Scudo Sports

Kanal İstanbul

Scudo
bizim şehircilik anlayışımız çok sorunlu maalesef Türkiye'de. ben de çoğunuz gibi şehirlerdeki yeşil alanların, ağaç sayısının azalmasından şikayetçiyim, ancak en az bunun kadar kaldırımın ortasında duran, hasbelkader orada yaşayan ağaca da karşıyım. iki kişi yan yana kaldırımda yürümek imkansız. sadece İstanbul değil, bir çok şehirde böyle. kaldırımın ortasında ya ağaç vardır, ya elektrik direği vardır, ya seyyar satıcı vardır, ya esnafın dükkanından taşan bir tezgah vardır bir sürü şey vardır ama yayaya yürüyecek yer yoktur :)

belki biraz konu dışına taşacak ama; bence kent dediğimiz yerde her şeyin bir yeri olmalı ve hepsi olması gerektiği yerde muhafaza edilmeli. mesela; kaldırımda ağaç olmamalı, ormanda site olmamalı, meydan park etmiş otomobil olmamalı, bisiklet yolunda yürüyüş yapanlar olmamalı... bu örnekleri artırmak mümkün; ama en önemlisi kent merkezinde otomobil olmamalı. otomobiller kent kültürünü çok ciddi şekilde tahrip ediyor. kapladığı yer, yayalardan, engellilerden, bisikletlilerden, çocuklardan çaldığı alan, çıkardığı gürültü, egzoz gazı, tıkadığı ulaşım hattı... kent sakinlerinin otomobil ile olan ilişkisi kökten değişmeli. otomobil ne medeniyet ne de zenginlik demek.

temel sorunu (kent içinde) "otomobili bir yerden bir yere ulaştırmaya çalışan" ulaşım anlayışında buluyorum.
 
Çocuklarınıza mirasınız bir cehennem olacak. Kanal Istanbul; istanbula vurulan son darbe olacak.
 
@Ozy Buarda en büyük sıkıntı (özellikle İstanbul için) nazım planlarının her yeni gelen iktidar tarafından değiştirilmesidir.Türkiye'de iktidarlar 5 yıllık proje yapar ve uygular, ileriyui düşünmezler. İlk metrobüs yapıldığında "anca 5 yıl gider" diye konuşurduk ve öyle de oldu. Sıradan bir vatandaş bile bunu algılıyorsa "yönetenler" nasıl bilmiyor? Kaç yıldır Sirkeci-Halkalı banliyo treni yapılmadan bekliyor. Nedenini bilen yok. Tren hattı sürerken 3.köprü, Marmaray gibi nice projeler bitirildi. Bu bölge insanı için en önemli ihtiyaç bu banliyo treni. Otobüslerle insan taşımaya çalışıyorlar. Bir de şu yönden bakmak lazım; otobüs demek zırt pırt arıza, mazot vb. demek. Ekonomik anlamda zarar demek. Çarpık kentleşme olmasa hem kaldırımda yaya yolu olur, hem de ağaçlar olur. Bir de insanımız saygısız; bisiklet yolu var sahilde Sirkeci-Florya arasında orada bile araçlardan, mangalcılardan geçilmiyor. Kavşağa araba bırakanlar mı dersin, kaldırıma park edenler mi dersin,bütün gün ara sokaklarda gezen seyyar satıcılar mı dersin... Yani si agaca da yer var yaya da ama olmuyor işte
 
@Ozy
Binaları iki adım geriye çekerseniz ağaçlar yurumenize engel olmaz bence.O ağaçların tarihi genelde binalardan daha eski oluyor.
 
  • Beğen
Tepkiler: Motorola
@baybora Off şimdi oraya kaç tane rezidans ve avm yapılır Güzelim alanı heba etmişler bee

diyecek çok kişi (adam yazsam olmaz) çıkar
 
@ErHan72 hesap verebilirlik kavramını siyasetin içine daha çok sokmak gerek. bugün bir belediye başkanı, ya da İstanbul örneğinde olduğu gibi mesela İBB Ulaşım Daire Başkanı Şile yoluna yapılan yanlışlarla dolu bisiklet yolu için hesap vermiş midir? Bu yolun maliyeti ne olmuştur? Bu projeye olur verenler koltuklarında oturmaya devam mı edeceklerdir? Maalesef bu soruların cevabı yok. Çünkü gerçekte bizim irademiz tecelli etmiyor yönetimde ve karar almada. Nerede İstanbul'un abisi Kadir Topbaş acaba şimdi? Görevden alınmasaydı, bizim burada eleştirdiğimiz şeylerle övünerek gelecek sene yine oy isteyecekti bizden utanmadan. Sizin de dediğiniz gibi; her gelen kendi yanlışıyla geliyor ve hesap vermeden gidiyor. Şu Taksim meydanının haline bir bakın, Kadıköy'ün, Üsküdar'ın meydanlarının haline bir bakın. mezbelelik gerçekten.
 
  • Beğen
Tepkiler: haldun31
@Ozy güzel kardeşim tamda bu noktada liyakatın ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor işte.basit anlatımla ,ehliyeti olmayan yol işçisinin iş makinesinden 5 metre ötede bayrak sallaması gibi birşey bu.o arkadaşta hayatında bisiklet sürmemişse yolun ne gerektirdiğinide bilmesi mümkün değildir.ben bisiklet federasyonunda bisiklet sürmeyi bilmeyen idareciler olduğuna eminim mesela.
 
