''Kaçkarları'' dünyanın hiçbir dağına, ''gesi bağları'' türküsünü de dünyadaki hiçbir şarkıya değişmem. Ne toprağımın kokusu, ne de o toprağın hikayesi ile harmanlanmış türkünün dünyada eşi yoktur benim için.
Evet, klavye başında vatanseverliğimi ! ispat ettikten sonra birkaç şey söylemek isterim.
Almanya'da toplam bisiklet kullanımım; yaklaşık 5000 km. ,
Duyduğum korna sayısı; 2,
Ciddi bir tehlikeye düşürülme sayım; 0,
Canımı sıkacak hareket; 2 ya da 3,
Yokuşlarda beni güvenli bir şekilde sollayamayıp, arkamda dakikalarca bekleyen araç sayısı; sayısız.
Bunu yazmam, Almanya'nın geçmişte ve bugünde yaptığı her politikayı ya da olayı onaylıyorum anlamına gelmez. Sadece bizden önde oldukları bir konuda, aynısını ve hatta daha iyisini ülkem için istemem anlamına gelir.
Aynı şekilde kendi apartmanımızda da, kendi çapımızda almanlara örnek olmaya çalışıyoruz. Mesela neredeyse bütün dairelerden daha çok biyolojik çöp ayrımı yapıyoruz. Zorunlu olmasam bile birçok defa bazı işler için balkonumu kullanmalarına izin verdim.
Yabancı bir ülkede kendi ülkemizi kötülemeyi, insanlara her fırsatta ülkemizden kötü bir şekilde bahsetmeyi ben de hiç hoş bulmuyorum. Ama bu olay farklı bir şey. Bırakın da kendi aramızda yanlışlarımızı eksikliklerimizi konuşalım, tartışalım. Bundan korkmayalım. Gözümüzü kapatıp, kulaklarımızı tıkarsak nasıl daha iyiye ulaşacağız.
....
( yorumumun bir kısmını, yanlış anlaşılmasın diye sildim. İfade ettiğimiz bazı şeyler farklı anlaşılabiliyor.)