İstanbul'a bisiklet yolu müjdesi

@berkeonar
Merhaba,

Bu benim her gun ise giderken kullandigim yol. Evim ve isim sehrin yeni yapilan kisimlarinda fakat 1-17 dakika arasi sehrin eskiden yapilmis kesiminden geciyorum. Bu kisimda sizin bahsettiginiz gibi yol hemen hemen yok, olmasi da imkansiz.

Sehircilik icin atiyorum 10-20 yillik master plan yaparsiniz, sehrin yeni yapilacak kisimlarini bu plan dogrultusunda insaa edersiniz o zaman iyi guzel fakat Barbaros Bulvari, E5 gibi yerlere sizin bahsettiginiz gibi cift serit, asfalt, ayrilmis yol yapilmasi malesef ki fizibil degil. Kaldi ki videoda goruldugu gibi Amsterdam'da dahi bisiklet yollari kaldirim ya da arac yolunun cizgi ile ayrilmasindan ibaret. Sehirler arasi mis gibi bisiklet yollari var sizin bahsettiginiz gibi fakat bunlarin hepsi 70'lerdeki bisiklet devriminden sonra yapilmis durumda.

@umutcelik
Bisiklet yolunun nasıl olması gerektiğini yetkililer kendileri keşfetmek zorunda değil. İlgili yönetmelik uygulansa yeter:

(link)

@umutcelik

Şeritten kastım iki bisikletlinin yan yana gidebileceği kadar bir alan yani bir araba şeridi etmez. Ben de Amsterdam daki gibi düşünmüştüm sadece geniş yollara belki bir tık daha geniş yer açılabilir. Bazen barbarostan çıkıyorum o metro inşaatının olduğu yerde -Ertuğrul sitesi diye geçiyor- turuncu dubalarla ayrılmış bir kısım var. O alan 1 metre daha açılsa bir sıkıntı olacağını zannetmiyorum çünkü orası yeterince geniş bir alan. Ben böyle düşünmüştüm ama dediğimi yeterince anlaşılır anlatamamışım

Aslında bisiklet yolu falan olmamalı ben şahsen trafiğe ayak uydurup sürmeyi daha çok seviyorum hem farkında olmadan daha hızlı sürülüyor hem de her yolda gidilebiliyor. Ama böyle diyince de iş yine sürücülere düşüyor olay kısır döngüye giriyor

@cbektas2000

Merhaba,
Sorum bu degildi. Kaldi ki linkini gonderdiginiz yonetmeligi okudunuz mu? Uygulanabilirligi var mi sizce? Yeter dediginiz kosullardan bir kaci

a) Bisiklet istasyonu: Bisikletlerin işletmesinden kiralanabildiği ve gereği halinde bakım ve onarımının yapıldığı, bisiklet ulaşım aksı üzerinde yer alan istasyon noktalarını,

(12) Yeni yerleşim yerlerinin planlanmasında, arazinin mülkiyet dokusu ve coğrafi özellikleri dikkate alındığında bisiklet yolu yapılması uygun görülen şehir içi yollarda yol genişlikleri TS 9826 standardında belirtilen minimum bisiklet yolu genişlikleri eklenerek planlanır.

(13) Bisiklet yolu ve bisiklet yolunun güzergâhındaki karayolları ile kesişim noktasında, en az 1/500 ölçekli yol projesi yapılıp büyükşehir belediyelerinde UKOME kurul kararı, diğer belediyelerde ise il/ilçe trafik komisyonu kararına istinaden belediye meclisi kararı ile uygulanır. Ayrıca, bisiklet yolları 14/6/2014 tarihli ve 29030 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğine uygun olarak yapılan uygulama imar planında ve varsa ulaşım ana planında gösterilir.

(19) Kaldırım üzerinde bisiklet yolu teşekkül ettirilmesi halinde, kaldırım üzerinde bisiklet yolu haricinde kalan kaldırım genişliği TS 12576’daki asgari koşullar sağlanır.

Hepsini görüntüle...

Bunlar ilk gozume carpanlari. Sehir planlamasi yapilirken simdiye kadar uygulanmamis olan bir suru standarttan, bakim onarim istasyonlarinda vs. bahsetmis.
Yillardir Amsterdam'da yasiyorum burada dogal olarak kullaniyorum surekli, buranin disinda pek cok ulkede de bisiklet kullandim. Hicbirisinde bu yonetmelikte belirtilen standartta yollar goremedim. Bu yonetmelikte yazan kosullarin pratikte uygulanmasi neredeyse imkansizken siz "uygulansa yeter" diyorsunuz.

