla yapilandirilmali. Sorunun kokeni ortadan kaldirilmali:
-denetimsiz pet (evcil hayvan) ticareti ile sorumsuz sahiplenmelerin onlenmesi
-sahiplenip terkeden kisilere takip ve yaptirimlar getirilmesi
-yasaklanmıs saldirgan turleri yetistiren, satan ve sahiplenenlere takip ve yaptirimlar getirilmesi

@suat akman

Suat bey çok doğru şeyler yazmışsınız. İnsanın bana göre öncelikle bu canlıların da bir kişi olduğunu kavraması gerekiyor. Onlar insanların hizmetkarı canı sıkılınca oynayacağı oyuncağı veya kapısını kollayacağı güvenlikçileri değil ve bu hayvanlar bunları yapmak zorunda da değiller lakin insan öylebir şey ki, her şeyi kendi çıkarı doğrultusunda evirmiştir. Kapılarına boynuna zincir vurup o köpekleri bağlayanların çoğunun o köpekleri sevdiğinden şüpheliyim çünkü çoğu kez bağlı olduğu kapının önünde susuzluktan kırılmış köpeklere denk geldim. İnsan işte her şey çıkarı için çoğu kez "hayvan sevgisi" bile.

@mehmetsunu


bi kültürki yerle bi etmiş batı kültürünü ortadan kaldırmıştır bu efsanevi siyu kabilesinin kültürüdür, onların konakladığı yerlerde köpekler vardı onlar ile dosttular ,bu ülke batı kültür ve emperyalizminin altında beyni sulanmıştır bu ülke oturup önce siyuların geleneklerini bi araştırsın nehir kenarlarında çadırlar kurarlardı çadırların tabanı daire biçiminde idi kainatın dairesel olduğunu düşünürlerdi bu siyular harward mezunu değildi.kozmik düşünceye vakıf olmak için harward mezunu olmak gerekmez zati harward mezunları siyuların kılı bile olamaz ,önce tanıyacağız bu kabileyi ne yapmış en büyük lideri oturan boğa ,general custer 'ı tepelemiş mavi tepelerde ,o sinsi generali bu gün abd tarihçileri kahraman olarak gösterir ,cocuk katili generaldir sonu çok kötü olmuştur bi kadın onun kalbini çıkarmıştır çünki o kadının çocuğunu öldürmüş çocuk katili custer ,mavi tepelerde kuşatıldı abd ordusu,
3000 kişi dairesel şekilde saldırıya başladılar ,bütün askerleri vurdular sona custer bırakıldı ,ve üzerine mermi ok mızrak yağdı ,kızılderililer ile öncesi yaptığı anlaşmaya asla uymayan bir haindir general custer ,kızılderili köyünde abd bayrağı varsa asla askerler saldırmayacaktı kara kazan buna güvendi asla güvenmeyecekti custer gece yarısı topa tuttu kara kazanın köyünü ,çoluk çocuğu kadınları alıp abd bayrağının altında tuttu kara kazan zannediyorduki buraya askerler saldırmayacak hepsini katlettiler abd tarihi budur ,,,ve bu abd bedelini ödeyecektir yakındır,,tam 3000 savaşçı bu olayın intikamını almak için custer 'ın peşine düştüler ilahi adalet tecelli buldu köpek gibi gebertildi ,,,boşuna savaş açmadı derisi kızıl olan kızılderililer onlar beyaz ırkından değildi ama kozmik düşünceye vakıftılar,oturup halimize bi bakalım biz ne kadar siyuyuz ve ne kadar onlar gibi düşünüyoruz hiçbirimiz maşallah bi tüketim çılgınlığı içinde kavrulup giden zavallı gürühlar haline gelinmiştir,,her birey ders alacak siyu kültüründen her birey bu konuda kitaplarıda bi zahmet okuyacak tanrı taşta uyur en önemli kitap rudolf kaizer 'in
herşeye saygısı var siyunun her şeye taşa dağa ırmağa canlıya cansıza önce beyaz adam bunu öğrenecek ,bizim tarihimize bakarsan maşallah mete han babasını öldürmüş siyu kabilesinde asla böyle bi durum olmamıştır açık etmeyelim burada osmanlı padişahların durumunu al birini vur ötekine ingilterenin kanlı tarihi çinin kanlı tarihi avrupanın kanlı tarihi tüm insanoğlunun celladı olsa idim idam hükmünü verirdim ,lnsanoğlu haylaz bi yaratıktır doğasına düşman yok eden menfatine düşkün rahatına düşkün bu böyle gitmeyecek zati küresel ısınma yeni felaketleri beraberinde getirecek yarattığımız uygarlık sonumuzu aynen getirecektir esas büyük tehlike insanlara çip takılmasıdır ,robotlar insanlığın yerini alacak sona doğru hızla gidiyoruz ,,,valla bi gök taşı bu uygarlığı anında yok eder mehmet biliyorsun bu işin garantisi yok ha bu kainatın ereği gereği olur yaradan seni cezalandırmak için kafana taş atmaz ,çapı 15 km olan bi gök taşı dünyayı bitirir,,

