Scudo Sports

Fıkralarımızı burada toplayalım..

@TheflyingfalcononTEM

Doğru yere taşıdım.Lütfen büyük puntolu harfler kullanmayalım.
 
Scudo
Adam çok zengin ama tek varisi olan oğlu tam bir embesil.Oğluna ne işyeri açsa saf delikanlı iki günde işi batırıyor.Adam en sonunda oğluna son bir şans veriyor.
"Bak oğlum,bu fabrikayı senin için açtım.Bu son şansın.Burası bir sosis fabrikası.Şu gördüğün makinadaki büyük delikten içeri bir öküz sokuyorsun,işlendikten sonra sosis olarak çıkıyor.Anladın mı?"
"Peki,buba.Bu deliğe sosis soksak öküz olarak çıkar mı?"
"Ahhh benim aptal oğlum ahh. O teknoloji bir tek ananda var.."
 
Kadın "Kendini İntihar Etmiş"

Kadın perişan bir halde, lüks bir doktorun muayenehanesinden içeri girer.
- Doktor Bey nerde ?

Sekreter kız:
- İçerde. Doktor bey meşgul. Onu şimdi rahatsız edemezsiniz..!!

Kadın aldırmaz, yıldırım gibi girer içeri. Doktor:
- Ama hanımefendi, ne oluyor böyle...?

- Doktor bey, insanın kalbi nerdedir, söyleyin.. ne isterseniz vereceğim!

- Sol göğsünün dört parmak altında, ama böylede olmaz ki !!!

Kadının çantasından çıkarttığı paralar etrafa saçılır. Geldiği gibi çıkar dışarı, hıçkırarak.

Kısa bir süre sonra merdivenlerde acı bir silah sesi baam...!
ve arkasından ölüm sessizliği ....... kadın kendini intihar etmiştir.

İşin tek sevindirici yanı kadın ölmemiş, sadece kasığından vurulmuş.
 
Kadının biri Maldivler de

bir kumsalda yürürken ayağı eski bir lambaya

takılmış, kadın lambayı kumların

içinden çıkarmış , ovalamış lambayı.


Lambadan cin çıkmış.

Kadın hemen "Üç hakkım var değil mi?" diye sormuş.

Tamam, tamam. Beni lambadan kurtardın vs vs vs. ..

ama yüksek enflasyon, iç piyasadaki daralma ,

üçüncü dünya ülkelerindeki düşük

maaş oranları ve Güney Asya'daki

Tsunami felaketi yüzünden sadece sana

bir dilek hakkı verebilirim, demiş.

Evet söyle! nedir dileğin ?

Kadın hiç tereddüt etmeden,

Cebinden bir harita çıkararak

Orta Doğu'da barış istiyorum.

Bu haritadaki ülkeleri görüyor musun?

Bu ülkelerin birbiriyle savaşmayı

bırakmasını barışın tesis edilmesini diliyorum.

Cin haritaya bakmış ve dehşetle :

Tanrı aşkına Kadın!

Bu ülkeler binlerce yıldır savaşıyorlar.

Tamam işimde iyiyim ama o kadar da değil!

Bunun yapılabileceğini sanmıyorum.

Başka bir dilekte bulun.

Kadın birkaç dakika düşünmüş ve hayatım boyunca

doğru erkeği bulamadım, bilirsin;

Hem düşünceli hem karizmatik hem eğlenceli biri,

mutfağı sevecek,ev işlerinde yardım edecek, işinde

kaplan, annemin yanında kuzu olacak, sürekli futbol izlemeyecek

ve ömür boyu sadık olacak erkek

diliyorum, demiş.

Cin derin bir iç çekmiş:

Uzat şu kahrolası haritayı.
 
