Scudo Sports

Hadi Bildiğimiz Osmanlıca Kelimeleri Paylaşalım!

Şuna açıklık getirelim: Sizin bahsettiğiniz dil Servet-i Fünun, Tanzimat edebiyatı ve Divan edebiyatıdır. Buradalardaki dili sizlerden evvel ben eleştiririm zaten, benim bahsettiğim dil, Osmanlı reayasının ve ulemasının kullandığı dildir. O günkü dili bu günkü şartlara göre eleştiremezsiniz ve 600 yıllık bir dil, hiçe sayılamaz.

@Umut yener

hahaha, gerçekten benim dizilerden etkilenerek mi böyle şeylere kalkıştığımı düşünüyorsunuz? Ben TV'de yeri gelince haber bile izlemiyorum kaldı ki dizi izleyeyim. Defalarca söylememe rağmen yine söyleyeyim; Osmanlı hayranıyım ve ecdadımın kullandığı dili öğrenmek istiyorum.

@Tolga Günsezer

Tolga abi,
Dediğim gibi, önceden bende kullanıyordum ve bu konuyu açtıktan sonra öyle bir mesaj atmadım, belki yanlış görmüşsünüzdür olabilir. Ve Osmanlıca ölü bir dil değil, hala Osmanlıcadan kelimeler kullanmaktayız, dediğim gibi 600 yıllık bir dil hiçe sayılamaz. Gerçi bunu açıklamıştım ama, ben dediğim gibi, karşımda ki kişi bana cool ol vs. tarzı konuşursa, bende ona karşı böyle konuşurum. Çivi çiviyi söker hesabı... Bu arada DB yazınca pek kimsenin aklına dağ bisikleti gelmez ama mtb deiyince direk akla dağ bisikleti gelir, ama ben bundan sonra Velespit-i Cebel'i kullanmak istiyorum :p Dediğim gibi ben öğrenmek ve bana karşı ingilizce konuşan kişilere + ortam olursa konuşmak için öğreniyorum. Mesela bu konuda yavaş yavaş Osmanlıca kelimeler kullanacağım.

@ömer karan

Sanırım diğer mesajlarım ilk 7 satırınızı cevaplar nitelikte ve teşekkür ederim, isterseniz siz de öğrenin, buraya kelimeler yazın ama lütfen tartışma ortamı uzamasın. Kitap önerisi için sağolun fırsat bulursam okuyacağım.
Daha da içini dökmek isteyen varsa özel mesaja gelsin yada yeni bir konu açsın. Lütfen artık konumuza dönelim (başlığı okuyun yani)
 
Scudo
@ahmetcan44


sevgili Ahmet Can, aklını kullanmanı diliyorum. tübitakta, Linux un bir türevi olan işletim sistemi projesi vardı; PARDUS adında. o proje ekibi dağıtıldı ve proje rafa kalktı. hiçbir güncelleme yapılmıyor, en son kaç yıl evvel ne sürümü varsa piyasada o var. microsoftun windowsu bile bir günde nereden baksan 70-80 güncelleme yaparken, pardus ölüme terkedildi. yapmak isteyen varken, projeye para vermeye vazgeçildi. ülkemizin tüm devlet kuruluşlarında kullanılabilecek işletim sistemi... windows, kullanılan beher bilgisayar başına lisans ücreti alıyor; işletim sistemi için ayrı, office paketi için ayrı. 1-2 dolar da değil üstelik. bilmem anlatabildim mi?
 
"İngiliz casusun itirafları" kitabını okumanızı şiddetle tavsiye ederim. İnternette pek çok sitede rahatlıkla bulunabilir, bulamazsanız özel mesajla isteyin linkini atayım. Osmanlı'yı yıkma çabalarının başlangıcı, Cumhuriyet tarihinden daha eski... Okuduktan sonra kafanızda tarihle ilgili eksik kalan bütün parçalar birleşecek emin olun.
 
