Herkese tekrardan merhaba arkadaşlar, geciken fotoğraflar için özür dilerim, sonunda fotoğrafları paylaşabileceğim
Bu sabah (26 Mayıs) 5:30 da uyanıp çadırımı ve eşyalarımı toparladım. Gece çadırımı kurduktan sonra çadırımın yanına kıvrılıp yatan, tüm gece yanımda uyuyup ara sıra diğer köpeklerin havlamalarına katılan ve sabah kalktığımda da hep yanımda olan sevgi arsızı siyah köpek dostumla da vedalaştıktan sonra Akyaka'nın merkezine doğru yavaş yavaş ilerledim. Orada kahvaltımı yapıp suluklarımı doldurduktan sonra her şeyimi aldım di mi diye kendi kendime sorarak başladım tırmanmaya...
Şunu belirtmek isterim ki Denizli - Akyaka yolu tahminimden daha zormuş. Ancak Akyaka - Denizli istikametinde Kale'den önceki tırmanışları saymazsak gayet keyifli bir yoldu. Akyaka'ya gelirken çıktığım yokuşları büyük aynayla inmek çok keyif verdi
Akyaka'ya giderken
Sabah evden çıkıp çektiğim fotoğraf, saat 8.45
(link)
Yanlış hatırlamıyorsam Kale'yi indikten sonra çekmiştim
(link)
Yolu yarıladıktan sonra bayağı uzun bi tırmanış sonrası ''Hee burası geçitmiş demek ki '' dediğim yer

(link)
O geçidi geçip biraz indikten sonra yapımı devam eden Kale - Muğla otoyolu. Yol bisikleti için berbat bir satıha sahip...
(link)
Burası da yokuşun aşağısından görünce '' Yapma volkannn, yapmaa, volkan abii '' diye ormana doğru sesimin kaybolduğu güzel bir yokuş, inerken 80 km hızı gördüm aerodinamiği bozan yüklerimle

(link)
Bu fotoğrafı inişlerin çıkışların bittiğini düşündüğüm bir düzlükte çekmiştim. Muğla'ya varmadan 20-25 km öncesi olsa gerek...
(link)
(link)
Sakar'ı inerken ''Herkes durmuş burada, demek ki bi cacık var'' dediğim yol kenarındaki seyir alanından çektiğim güzel bir koy manzarası

(link)
Kamp yerimin yanından çekmiştim bunu da...
(link)
(link)
Çadırımdan ve bisikletimden manzaralar
(link)
(link)
Önce bisikleti böyle mi muhafaza etsem diye düşündüm...
(link)
Sonra içim el vermedi beraber sığdık çadıra

Güvenemem sonuçta şehir merkezinden uzak ve başında bekçisi olmayan başıboş bir yer...
(link)
Sabah uyandığımda, gece gelmiş olduklarını tahmin ettiğim twingo ve çadırı.
(link)
Bu arada Akyaka'ya vardığım gün pazar olduğundan, her yer günübirlikçi doluydu. 7-8 çadır, 2 karavan ve 25-30 kadar araç vardı. Sabah uyandığımda bu twingo bir karavan ve benden başka kimsecikler yoktu.
Şu anda hatırladığım bir anımı da yazayım. Sabah erken uyandım (5.30 civarıydı) Daha sonra tekrar uyuyup 7 gibi uyandım, uykum açılsın diye biraz gezinip deniz kenarında oturdum, daha sonra (yaşını konuşurken söyledi) 63 yaşındaki bir beyle karşılaştım. Daha doğrusu o bana günaydın diyerek selam verdi.Ben de elindeki torbaya ve çöplere bakarak '' Günaydın abi, kolay gelsin'' dedim. Bunu gönüllü olarak yaptığını söyledi.Dün gece çadırımın yanındaki ağacın dibine bıraktığım bir kaç parça çöpü alıp elindeki torbaya atmaya yeltendi. Sonra ona, ''Ben giderken toplayıp atacağım'' deyince yüzünde bir gülümseme oluştu.
Biraz muhabbetten sonra 2 üniversite bitirmiş emekli bir baş komiser olduğunu öğrendim. O da bu alışkanlığı bir turistten edinmiş. Cennet gibi ülkemizin değerini bilmediğimizi, sorumsuzluğumuzu, pisliğimizi içeren 10 dakikalık bir konuşmadan sonra en son: '' Bir gün belki sen de etrafı temizlersin'' diyerek(iyi niyetle söyledi, örnek olma açısından) yanımdan ayrıldı. Sabah 5 buçuktan beri, 2 saattir topluyormuş. Ne söyleyecek söz ne yapacak yorum var bu konuda... Herkes mesajı almış olmalı. Neyse fotoğraflara devam edeyim...
Azmak'ın girişindeki köprü
(link)
(link)
Azmak'ın girişindeki köprüden çektiğim bir fotoğraf
(link)
Akyaka halk plajı
(link)
(link)
(link)
Küçük limandan çektiğim, uçurtma sörfü yapanların uzaklardan seçilebildiği bir fotoğraf...
(link)
Sahil kenarında turlarken denk geldiğim ve tur boyunca canlı olarak gördüğüm 'tek' kaplumbağa... Araçlar kedi, köpek, kuş, kaplumbağa vs. hepsinin cellatlığını yapıyorlar. Sürücüler desem daha doğru olur herhalde. Yollarda ölmüş hayvanları görmek çok kötü
(link)
Kaplumbağayı gördükten sonra çekmiştim, gidon sargısı, bisiklet, orman temalı

(link)
Halk plajında gün batarken
(link)
(link)
Denizliye yola çıktığım sabah çadırımın yanında olan, biraz önce bahsettiğim dostum

(link)
(link)
Belediye binasından sabahleyin çektiğim Çınar Plajı'nın çoook eski bir fotoğrafı.(olduğunu düşünüyorum) Sağ alt köşede 93 yazıyor.
(link)
Denizli'ye yola çıkmadan önce kahvaltı yaparken çektiğim...
(link)
Denizli'ye dönerken yolun ilk 60 km'si bittiğinde verdiğim çeşme molası. Çeşmeleri çok seviyorum ya

(link)
Bu da son olarak Denizli'ye yaklaşık 30 km kala, Cankurtarana girerken verdiğim bir başka çeşme molası
(link)