Scudo Sports

Elhamdülillah harika bir gün daha..

Durum
Başlık tartışmaya kapatılmıştır.
@Mehmet Levent


"cehennemde yanacaksın!" gibi bir tehdit mi bu? afedersiniz peygamber falan mıydınız?
 
Scudo
@Atilla Gobel dedigim gibi insanoglu merak ederek ve arastirarak sorulara cevap bulmustur ahlak kurallari da bu sekilde olusmustur ve her toplum icin farklilik gosterir afrika yerlileri yariciplak dolasirlar bu onlari ahlaksiz yapmaz
 
@obezkirpi Ben şöyle bir açıklama yapayım isterseniz. Eğer Allah'ın var olduğunu kabul etmezseniz benim inandığım dinde hüküm aynen böyledir. Yani hiç çıkmamak üzere inanmayanları cehenneme atacağını vaat ediyor Allah.
 
@obezkirpi
Artık kim nasıl yorumlarsa. Belki ben yanacagim başka kimse yanmayacak. Bekleyip göreceğiz.
 
@Atilla Gobel dedigim gibi insanoglu merak ederek ve arastirarak sorulara cevap bulmustur ahlak kurallari da bu sekilde olusmustur ve her toplum icin farklilik gosterir afrika yerlileri yariciplak dolasirlar bu onlari ahlaksiz yapmaz@Atilla Gobel olabilir benim aklim da bunun olamayacagini soyluyor :rolleyes:
 
@Fırat Y. Afrika ilk insanın evrildiği yerdir, Afrika insanı sıcaktan çıplak dolaşır ve ayakları ve elleri Avrupa ve diğer kıtalardaki bir çok insana göre daha uzundur. Çünkü yakıcı güneşin etkisini eller, kollar ve bacaklar uzayarak absorbe etmiştir. Ben size deneme konusunda kısmen katılıyorum, insanlar önceleri hani herkesin bildiği gibi avlanmayı bilen varlıklar değildi. Yırtıcı hayvanların bıraktığı leşlerden faydalandılar. Peki onların arasındaki ilişkileri düzenleyen kuralları sadece deneme yanılma yöntemine bağlamak sizce yeterli mi ? Milyonlarca yıl yaşında bir dünya ve bence en fazla 25 000 yıl yaşında insanlık tarihi. Sümerlerle başlayan yazılı tarih anlaşımızın önüne kabaca ben 15 000 yıl koyuyorum. Fazla fazla hemde, Tufan dan kurtulan bunca hayvan, onların eğitilmesi, insanların düzenli yaşamaya başlamasını deneme yanılma yöntemine bağlamak biraz bence kolaycılığa kaçmak gibi ... Ben bu konuda size çokça örnek verebilirim. Fakat ne anlatmak istediğimi anlatabildiğimi düşünüyorum.
 
budist kozmolojide cennet cehennem kavramı yoktur boşuna tartışıyorsunuz.
 
@Atilla Gobel insanlar iliskilerini yasamlarini ahlak kurallarini tamamen kendileri belirlemistir eger oyle olmasaydi birbirinden bu kadar farkli toplumlar ortaya cikmazdi herseyi yasam sekillendiriyor kimse bize ne yapmamiz gerektigini soylemiyor biz yasayarak ogreniyoruz
 
@Fırat Y. Sizinle ana fikrimiz uyuşmuyor. Fakat şunu söyleyebilirim, insanlar çevrelerine göre kendilerine kültür geliştirirler. Bunda yaşadıkları çevrenin etkisi yadsınamaz derecede vardır. Birde yaratıcıyı kabul eden birinin, dinleri reddetmesini anlamak istesem de başaramıyorum.
 
@Atilla Gobel benimde anlamayi basaramadigim sey tam tersi yaraticiya inanmak neden illaki bir dine inanmayi gerektirsin, yukarida dedigim gibi tanrinin varligi da yoklugu da ispatlanamaz ama dinler apacik ortada bana sacma gelen bir dine neden inanmak zorunda hissedeyim bu aklima dolayisi ile de beni yaratan guce bir ihanet olmaz mi
 
@Atilla Gobel

Din ile bilim çatışmaktadırlar. Her zaman da çatışacaklardır. Bilim dini bitirmeye, din ise bilime uyum sağlamaya çalışır. 2015 yılındayız.
Şu görselle işi özetliyorum, anlayan anlar... Anlamayan da forumlarda tartışmak yerine biraz düşünsün arkadaşım. Akıl var akıl.