  • Beğen
Tepkiler: The Ertuğrul
Dilimiz tehlikede..dilimizi yabancılar tehdit etmiyor, biz Türkçe'si mevcutken İngilizce'sini Amerikanca'sını tercih ederek bu ihaneti gerçekleştiriyoruz.Bisiklet literatüründen en basit bir örnek: cyclocross..şu lanet kelimeyi yazarken kaç kere kontrol etmek zorunda kalıyoruz, şuna kros yol bisikleti ya da sadece kros bisikleti dersek ne kaybederiz ha? Uluslararası bisiklet federasyonu bizi üyelikten ihraç mı eder?Şimdi bazıları ee kros da Türkçe değil ki demek için elini klavyeye götürmeden hemen söyleyeyim kros arazi de gerçekleştirilen koşu eylemi için kullanılan bir kelimedir ve Türkçe'mizde karşılığı yoktur .Ben bütünüyle öz be öz Türkçe sözcüklerden oluşan arı bir Türkçe savunmuyorum ki bu dünyanın gerçeklerine de hayatın olağan akışına da aykırıdır, ben yabancı dillerden ithal edilen sözcüklerin ithal edildikleri lisanın yazım, dilbilgisi ve fonetik kurallarına sadık kalınarak ithal edilmesine şiddetle karşıyım ve bunu toprakları asla sömürgeleştirilememiş bir ulusun evlatlarının zihinlerinin sömürgeleşmesi olarak telakki ederim.
Yabancı kelimeleri orijinal halleriyle değil Türkçe okuyup yazalım çünkü Türkçe okunduğu gibi yazılan , yazıldığı gibi okunan delikanlı bir dildir.Ayrıca konuyu açan arkadaşımızı tarihini ve dilini öğrenme hususundaki azminden dolayı kutlarım.
 
Mehmet Levent bey, lütfen yeter, bunu ayrı konuda veya özel mesajda tartışalım lütfen.

Bugün aklıma gelen ve öğrendiğim Osmanlıca kelimeler:

Muamma: Bilinmeyen, anlaşılamayan

Lisan: Dil

Cebel: Dağ

Sille: Tokat

Suret: Yüz (bkz. İnsan Sureti)

Alâ: Tamamdır, güzel vs.

Tekerrür: Tekrar
 
Ertuğrul Bey, Mehmet Levent'e yaptığınız serzenişinizi ona cevap hakkı doğuran yazıların sahiplerine de yapınız. Kimin başlattığını dikkate almadan tarafları aynı anda ana temaya davet ediniz.
 
@Ertuğrul

alâ: büyük demektir. güzel veya tamam değil.
muhsin: güzel demektir.
kâfi: yeterli anlamındadır.
tekmil: tamamlanmış
kâmil: tamam olan (kişi)
tekerrür: de tekrar değil tekrar ettirilen demektir. :D
 
@Ertuğrul

ertuğrul şu yazdığın kelimeler için "osmanlıca" demen çok anlamsız, neye hayran oluyosun anlamıyorum, bu kelimeler arapça, farsça şimdiye kadar ki yazdıkların da öyle, bunlara mı hayran oluyosun. madem ecdad'ından bahsediyosun senin bulman gereken, öz türkçen, kırma şekliyle türkçeye girmiş sözcükler değil.
 
@halil ibrahim duran

Alâ nın anlamı tam olarak yok internette... Bazı yerlerde nimet, bahşiş olarak da geçiyor. Düzeltme için teşekkür ederim. :)
 
üstün, üstünde anlamı da var alâ kelimesinin. hatta Ali ismi de buradan gelir ve aynı şekilde yazılır.
 
Konunun başından bu yana geçen kelimelerin tümü Arapçadır. Yani burada şimdiye kadar yapılan, Arapça kelimelerin Türk alfabesi formunda yazılmasından ibarettir.
 
talebe: bir şeyi isteyen,
mektup: yazılan yazı
mektep: yazı yazılan yer
muallim: bilen kişi
müderris: ders veren şiki
 
@Saim Deveci

Kelimeler arapçadır ama anlamları çeşitli değişikliklere uğramıştır. Osmanlıca alfabesi de öyledir, harfler aynıdır ama üzerlerine yapılan işaretler ve okunuş tamamen başkadır. Kelimelerde buna benzer, direk geçenler vardır elbet ama çoğu değişerek geçmiştir.
 
