Hayal meyal hatırladığım kırmızı bir 3 tekerli. Sonra ilk orta okulda samba cross beyaz kırmızı birşeydi. Gidonda sünger vardı. Taş gibiydi. Iddiaya girip duvardan atladığım olmuştu..
Mavi bianchi shark,amortisörsüz dağ bisikleti hala daha anlayabilmiş değilim neden bize zamanında bu kadar fazla mtb satma çabasına girdi bisikletçiler veya üretici firmalar.o yaşta hamallık yapıyormuşuz.
Bmx freestyle. Jantları kapaklı ve şimşek desenli. Ön ve arka göbekte akrobasi hareketleri yaparken basabileceğin minik basamaklar vardı. Offf be.. Cok özledim.
İşk bisikletim amcamın oğlunun lukkanmadığı bir bisikletti, komşumuzun oğlu Olcay Deveci sayesinde bisiklete binmeyi öğrendim, bisikletle ilgili çok detay hatırlamıyorum , garajda beklemekten renkleri solmuştu
sene 1993 yamulmuyorsam, ilkokulu yeni bitirmiştim ve karne hediyesi olarak eve geldiğimizde aynen bu şekilde evin ortasında durmuş beni bekliyordu.
ben,m bisikletimin rengi sarı siyah değil, kırmızı siyah idi ve boynuzları vardı.
2 sene öncesine kadar istanbulda, komşumuzun çocuğunun bindiğini biliyorum. ama şu an ne durumda bir bilgim yok.
@Mehmet Metin Levent bende de mavisi vardi ancak ben modifiye etmistim , on ve arka camurlukari ve diger tum fazlaliklari cikartmistim on ve arka frenler de dahil .
Frenleme isini de , amlumunuz o zamanlaar kalin tabanli "mekap"lar vardi , arka lastik ve boru arasina koyardim ve o sekilde dururdum. Tabii cok kisa zamanda , ayakkabının altinda capraz sekilde bir lastik seklinde erime olurdu. gozunuzde canlanmistir. sonrasinda da , "kontra pedal" dedikleri sistemde bir bisikletim vardi , ismi saniyorum , "balkan" di.
Guzel anilarmis ama , simdi bir aklima geldi de , tesekkurler size hatirlattiginiz icin.
@hamlet2006 Bottechia , cok ozgun bir marka , nefis bir secim olmus.
Hatırladığım en eskisi 7’li yaşlarda idi. Oda bana değil kardeşime alınmıştı. 16-17” tekerlerimolan bi çocuk bisikleti. Ben tabi üzerindeki tüm aksesuar ve fren dahil söküp single gibi sürmüştüm o zamanlar bilmeden. Marka falan bilmiyorum ama şimdiki market bisikletleri gibi bişeydi. Klasik üçgen kadrosu yoktu
O bisikleti hatırlıyorum çünkü o yaşlarda kaldırım parke taşlarını aralarında 15-20 cm boşluk bırakarak dizip üzerlerinden geçiyorduk. Nasıl olduysa takla attım ve ayağa kalktığımda elin kesildi diye babama gitmiştim. Az kalsın kan kaybından gidiyormuşum. Sağ bilek iç kısımdan atardamar kesilmiş. İntihar edecem desem bu kadar güzel ve temiz bi kesil olmazdı izi çat pat durur hala
7 yaşındayken aynasına bakmadan sağa dönmeye kalkan bir taksicinin üstüme sürüp ön tekeri altına almasıyla ben bisiklet üzerinden sağa doğru fırladığımı hatırlıyorum.
Şanslıymışım. Yoksa ben de bisiklet gibi taksinin altında kalabilirdim.
Ayağa kalktığımda ilk işim bisiklete bakmak oldu. Ön teker, maşa, gidon taksinin altında kalmış. Sarı jant parçaları etrafa yayılmıştı. Ağlamaya başlayınca etrafa toplananlar panikledi. Ama ben canımın acısına değil bisikletime ağlıyordum.
Sonra babam hurdacıya satmış onu
Geçtiğimiz günlerde Letgo'da buldum bir tane. Fakat satılmış. Satılmasa kesin alırdım
İlk bisikletim 3 tekerli plastik bir şeydi Ön teker mili dağılınca peder marangoz arkadaşıyla ahşaptan dolgu bir teker yapmıştı baya bir götürdü beni. İkinci ve iki tekerli olan 80 küsur model pinokyo çakması mavi bir bisikletti. Pinokyo pahalı olduğu için evin karşısındaki mobilyacıdan taksitle bunu almıştık. Bir zaman sonra fırçayla boyadığımı falan hatırlıyorum. 3. ve asıl büyük olanı bayan kadrolu spectra marka mtb. Ben ufak bisiklet büyük olduğundan seleden inince apış arası çarpmasın diye lady model almıştık. En çok buna bindim, her yerini dağıtıp toplamaya çalışırdım. Spreyle defalarca boyadım. Arkadaşla tek teker sürmeye çalışmaktan ön maşa milini kırmıştım. Başına gelmeyen kalmamıştı keratanın.