Bu is o kadar zor degil, musait olan yerlerde arac yolunu ya da kaldirimi isaretleyecek sekilde boleceksiniz bisikletler icin yol namina bu yeterli. Esas mesele basta kolluk kuvvetleri olmak uzere devletin idari birimlerinin bisikletlilerin haklarini trafikte korumasi. Bu olduktan sonra bisiklet kulturu de gelisir, bu kulture bagli olarak halkin yerel ve merkezi yonetimden bisiklet altyapisi konusundaki talebi de artar ardindan devlet/yerel yonetim butcesinden buna gore pay ayrilir.
Eger gonderdiginiz yonetmelikteki gibi yol olsun yeter diyorsaniz buyuk Istanbul depremini ve ardindan Turkiye'deki 8 katrilyon ton toryum kaynaginin cikarilip islenmesini bekleyeceksiniz ki yollar yeniden insaa edilebilsin.

@berkeonar

Benim anlatmak istedigim sadece bisikletci arkadaslarin beklentilerini yonetebilmesi. Yaya ve araclarin farkedebilecegi sekilde bisikletliler icin ayrilmis yol ve daha onemlisi kavsaklarda/trafik isiklarinda bisikletliler icin yapilan duzenlemeler ilk basta yeterli olacaktir. Gerisi bir onceki mesajimdaki gibi yavas yavas olusacak bir surec.

@umutcelik

Engebeli deyince yoldaki kasisleri anlamayalım arkadaşlar...

tüm Danimarka da karşılaşacağınız toplam yükseklik farkı ile Türkiye nin en düz rotalarından biri olan Ankara Konya arasında karşılaşabilirsiniz

@umutcelik

Siz bu standartlarda yazanları biliyor musunuz ki "uygulanamaz" diyorsunuz? Alıntı yaptığınız 4 maddenin ilki "bisiklet istasyonu" tanımı, ikisi yol genişliği ile ilgili, diğeri de 1/500 planlara nasıl işleneğini düzenlemiş. Yol genişliğinin bir standartı olmamalı mı sizce? 40cm genişliğinde bisiklet yolu yapılmalı mı mesela? (İstanbul'da bunu gördüm) Ya da 1,5 metre genişliğinde kaldırıma 130 cm'lik "bisiklet yolu" yapılacak diye yayalara 20 cm bırakılmasının mantığı olabilir mi? (İstanbul'da bu da var)

Ben bisiklet yollarının yapılmasını çok elzem görenlerden değilim ama yapılacaksa da akıl ve mantık ürünü olan mevzuata uygun yapılmalı. Yapmış olmak için yapılan bisiklet yollarının belediyeye mavi boya satanlar dışında hiç kimseye faydası yok.

@Gencevi

Merhaba,

Oncelikle cok ust duzey bir espri olmus kasis olayi, musade ederseniz yarin da gulmeye devam edecegim.
Bisiklet ile yapilacak yolculuklarin buyuk kismi sehir ici ve civarindaki yollari kapsayacak. Bu durumda yine Danimarka ve ABD'den orneklersek en cok bisiklet kullanilan sehirlerden bazilari Aarhus ve San Francisco . Aarhus'da belediyenin sagladigi bedava bisikletler de var hatta
(link)

Neyse, sehirlerin topografyasini karsilastirisak eger

Istanbul



Aarhus



Bu da yokuslari ile meshur San Francisco



gorulecegi uzere sehirlerin arasinda cok cok buyuk bir fark yok. Ucu de deniz kiyisinda, 0-170 metre arasi degisiyor yukseklikler.
Istanbul'da Gayrettepe - Mecidiyekoy - Sisli bolgesi harici egim makul duzeyde. Bu bolgelere sahil kesimlerinden cikis icin ise bir suru farkli alternatif uygulanabilir.

Bu sehirlerin nufus yogunluklari, trafik duzenlemeleri vs. elbette birbirinden cok farkli. Sabahtan beri anlatmak istedigim, sehrin duz olmasi bisiklet kullanimini elbette arttirir fakat Istanbul gibi bir sehirde bisiklet kullaniminin bu kadar az olmasi icin mazeret olarak one surulmesi gecerli degil.