Bazen dilimizde kullanılan Arapça Farsça kelimelerin kötülendiğini görüyorum. Kelimenin tam karşılığı olan bir Türkçe kelime varsa bu doğru olabilir. Ancak tam karşılığı yoksa ve Osmanlı devrinde kullanılmışsa gayet tabi kullanabiliriz. Siz sanıyor musunuz Arapça ve Farsçada bizden kelime yok? Zaten diller bu şekilde zenginleşirler. O çok övülen ve bilip bilmeden yersizce kullanılan İngilizcedeki yabancı kelimelerin Türkçeden kat kat fazla olduğunu biliyor muydunuz? İngilizcedeki yabancı kelimeler oran olarak da sayı olarak da bizdenden katbekat fazladır. İngilizler bunu dilleri için zenginlik addeder ve övünürler. Bugün dünya üzerinde yalnızca kendine ait kelimeler olan saf bir dil bulamazsınız. Bu imkansızdır. Hele hele iletişimin bu denli geliştiği bir çağda etkileşim yoluyla çok fazla değiş tokuş olmaktadır.


Dil kullanımında yapılan ikinci bir hata da şudur: Siz az kullanılan fakat dilimizde var olan bir kelime kullandığınızda bazen tepki alırsınız. Örneğin bir konuşma yaptınız ve konuşmanızda tezene, hat, istiare, yalak, direnç gibi bir kelime kullandınız. ''Türkçe konuş'' şeklinde bir tepki gelebilir.:) Bu durum sizin kültürsüzlüğünüzü göstermez karşı tarafın kültürsüzlüğünü gösterir.


Yanlış bilinen bir duruma da açıklık getirmek isterim. Osmanlıca bir yazı dilidir. Konuşma dili olarak Osmanlı tebası bugünkü kullandığımız Türkiye Türkçesini kullanıyordu. Osmanlıca bir yazı diliydi ancak bunu kullanabilen kişilerin daha zengin bir konuşma yetisi kazanması gayet tabidir. Ayrıca Osmanlıca yapı bakımından (tamlamalar hariç) Türkçe üzerine kurulu bir yazı dilidir. Uzatmadan bir açıklama getirmek icab ederse şöyle söyleyeyim: Arapça ve Farsçayı iyi derecede bilen biri Osmanlıca yazılmış bir şiiri anlayamaz.


Bugün dil üzerine yapılan en büyük yanlış, karşılığı Türkçede olan bir kelimenin İngilizcesini kullanmaktır. Bunu maalesef forumda da görüyorum.:( Dilimizden utanmayalım diye bir reklam vardı hatırlarsanız. Çok doğru bir noktayı işaret ediyordu. Dilin önemi üzerine bir yazı yazmak isterdim ancak bu konu çok uzun soluklu. Meraklı arkadaşlara Bye Bye Türkçe isimli kitabı öneririm. Dünyanın en genç profesörü ünvanlı bir ordinaryüs tarafından yazılmış gayet yetkin bir kitap.


Ertuğrul Bey Osmanlıca öğrenmeye karar vermişsiniz sizi tebrik ederim. Ben de daha önce öğrenmiştim. İlk şaşırdığım şey (neden şaşırdımsa:D) Osmanlıcanın Türkçe olmasıydı. Size Prof. Dr. Muharrem Ergin'in OSMANLICA DERSLERİ kitabını öneririm. Ben çok faydalandım. Özellikle sonundaki metinler tam bir edebi seçki olmuş.
Allah muvaffak etsin.
 
