Kapitalizmin “Planlı Hızlı Tüketim” modeline karşı “Kendin-Yap” gönüllüleri

.

@hogutmen Valla hepsini okudum.

@uğur ufuk

Maşallah. Bu topigin en guzel mesajlarindan biriydi. sagolun varolun.
bir parca meramimi anlatabildiysem ne mutlu bana.

yalniz bizim konu nerelere geldi boyle konu icinde multeci olduk.
neyse ilticanin en yakin guvenilir limana yapilmasi lazim.
zamaninfa 1400lerde ispanya yahudileri osmanliya selanike sigindi.
demek ki en guvenli mekan orasiymis. bugun abye siginanlar arasinda bosnak bile varmis.
adam tek kelime arapca bilmeyen bosnakmis. araya karisip kapagi avrupaya atacak.

Kime serbest piyasa?!?!

Kanıtı içinde: Birleşik Devletler hükümeti insanlık tarihinin en mükemmel suç örgütüdür – Paul Craig Roberts

Yeryüzündeki ülkeler arasında, ABD hükümeti benzersiz bir şekilde kanunlarının diğer ulusların bağımsızlığından öncelikli olduğunu dikte ediyor. Washington, Amerikan mahkemeleri aracılığıyla yabancı uyruklu kişiler üzerinde gücü olduğunu gösteriyor ve Washington yönetiminin veya Amerikan çıkar çevrelerinin onaylamadığı yabancı faaliyetler üzerinde ABD mahkemelerinin toprak-dışı yargılama yetkisini iddia ediyor. Muhtemelen Washington’un diğer ülkelerin bağımsızlıklarına itibar göstermemesinin en kötü sonucu yabancı ülke vatandaşlarına karşı yürüttüğü kanıttan yoksun terörizm suçlamalarıdır.
Birkaç örnek ele alalım. Washington önce İsviçre hükümetini kendi bankacılık kanunlarını ihlal etmesi için zorladı. Ardından, İsviçre’ye banka sırrı kanunlarını feshetmesi için baskı yaptı. Sözde İsviçre demokratik bir ülke, ama ülkenin kanunları İsviçreli’lerin kendilerini temsil etmesi için seçmediği Washington tarafından belirleniyor.
Washington’un Rusya’yı küçük düşürmek için uydurduğu “Futbol Skandalı”nı düşünelim. Futbol Organizasyonu’nun merkezi İsviçre’de, ama bu Washington’un FBI ajanlarını İsviçre’ye gönderip İsviçre vatandaşlarını tutuklamasını engellemiyor. Tam tersi durumda İsviçre’nin kendi federal ajanlarını Birleşik Devletler’e gönderip Amerikalıları tutukladıklarını hayal edin.
Washington’un İran ambargosuna uymada başarısız olduğu için Fransız bankasına dayattığı 9 Milyar Dolarlık para cezasını düşünün. Washington’un yabancı bir finansal kuruluş üzerindeki bu kontrolü, İran’a karşı dayattığı ve diğer bağımsız ülkeleri de itaat etmeye zorladığı yaptırımlardan daha cüretkar bir şekilde yasadışı bir olgu. Nitekim; yaptırımların da uydurulmuş suçlamalar temelinde empoze edildiği düşünüldüğünde, elimizde üç misli yasadışı bir vaka oluyor.
Veya Washington’un Fransız gemi yapımcısı ve Rus Hükümeti arasındaki anlaşma üzerindeki otoritesini ve Fransız şirketini milyarlarca dolarlık zarara sürüklemesini ve Fransız ekonomisi üzerinde çok sayıda işsizlik yükü pahasına anlaşmayı bozmaya zorlamasını düşünelim. Bu Ruslara Kırım’da Washington’un emirlerini yerine getirmemesinin üzerine ders vermek için yapıldı.
Her ülkenin kendi hukuksal dokunulmazlığını ilan ettiği bir dünya düşünün. GSYİH’sini hukuki ve askeri savaşlara harcayan bir gezegen kalıcı bir kaos içinde olurdu.