yazımın sonunu şöyle noktalayacağım
tüm uluslar sabıkalıdır ,komşusuna saldırmamış tek ulus yoktur bu nedenle 5000 yıllık insanlık tarihi kanla yazılmıştır bu dünyanın prosedürü budur savaşlar devam edecek insanlık asla akıllanmayacak sonunda kafasına taşı yiyecek ,,
ha bu arada tibet hiç bir devlete saldırmamış biliyorsun budizm kalesi tibet ne varki mao oraya saldırmıştır ,

185429 dosyayı görüntüle

yenilmez savaşçı oturan boğa tatanka yotanka ondan bu milletin çok öğreneceği var çok

Siyu (Sioux) Kabilesi

Herkesin adını en çok duyduğu Kızılderili Kabilesi Siyu'dur.(Tahminen)
Oysa onların gerçek adı kendi dillerinde "Lakota" ya da "Dakota"dır. Kelime anlamları; Arkadaşlar, müttefikler demektir. Siyu, onlara beyazların verdiği isimdir.

• Kevin Costner'ın ünlü filmi "Kurtlarla Dans” ta konuşulan Kızılderili dili de Lakota'dır.

Orta Asya kökenli oldukları bilinen Siyu Kabilesi üyeleri, önceleri Kuzey Amerika'nın Sulerior Gölü çevresinde yaşıyorlardı. Ancak Avrupalı sömürgecilerle yaptıkları savaşlar sonucunda ağır bir yenilgi alıp Minesota ve Dakota'ya sürüldüler. 19. yy ortalarında ise rezervlere (asimilasyon kasabaları) yerleştirildiler.

• Siyuların takviminde hafta özel olarak ayrılmaz ve her ayın özel bir adı vardır.

• Siyulara göre kainatın su, toprak, ateş ve havadan ibaret olduğuna inanılırdı.

Siyular, atlara da çok önem verirdi. 2 yaşına ulaşan taylara eğer vurulur, döllenmeye müsait olmayan atlar ise "iğdiş" edilir.
Kabilenin erkekleri avlanmaya çıkıp at yarışları yapardı.



Siyuların Ünlü Kabile Şefi; Oturan Boğa
"Tatanka Iyotake" (1831-1890)

Siyu Kabile Şefi Oturan Boğa, ABD ordularına karşı savaşan son yerli kabile şefidir. İsminin anlamı “baskıya boyun eğmeyen, baskılara karşı oturarak ayak direyen boğa” demektir.
Oturan boğa, beyazların 1863 yılında Hunkpapa av bölgesini tehdit etmeye başladıkları ana kadar beyaz yerleşimcilere müdahale etmedi. Ancak bu müdahale Oturan Boğa'nın harekete geçmesine sebep oldu. Beyazlarla savaş 1868’deki Ft. Larami Antlaşması’na kadar devam etti. Barış ancak 4 yıl sürebildi. Black Hills bölgesinde altının keşfi, gerilimin yeniden artmasına sebep oldu. Yeni başlayan bu çatışmalar 4 yıl sürdü. Kış mevsiminin sert ve insafsız olması üzerine halkının yiyecek bulamaması, Oturan Boğa’yı teslim olmaya zorladı. 19 Temmuz 1881’de o ve küçük oğlu elinde tüfeğiyle Federal Hükümet'in ofisine giderek teslim oldular. Oturan Boğa dost olmak istediklerini göstermek istemişti ve “Kabilemin hatırlayacağı son esir ben olmak istiyorum.” dedi.
1885’li yıllarda Kızılderililer, beyazların seçtiği şeflerle yönetilir oldular.



aşağıda sunu ,müslüman gençlere öğütler var bunları aynen kulaklarına küpe yapsınlar,,tabi benim yorumum,
bu ülkenin müslüman gençleri öğrensinler erkek olmak ne demekmiş.

