@Fat1h
Aslında zor bir şey değil. Devasa bir nüfustan ve devasa bir geliri olan bir şehirden bahsediyoruz. Gerçekten hayata geçirilmek istenirse gayet yapılabilir.
Önceki sayfalarda İstanbul'un tepelik olmasından bahsedilmiş. Bisiklet ulaşımının asıl amacı insanlara her gün 25-30 km yol yaptırmak değil. Kısa mesafelerin ve raylı sistem toplu taşımanın bisiklete uyumlu olmasını sağlamak asıl hedef olmalı. İnsanlar 7.5 km'yi geçen mesafelerde ya bireysel araçlarını ya da toplu taşımayı tercih ediyorlar. Hollanda da dahi bu şekilde.
Ancak..... Hollanda'yı İstanbul'dan ayıran bir şey var. O da nüfus yoğunluğu. İstanbul (özellikle de merkez ilçeler) inanılmaz yoğun. Aslında bu sağlıklı değil ama elimizdeki bu. Mesela Beşiktaş'ta kilometrekareye 9.784 kişi düşüyor. (Merak edenler olabilir. Amsterdam'da bu rakam 5 bin) 7.5 km kuralını uygularsak, siz 7.5 km bisiklet sürdüğünüzde neredeyse 75 bin insanı geride bırakmış oluyorsunuz. 75 bin insanın yaşadığı bir yerde okul, hastane, avm, bakkal, çakkal, nalbur... Ne ararsanız vardır. Yine Beşiktaş'tan devam edersek 7.5 km'de tırmanmanız gereken yokuş sayısı 1 ya da 0. (Evet o 1 yokuş oldukça sert olabilir. Ancak tepeler dağlar bayırlar gibi bir durum söz konusu değil. Zaten sizlerin de çok iyi bildiği gibi millet olarak "Yüksek yükseeeek tepelereeeee ev yapmasınlar" demeyi iyi biliyoruz)