Dolar 8 Plus

Sorarım size eyyyy bisiklet severler. Findandiyada olsa dolar hiç 5.09 TL olabilirmiydi ??? ( Tamam Finlandiyada TL kullanılmadığını bizde biliyoruz ama olay dikkatleri önemli bir hususa çekebilmek ) Elbette olamazdı ? Neden peki ?

Finlandiya bambaşkadır. iİnsanları medenidir. Eğitimlidir . Hatta ayıları bile medenidir . İnanmadınız değil mi ?


Finlandiya da ayılar bile o kadar medeni ve eğitimlidir ki insanlara saldırmaz. Saldırmak şöyle dursun , ormanda denk gelseniz anında kanka olurlar.İnlerine davet edip , sizi baştacı yaparlar.




Finli bir ayıyla sıkı dost olabilir , gerekirse ortak 6 lı ganyan bile yapabilirsiniz. İsterseniz masal kitabı okuyun. Sizi sıkılmadan dinleyecektir.




Hatta birlikte kardan adam , kardan ayı felanda yapabilirsiniz.




İçki masasındada harika bir dost olurlar. Güzel içerler ama bozmazlar. Muhabbetleri iyidir. Yan masadan çıkıntılık yapan bile olsa ayılık yapmazlar.





Yani Finlandiyanın ayıları bile bir başkadır.

Peki bizde olay nasıldır ? Buyrun size bir Türkish ayı





Ayıya bak , Yol kesmek var, araç taşlamak var , eşek öldürmek var. Bıraksan her türlü itliği yapmaya dünden razı deyyüs.

Her yere imar izinleri veridği için yaşama alanı daraldı , Hadi yolu kestin anladık. Son model ve gıcır araçlarıda kıskandın ve bir şekilde araçlara taş attın . Bunuda anladıkta , Be ayı eşekle ne alıp veremediğin var ? Hem O tırnakların hali nedir ? Ne pis hayvan bu , tırnaklarını bile kesmiyor

İşte size medeniyet farkı. Hal böyle olunca elbette Finlandiyada dolar 5.09 TL olmaz. ( Tamam anladık finlandiyada TL halen geçmiyor )


Meselenin kökü her zaman eğitimden geçiyor arkadaşlar.

Dünya 4. dijital devrimi tartışadursun , bizim çocuklarımız daha ingilizce bile bilmiyor ki , birde kalkıp üstüne dünya ile rekabet edecek ve talep görecek yazılımlar ve kod'lar yazsın. Hatta ingilizce öğretsin diye başına dikilen öğretmenin bile ingilizce bilip bilmediği meçhul. Dünya dijitalleşiyor , güncelleniyor ve değişiyor. Bizde değişiyoruz ama bir türlü kendimizi güncelleyemiyoruz. Geçmişte öğretilmiş ve geçerliliğini yitirmiş bilgi ve tecrübelerle , halen bir şeyler yapma peşindeyiz.
Ve buna güvenerek halen bir şey olduğumuz iddiasındayız.

"Taşıma suyla değirmen döndürmeye çalışırsan, kaynağı elinde tutanın ağzına bakar durursun ve arada suya gelen kesintiye ve zamma şasırmayacaksın."

Menderes ve sonrasınde, ülkenin başına gelenin özeti budur arkadaşlar. Anlayana.


Not: Türk ayısı , Finli ayıyı döver. Hatta ağzını burnunu bilem kırar. Medeniyette bir yere kadar yani.

@Cömert Bırakın İngilizce öğretmeyi, biz çocuklarımıza kendi anadillerini bile doğru dürüst öğretemiyoruz.

Bu yıl üniversite sınavına 2 milyon 260 bin 273 gencimiz girmiş. Testlerdeki doğru cevap ortalamaları şu şekilde:

Türk dili ve edebiyatı 24 soruda 4,7
Tarih-1 10 soruda 1,6
Coğrafya-1 6 soruda 2,2
Tarih-2 11 soruda 1,4
Coğrafya-2 11 soruda 2,8
Felsefe grubu 12 soruda 2,0
Din kültürü ve ahlak bilgisi 6 soruda 2,0

Ve işte en vahim durum, acınacak halde olduğumuzun en temel göstergesi. Temel bilimlerde neredeyse "sıfır çekmiş" gençlerimiz:

Matematik 40 soruda 3,9
Fizik 14 soruda 0,4
Kimya 13 soruda 1,1
Biyoloji 13 soruda 1,6

Cehaletin, köylülüğün yüceltildiği, herhangi bir konuda bilgi-beceri-tecrübe anlamında tahsil görmüş, emek vermiş, uzmanlaşmış insanların aptal muamelesi gördüğü, "monşer, gayri-milli" denilerek aşağılandığı böyle bir toplum yapısından, kitlesel cehaletle mücadele edecek ve kronikleşmiş sorunlara çözüm getirecek bir iktidar çıkması zaten beklenemez. Bu yüzden, çok büyük bir toplumsal yıkımla karşılaşmadıkça (ülkenin yabancı güçler tarafından işgali vb.), mevcut yapı değişmeyecek ve orta vadede Türkiye ne yazık ki Pakistan, Endonezya gibi ülkelere evrilecek.

