Ekonomik gidişat - TL değer kaybı - Hobinin lüks sınıfa girmesi

@bicyleizm Hocam abd'nin destekçileri bitmez, ki avrupa var işin içinde. Ayrıca son dönemde araplar parayı bütün abd'ye yatırıyor, silahlara tonla para verdiler.

.....

@bicyleizm rusya ya hiç değinmedin?

@timelapse Yazıyı bizim ülkemiz için yollamadım. Bu tarz kavramlar geneldir. Yazıyı Türkiye için algıladığınıza göre Türkiye ile ilişkili olduğunu düşünüyorsunuz.
Korku toplumu yaratma stratejisini uygulayan birçok ülke olmuştur. Doğu Avrupa ülkeler, Rusya ve K.Kore tarzı yerlere bakarak korku toplumunun insanları, ekonomileri düşürdüğü hali görebilirsiniz.

Avusturya-Macaristan, yüzyıllardır iç içe yaşamış iki toplum.

Macaristan bir süre Sovyet rejiminde kalıp Korku Toplumu' nu yaşadı. Şu an 1 hafta Budapeşte' de kalın, hemen ardından 1 hafta da Viyana' da yaşayın. Yüzyıllardır beraber yaşamış bu toplumların şu anki farklırını değerlendirin. Korku toplumu yaratmanın bedelini görürsünüz.

...

@timelapse you can find excuse for everything

@Çağdaş78 ingilizce yazınca çok mu cool oldun

@timelapse senelerdir birçok kişinin dilinde tüy bitti türkçe söylemekten .

Konu kilitlenmeye doğru emin adımlarla ilerliyor.

@NKurtuldu ''ateş çemberi'' ni az önce ki yorumlarımda kullanmıştım, bana ithafen yazıldığını düşünmem doğal

(link)

Ülkemizde kişi başına düşen ortalama gelir 21 bin 146 dolarmış. Bu değer; genci, yaşlısı, fabrikatörü, askari ücretlisi, vergi rekortmeni, hepsinin ortalaması. Yani 4 kişilik bir aileye neredeyse 85 bin dolar düşüyor.

Kişi başı 21 bin doların düştüğü ülke fakir falan değildir, refah içinde yüzmüyordur ama üst orta gelir denilen grupta yer alır. Asıl sorun ülkede üretim olmaması değil, üretimden elde edilen gelirin çok küçük bir azınlığa aktarılması.

Biraz yukarıda çay örneği var, üreticiden yaprağın kilosu 2,20 liraya alınıyor, ardından işleniyor, paketleniyor, dağıtılıyor ve markette neredeyse 30 liradan satılıyor. Aradaki bu büyük farkın içinde fabrikada askari ücret çalışan işçinin maaşı, dağıtımı yapan araçların maliyeti, marketteki kasiyerin ücreti falan da var ama birilerinin bu işten zengin olduğu da belli.

Çok güzel konu ve tartışma olmadan buralara kadar gelmiş. Harikasınız. Kavgası gürültüsüz hakaretsiz konuşabilmenin örneğidir bu. Bu ülke insanının en büyük sorunu birbirini sevmiyor oluşudur bence. Kimsenin kimseyi beğenmediği saygı duymadığı bir ülkede yaşıyoruz. Neredeyse her dönemde böyle idi. Geçenlerde bir mesaj geldi telefonuma. Benim çapım bunları yazmaya yetmez ama paylaşmak istedim.

Yansıtmak ve Eylem
Zengin ve fakir ülkeler arasında ki fark ülkelerin yaşı değildir. diye başlıyor yazı
Mesela,
Hindistan ve Mısır gibi ülkelerin ikibin yıldan fazla geçmişi vardır ve fakirlerdir.
Öbür taraftan
Kanada, Avsturalya ve Yeni zelanda gibi sene önce isimleri bilinmeyen ülkeler kalkınmış ve zengin ülkelerdir.
Doğal kaynakların var olup olmaması da zengin ülke fakir ülke arasında ki farkı yaratmaz.
Japonya...
Ufacık bir adaya sıkışmış %80 arazisi tarıma ve hayvancılığı uygun olmayan bir ülkedir. Ama aynı zamanda dünyanın en büyük 2. ekonomisidir. Ülke dev bir yüzer fabrika gibidir bütün dünyadan ham madde ithal eder. sonra da bütün dünyayay bitmiş ürün ihraç eder.
Diğer Bir Örnek,
Kakao yetiştiremeyen ancak dünyanın en kaliteli çukulatasını üreten İsviçre dir. 4 ay sürse de kısa yaz döneminde toprağıda ekerler, hayvancılık ta yaparlar. Bu yetersizlikte bile ürettikleri süt ürünleri ve en iyi kalitededir. Bu ufak ülke yansıttığı güvenli düzenli ve çalışkan ülke imajı sayesinde dünyanın para kasası olmayı da başarmıştır.
Zengin ve fakir ülkelerin yöneticilerini birbirleriyle karşılaştırdığınızda aralarında önemli bir fark bulamazsınız.
Irk ve deri rengi de önemli değildir.
KEndi ülkelerinde tembel olarak tanınan işçiler aslında zengin Avrupa ülkelerinin arkasında ki ana üretici güçtür.
Peki o zaman aradaki fark nereden gelmektedir.
Fark uzun yıllardır kültür ve eğitim ile içlerine işlenen değişik bakış açısıdır.