Neoconların iddia ettiğine göre Tarih Amerika’yı Dünya üzerindeki hegemonyasını uygulaması için seçti, bu yüzden başka bir hukuk gerekli bile değil. Sadece Washington’unkiler sayılır. Dışişleri Bakan Yardımcısı (Seçilmiş bir pozisyon bile değil) Richard Armitage Pakistan Devlet Başkanı’na dediğini yapmasını, aksi takdirde “sizi bombalayarak Taş Devri’ne döndürürüz” dediğinde hukukun kendisi bile geçersiz(link).
Rusya ve Çin Devlet Başkanları’nın bağımsız bir ulusa böyle bir şekilde emir yağdırdığını düşünün.
Aslında, Amerika zaten Pakistan’ın çoğu yerini bombalayarak, binlerce kadın, çocuk ve yaşlıyı katlediyor. Washington’un gerekçesi ise ABD’nin savaş halinde olmadığı ülkelerde Birleşik Devletler askeri harekatlarının dokunulmazlık iddiası oldu.
Bütün bunların yanında Washington’un en korkunç suçu; diğer ülkelerin vatandaşlarını kaçırarak Küba’daki Guantanamo üssüne veya Mısır, Polonya gibi suçlu ülkelerdeki gizli zindanlara göndererek, hem Birleşik Devletler kanunlarına hem de uluslararası hukuka aykırı olarak alıkoyması ve işkence yapmasıdır. Tüm bu aleni işlenen suçlar, ABD Hükümeti’nin yeryüzündeki gelmiş geçmiş en suçlu kuruluş olduğunu şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlıyor.
Neo muhafazakar George W. Bush yönetimi Afganistan’ın yasadışı işgalini başlattığı zaman, suçlu Washington rejimi ululararası hukuk nezdinde savaş suçu ortaya çıkaran yasadışı işgali temize çıkarmak için umutsuzca “terörist” aramaya başladı. Ancak, ortalıkta terörist yoktu. Bu yüzden ABD güçleri, savaş lordlarının ve aşiret bölgelerinin üzerine uçaklardan broşür atarak “teröristlerin” başına ödül koydu. Aşiret reisleri bu fırsatı kaçırmadı ve yakaladığı her savunmasız insanı yakalayarak Amerikalılar’a sattı.
“Teröristlerin” terörist olduğunun tek kanıtı savaş lordlarının Amerikalı’lara “terörist” diyerek sattıkları masum insanlardı.
Dün (9 Ocak) ise, Fayez Mohammed Ahmed Al-Kandari 14 yıllık işkencenin ardından “özgürlükler ve demokrasi ülkesi Amerika” tarafından salıverildi. Al-Kandari’yi temsil eden Birleşik Devletler Askeri Yetkilisi Albay Barry Wingard verdiği demeçte “Müvekkilinin Afganistan’da yanlış zamanda yaşamış bir Müslüman olmasından ve başkalarının söylenti ifadelerinden başka hiç bir kanıt olmadığını, kendisinin de daha önce böyle bir hapsetme gerekçesi görmediğini” ifade etti. Albay Wingard iddia edilen suçların yıllarca süren işkence ayinleriyle itirafa zorlanacağı endişesi ile orada bulunuyordu.
Paçoz Batı Medyası’nın bu gerçekleri size bildirmesini beklemeyin. Öğrenmek için RT’ye, Stephen Lendman’a veya bu siteye gitmelisiniz.
Çünkü paçoz batı medyası Washington’un suç operasyonlarının bir parçası durumunda.
Yazar hakkında:
Dr. Paul Craig Roberts ABD Hazine Bakanlığı Sekreter Yardımcılığı ve Wall Street Journal gazetesinde Editör Yardımcılığı görevlerinde bulunmuştur. Business Week, Scripps Howard News Service ve Creators Syndicate gibi yayınlarda köşe yazarlığı yapmıştır. Çeşitli üniversitelerde görev almıştır. Kendisinin internet köşe yazıları dünya çapındaki takipçilerinin ilgisini çekmektedir. Paul Craig Robert’ın en son kitapları The Failure of Laissez Faire Capitalism and Economic Dissolution of the West (Serbest Piyasa Kapitalizmi’nin Çöküşü ve Batı’nın Ekonomik Ayrışması), How America Was Lost (Amerika Nasıl Kaybetti) ve The Neoconservative Threat to World Order’dır (Dünya Düzeni’ne Neomuhafazakar Tehdit).

