@v. akmeseSoğuk havada kısa turlara bile çantasız çıkmayı düşünmeyin bence. Çünkü soğuk havada "sabit" giysi ile -rahat etmek bir yana- hastalanmamak bile zor.
Yağış kenada dursun, salt soğuk havanın dahi kendine özgü sıkıntıları var. İnce giyseniz durduğunuzda veya rüzgarda üşürsünüz. Kalın giyseniz efor harcadığınızda aşırı terler, bilahare mola verdiğinizde donarsınız. Nefes alan giysi teri dışarı atar, ama rüzgarı ve yağmuru içeri çeker. Rüzgar ve yağmur geçirmez giysi teri içeride hapseder... Güneşin, rüzgarın, sıcaklığın, terlemenin durumuna göre yolda giyiminize sürekli ayar yapmanız lazım. Bunun için de yanınıda çanta taşımanız lazım.
Dış katman için çözümler zaten konuşuldu. İki çözüm var, biri gore-tex kumaşlı yağmurluk, diğeri ise -daha basit- nefes almaz malzemeden mamul panço yağmurluk. Panço, aşırı bol kesiminden dolayı rüzgara ve yağmura karşı etkili, ancak alttan ve arkadan hava aldığı için teri hapsetmiyor. Gerçi uçan çadır gibi bir görüntüsü oluyor ama, görüntüye aldırış etmeyenler için, bence gore-tex yağmurluğa karşı çok ekonomik bir alternatif.
İç katman ise kat kat (fakat mümkün olduğunca az kat) olmalı, ve en içteki katman her türlü ıslaklığı dışarı atmada çok başarılı olmalı. Tekrar söylüyorum, bu işte yünden daha iyisi yok. Aşırı terleyen bünyem var ve sırt çantası kullanıyorum. Üstüme tek yün içlik giyiyorum (başka hiç bir şey yok). Sırtım su gibi ter oluyor ama yine de durduğumda ıslaklığı hissetmiyorum ve üşümüyorum. Yün malzeme sihirli bir şekilde ıslaklığı dışarıda tutuyor ve hissettirmiyor. Çok kaliteli termal içlikler de aynı özelliğe sahip olabilir ama (1) çok pahalılar, (2) daha mühimi sentetik malzemeden mamuller. Cilde sürekli temas eden sentetik malzeme sağlıklı değil.
Benim uyguladığım yöntem şu: Sırt çantamda küçük bir havlu, yedek içlik, uzun kollu forma/yelek ve yağmurluk bulunduruyorum. Yağmurluk dışında hepsi de nefes alan (rüzgar ve yağmuru geçiren) cinsten. Yola çıkarken, ortalama tempoda giderken üşümeyecek kadar (yola ilk çıktığımda üşüyecek kadar) ince giyiniyorum. Bu sayede hem terleme az oluyor, hem de üstüm ince olduğundan o ter kolayca dışarı atılabiliyor. Yolda veya molalarda üşümeye başlarsam, önce ikinci katı giyiyorum, yetmezse üstüne rüzgarlığı da giyiyorum. Rüzgarlık nefes almadığı için -ter atabilmesi için- belini iyice bol bırakıyorum. Bisiklete yüklük takınca sırt çantasından da kurtulacağım, işim daha kolaylaşacak.
Netice olarak, soğuk havada değişken şartlara göre yolda giyim ayarlaması yapmak gerekiyor.
Yağıştan hiç bahsetmiyorum...