Suriye göçü diye bir kitap okudum yeni. 3.5 milyon türkçe bilmeyen ve yarısı çocuk bir nüfus da var ve sayıları 9- 10 sene içinde 10 milyonu geçecek bu hızla çoğalırlarsa. İşi bu başlık altında üzüldüğümüz için paylaşıyoruz sanırım. Dolar bahane.

@Mehmet Altuğ pakistan öngörüsünü bazı kanallardan ben de duymuştum.

Yine mi Finlandiya

Valla onu bunu bilmem de 2 ay onceki bisietim üzerine 1.500 - 2.000 lira doviz kurundan zam gelmiş

Üniversite yıllarımda bir hocam iyi ingilizce öğrenmek isteyen öğrenci, önce iyi Türkçe öğrenmelidir demişti. Hakikaten üniversite öğrencileri arasında 100 kişiden 95i Türkçe ne yazmayı, ne de konuşmayı bilirdi. Şimdi durum çok daha kötü. Türkçe konuşmakla o dili bildiğini sanıyordu herkes. Velhasıl küresel ekonomiyle baş edebilmek için önce yerel ekonomiyi iyi bilmek gerekiyor. Aile AŞ ile olmuyormuş bu işler.

Asıl büyük felakette budur sayın Mehmet Altug.

Zaten okumayı sevmeyen bir toplumuz.Eski nesiller bir yere kadar ama şimdiki nesil okuduğunuda anlayabilmekten aciz durumda.Dünya değişti ve evrildi.Ticarette , ticaret mantığıda kökten değişti.

3-5 dönümlük bir tarım arazinizin olması artık sahibine bir avantaj sağlamıyor. Bir yıl boyunca emekle ürettiğiniz tarım ürününün bedeli 2-3 tane I Phone bedeli kadar olursa , ve Piyasa ya sizin ürettiğiniz ürünler yerine I Phone'u tercih ederse , ve bu olayın boyutunu ülke çapında düşünürsek , hangi ekonomik büyümeyi yaşıyacaksınız ? Ekonomide kiminle rekabet edeceksiniz ? Tarım zaten sistematik olarak bitiriliyor. Köylü yabancı menşeyli hibrit tohum kullanmaya mahkum edilirken ürünüde para etmiyor. Peki bunun sebebi nedir ?

Kutu meyve sularının içinde hakikaten meyve suyumu var zannediyorsunuz ? Portakalın 1 kilosu ne kadar ? ( 1 litre portakal suyu için daha fazla portakal almanız gerekiyor ) 1 litre meyve suyu ne kadar ? Ve içinde olanları hiç okurmusunuz ? Meyve özütü nedir mesela ?

Kapitalizm , şekerli ve gıda boyalı , ve ne suyu olduğu yazıyorsa o meyvenin tadını veren kimsallarla dolu suyu, janjanlı ambalajlarda , güzelce de reklamını yaparak meyve suyu diye satarken , gerçek meyvenin üreticisinide iflasın eşiğine getirirki, tezgah bozulmasın.

Binlerce yıllık evrimimiz sonucunda vücudumuz , bazı besinleri, işlemek üzere evrilirken , şimdki hazır gıdaların sırf raf ömürleri uzasın diye içine katılan katkı maddelerini tanımıyor. Bu maddelerin kansorejen etkileri , halktan gizleniyor. Mc Donaldın köftesinde et bile yok. Yağ hamuru ve amonyaktan oluşan bir karışım var. Bayatlamıyor , çürümüyor. Ama kapitalizm öyle reklamlar yapıyor ki , halk o kadar bilinçsiz ki , bu durum hemde mahkeme kararıyla ortaya çıkarıldığı halde, millet Bu ŞEYİ yiyebilmek için halen kuyruk oluyor. Ev yemeği yemeği köylülük , bu tür fast food yemeği ise medeniyet sanıyor.

Sistem kaynakları kurutma üzerine kurulu. Üretim kaynaklarını kurut ,senden satın alsınlar. Artık istediğin ürünü , istediğin fiyata satabilirsin. Maddi kaynaklarını kurut, senden borç alsınlar. İstediğin faizi uygula. Eğitimini düşür. sen neye doğru dersen , onlarda ona doğru desin.