@ihsangencer

bende bunu söylemeye çalışıyorum. yaptığının kaş yaparken göz çıkarmak gibi bir şey olduğunu söylemeye çalışıyorum ama arkadaş öyle bir hayranlık duymaktaki ne yaptığını kendisi de bilmiyor. Söyledikleri birbiriyle çelişiyor. Bana önceki mesajlarım sizin yazdıklarınızı cevaplıyor gibi komik bir şey yazmış konu açıldığından beri inatla Türkçenin içindeki batı dillerinden kaynaklı kelimelerin varlığından rahatsızım ama Osmanlıca diye bildğim arapça farsça kelimeleri dilime sokmak istiyorum, birçok kişi arkadaşın düşüncesine saygı gösterdiği halde bana saygı gösterin falan yazmış. Sonrada konuyu kirletmeyin başlığa dönelim gibisinden bir şey yazmış bana ki benim konuştuğum olay arkadaşın yazdıkları hakkında. Başlığı böyle koyup altına ben dilime Osmanlıca kelimler sokmak istiyorum derseniz bu konuda bu davranışınız tartışılır. Ama konuyu aynı başlık altında açıp öyle bir şey yazmasaydınız burda kimse sizin yazdıklarınızı tartışmazdı. O zaman teker teker kelimeler yazılır kelimeler tartışılırdı.
 
Atanın içkisi köpüklü kımız,
Arpa suyu içme." dedi bir Kırgız,

Evinin yemişi erikle elma,
Komşunun bağından hurmayı alma,

Başka dile uymaz annenin sesi,
Her sözün ararsan vardır Türkçesi
Ziya Gökalp
. anlatmak istediklerimin özeti
 
Ala eyvallah gibi bişey... Şaka bir yana Ertuğrul seni destekliyorum.Avrupai amerikan saçmalıklarını takip edip örnek alcağına,tarihini araştırman çok hoşuma gitti.Çalıkuşu dizisini ben çok beğeniyorum mesela sanada tavsiye ederim :)
 
  • Beğen
Tepkiler: The Ertuğrul
@Mehmetali07

MehmetAli07, gerçekten çok güzel bir yazı ele almışsınız. Özellikle bu alana dikkat çekmek için bu kısmın alıntısını yaptım ama yazınız gerçekten güzel bir bütünlük içinde açıklıyor.

@Umut yener

umut yener,
Ala kelimesi eyvallah gibi bir şey değil, anlamını yazmıştım tekrar edeyim. Ala arapça bir bağlaçtir, "üstünde, üzerinde" anlamın taşır. İsim olarak da büyük, üstün anlamında kullanılır.
 
@Ertuğrul

Sevgili kardeşim.Öncelikle bu konuya ilişkin yapılan eleştirilere karşı temkinli yaklaşmanı tavsiye ederim.Henüz çok gençsin ve daha öğrenmen gereken pek çok gerçek var.
Osmanlıca bir dil midir? Evet,elbette bir dil'dir.Attila İlhan'dan İlber Ortyaylı'ya kadar onlarca Edebiyatcı,tarihci ve yazar,bu konuyu uzun yıllar boyunca yazıp çizdiler.Osmanlıca'nın özgün bir dil olmadığı,Arap ve Farsca sözcüklerden ibaret karma bir dil olduğu da bir diğer görüş.

Ustalar Osmanlıca'yı,Arap harfleriyle yazılan bir Türkçe olarak ifade ediyor.

Hilmi Yavuz:"Hilmi Yavuz bir yazısında bu konu ile ilgili olarak şunları söylemektedir: “Elbette mesele sadece Osmanlı harflerini öğrenmekle sınırlanamaz. Osmanlı paleografyası, Osmanlıcaya giriş için gerekli, ama yeterli değildir. Dile yeterince hâkim olmadan, herhangi bir Osmanlıca metni okumak imkânı yoktur çünkü. Harfleri tanısanız da, eğer o kelimeyi bilmiyorsanız, okuyamaz, dolayısıyla da anlayamazsınız. Osmanlıca kurslarında ders veren öğretmenler, bu meselenin hiç şüphesiz, farkındadırlar.”