Sinek Bar

Temel Istanbul a ilk kez gelmis ve Bebek koyunda methedilen sinek bari arayip
durmus. En sonunda sinek bari bulmus ve içeri girmis. Içkisini içerken kendi
kendine düsünmüs "Ya bu sinekli barin ne özelligi var herkes methetti hiç bir
özelligi yok". Ihtiyaçtan tuvalete gittiginde bir de ne görsün pisuvar
altindanmis ve piril piril parliyormus; "Demek buranin özelligi buymus..." demis.
Geri dönüp içkisini içmis. Ertesi aksam yine gelmis. Içkisini bitirince tuvalete
gitmis ki altin pisuvar orada yokmus. Kizgin bir sekilde geri dönmüs. Barmene
çatmis : "Hani buranin altin pisuvari kardesim bir özelliginiz vardi o da yok
simdi". Barmen kenarda duran iri yari adama seslenmis : "Sadullah abi gel dün
aksam senin saksafona iseyen adami buldum".
 
  • Beğen
Tepkiler: bulentesk
Kekeme bir adam bir gün Tophane'de bir at ölüsüne rastlamış. Polisi aramış:

-İiiiiii iiiiiiyi gügügünler...Bubububrarada bir aaaat öölüsü var....

Polis:Nerede?.. demiş

Kekeme: Totototototo...tooop......

Polis: Topkapı'da mı? demiş.

Kekeme: Haaayır.....

Polis: Aman be! demiş ve çat diye kapatmış.

Biraz sonra kekeme tekrar aramış:

-İiiyi günleleler...Buburaradada bibir at ölülüsü vaaar. ..

Polis: Nerede kardeşim? demiş.

Kekeme: Tooooooop... tototop....top...

Polis: Topkapı'da mi? demiş.

Kekeme:Hahahaaayır...

Polis: Yeter be! deyip,tekrar kekemenin yüzüne kapatmış.

Aynı konuşma 9 defa geçmiş aralarında, aynı şekilde biterek...

Kekeme aramayı bırakmış. Polis Oh! Be.... diye rahatlamış.

İki saat sonra telefon çalmış. Polis açmış. Karşıda bir ses:

-iiiiiyiyi gügünleler..buburada b ibir aaat ölüsü vavar...

Polis: Nerede?...diye sormuş.

Kekeme: Tooooo....toootoop...top..top...

Polis: Topkapı'da mı,kardeşim? demiş.

Kekeme: Ooooraraya gögötürdüm....
 
Temel askerdeyken izinden yeni dönen arkadasi Dursun'a sormus:
"Ula Dursun ha bakayim memlekette neler oliyii?"
"pek bisii yoktir"
"nassi yoktir? hic bişii mi olmayi?"
"yalnizca sizin kedi öldi."
"yapma yavv"
"Heee...öldi..köpekten azcuk sonra öldi"

"köpek te mi öldi?"
"he yaa.. sizin atin kemikleri bogazina takildi sonra öldi"
"atta mi öldi?"
"Babanin cenazesini tasirken uçurumdan düsti"
"babam da mi öldi?"
"ananin acisina dayanamadi?"
"anamda öldi hee?..
"vah vah desene bizim ocak sönmüs "
"valla sindi bilmiyom ama ben geliyken daha yaniydi

***

Mahkemede hakim, Temel'e sormus;
- Kiminle evlisin?
- Bizum kariylan!
Hakim sinirlenmis,;
- E, herhalde. Sen hic erkekle evlenen duydun mu?
- Duydum tabi, nasil duymadum!
- Kimmis,?
- Bizum kari.
 