@Murat B.

Merhaba,
Tanim oldugunun farkindayim ve bilerek koydum. Yonetmelikte bu istasyonlara pek cok kez atif yapilmis hatta 6. bolum buna ayrilmis.

Turkiye'de her isin icin cok kapsamli yonetmelikler, standartlar vs. var. Bu standartlarin, yonetmeliklerin kaci uygulanabiliyor? Bu tarz yonetmeliklerdeki kati kurallar bana gore sadece olayi burokratik acidan zorlastiriyor. Saglikli karsilastirma yapabilecegim icin yine Hollanda'dan ornek verecegim sadece ayrilmis/korunmus bisiklet yollari icin standart var. Bunun disinda kaldirim ya da arac yollarindan devsirilmis bisiklet yollari icin standart yok. Araclar ile paylasilan yollarda bisiklet icin ayrilmis yerler cok dar, sehrin eski kisimlarinda ise bisiklet yolu cok az. Araclar ve bisikletle ayni yolu paylasiyor genelde. Fransa bisiklet turunun gectigi yollarda dahi bisikletler icin ayrilmis alanlar/seritler 40 cm'den daha dar bile olabilir ( olcmedim, fakat "adamlar bi gidonluk yol yapmis" diye geyik cevirdik oradan hatirliyorum ) ayni sekilde Londra'da bisiklet icin ayrilan seritler de cok cok dar.

Belki yanlis ifade ettim, baska sekilde ifade etmeye calisayim. Bisiklet yollari/altyapisi tabi ki bisikletciler ve trafigi hafifletme potansiyeli ile sehirde yasayan herkes icin iyidir. Mesele Istanbul gibi bir sehirde gayet kisitli bisiklet yolu varken, yenilerinin yapilmasi icin cok kati yonetmelikler olmasi, yukaridaki "bisiklet istasyonu" gibi simdiye kadar hic bir yerde gormedigim/duymadigim konularin bu yonetmeliklere/prosedurlere dahil edilmesi bu isin ilerlemesini burokratik acidan geciktirecektir.
Tekrar edeyim, bisiklet yolundan once trafikte bisikletlilerin haklari merkezi/yerel yonetim tarafindan korunmali. Bisikletlilere yol yapilmasa da araclarla ayni yollari paylassalar da kavsaklarda arac ve bisiklet gecisi icin duzenlemeler yapilmali. Butun bunlar yapildiktan ya da yapilmaya basladiktan sonra kati standartlar ya da bisiklet istasyonlari gibi tamamlayici unsurlar uzerinden konusmak daha mantikli olur. Bu belirlenen yonetmeliklere gore bisiklet yolunun yapilmasini beklemek bana gore hayalcilik. Elbette ki yaniliyorumdur, sehir planlamacisi degilim. Bu sadece benim gozlemim.

Şehirlerin topoğrafik özellikleri konuşulurken "o şehir çok tepeli, bu şehir çok düz" gibi değerlendirmelerin bisikletli ulaşımın fizibilitesi açısından kesin hükümler üretmesi doğru değildir. Bir şehirde bisikletli ulaşımın mümkün ve makul olup olmadığını bu türden genellemeler ya da toptancı değerlendirmeler yerine, şehrin topoğrafyasına dair daha ayrıntılı bir analiz sonucunda söylemek gerekir. Örneğin şehrin sokaklarının kaçta kaçının eğimi hangi aralıklardadır, gibi bir soru bisikletli ulaşımın fizibilitesinde daha belirleyicidir.

Uluslararası ölçekte en geniş ve çoğulcu katılıma sahip bisikletli ulaşım konferansları dizisi Velo-city'nin şu sıralarda gerçekleşmekte olan 2019 toplantısında alınan kararla, bir sonraki yani 2021'deki toplantının Lizbon'da yapılmasına karar verilmiş. Lizbon da tesadüftür ki tıpkı İstanbul gibi "yedi tepeli şehir" olarak biliniyor ve hattâ yine tıpkı İstanbul gibi yediden de fazla tepesi var. Lizbon sokaklarının %9'unun eğimi %8'in üzerinde, fakat sokak ağının %60'ının eğimi %3 ve altında, %78'inin ise %5 ve altında. Nüfusunun büyük çoğunluğu da düz sayılabilecek alanlarda oturuyorlar. Lizbon'da şu anda 90 km bisiklet yolu varmış ama 20121'e kadar bunu 200 km'ye çıkaracaklarmış.