@hogutmen dostum o zaman adendum u izlemelisin . O da beni baymıştı para piyasaı tiaret vs deyince 4.dk dan sonra kafam almıyor. Amaç da bu sanırım

Son zamanlarda beni en çok etkileyen ve sıklıkla paylaştığım video-belgesel bu oldu

@Asusmune

emir komutayı bende sevmedim,kredi kartıda almadım ,araba hiç almadım,paradan nefret ettim,bir kızılderili gibi yaşamak istedim ve yaşadımda,artık taşınma vakti geldi,en değerli malım lüksüm 4500 liralık gıant tcr tek zenginliğim başkada yok,bu zenginlik bana sağlık olarak dönüyor,tek sorun zincir sram 30 dolar ,7 ayda bir değişecek ,zinciri yeni değiştirdim ,ayna kolu korudum ,mecburen ve de rubleyi,yoksa çürüyen bir dişi çektirmezsen diğerlerinide çürütür misali,malesef şeytan pazarı bu ,7 ayda gidiyor sram,bana dayanmaz zincir,en pahalı tekerde,maxxis over driver'ı 2 senede kevgire çevirmiştim,2 yılda 2 kez patlamış idi 700x32 idi,şimdi yanına yaklaşma,continental 4 mevsim uçtu,kalite olacak uzun gidecek hafif olacak 150 kağıt olacak ,bu ülkeden bir babayiğit çıksada üretse böyle bir lastik,

valla osman altuğ hocanın dediği gibi,insanlara helalinden iş bulan sistemler yaşar diyor, bu x sistem bence sosyal adaletçi sistemdir,
gelir dağılımı eşitsizliği üretim ile çözülür,eğitim üretim amaçlı olacak,üretmeyen fakir kalır.onun bunun pazarı olur.

@alper 76

Zeitgeist ta aynısını yapıyor. Sürekli her an bir bilgi bombardımanı havası yaratıyor. Hiç yanılma payı yokmuş gibi takır takır anlatıyor.
Aklı sıra Hz. İsa'nın (as) peygamberliği'ni muharref İncil'e vb. bakarak aklısıra iptal ediyor. İslamiyet'i, Kuran-ı Kerim'i hiç dikkate almıyor yada bilmiyor.
Nuh Tufanı'na efsane diyor. Yanlış hatırlamıyorsam.

Belki de efsanedir... nereden biliyoruz?
İnanç başka bilim başka şeydir bunları karıştırma tehlikeli ve anlamsız... diye düşünüyorum

@alper 76

o konuya girmeyelim konu kapanir. Muhbir-i Sadik'tan biliyorum.
Neyse dileyen inanir. dileyen efsane der. serbest piyasa gibi serbest inanç.

@alper 76


ilk kisim zaten yanlis hatirlamiyorsam din ile ilgili. tehlikeli ve Anlamsız birsey yaptigimi dusunmuyorum. ilim dini iptal edemez ancak tam tersini dusunenler mevcut. scientism diye birsey galiba. dinin yerini alacakmis. tm bilmiyorum.

bu arada @baykuş97. kopyala yapistirlar ile bir yere varamayiz. biraz da ozumsedigimiz seylerden Gidelim. gorunen o ki siz biraz yilmaz güney ben de. wall street filmlerini etkisinde kalmışız.