@gmfaruk

binaları iki adım geriye çekersek orası otopark olur :) şaka bir yana, elbette yüz yıllık ağaçları kökleyelim demiyorum. hani o 3 sene önce belediyenin getirip kaldırımın ortasına çöreklendirdiği, ne idüğü belirsiz ağaçlardan bahsediyorum. orada o ağaç olacağına bana yürüyecek yer olsun daha iyi. öncelikleri iyi sıralamak lazım. şehrin kuzeyindeki orman alanlarının yarısını katledip, sonra da fidanlıktan 3-5 yaşında fidanları saksıyla meydanlara, kaldırımlara falan doldurmanın anlamsızlığı diyecek söz bırakmıyor maalesef. bırakalım ormanlar orman kalsın, şehirler de insanlara kalsın (otomobillere değil).

@haldun31 İBB Ulaşım Daire Başkanı Yunus Emre Ayözen'in sosyal medya hesaplarına bakarsanız "liyakat" konusu açıklığa kavuşacaktır.
 
Ortadirek Şaban filmini izleyelim izlettirelim. Orada ne kadar spor dalı varsa hepsinde şampiyon olan, olimpiyatlarda marşımızı okutan, son saniye üçlükleriyle Balkan kupasını alan Erkan diye bir sporcu, bu adamın her spor dalında hocası olan bir Dinçer Çekmez, Erkan'ın bir tekstil atölyesinde çalışıp bir yandan da üniversite birinciliğine oynayan manitası Bahar ve aynı atölyede çalışan ve Bahar'a aşık hademe Şaban vardır.

Ama Erkan sörften yüzmeye, sırıkla atlamadan basketbola her dalda milli sporcudur. Ve değişmez antrenör vardır.

Antrenöre kulak kesilmek lazım, gülle atmada diğer sporcuları çalıştırırken verdiği taktik çok orjinal :

Bundan sonra kolunu daha ileri uzatıp gülleyi daha ileri fırlatacaksın.

Neyse tabi Şaban Erkan'a yetişmek için Salacak'ta çarşaf bezinden yelkenli yapar, denizi boylar, judo kursunda dayak yer, basketbol seçmelerinden ise zenci olmadığı için elenir, çünkü buradaki antrenör (hayret burada antrenör dinçer çekmez değil Hüseyin kutman'dır) sadece zenci amerikalılarla ilgilenmektedir.

Seksenlerin başından bir Türkiye fotoğrafı çeken bir Kemal Sunal filmi.

Liyakat denince aklıma bu geldi.
 
@ygt bike

Köprü yaparak trafik sorununun giderilmediği biliniyor. Zaten bahsettiğiniz otobüsler ve firmaları var olmaması gerek şeyler. Normalde onların işini raylı taşıma yapmalı. Ama 16 yılda daha Ankara-İstanbul hızlı demiryolunu bitirememiş bir yönetimden bahsediyoruz.

5 yıl sonra 3. köprü de yetmeyecek. Çağdaş şehircilik projeleri üretilmediği müddetçe boğazın üstünü köprü ile kapatsan hepsi tıkanır.
 
26 Ağustos 1914....

5 (beş) Alman ordusu, Schlieffen planı gereği Belçika üzerinden Paris'e yürüyor. Almanya iki cepheli bir savaş içinde ve doğudan üzerine yürümekte olan çok kalabalık 2 rus ordusunu karşılamak için 1 ordusu var. Çok kalabalık ama çok tedbirsiz rusların bütün telsiz mesajları anında Almanların elinde.
Almanlar fazla oyalanan 1. Rus ordusu karşısına bir süvari alayı bırakıyor. Kalan bütün birlikleri 2. Rus ordusunu Tannenberg'de kuşatmaya gönderiyor. 2. Ordu tamamen imha oluyor. Muzaffer Alman ordusu hiç beklemeden TRENLERLE 1. Orduyu karşılamaya kuzeye sevk ediliyor.

Bu kuşatmadan ilham alan Enver Paşa ise Rusları 4 ay sonra Sarıkamış'ta kuşatmaya kalkışacaktır. Tek bir eksik vardır. Karlı dağları aşacak DEMİRYOLU....
 
Arkadaşlar hükümeti savunacağım diye haksızlıktan yana olmayın 3.köprüden bahsedilmiş o köprünün bağlantı yolları ve köprünün geçiş ücreti ne kadar ayrıca o köprü yap işlet devret modeliyle yapıldığı içinde belirli bir araç sayısı geçmedimi,belirlenen araç sayısından eksiğini devlet karşılıyor ayrıca bu kanal istanbul a ayrılacak bütçe ile birçok şehrin kentsel dönüşümü yapılabilir.
 
Sözünü tutan adam. Allah razı olsun.

cengiz-insaat-in-panama-belgeleri-ortaya-cikti-hesaplari-yoneten-erbek-abd-de-kara-para-sanigi-1467356582.jpg


16792259_mehmetcengiz_receptayyiperdogan.jpg
 
Öncelikle "ygt bike" isimli forum üyesine cevap yazmanız bile garip. Kendisinin tüm yorumları mantık dışı. Ben açıkçası şehir planlamacılarının ve çevre mühendislerinin sözleri yerine, tarihçileri dikkate almayı ima ettiği mesajından sonra devamından da saçmalayacağını anladım. İlk kez böyle bir yorum yazıyorum çünkü gerçekten katlanılacak gibi değil.
Akıl sahibi her insan 3. köprünün ve kanal istanbul'un bir ulaşım projesi olmadığını çok iyi bilir. Neyse...

Aşağıdaki belgeseli özellikle izlemenizi tavsiye ederim.

 
Geri