AYININ İMANA GELİŞİ.
Ateist bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafındaki güzelliklere
bakıyormus. "-Evrim ne güzellikler yaratıyor!" diye düsünüp mest oluyormus.
Birden arkasında kocaman bir ayı belirmis ve onu kovalamaya baslamıs. Adam
bütün gücüyle kaçıyormus ama her arkasına baktığında ayinin daha yaklasmıs
oldugunu fark ediyormus. Dakikalarca
süren bir kaçısın sonunda adamın ayagı yerdeki dala takılmıs, ayı adamın
üzerine atlamıs, pençesini kaldırmıs. Tam vurmaya hazırlanırken adam
"TANRIM!!!" diye bagırmıs...........
Bir anda zaman durmus, ayı donmus, ormandaki nehir bile akmaz olmus. Bir
anda orman kararmıs ve gökyüzünden bir ısık hüzmesi adamın üzerine parlamıs.
Çok derinden gelen ilahi bir ses adama:
"Yıllarca bana inanmadın, yaratılısı kozmik bir kazaya bagladın, sana bu
durumda yardim etmemi mi istiyorsun? Seni sevgili bir kulum mu
saymalıyım?"demis.
Adam utanç içinde: "Biliyorum bunca yıldan sonra dindar
biri olmayı istemem haksizlik, ama belki AYIYI dindar yapabilirsiniz."
demis.
Ses: "Peki." diye karsılık vermis ve ışık kaybolmuş. Nehir tekrar akmaya
baslamıs. Hersey eski haline dönmüs. ayı pençesini indirmis ve ardından iki
pençesini de göge dogru çevirmis, ve konusmaya baslamıs:
"Allahım , senin rızkınla orucumu açıyorum, hamd olsun verdigin nimetlere..
 
adamın bir tanesi bir kahveye girer ve

"millet bana bakın size söylüyorum tam 30 sene sonra ben bu kahveye gene gelicem" der ve çıkar.
kahvedekiler adam deli diye fazla önemsemezler.ve aradan 30 sene geçer.aynı adam kahveye gene gelir ve der ki;
"hatırladınız mı beni millet.size demiştim 30 sene önce ben gene gelicem diye işte geldim der."
kahvedekiler tabiki şaşırır.adam devam eder.
"30 sene sonra gene gelicem bu kahveye" der. ve gider. aradan bi 30 sene daha geçer. nesil değişmiştır 30 sene önceki insanların çocukları kahvede oturmaktadır artık.adam kahveden içeri girer.

"bana bakın millet ben sizin babalarınıza söyledim.size de söylüyorum 30 sene sonra ben bu kahveye gene gelicem" der ve .çıkar. kahve milleti gene bunu takmaz.aradan 30 sene geçer.ve adam gene gelir.

"beni hatırladınız mı millet 30 sene önce tekrar gelicem demiştim işte geldim ve 30 sene sonra gelip sizin çocuklarınızada aynı şeyi söyleyeceğim" derve gider.

aradan bi 30 sene daha geçmiştir.ve adam yine kahveye gelir.

"bana bakın millet ben sizin dedelerinize söyledim. babalarınıza şöyledim. şimdi size söylüyorum tam 30 sene sonra ben bu kahveye gene gelicem" der ve gider.

içlerinden birisi "arkadaşlar bana bu olayı dedem anlatmıştı. gelin bir hocaya gidelim bu adam niye ölmüyor nedir bunun hikmeti diye soralım" der.

ve bir hocaya giderler.hocaya durumu anlatırlar. hoca"ben bir gece rüyaya yatayım azrail ile konuşayım bakayım niye canını almıyor bu adamın size yarın haber veririm" der. ve gece olunca hoca rüyaya
yatar rüyasında azrail ile konuşur.

- "ya azrail sen bu şahısın canını niye almıyorsun"

azrail;
- "zamanında bu adam bir dilek diledi. dileği kabul oldu onun için" der.

hoca : "ne diledi azrail" diye sorar .

azrail: "allahım bana milli piyangodan büyük ikramiye çıkana kadar canımı alma diye diledi" der.

hoca : "e allah istese buna büyük ikramiyeyi çıkartamaz mı?"

azrail: "çıkartmasına çıkarırda i..e bilet almıyor ki."
 
temel yolda giderken karnının çok aç olduğunu hisseder.
köşenin bitiminde gördüğü bir dükkandan içeri girer.

selamın aleyküm uşağım.
aleyküm selam buyur abi.

ben bir karadeniz pidesi alacaktım da.
yalnız burada yemiycem mümkünse sarıver.

adam bir an durup sorar:
afedersin abi sen karadenizli misin?

temel bu soruya sinirlenir:
niyeki kardeşim? karadeniz pidesi yemek için illa
karadenizli mi olmak gerekir?

misal ben japon olmasam sushi yiyemeyecek miyim?
ya da italyan olmazsam pizza vermeyecek misin?

adam cevabı yapıştırır:
yok abi o yüzden söylemedim. burası nalbur.

