Yaşın, yaşanmışlıkların, kazanımların, görgünün, cinsiyetin, hatta o anki ruh halinin bile filmden alınacak zevki etkileyeceğini, filmin mesajını almada etkili olacağını düşünüyorum.
Mesela, 20-30 yıl evvel Atilla Dorsay'ın "Hababam Sınıfı"nın olumsuz eleştirdiği, filmi beğenmediğini yazdığını hatırlıyorum yorumunda.
O dönemde yaşım gençti. Sinema o kadar gelişmiş değildi, çocuktuk, paramız yoktu. İzlediğimiz "Boynu Bükükler", "Amansız Yol" falandı. Anlayamamıştım.
En lüks filmimiz komşunun videosunda izlediğimiz "Tango ve Cash"ti o derece yani. Ama yaş ilerledikçe, daha çok izledikçe, insan daha zor film beğeniliyor sanki.
Tahminim, komşuya misafirliğe gidince o anda tvde oynayan "Yarından Sonra" filmi ile olmaz yani bu hobi.
Evde izleniyorsa mümkünse karanlık olmalı. Mümkünse tek başına, o da olmuyorsa sessiz olunmalı gibi geliyor bana. Film esnasında çay ikramı bile konsantrasyonu bozabilir.