Demek ki bir şehrin topoğrafyasına daha yakından baktığımızda bisikletli ulaşıma dair değerlendirmelerimiz de daha ayrıntılı verilerle karşılaşıyor, planlama ve uygulama bakımından farklı ve özgün çözümlere yönelmemize imkân sağlıyor. Bisikletli ulaşımı şehrin her sokağına götürmenin makul olmadığı bir durumu o şehirde bisikletli ulaşımın makul olmadığı hükmüne tahvil etmek ne mantıklı ne de bilimsel. Kaldı ki bisikletli ulaşım denince sanki başka hiçbir ulaşım türüyle ilişkimiz kalmayacakmış, hiçbir başka ulaşım aracına ihtiyacımız olmayacakmış gibi bir yanılsamamız da var yaygın olarak. Yapılan çalışmaların tümünde ortak bir kanaat vardır ki, bisikletli ulaşım bilhassa kısa mesafeler için birçok açıdan verimli ve etkin bir ulaşım türüdür. Üstelik baskın ulaşım türü olan otomobilli ulaşımda insanların dünyanın hemen hemen her ülkesinde katettikleri günlük mesafeler bisikletli ulaşımın çözüm olabileceği aralıklarda. Yani çoğumuzun otomobille katettiği mesafe günlük 5-10 km ve bisiklet bu mesafede etkin bir çözüm olabiliyor. Şehir içinde daha uzun mesafelerde diğer ulaşım türleri ile bisikletli ulaşımı bir arada kullanmak gerektiği herkesçe kabul edilip öneriliyor zaten. Şehrin bir ucundan diğerine bisikletle gitmenize gerek kalmadan, bisikletinizle makul mesafeler içinde toplu ulaşım istasyonlarına ulaşarak ya istasyonda güvenle park ederek ya da bisikleti toplu ulaşım aracıyla bir diğer noktaya aktararak o noktadan yola devam etmek mümkün. Hollanda'da çalışan insanların çoğunda iki bisiklet olduğunu, birini ev ile metro istasyonu, diğerini de metro istasyonu ile işyeri arasında kullanarak akşam da aynı şekilde eve geri döndüklerini gösteren bir video da seyretmiştim.

Hülasa, maddeleyelim: Şehrin topoğrafyasını eğimlere göre oransal bir değerlendirmeden geçirmekle başlamalıyız işe. Sonra ne kadarında ve ne şekilde bisikletli ulaşımın çözüm olabileceğini konuşmalıyız. Sonra başka ulaşım türleriyle bütünleşmesini ve toplu ulaşıma entegrasyonunu sağlamalıyız. Ek olarak, sadece pedal gücüyle çalışan bisikletlerin yanı sıra elektrikli bisikletlerin de bisikletli ulaşım çözümlerinin bir parçası olduğunu kabul etmeli ve ağ tasarımında onun da var olmasını sağlamalıyız.

Şehirde doğru düzgün kaldırım yok ki bisiklet yolu olsun. Her şey arabalar için tasarlanmış. Bir örnek:
201901 dosyayı görüntüle
Biraz önce geçtiğim sokağın resmi. Yolun genişliği resmin sol alt kenarında bitiyor, Geliş gidiş trafiği engellememek için kaldırım bir omuz genişliğinde yapılmış, araba park edilmesi engellenmeye çalışılıyor ama kukalar hep hasarlı (eğerek park eden arabalardan) hatta o arabalar o küçücük kaldırımı bile kapattığından buralarda bebek arabalarını sık sık yolda görüyoruz. Tabi arabaların hızlı gittiğini ve sokakta hız kasisleri konularak ölümcül kazaların engellenebildiğini de kasislerin yüksekliğinden anlıyoruz.

Lüks sitede oturan insanlar sokağa çıktıklarında dikenli tel ve yüksek duvarların yanında yürürken hapishanede volta atanlardan farklı hissediyorlar mı acaba?

Benim küçüklüğüm Ankara’da geçti. O zamanlar Ankara’nın geniş kaldırımlarında yürüyerek her yer giderdik.Kaldırım ne demek bildiğim için bana burası garip geliyor.