Sömürge olmak için artık illaki askeri işgal gerekmiyor. Sömürgecilikte amaç kaynakları kullanabilmek ki , bunu yapmak için zaten siyaset kullanılıyor. İş patlarsa kötü olan siyasiler oluyor. İktidarlar değişse de , Kapitalist sistem bundan etkilenmediği için aynen işine kaldığı yerden devam ediyor. Halk ülkesinin ve kendisinin sömürüldüğünün farkında bile değil. Zaten amaçlarıda bu.

Millet ne hale getirildiğinin farkında dahi olmasın , Osmanlı torunuz , Atalarımızzzzzz 3 kıtanınnnnn hakimiydi. İstesek avrupayı sallarız , Dünya bizden korkuyor , gibisinden keriz avuntularıyla , ayakta uyusun dursun.

Dolar dolmaya devam ediyor ...

@emrahb

Trump bize köpek çekiyor bir haftadır zaten

Dolar her gün bir önceki güne göre %1,6 değer kazanıyor.

uşak gümüşkol altın madeni. danimarkalılar işletiyor. siyanürle altın çıkıyor. içeriden çalışan tüüm işçiler danimarkalı. temizlik işçileri bile danimarkalı. bir tek özel güvenlik, ki o da kapıda görevli, içeriye helaya gitme izni yok, o işte ülkemiz vatandaşı bir tek. demek ki, siyanürle altın aramak tehlikeli değil. hadi zararlı diyelim, aha işte çıkıyor uşakta. neden yürüyüşler olmuyor? hanginizin haberi var? ben de, bir iş için gittiğimde görmesem heberim bile olmayacaktı. üstelik içeride çıkan altının miktarını bilmiyoruz. belki 3 ton var, 3 kilo çıkardık deseler kim bilecek?

bergamada ise köylüler ayakta. siyanürlü altın istemiyoruz diye. basın ise basıyor manşete. neden diye bir düşünün.

sykes-picot anlaşmasını araştırın google dan. özetle, ingilizler, fransızlar ve ruslar pay etmişler anadoluyu. o anlaşma. ruslarda ekim devrimi olunca, ruslar açıkladı da haberimiz oldu.

kısaltarak sadede gelirsek, avrupada masa başında bergama altını paylaşılamadığı için, avrupa henüz kimse çıkarsın istemiyor. o nedenle, çıkarmak isteyen ülke burda yönetimi ikna etse bile, çıkarılmasını istemeyen diğer ülke ayak diretiyor. her ikisi de bizi kullanıyor. kukla olmuşuz.

anadoluya gelince, masa başında paylaşsalar, artık saatler içinde işgal ederler, bize de, bekçilik, temizlikçilik gibi işleri reva görürlerse ne ala.

Versiyon güncellenmiş yine
(link)

Dolar için bigparayı takip etmeyi bıraktım. Bigmıstınoğlu nu takip ediyorum.

@mehmetsunu estağfurullah o sizin bigliğiniz ops:

@Serkan Mıstınoğlu Hocam Salcano'yu kaçırma, bir daha bulamazsın çünkü fiyatı çok iyi.

En son stabil versiyon 5.08.
5.11 de bug çıktı.

Felaket durumdayız hiç bir lafım yok lakin çıkışımız halkın bilinçlenmesiyle olacak.. Şu şeker şurubu meselesi örneğin. Toplum, ufak bir kesimi de olsa, gaflet uykusundan uyandı nihayetinde. İnsanlar paketli gıda alırken içeriklerini okuyor, soruyor.. Geçen yaşlıca bir teyzeyi kasa sırasında gördüm.. "Şurup var mı bunda" diye sordu. Kasiyer "evet" deyince bıraktı gitti. Kendimi sanki zafer kazanmış bir sporcu gibi hissettim orada.. Yıllardır tanıdığım, henüz tanıştığım, insanlara bıkmadan, usanmadan anlatırım bu illet şeyi. Sadece insanları kanser, kısır, obez, şeker hastası edip öldürmüyor...tarımı, ekonomiyi, iyiyi, güzeli, hayatı, her şeyi yok ediyor. Şekeri misal olarak verdim saysanız başka neler neler... Küresel güçler, iş bilmeyen kör topal yönetimler vs bilinçli bir halkın karşısında duramaz. Çevrenize bunları anlatın lütfen bıkmadan,usanmadan.