Siyu Kültürüne Göre Oğlanlıktan Erkekliğe Geçiş:
Bir oğlan çocuğunun hayatı dramatik ve beklenmedik iniş çıkışlarla dolmadan önce oğlanlıktan erkekliğe geçişi sağlayan Siyu yolculuğunu tamamlamak zorundadır. Bu yolculuğun önemi sonunda genç bir adam olarak sahip olması gereken bilgeliğe ve erdeme ulaşması, büyütülen ve emek verilen bu oğlanın kabilesinin gurur kaynağı olması.
1)Sessizlik: Siyu kültürü boş konulardan kaçınır ve sadece önemli olunca konuşur. Oğlanlar büyükler ile gerek duyulmadığı sürece konuşamaz.
2)Aşk: Bir erkek aşkını duygusal ve romantik olarak değil, servise ve görevine bağlılık olarak gösterir.
3)Hürmet: İnanç Siyu eğitiminin ana tabanıdır ve Siyu ruhsallığı tamamıyla doğanın bilincine dayanır. Doğanın kutsal olduğuna, her canlının bir ruhu olduğuna inanan Siyu erkekleri toprağın ve toprağın üzerindeki her şeye hürmet duyar. Hayatı boyunca doğanın güzelliğine hayranlık duyar.
4)Cömertlik: Siyu kültürüne göre mal ve mülke olan bağlılık aşılması gereken bir zayıflıktır. Açgözlülük birisinin erkekliğini zayıflatır ve ruhsal gelişimini engeller.
5)Cesaret: Cesaret bir erkeğin görevde, serviste ve savaşta kendini unutup diğerlerini korumak için sahip olması gereken bir özelliktir. Nasıl beyaz adam avukat ya da başkan olmak istiyorsa,Çocuklara da cesur olmaları gerektiği öğretilir.
6)Hikaye anlatma: Örf ve adetler hikayelerle genç kuşaklara geçirilir ve genç kuşaklar da bu hikayeleri bir sonraki kuşağa anlatmak zorundadır

(link)

bu sözleri bi incele yemişim batı kültürünü ,,,

Doğum yapan her şey dişidir. Kadınların ezelden beri bildiği evrenin dengelerini erkekler de anlamaya başladığı zaman, dünya daha iyi bir dünya olmak üzere değişmeye başlamış olacaktır.
Lorraine Canoe, Mohawk Kabilesi

Bütün kadınlara dünya yüzündeki rollerini öğretmek Kızılderili kadının görevi olacaktır. Kadınlar dünyayı iyiye doğru döndürmek zorundadır, eğer bu işi yapmazlarsa geleceğimiz tehlikededir. Hangi ırktan, hangi renkten kadın olursa olsun, bu dünya üzerinde bizi etkileyecek her işin sorumluluğu kadınların omuzlarındadır.
Yet Si Blue, Tulalip Kabilesi

ülkemizde kadın cinayetleri arttı köpeklere zülüm arttı yatacak yeri yok bu ülkenin ..çocuğunu öldüren babadan ne hayır gelir ,,,ıslah edilecek bu toplum pek yakında amin



bırakalım batı kültürünü mehmet ayrıca islamın tasavvufunada eğilelim ne anlatıyordu islam tasavvufu ne diyordu hacı bektaş veli ve mevlana aklımızı başımıza alalım islam tasavvufu ile siyuların düşünceleri ortak noktada buluşmaktadır,ne dedi yunus emre

mal sahibi mülk sahibi
hani bunun ilk sahibi
o yalan bu yalan
hadi birazda sen oyalan

yukardaki siyu düşüncesi ile aynen paralel bi düşünce
erkek olmak için önce malı mülkü yenecen arkadaş varmı ötesi

tasavvufa göre

Kötü sıfatlar, cahillik, öfke, riya, kin, haset, kibir, ucup cimrilik, mal ve makam sevgisi, övülmeyi sevmek, ayıplamaktan korkmak, suizan, övünmek gibi şeylerdir.