@Kudret Kurtcebe
Güzel bir hayat görüşü, güzel bir yaşam tarzı. ek sıkıntı harika bir ülkede malesef biraz geriden gelen bir mantaliteyle yaşıyoruz...Tebrik etmek istedim

Kapitalizm mi Sosyalizm mi?Tartışmaya katılma niyetim yok ancak temel bir kavram- Marksizmin ekonomik felsefesini oluşturan ilke- ''Artı Değer''var oldukça Sosyalizm insanlığın Kapitalizm karsısındaki tek alterantifi olmaya devam edecektir.

Nerde duydum hatirlamiyorum ama "alin teri dokenindir" diyor ve @hogutmen beyin safinda yer aliyorum : d

@uğur ufuk

Serbest piyasa değer yaratır. Planlı ekonomi fakirliği bölüşür. Alternatif olamaz. Tırnağı olamaz diyeceğim de ayıp olur.

Bakınız zenginin servetinde fakirin hakkı var. Ama bunu mülkiyet hırsızlıktır'a getiremeyiz.


@pacman

Alınteri el emeğini genelde diğer arkadaşlar kullanırdı. İyi yapmışsınız. Onların tekelinde değil bizim daha çok hakkımız var.

Tartışma nereye giderse gitsin ortadaki gerçek, dünya nüfusunun %98 inin emeğinin %2lik bir kısım kişi tarafından sömürüldüğü. Bu bazen bana "herkesin eşit oy hakkının olup olmaması" tartışmalarını hatırlatmakta. Ancak herkesin doğru dürüst eğitim, sağlık gibi temel süreçlerden geçememesi nedeniyle dağdaki çoban çoban olarak kalmıyor mu?
Birileri onun öyle olmasını istemiyor mu? bu durum bana johnlennon'un "working class heroes" şarkısını hatırlatıyor.

@alper 76 hiçbir zaman için hiç kimse eşit tahsile gelire servete eğitime sahip olamaz. Ama herkese asgari eğitim sağlık garantisi getirilmelidir. İş garantisi zaten verilemez.

Belki sezar da romanın % 98'ine sahipti gelir servet olarak. Değişen bir şey yok belki de. Şimdi biz bu % 2'nin servetine talip olamayız. Kendileri verse tumunu kendi rızasıyla ne yapacağız? Üretim olmazsa hepsini yesek bir nesil kurtulsa cennet gibi olsa dünya sonra ne olacak? Zaten cennet olmaz da çünkü mal ve hizmetler aşırı talep yüzünden patlar. Herkes yat aşağı yapar. Mutlaka zenginden fakire gelir transferi olmalı buna katılıyorum. Bill Gates servetine talip ol. Microsoft kapansın. Sonra ne olacak?

@pacman
Bence de alın teri dökenindir, o yüzden kendilerinin olmayan bu terden para kazananları asalak olarak görüyorum... Eminim siz de öyle görüyorsunuzdur..

@hogutmen planlı ekonomi sosyalizm demek değildir.... O yüzden benim savunduğum esasını planlı ekonomi değildir.. Sosyalizm ise tüketim mallarının arzının azaltılması değildir, arzın üretim fazlası olan kısmının kısıtlanmasıdır.. Fazla üretimin insanlığa bi faydası yoktur.. Zenginlik demek değildir.. Asıl zenginlik tüm insanların ihtiyaçlarına ulaşabilmesidir... Serbest piyasanın yani kapitalizmin hakim olduğu günümüzde kitlesel açlığın ve savaşların süregittiği düşünülürse insanlık için bi zenginlikten söz edilemez... Kapyala yapıştır olarak gördüğünüz o mesajların birinde de görüldüğü gibi dünya zenginliğinin büyük kısmı küçücük bi azınlığın elindedir.. Sosyalizmin bir ülkenin veya dünyanın kaynaklarının, zenginliğinin eşit paylaşılmasıdır, fakirlikte eşitlemek değildir.. Kaldı ki öyle bile olsa yani dünya kaynaklarının yetersizliğinden dolayı bi fakirlik yaşanacaksa bunun eşit bir şekilde paylaşılması daha adildir.. Ortada bir dilim ekmek varsa o ekmeği bi kişinin yemesindense orda olan herkese eşit olarak paylaşılması asıl zenginliktir...