"DÖVİZ NEDEN YÜKSELİYOR (BİRAZ UZUN AMA OKUYUN)
Türkiyeyi dış politikada dize getirme operasyonunun tetikçileri kur üzerinden yaptıkları saldırılar ile piyasaları karıştırmaya başladı.Çarşamba gecesi, daha ABD yaptırım kararı açıklanmadan başlayan operasyon ile 5 lirayı geçen dolar, gün içerisinde 5.1 liraya kadar çıktı.Yurtdışından çok büyük hacimli dolar alımı yapıldı ve bu alımların neredeyse tamamı Londra'dan yapıldı.
Türkiye, özellikle son yıllarda bu tür saldırılar ile pek çok kez hizaya getirilmeye çalışıldı. Fakat halkın devletin arkasında durması, güçlü liderlik ve büyüme rakamları saldırıları büyük ölçüde boşa çıkardı.
Peki bunu neden yapıyorlar ve ne elde ediyorlar:
Yapılan saldırıların etkisi ile kurun yükselmesi, bir yandan dış borcun TL cinsinden artmasına neden oluyor diğer yandan borsanın Dolar bazında ucuzlamasına neden oluyor. Özellikle döviz borcu yüksek olan şirketler kur operasyonları ile zayıflatılarak Türkiye'nin büyüme ve istihdam yaratmasının önü kesilirken ucuzlayan Türk şirketlerinin daha düşük bedellerle satın alınması hedefleniyor. Yine enerjide dışa bağımlı Türkiye'nin kurun artması nedeni ile enerji maliyetlerinin artmasını ve bununla birlikte zamların kaçınılmaz hale gelmesini sağlıyorlar. Dövizdeki artışı engellemeye çalışan Merkez Bankasını da faizleri arttırmaya mecbur bırakıyorlar. Faizler artınca diğer etkenlerle birlikte enflasyon artıyor, halkta ekonomik kriz algısı oluşmaya başlıyor.
Çözüm nedir ?
Kısa vadede çözüm üretebilecek bir sihirli değneğimiz yok maalesef. Orta ve uzun vadede büyüme hedeflerinin tutturulması şart. Yani üretim yapmak ve ihracat yapmak gerekiyor.Dış ticaret açığının düşürülmesi lazım. Katma değeri yüksek üretim olmadığı sürece bu kısır döngü ve saldırılara karşı direnç düşüklüğü devam edecektir. Yerli markalaşma oranının arttırılması zaruri hale gelmiştir. Örneğin sadece cep telefonlarına harcadığımız para dış ticaret açığının önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Bugün 1 kilo IPHONE telefonun maliyeti 47.000.00 TL. Harcamanın bireysel olarak azaltılması, tasarrufun arttırılması gerekiyor. Bu ülkenin kendine ait bir cep telefonu markası bile yok.."

@Güney Tuncer merhabalar, ambalajın üzerinde de yazanlara güvenmiyorum ben artık bu ülkede. para hırsı için yalan beyanda bulunurlar. şeker şurubu kullanıp, pancar şekeri yazacaklardır inanın.

yıllar önce 869 ile başlayan ürünler Türk malı, onları alalım diye bir bilinç oluştu. iki tane üç kağıdına rastladım. birincisi, yabancı ülkede üretilmiş, yabancı barkodlu ürünü 4lü ya da 8 li paketler halinde bir araya getirip üzerine türk malı ve 869 lu kod basmak, ikincisi ise ürünün üzerine koskocaman Türkiyede üretilmiştir yazdırmak ama çin barkodu ile bilmeyeni ayakta uyutmak. ürünün barkodu ben çin malıyım diye bağırıyor ama çinde basılmış kutusuna bizim uyanıklar koskocaman türkiyede üretilmiştir diye yazdırmışlar.

@izterdek

Fıkra gibi

@izterdek

2001'den beri yok? 17 yıldır yok? Nasa 1997'de Satürn'e gitmesi amacıyla bir mekik fırlattı ve o mekik 2004'de Satürn'e ulaştı hocam Millet 7 yılda Satürn'e gidiyor



9 yılda da Plüton'a gidiliyor. New Horizons adlı mekik 2006'da fırlatıldı ve 2015'te Plüton'a ulaşıp bize bu fotoğrafı gönderdi:



Halkın duygularıyla ve zekasıyla dalga geçiliyor. A haber tarzı sitelerden alıntı yapmayınız, komik oluyor çünkü

@izterdek muhtemelen kendinize ait sözler değil. tabi ki desteklediğiniz için burada paylaştınız. fakat benim için bu propagandadan öte bir şey değil. bana akıl verecek, propaganda yapacak hükümet/idari kadro lazım değil. bana sorumluluk sahibi, yaptğının hesabını verebilecek, eleştiriye açık ve şeffaf iktidar lazım ve ne yazık ki bu ülkenin gelişmişlik seviyesi ile alakalı bir durum. sağ ikitidar da gelse sol iktidar da gelse kısa vadede bu ülkede bir şey değişmeyecek.