Bisiklet yolu yapılsa bile bisikletlilere yar olmaz.
Her şey arabalar için.

Burası da san fransisco nun işlek bir bisiklet yolu.

201917 dosyayı görüntüle
Yolun devamı golden gate köprüsüne çıkıyor, bisikletle geçebiliyorsunuz
201921 dosyayı görüntüle

[201920 dosyayı görüntüle
Tabi ki bu yokuşlarda bisiklet süren kişi az, ancak şehrin geneli bisikletlileri düşünerek yapılmasa bile yollar belli bir mantıkla yapıldığı için bisikleti entegre etme çok zor olmuyor. Pek çok yerde bisiklet yolu olmasa da rahatlıkla bisiklet kullanılabiliyor.

Aşağıdaki internette san fransisco için bulduğum bir strava heatmap, sadece bisiklet olmayabilir ama bir göstergedir sonuçta:
201923 dosyayı görüntüle
Tahmin edileceği üzere ortadaki beyaz kısım tepeler, koyu renkler de sahil yolu.

Sahil yolunun bizim boğaz kıyısından çok farkı yok. Bazı kısımlarında yukarıdaki gibi geniş bisiklet yolu var, bazen ise aşağıdaki gibi trafikten gidiyorsunuz. Sadece trafik daha yavaş ve düzenli işliyor. Makas atan tek bir araç yok.

201925 dosyayı görüntüle

Sanırım nereden başlanması gerektiği konusunda bir fikir verebilmişimdir. Trafiği yavaşlatırsanız ve sadece arabalar için dizayn etmezseniz tepelik de olsa şansınız var.

Eğer iyi kullanabilsek İstanbul çok güzel bir yer. Mesela bisiklete atlayıp o zorlu trafiğe bir süre katlanıp şöyle bir yerde bisiklet kullanabilirsiniz
201927 dosyayı görüntüle
201928 dosyayı görüntüle
201929 dosyayı görüntüle
201930 dosyayı görüntüle

Ama o aradaki trafik olmasa, yada madem var insani bir hızda gitse arabalar

Son olarak


Not:çok düzenleme yaptım ama otomatik birleştirmelerle çok uzun mesaj haline gelmiş, hızlı yazarken fark etmediğim eksikleri düzelterek anlatımı biraz akıcı hale getirmeye çalıştım.

@berkeonar

Metrobüs denen garabet 3 şeritlik yer kaplıyor E5'te. İnsanlar trafikte cinnet geçirirken kimse bisikleti düşünmez.

@umutcelik
(link)
Ulaşım.
Bisiklet için yapılmış yolda kondisyon problemi yoksa, eğimleride ihmal edelim, kaç km hızla bisiklet sürülebilir olması gerekir?
Bu güzergah için bisikletle ulaşım kaç dakika sürer?

@hakan hoca
herkes işine geldiği gibi. bakın ben herhangi bir siyasi görüşü benimsemiyorum. özellikle şu partizan arkadaşlar gibi hiç değilim. fakat bu forumda yönetim zaafları var.

@Levent_K
Ulaşım için çizgi çekilmiş, boyanmış asfalt/parke taşı yol yeterli.
Hız ise göreceli konu. Şehir ici bisiklet hızı ortalaması 15 km/s civarı. 30 km/s Hız sınırı da oluyor genelde bisikletler için.

@umutcelik

Hız konusunda haklısınız, bisikletli ulaşım için saatte 20-25 km civarı bir sürüş hızı makul, durmalar (trafik ışında bekleme, tali yoldan çıkarken ana yolda gidenlere yol verme gibi) da eklenince saatte ortalama 15 km civarı gidiliyor. Pek çok kişi farkında değil ama şehir merkezinde motorlu araçlar için de ortalama hız bu seviyelerde...

Çizgi veya boya ile belirtilmiş yolun yeterli olup olmaması ise çetrefilli bir konu. Altyapı olarak yeterli olsa da bu şekildeki bisiklet yolları Türkiye'de güvenli değil. Ya da en azından güvenli olmadığı yönünde algı var. Ayrıca, park eden otolar, çöp konteynırları, yayalar, vs yüzünden bu tip bisiklet yolunda bisiklet sürmek çoğu zaman mümkün olmuyor, gene motorlu taşıt yoluna çıkmak gerekiyor. Dolayısıyla bu şekildeki bisiklet yollarını neredeyse hiç kimse kullanmıyor; belediyeye boya satanı zengin etmek ve o "bisiklet yolu"nu kullanmayan bisikletçiyi yasa karşısında haksız duruma düşürmek dışında bir işe yaramıyor. Hollanda gibi ülkelerde bu şekilde bisiklet yolu yapılmasının iki faydası var; bisikletler yolun bir tarafına toplandıkları için arkalarından gelen motorlu araçların onların hızında gitmesi gerekmiyor, yanlarından geçebiliyor ve tek yön olan sokaklarda bisikletler, motorlu taşıt trafiğinin tersi yönde de gidebiliyor.