Edit: Aha tehditçiler gelmiş! Kaçın!
http://vignette1.wikia.nocookie.net/half-life/images/4/4f/Valve_head2.png/revision/latest?cb=20120621215817&path-prefix=en
 
@Fırat Y. Bence sizin mantık kurgunuz farklı, yani herkesten başka demek istemiyorum. Fakat kurduğunuz denklemin tam ortasında insan hayatının önemi var. Benim inandığım din de bunu söylüyor. Ayrıştığımız noktalar farklı.

@pietro Leatherchest Üslubunuz biraz alaycı, akıl izafiyet içerebilir ama terbiye pek içermez. Eğer siz din ile bilimin çatıştığına inanıyorsanız makul bir şekilde kendinizi ifade edersiniz. Ben size aksini kanıtlayabilirdim ancak buna zahmet göstermeyeceğim. İlgilendiğiniz için yine de sağolun.
 
  • Beğen
Tepkiler: nonsteril
Müslüman olarak dosdoğru, kimseye zararı olmayacak şekilde yaşamak zorundayız; sanırım bu husus inanmayanların da evrensel doğru olarak kabul edeceği bir durum. Bir müslümanın yaptığı ibadetler ise tamamen kendisi için yaptığı gayrettir; örtünme, namaz kılma, zekat verme gibi. Bunda da yine kimseye bir zarar yok. Güya müslümanım diyerek (ırzını, mazlumu veya malını koruma haricinde) sebepsiz yere başkasına zarar veren zaten kuran ve sünnet yolunda değildir.
Elhasıl biz Allah'ın tek ve sonsuz yaratıcı olduğuna inanıyoruz, ona göre yaşıyoruz. İnanmayanın inancı da kendine, kimseyi zorla müslüman yapacak halimiz de yok, bu bir seçim ve inanç işidir.
inanmayanlar Allah yok diyor; ya varsa!

Bir gün Hz. Ali Efendimiz, namaz çıkmış giderken müşriklerden biriyle karşılaşır.
Müşrik Hz. Ali Efendimize şöyle der:
?Ya Ali! Şu sizin halinize bakıyorum da düşünüyorum. Ahiret var, insan bu dünyada yaptıklarından bir bir hesab verecek diye, namaz kılıyorsunuz, oruç tutuyorsunuz; Cennet var, Cehennem var diyorsunuz... Ben bunların hiç birine inanmıyorum. Hem aramızda ne fark var, sen de yaşıyorsun, ben de yaşıyorum. Sizin bu kadar çabanız nedir? Her gün vaktinde namaz kılacağım, oruç tutacağım diye bu kadar çaba niye?
Hz. Ali Efendimiz bütün bunları sükûnetle dinledikten sonra şu cevabı verir:
?Ey kâfir! Farz et ki, öldükten sonra dirilmek yok. (Var ya!) Bizim imanımız var. Farz et ki senin dediğin gibi dirilmek yok. Senin dediğin çıkarsa, o zaman ben bu yaptıklarımdan ne kaybederim. Namaz kılıyorum, dinimin emrini yerine getiriyorum, oruç tutuyorum. Bunlar benim kulluk vazifemdir. Bundan dünyada hiçbir zarar görmüyorum.
"Evet, ölümden sonra dirilmek, hesaba çekilmek, cennete veya cehenneme girmek, ya senin dediğin gibi yoktur; (biz iman ediyoruz vardır). Önce senin dediğinin doğru olduğunu düşünelim. Ölümden sonra ahiret hayatı yoksa seninle biz aynı durumdayız. Sana da mükâfat ve ceza yok bize de mükâfat ve ceza yok. Bu arada bizim Yüce ALLAH için kıldığımız namazların, yaptığımız ibadetlerin, hayır ve iyiliklerin, güzel ahlakın, verdiğimiz zekât ve sadakaların bize bir zararı olmaz. Tam aksine dünyada da huzurlu, mutlu bir yaşam sürmemizi sağlıyor.
Ahirette bir zararım olur mu, ne dersin?
... Adam biraz düşündükten sonra, olmaz, dedi.
Oruç tutuyorum. Burada senin gözünde bir zarar görüyor musun? Hayır der. Zekât veriyorum, hem dinimin emrini yerine getiriyorum, hem de fakir, muhtaç insanlara yardım etmiş oluyorum. Bundan benim kaybım olur mu? Ne dersin? Kâfir hayır, olmaz, der.
Ya ahiret varsa! Burada yaptıklarından hesab varsa, imandan, namazdan, oruçtan, zekâttan haktan, hukuktan, insan yaptığı işlediği her davranıştan hesaba çekilirse, ya bütün bunlar varsa! (Ki var.)
O zaman ey kafir, o zaman senin halin nice olur?
Ömrünü puta tapmakla geçiren ihtiyar müşrik, uzun uzun, derin derin düşünmeye başlar...
Adam, biraz durdu, düşündü ve sonra: "Vallahi, her iki durumda da siz kârdasınız, gerçekten ahiret varsa vay bizim hâlimize! Diyerek Hz. Ali (Radiyallahü Anh) dizlerine kapanarak.
Ve Hz. Ali?nin önüne diz çökerek:
Ya Ali! Evet, varsa der! Sizin dediğiniz gibiyse!...
Öldükten sonra yeniden dirilir, ALLAH'ın huzuruna çıkarsam o vakit benim halim nice olur? Der ve derhal iman eder
 