***

18 yaşındaki kız, annesine iki aydır adet görmediğini söyler. Annesi,
çok tedirgin olur ve eczaneye bir hamilelik testi almaya gider. Sonuçlar
kızın hamile olduğunu gösterir. Anne çıldırmıştır, bağırır çağırır ve “bunu
yapan hangi domuz, bilmek istiyorum” der. Kız telefon açar ve yarım
saat sonra bir Ferrari evin önüne parkeder, içinden hafif kırlaşmış saçları
ve pahalı bir elbisenin içinde çok yakışıklı bir adam iner ve kapıdan içeri
girer. Anne baba ve kızla beraber otururlar. Adam, “kızınız durumu anlattı”
der,“kişisel durumumdan dolayı kızınızla evlenemem”, “ancak tüm
sorumluluğu üzerime alıyorum.”

“Eğer bir kız çocuğu doğarsa annesine bir ev, bir yazlık villa ve 1 milyon
dolarlık bir banka hesabı, eğer bir erkek çocuk olursa birkaç fabrika ve bir
milyon dolarlık bir hesap, eğer ikiz doğarsa her ikisine de 500 bin dolarlık
hesap ve bir fabrika vereceğim”, der.

“Ancaaaak düşük olursa....” der ve devamını getirecekken o zamana kadar
sessizce bekleyen kızın babası elini dostça adamın omuzuna koyar ve

“sorun değil o zaman tekrar yaparsın evladım” der.
 
Cumhuriyet'in ilânından sonra istanbul'da bir resepsiyon verilir.
tüm dünya ülkelerinin elçileri ve ateşeleri de davet edilir.

davet güzel bir şekilde devam etmektedir fakat ingiliz ateşesi olan binbaşının
bakışları Mustafa Kemal paşanın gözünden kaçmaz.

bütün davet boyunca kendisine dik dik bakmıştır ve bakmaya devam
etmektedir.

ne olduğunu öğrenmek için yaverini gönderir.
yaver Mustafa Kemal paşaya şöyle der:

- paşam kendisine neden ters bir tavır takındığını sordum, o da bana Mustafa
Kemal paşanın çanakkale'de babasını öldürdüğünü söyledi.

bunun üzerine Mustafa Kemal ATATÜRK şöyle der:

- git sor bakalım babasının çanakkale'de ne işi varmış
 
Papazın biri vaaz verecekmiş ama çok heyecanlanıyormuş.

Gitmiş baş papaza, papaz efendi ben vaaz vereceyim ama çok heyecanlanıyorum demiş.

Papaz,o zaman git biraz şarap iç heyecanın geçer demiş.

Adam,şarabı içmiş sonrada vaazı vermiş.

Vaazdan sonra gitmiş papaza,demiş nasıldı papaz efendi beğendiniz mi?
Papaz , "Güzeldi yavrum ama bazı hataların var."

1)Merdivenden yürüyerek ineceksin tırabzandan kaymayacaksın.
2)Duaların sonunda oleeeey değil, Amin diyeceksin.
3)En önemlisi de İsa Tanrı'nın oğlu sütçünün çocuğu değil.
 
  • Beğen
Tepkiler: yusufbulut
YA KARIŞIRSA

Temel ve Dursun yillarca biriktirdikleri paralarla hayalini kurduklari atlari almak
için pazara giderler.Uzun pazarligin sonucunda birer at alip eve dönerler.Atlari
bagladiktan sonra sohbete baslarlar.Çok sevinçlidirler.Bi ara Temelin aklina
atlarin karisabilecegi fikri gelir.Bunu Dursun' ada söyler.Kara kara düsünmeye
baslarlar.

Dursun:
-"Ula haçan benim atun kuyruguni keselum, kuyruklisi senin olsun" demis.