İlber Ortaylı bir yazısında Osmanlıcayı şöyle tanımlar:

“Osmanlıca, Avrupa dillerindeki Ottoman, Osmanisch kelimelerinin yanlış çevirisidir. Bir dönemi ve bir üslubu nitelendirmek için yanlış kullanılan sıfat, üstelik bir de isim haline getirilip kavramlaştırılmış ve bilgisizce bir kimlik kompartımanına dönüştürülmüştür. Osmanlıca öyle Fransızca ve Rusça gibi ayrı dil olarak anlaşılamaz, Arap harfleriyle yazılan bir Türkçedir. Her dil asırdan asıra bazı değişiklikler geçirir ama bu durum ayrı bir dilden söz etmeyi gerektirmez. Nihayet anneannemizle dedemizin mektuplaşma dilidir. Birçoğumuzun bu mektupları okutmak için ümmi köylüler gibi adam aradığı gerçektir.”

Attila İlhan Osmanlıcanın tanımını şöyle yapar:

“Osmanlıca, Türklerin yüzyıllar boyunca geliştirdikleri özgün bir dil, Arapça'dan da, Farsçadan da yararlanmış, ama ikisi de olmamış; yeni Türk kuşakları Osmanlıca'yı anlayabilmelidir ki, gelecekle geçmiş arasındaki köprüyü sağlam kurabilsinler!” Osmanlıca’nın özgün bir dil olduğunu yapay bir dil olmadığını ifade eder.

Aslına bakarsanız herkesin bir Osmanlıca tanımı var. Bu tanımları kişilerin dünya görüşleri şekillendirmektedir.

Gelelim Osmanlıca konuşma ve kelime öğrenme çabana:

Kendini tamamen yaşadığın çevreden soyutlayıp,kendin gibi Osmanlıca konuşan bir çevre edinmen gerekir.Çünkü Osmanlıca artık misyonunu yitirmiş,zaten öz'ü olan Türlçe'ye dönmüştür.Şu an konuştuğun dil,yani Türkçe,ecdadının dilidir.

Öte yandan Osmanlıca,bir yazı dili olarak da oldukça zor bir dildir.Farsça ve arapça okuyup yazanlar bile öyle kolay kolay Osmanlıca okuyamazlar.Çünkü Osmanlıca'da kullanılan fiillerin çoğu,Türkçe'nin Arap harfleriyle yazılmasından ibaret.Günümüzde bile hala yaşayan Arapça ve Farsça sözcükler var ve kullanılmaya devam ediyor.

Dil fonetik olarak,bir derenin yüzyıllar boyunca yatağını şekillendirdiği gibi akustik bir yapı kazanır.Fazlalıklar unutulur gider.Şimdi Osmanlı'da "Ordu" dendiğinde,
Asakir-i Mansure-i Muhammediye (Muhammed'in zafer kazanmış orduları) anlaşılır.Çünkü Osmanlıca sade bir dil değildir.Çok küçük ve kısa fiiller bile oldukça uzundur.Araştırdığında bunların tamamını bulabilirsin.
Ancaak! Osmanlıca öğreneceğim,diyorsun ya! Osmanlıcayı öyle üç beş ay,bir iki yılda falan öğrenemezsin.Lisans düzeyinde bile zaman yetmeyebilir.Yaşın uygun.Osmanlıca Lisans eğitimi alabilir,yüksek lisans,hatta doktora da yapabilirsin.Neticede On binlerce Osmanlıca kaynak,okuyacak birilerini bekliyor.

Sonuç,bu bir akademik alan.Hayatının içine giremez.Bir kız arkadaş edinirsin,sen kızı anlarsın da,kız seni anlamaz.Arkadaşların anlamaz,eninde sonunda alay konusu haline gelir mesele.

Uzunca yazdım kimse kusura bakmasın.
 
Osmanlıca diye bir dil yoktur arkadaşlar, bu Türkçe'nin içine bir sürü farsça kelime girmesidir. Örneğin SerHoş, ser farsçada (İran) baş-kafa manasına gelir yani kafası güzel.
 
Geri