Güzel huylar, ilim, tefekkür, rıza, hayâ, tevazu, merhamet, mürüvvet, cömertlik gibi güzel işlerdir. Kötü sıfatlardan kurtulmak ve güzel huylarla süslenmekle kalb temizlenmiş olur.

birde sevgili mehmet sunu şu ateizmi inceledim antik yunana kadar dayanıyor ilk yeşermeler orda valla buda batı felsefesi sayılır nezdimde , Demokritos ve Epikuros Ateizm’in en ünlü temsilcilerinden
bu gün bu ülkenin yüzde 99 '' müslüman ise aşağıda süleyman ateşin islam tasavvufun tarifine baksınlar son derece insancıl bir düşünce biçimidir

Tasavvufun gayesi, nefis terbiye ve tezkiyesine, üstün ahlaka, yani Ahlak-ı Muhammedi'ye ermektir. Adi düşünceleri yürekten söküp atmak, ruhu nefsin egemenliğinden kurtarıp özgürlüğe kavuşturmaktır.
Tasavvuf, mutlak hürriyet yoludur. Her türlü menfaat düşüncesinden, maddi ilgiden azade olmak, Hak'tan başka hiçbirşeye boyun eğmemek, yalnız Hakk'a teslim olmaktır. Yani tasavvuf, İslam'ın manasını gerçekleştirme yoludur.
Yoksa tasavvuf dünyadan tamamen el etek çekip, işi gücü bırakmak ve şuna buna yük olmak, sofu elbisesine bürünerek, zühd gösterip, insanlardan menfaat sağlamak değildir

Kudret abi şarkı sana gelsin.

Ayrıca Izmir Kemalpasadaki Kazak köyünü ziyaret etmeni tavsiye ederim. Anlatıcı teyzeden buna benzer bilgiler alabilirsiniz. Aklınıza gelenleri sorabilirsiniz.

Amerikalılar kızılderili kabilelerinin isimlerini savaş helikopterlerinde kullanıyorlar. Kendilerine savaşçılık katmasini bekleyen bir düşünce

@Tolga67
Şimdi burada sizin anlamadığınız potansiyel tehlike olarak görmeyle ilgili kriter. Bir şeyi potansiyel tehlike olarak görmek için onun önce güce sahip olması gerekir. Sonra o gücü nasıl kullandığıyla ilgili kontrole bakılır. Yani tür gözetmeden çevre ve canlılara zarar verebilecek güçteki kontrolsüz şeylere potansiyel tehlike olarak bakarız. İnsan; aklını kullanabilen, toplum kurallarına uyabilen, ceza ve ödül sistemini anlayabilen bir varlık olduğu için normal insana potansiyel tehlike gözüyle bakılmaz. Ama mesela aklını kullanamayacak şekilde uyuşturucu madde almış birine potansiyel tehlike diyebiliriz. Hatta polis de bu durumlarda müdahil oluyor zaten. Mesela kişi akıl sağlığını kaybetmiş ve topluma zararlı bir hale gelmişse onu da akıl hastanesine kapatıp rehabilite ediyoruz. 40 Küsür çocuğa tecavüz eden vakıfların hepsi kapatılsın zaten. İnsanların çocuklarını böyle bir yere emanet etmesini aklım almıyor. Ben onları bu olaylardan çok önce potansiyel tehlike olarak görüyordum zaten. Hayvanları direkt potansiyel tehlike olarak görmemdeki nedense çok açık. Güce sahip olması ve aklı yerine içgüdüleriyle hareket etmesi. Şimdi diyelim siz sahilde koşuyorsunuz kulağınızda da kulaklık var. Bir anda bir köpek sürüsü sadece koştuğunuz için içgüdüleriyle sizi kovalayıp siz hiç görmeden ve duymadan ısırdı ve hastanelik etti yada öldürdü. Yada gözleri görmeyen bir adamı elinde sopa var diye tehdit algılayıp saldırmaları. Yada hepimizin yaşadığı gibi bisikletle gezerken tekerleğin dönmesine yada sesine tepki gösterip kovalamaları. Şimdi bu olaylarda insanı eğiterek bir çözüm sağlayabildik mi? Hayır. Demek ki saldıran tarafı eğitmemiz lazım.
Burada konu tüm günahları yada kötülükleri engelleme iddiası değil. Konu saldırgan köpeklerin sokaklarda tehlikeye yol açması ve bu konuyla ilgili bizim nasıl bir çözüm bulmamız gerektiği. Burada sürekli hayvan iyidir, insan kötüdür konusunu işlemek bir işe yaramıyor. Somut çözümler bulmak lazım. Eğitim şart diyerek hiç bir problemden kurtulamadık şimdiye kadar. Hayvanların hepsini toplayalım bir yere kapatalım da yazmadım. Bu hayvanların vergi toplanarak kısırlaştırılıp rehabilite edilip eğitilebileceklerinden bahsettim. Bir kısmının da bu vergiyle daha güzel barınaklarda yaşayabileceklerinden bahsettim. Başka cevap vermeyeceğim size. Anladığım kadarıyla konuda yazılan her mesaja cevap yazacağım diye mesajları doğru düzgün okumadan, anlamadan yazıyorsunuz.