Arkadaşlar yüzyıllardır dini yaymak amacıyla mücadeleler veriliyor. İnsan aklı geliştikçe ortak değerlerde anlaşmanın evrensel bir gerçek olduğunu görmeye başlıyoruz. Ortak ilkeler din, dil, ırk, mezhep, kültürel, fiziksel veya akli şeyler değil sadece ve sadece ahlaksal ilkelerdir. Dini yaymak veya karalamak amaçlı yapılan herşey, karşısındaki insanı insan yerine koymamak, küçük görmek, basitçe saygısızlıktan kaynaklanır. Herkes kendi bildiğinin evrenin temel doğruları olduğunu, bunu kabul etmeyenlerin sorunlu olduğunu zanneder. Bu nedenle bilimsel şüphecilik bilmediğin sularda derinlere açılmak yerine daha iyi yüzmeyi öğrenmenin temel olduğunu gösterir. Neil Tyson'un da söylediği gibi; bilim, kendimizi ve birbirimizi kandırmamamız için en temel yoldur.
 
@pietro Leatherchest Eğer Yaratıcıyı veya melekleri gözümüzle görseydik bilimle hissetseydik, o zaman herkes inanır ve hayatın bir amacı kalmazdı zaten. Neden böyle bir imtihandayız? Bana sorulmadı ki dersen? Diyemessin çünkü şu an hayttasın ve insansın. Peki niçin inanacağız? Eğer çevremizdeki herşeyi "sıradan" gibi görmez isen gayet sanatlı bir eser olduğunu anlayabilirsiniz. Her sanatkar sanatını görmek ve göstermek ister. Mesela yolda yürürken hiç tanımadığın birine rastgelsen sana dese ki "şu ileride birisi var gelen geçene hayrına para dağıtıyor." Önce bunun şaka olduğunu düşünürsün. Sonra 2. bir kişi rastgelse o da aynı şeyi söylese, durup biraz şaşırırsın. Ama tanımadığın 3. bir kişide aynı şeyi söylerse sanırım koşmaya başlarsın. İşte Farklı zamanlarda, farklı coğrafyalarda gelmiş birbirinden habersiz birbirini tanımayan Bütün peygamberler hep aynı şeyleri söylemiş, aynı konuya parmak basmış, getirdikleri kitaplar hep birbirleri ile bağlantılı olmuştur.. (Hakkaride bulunan Barnabas incilini araştırırsan Kur-an ile olan bağını görürsün bir kısmını tercüme eden; Prof. Hamza Hocagil [aramice uzmanı])
 
@halil ibrahim duran
sizin anlattığınız hikayedeki dini "YA TUTARSA DİNİ" diye biliyorum, samimi gelmiyor bana.
not: vicdanen islam dinini benimseyenlere sözüm yok, ama inanırsam ne kaybederim yea diyenler nedir? ilgili hikayenin gerçekliğine de inanmıyorum

hikayeden önce dediğiniz şeyler çok güzel ama.
bu arada konuyu serbest kürsü bölümüne falan alsa ya adminler

@abdullah demir
(link)
 
@obezkirpi

Alıntı yaptığım şey hikaye değil, bizzat 4. büyük halife Hz Ali 'nin yaşadığı bir olaydır.

Neye inandığınızı bilmeden şahsınızı tenzih ederek yazıyorum:
Allah'ın kafirun (kafirler) suresinde dediği gibi:
"Ey kâfirler! Ben sizin taptığınız (kul olduğunuz) şeylere tapmam (kul olmam). Ve siz, benim kul olduğuma (Allah’a) kul olacak değilsiniz. Ve ben de sizin taptığınız şeylere (kul olacak) tapacak değilim. Ve siz benim kul olduğum (Allah’a) kul olacak değilsiniz. Sizin dîniniz sizin ve benim dînim benim."
 
Durum
Başlık tartışmaya kapatılmıştır.
Geri