Ben 30 küsur sene önce ilkokula başladığım zaman, mahallemdeki ilkokula yürüyerek gider gelirdim. O zamanlar İstanbul'un sokakları, altı buçuk yaşındaki çocuğun tek başına bir kısmı kaldırımsız olan yollarda yürüyerek okuluna gidip gelebileceği kadar güvenliydi. Trafik azdı, az sayıdaki motorlu aracın sürücüleri de kurallara uyarlardı. Günümüzde işe giderken hemen hemen her gün önünden geçtiğim bir ilkokul var, sabahları servis araçları ve otomobil ile çocuğunu getiren veliler yüzünden trafik kilitleniyor. Yürüyen çok az sayıda çocuk görüyorum, onların da elinden velisi tutuyor oluyor. Kaldırımdaki yayanın bile güvende olmadığı şehirde yolu boyamanın bisiklet sürenin güvenliğini sağlayacağına inanmak büyük iyimserlik...

@Murat B.
Ortalama hız için sürekli veri yayınlanıyor Hollanda'da, bunu arttırmak istiyorlar diye. Amsterdam en yavaş şehir ortalama 14.9 yanlış hatırlamıyorsam, en hizli sehirler 18 civari. Yağmur olunca biraz daha artıyormuş ortalama hız.

Bisiklet yolu bu işin 2. ya da 3. adımı. Ilk olarak polis/devlet/belediye bisikletlilerin hakkını korumalı. Polis araba ile bisikletliyi taciz edene ceza keserse, sınırlı bisiklet yollarını gereksiz olarak işgal edilmesine belediye göz yummazsa ( onların görevi mi emin değilim bu konuda ) insanlar o zaman kendilerini güvende hissetmeye başlayacak. Bu ortam sağlanmadan bütün ülke bisiklet yolu ile örülse dahi dedikleriniz olacak, yol kullanılmaz hale gelecek. Bisiklet yolu için çizgi çekilip boya yapılarak başlansa talep/yogunluk artinca buna gore iyilestirme yapmak mumkun. Yillar önce bagdat caddesinden şerit ayırıp bisiklet yolu yaptilar halk isyan etti kaldirdilar 1-2 hafta icinde.

Genel güvenlik meselesi ise bambaşka bi konu. Ne yazmaya kalksam işin ucu siyasete dokunacak.

Aktrollere yeni guncelleme gelmis. 1 haftadir sesleri cikmiyordu nedense İtinayla engelliyoruz aktrolleri.

Verebildiğin cevap bu muydu kardeşim? ?

Güzergahını verdiğim yolda, araçlar için 2 şerit var. Trafik sıkıştığında yetenekli araç sahipleri aynı taraftaki iki tekerini kaldırıma çıkarıp, diğer iki tekerini yolda tutarak bisiklet yoluna çıkıyorlar..
Kırmızı ışıkta beklememek için yan yoldan baypas yapıp yine aynı güzergahına giriyorlar. Herkes kanıksamış durumda, kanser halde..
Kullandığım servis soförü de böyle şeyler yaptığında "eve erken gitmek istemiyorum kardeşim, doğru düzgün git" dediğimde, servis arkadaşlarımdan kimse ses çıkarmıyor, soförü onaylar durumda kalıyorlar.
Benim acelem yok, onların var demekki..

Benim hiç umudum yok valla. Yani hiç kimseden yok diyeyim. Rant yok, kazanç yok, sadece harcama var bu işte. Hayal kurarken Türkiye'de olduğumuzu unutmayın.

@Fat1h

Benim ise bundan sonra umudum var Bos yerlere akitilan onca kaynak verilen sozlere (ki birisi de bisiklet yollari entegresi) gidecektir. Bence pozitif dusunmekte fayda var