@murat serbet

"Bir şeyi potansiyel tehlike olarak görmek için onun önce güce sahip olması gerekir. Sonra o gücü nasıl kullandığıyla ilgili kontrole bakılır. Yani tür gözetmeden çevre ve canlılara zarar verebilecek güçteki kontrolsüz şeylere potansiyel tehlike olarak bakarız. İnsan; aklını kullanabilen, toplum kurallarına uyabilen, ceza ve ödül sistemini anlayabilen bir varlık olduğu için normal insana potansiyel tehlike gözüyle bakılmaz. Ama mesela aklını kullanamayacak şekilde uyuşturucu madde almış birine potansiyel tehlike diyebiliriz. Hatta polis de bu durumlarda müdahil oluyor zaten. Mesela kişi akıl sağlığını kaybetmiş ve topluma zararlı bir hale gelmişse onu da akıl hastanesine kapatıp rehabilite ediyoruz." Demişsiniz

Yapılan sosyolojik çalışmalar da akıl hastalarının (şizofreni, paranoid bozukluk, psikoz türleri vb.) %10 civarındaki bölümü suç işlermiş ve suça meyilli olurmuş. Bu tür kişiler zaten gerekli hastanelerde klinik tedavilere tabi tutulur cezaevine atılmaz! Tedavi edilirler! Suç işleyen kişilerin en büyük çoğunluğu akıl sağlığı yerinde olan kişiler! Hemencecik insanların suç işleme, suça yatkın olma potansiyelini nasıl da akıl sağlığı üzerinden aklamaya çalışıyorsunuz! Yani insanı nasıl da hemen ayrıcalıklı yapma derdindesiniz, ama öyle olmuyor işte. O bahsedilen vakıflardaki kişiler akıl hastanelerine değil cezaevlerine atıldı!

Hem bunun türle alakası yok diyorsunuz hemde insanı suç'dan suç işlemekten ayıracak türlü türlü numaralar çekmeye çalışıyorsunuz, sonrasında hayvanların tümünü potansiyel tehdit olarak görüyorsunuz ve bunun türle alakası yok diye de saniyede kendinizle çelişiyorsunuz.

Köpekler sürüyle gezince tehdit oluşturuyormuş. İnsanlar 6.7 kişi gezince potansiyel tehdit oluşturmuyor mu?
Gustave Le Bon'un Kitleler Psikolojisi kitabını alın lütfen satır satır okuyun! İnsanın sosyal alanda tek kişiyken olan öz güveni ile 5-6 kişi olduğundaki özgüveni ve ruh halinin nasıl bir hale büründüğünü, yani höyt desen yumurta topuk kaçacak adamın nasıl kendini kentin sahibi sanıp etrafa böyle sert sert bakışlar attığını her an birine omuz çarpıp önüne baksana birader diyecek ve size saldıracak hale geldiğini adam kitabında satır satır yazmış! Siz şimdi 5-6 kişi gezen insanların da toplatılmasını bir yere kapatılmasını savunuyor musunuz? Hadi türle alakası yok savunuyorum onlarda kapatılmalı deyin! Ha yok suç işlemesini bekleyelim diyorsanız o zaman kusura bakmayın aynı tahamülü ön yargılı olmadan hayvanlara da göstermek zorundasınız yok göstermiyorsanız lütfen türcü olmadığınızı söyleyip komik duruma düşmeyin! Sizin sorununuz hayvanları toptan potansiyel tehdit görürken, insana bunu konduramamak ve insanı bu durumdan aklayacak manzeretler üretmeye çalışmak!

Bu arada beni yazılanları doğru düzgün okumamakla itham edeceğinize lütfen önce kendi yazılarınızdaki muhakeme sıkıntısına ve çelişkilere bir göz atın