REYHANLI, Türkiye – 21 yaşındaki Dima* açık tenli, kahverengi iri gözlü, kendine güvenen bir kadın. Pembe bir elbise giymiş, başını da siyah bir başörtüsüyle gevşekçe örtmüş. Evli ve iki küçük çocuğu var, fakat kocası Adli şu anda Lübnan’da taksi şoförlüğü yapıyor. Adli, Dima’ya her ay para gönderiyor.
Yine de (link) zor ve bu durum Dima’yı da iş aramak zorunda bırakmış. Dima, birkaç ay önce Türkiye’nin Suriye sınırındaki(link) kentinde bir pamuk fabrikasında iş bulmuş. İlk birkaç hafta her şey yolunda gitmiş. Ta ki orta yaşlı, dul bir erkek olan Türk patronu ona cinsel tacizde bulunana kadar.
Dima, Reyhanlı’nın küçük bir köyünde, çadırının önünde otururken Al-Monitor’a şöyle konuşuyor: “Bana sarkıntılık etmemesini, bana dokunmamasını söyledim. O ise çalışmak istiyorsam bu durumu kabul etmem gerektiğini söyledi.’’
Dima’ya kulak asmayan patron, birkaç gün sonra ona tekrar sarkıntılık etmiş ve kendisine “hoş vakit geçirterek’’ daha çok para kazanabileceğini söylemiş. Dima teklifi reddedince, patron bu defa kendisine ve arkadaşlarına genç Suriyeli kızlar bulması için Dima’ya aracılık yapıp yapamayacağını sormuş, “O para kızların işine mutlaka yarayacaktır.’’ diye de eklemiş. Dima maaşını bile almadan fabrikadan kaçmış ve bir daha oraya dönmemiş.
Hayal kırıklığı yüzünden okunan Dima şöyle devam ediyor: “Birçok Suriyeli kadın çalışmaya muhtaç ve işverenler bunu biliyor. Erkekler, Suriyeli kadın mültecilerin savunmasız hâlinden faydalanıyor. Biz onurumuzu korumak için Suriye’den kaçmıştık, ama şimdi hayvan muamelesi görüyoruz.’’