Zengin ve kalkınmış ülke insanlarının davranışlarını incelediğimizde büyük bir çoğunluğun şu prensiplere kalben inandığını görüyoruz.
1- Temel ahlaki kurallar
2- Dürüstlük
3- Sorumluluk
4- Kanun ve kurallara saygı
5- Başkalarının hakkına saygı
6- Çalışkanlık
7- Tasarruf ve yatırıma inanç
8- İrade
9- Dakiklik

Geri kalmış ülkelerde nufüsün çok küçük bir azınlığı bu prensiplere inanmaktadır.

Biz doğal kaynaklarımız olmadığı için veya doğa bize karşı zalim davrandığı için fakir değiliz.
Biz doğru bakış açısına sahip olmadığımız için fakiriz.
zengin ve kalkınmış ülkeleri o noktaya getiren işlevsel prensiplere uymak ve bunları çocuklarımıza öğretmek azmimiz olmadığı için hala fakiriz.

böyle bir yazı işte. Yoruma açık. Yaklaşımı kimine göre doğru kimine göre hatalı olabilir. Ben az çok aklımın erdiği kadarıyla beğendim valla.

hayır herkesi bize düşman diye söylenip duranlara iki sözüm var tamam düşmanlarımız var doğru ama bu zamana kadar türkiye ekonomik yonden neler yaptı,hangi argelere imza attı,hangi markaları tescilleyip dünya pazarına sundu?

almanlar 1945 de yıkık bir ülkeleri vardı adamlar sanayi ile yükseldi araba satarak ilerlediler
hollanda konya kadar küçük bir ülke hayvancılık ve tarımla bize mal satıyor

vs vs

türkiye nin neyi var? ne var? tabiki de dolar euro 10 tl de olur 100 tl de ülke olarak hazırdan almayı daha kolay buldugumuz için tarım bitkilerini,tarım ürünlerini,hayvanların yem bitkisini hatta ülkede desteklenmesi gereken hayvancı köylü varken dışarıdan hazır ithal et alırken biz böyle gideriz

@BisikletKolikK


Dünyada gelir adaletsizliğinin çok olduğu ülkelerde yapılan araştırmalara göre yolsuzluğun , torpilin ve sistemsel açıklardan faydalanmanın yüksek olduğu görülmüştür. En gelimiş ülkelerde ise orta sınıfın % sinin yüksek olduğu görülür. Buda gelir adaleti demektir. Yani şirket sahipleri çok zengin değil zengin , halk ise fakir değil orta düzeyli...

Saat 18.00 oldu ve hala konu kapatilmadı. Sakın mıstınoğluna bir şey neyim olmasın. Endişelendim dogrusu. Bilen, tanıyan varsa bir zahmet arasa.

@mehmetsunu

Demokratik bir ülkede yaşıyoruz. Hükümeti veya ülkemizde eleştiri yapmak ne zamandan beri suç oldu. He hakaret edersin , bazı çevreleri rencide edici konuşursun o başka. Ben okuduğum mesajlarda kimsenin hükümeti direk hedef aldığını görmedim. Ama 2001 yılından beri sadece 1 parti yönetiyorsa ve o partinin içindeki şahislar ve sistem hep aynı şekildeyse , onlardan başka kimi övüp eleştirebiliriz...

bu hafta 2018 model Lapierre bisiklet alayım dedim. yeni model olsun diye. ingiltere'de 2500 euro, bizde 2900 euro. bisikletçiye neden bu fark dedim. yeni yılda %20 ek vergi geldi dedi. ekonomi çoşuyormuş. bizi şu an inim inim inletim sömürüyorlar.
bir avrupalı bir aylık asgari ücretiyle karbon kadrolu ultegra setli bir bisiklet alabiliyorken bizde 8 aylık maaşla alabiliyor. (nah alabiliyor. ikinci elini bile rüyasında görmez!!!!!)

Zengin daha zengin fakir daha fakir oluyor . Paranızın hiçbir değeri yok. Bazı kesimlerin karnı tok ancak ülkemizde borcu olmadan geçirebilen çok az insan var .

nisan ayından bir rakam " zorunlu bes den çıkışlar %60 oldu" ve bu ay ziynet harici yastık altında bekleyen 2200 ton altını merkez bankasına çekmek isteyen siyasi iktidar 3 haftalık sürede 1 ton altın toplayabildi(esasında şartlar fena değil) ama bir güvensizlik- bir tedirginlik mevcut.

@emrahozkan

Vahim tabloyu çok güzel özetlemişsiniz. Ben ise iki kelimeyle içinde bulunduğumuz durumu ağırlaştırılmış kölelik olarak tanımlıyorum. İşin kötü tarafı ise toplumun geneli bu düzeni bir şekilde kabullenmiş. Üç kuruşa çalıştıkları kıytırık işleri için hırs yapan ne kadar çok insan var etrafımızda...