Temel:
-"Ula dogri Diysun" demis ve atin kuyrugunu kesmisler.
Bunlari duyan muzip komsulari İdris gece gelip öteki atinda kuyrugunu kesmis.
Sabah kalkip bakmislarki 2 atinda kuyrugu kesik. Düsünmeye baslamislar.
Bu sefer Dursun'nun atinin kulagini kesmisler.
Gece İdris gelip ötekinin de kulagini kesmis.
Sabah gene bakmislar ki atlar yine ayni.
Atlar taninmayacak hale gelene kadar devam etmis.
En sonunda bizim Temel dayanamamis:

-"Ula Tursun, habu is böyle olmayacak da. En iyisi siyah at benim, beyaz at
senin olsun.."
 
Temel Amerika'da gokdelenlerde insaat iscisi olarak calismaktadir. Her gun oglen arkadaslari ile gokdelenin tepesinden bacaklarini asagi sarkitir ve beraberlerinde getirdikleri cantalarini acip oglen yemeklerini yemektedirler.
Yine bir gun oglen vakti Italyan ve Fransiz'la birlikte oglen yemeklerini yemek uzeredirler.
Italyan der ki:
- Ulan biktim hergun spagetti yemekten yahu. Bukadin her gun spagetti yapiyor. Bugun yine spagetti cikarsa cantadan kendimi asagiya atip intihar edecegim.
Cantayi acar Italyan, yine spagetti ciktigini gorur ve kendini gokdelenin tepesinden asagi atip olur.
Bunu goren Fransiz dayanamaz:
- Ben de biktim hergun Fransiz yemeklerinden. Bugun yine Fransiz yemegi cikarsa cantadan, kendimi asagi atip, intihar edecegim.
Cantayi acar ve Fransiz yemegini gorunce o da gokdelenin tepesinden kendini asagi atar ve olur.
Temel olanlardan coketkilenir ve o da der ki:
- Ula cantadan yine hamsili sandvic cikarsa ben de kendimi atacagum.
Cantadan hamsili sanvic cikar ve Temel de kendini asagi atip oldurur.
Insaat firmasi olanlarin uzerine uc iscisi icin bircenaze toreni duzenler. Olenlerin eslerine sirayla taaziyetlerini bildirip, zarf icerisinde tazminat verilecektir.
Once Italyanin karisina giderler. Kadin kendini yerden yere vurmaktadir:
- Erkegim, evimin diregi oldu. Sen bana soyleseydin ben sana heryemegi yapardim. diye.
Firma yetkilileri
- Basiniz sagolsun, kendinizi bu kadar harap etmeyin,cocuklarinizi dusunun. Bu da size bizden mutevazi bir yardim diyerek teselli etmeye calisirlar.
Sira Fransizin karisina gelir.O da ayni durumdadir. Kendini yerden yere vurmaktadir. Onu da teselli edip bassagligi dilerler ve tazminatini verirler.
SiraFadime'ye gelir. Fadime digerlerinin aksine cok metanetlidir. Yuzunde hicbir uzulme ifadesi
yoktur ve aglamamaktadir.
Firmayetkilileri sasirirlar ve sorarlar:
- Hanimefendi, diger hanimlar perisan oldular, aglamaktan gozyaslari bitti. Sizde hicbir uzulme belirtisi yok. Neden acaba?
Fadime cevap verir:
- Ne uzuleyim, Temel kendi yemegini kendi hazirlardi.!!
 
Sultan en güvendigi adamini Arabistan'a hünkar göndermis. Hünkar,
Arabistan'da gezerken bakmis, araplar entari giyorlar ama alta donlari yok. Bir
rüzgar estimi, manzara felaket!

Haber salmis, altina don giymeyenler kadi huzuruna çikartilip, hapsedilecek.
Aradan günler geçmis Arabin bir tanesi don giymemis ve ilk rüzgarda olay
farkedilmis.

Kadi huzuruna çikartmislar. Kadi sormus;
-"Adin?"
-"Aptülmecit"
-"Baba adin?"
-"Aptülleziz"
-"Evli misin?
-"5 tane karim var!"
-"Kaç çocugun var?
-"Ilkinden 15, ikincisinden 17, üçüncüsünden 16, dördüncüsünden 13,
besincisinden 18 tane."

Kadi kararini vermis ve söylemis:
-"Aptulleziz oglu, Apdülmecit'in, don giymeye vakti olmadigindan beraatine
karar verilmistir!"

***

Hitler üç esir yakalamis, Ingiliz, Fransiz ve bir Yahudi.
- "Size soru soracagim, bilirseniz sizi birakacagim" demis.
Ingiliz'e sormus
- "Titanik kaç yilinda batti?"
Ingiliz hemen cevap vermis : "1912" diye.
Hitler göndermis Ilgiliz'i. Fransiz'a sormus bu kez:
- "Titanik'te kaç kisi öldü?"
Fransiz cevap vermis : "1050".
- "Tamam, sen de gidebilirsin" diye özgür birakmis.
Ve Yahudi'ye dönmüs;
- "Say lan isimlerini!"
 
Deprem İle İlgİlİ Bİr Fikra:
Mahkeme Çİmentoyu ÇiĞiriyor
-nİye Deprem Oldu Bu Depremde Senİn Payin Çok
Çİmento:valla Benİm Bİr SuÇum Yok Benİ Mİmar Az Kullandi Ama Sİz Kumada Sorun Belkİ Depremİ Sebebİ Odur.

Mahkeme Yİne Ayni Soruyu Bu Sefer Kuma Sorar
-nİye Deprem Oldu Bu Depremde Senİn Payin Çok
Kumda Yİne Ayni Cevabi Verİr Ama Kum Demİrede Sorun Der

Ertesİ GÜn Demİr Gelİr Hakİm Yİne Ayni Soru Sorar
Ama Bu Sefer Demİr Ayni Cevabi VememİŞ Hatta ŞÖyle DemİŞ Benİ Kİmse İnŞaatta Kullamadikİ Burda Benİm SuÇum Ne?

(arkadaŞlar 17 AĞustos Depremİnde YaŞanan BÜyÜk ÖlÜmlerde Sorumlu Hep Mİmarlar ÇÜnkÜ Ya Demİrden KaÇiriyorlar Yada HİÇ Kullanmiyorlar)ÇÜnkÜ Demİr Çok Pahali
 
Firar Kore de Türk Tugayından iki Anadolulu asker biraz gezmek için firar ederler. Sehirde bir aşağı bir yukarı dolaşırken, inzibat subayı bunları yakalar ve sorar :
- Hani sizin izin kağıtlarınız? Erler subayı atlatırız umuduyla :
- Biz Amerikalıyız, diye cevap verirler. Subay durumu anlar, ama hiç bozuntuya vermez :
- Amerikanın neresindensiniz? diye sorunca :
- İçindenik kumandanım!...diye yanıt verirler...
 
Adamın biri hırsızlık yapar ve yakalanarak mahkeme önüne çıkartılır mahkeme karar aşamasına gelir;

Hakim: Hırsıza beş yıl dört ay hapis cezası verilmesine karar verilmiştir der.

Zanlının avukatı: Sayın hakim hırsızlıgı müvekkilim değil sağ kolu yapmıştır,bir kol yüzünden bütün bir insanı cezalandıramassınız der.

Hakim durumu anlar ve cevap verir: Ohalde cezayı zanlının sağ koluna verdim zanlı isterse eşlik edebilir der.

Zanlı hemen takma olan sağ kolunu çıkarıp Jandarmaya teslim eder daha sonra mahkemeden ayrılır.
 
@Anıl(shopar)

Bende diyorum nerede duydum ben bu fıkrayı hemen forum ile paylaşayım dedim gece forumda okudum sabah kalkıp foruma yazdım (utandım şimdi :vroam::25: sakın kimseye söylemeyin rezil olurum valla :27::27::27::27: )

Anıl(shopar) Özür dilerim
 
MÜZİK MERAKI

Öğretmen sınıfat içeri girmiş ve sormuş:
-İçinizde müziğe meraklı kim var?
Döet genç ayağa fırlamış.
Bunun üzerine öğretmen:
-Hemen aşağıya inin ve piyanonun taşınmasına yardımcı olun!....
 
Geri