Cyclocross almayı düşünenler ama kararı veremeyenler... CYCLOCROSS ALIN :)

@yyokes Ben Fuji almanız için değil Endurance kadro yapısının çok rahat olduğundan ve bisiklet tipinin size fikir vermesi açısından Fuji dedim.

@yyokes

Aynen düşüncelerine bende katılıyorum tabiki. Önerdiğin örnekte gayet başarılı bir cyclo. Ama dediğim gibi sert sürüşten vazgeçebilirmiyim beni düşündüren o

@hektorhgt

Bu konuda fikri olan bir arkadas var midir?

@hektorhgt ben de 700×33 kullaniyorum. Gecen gun stravayi da acarak 123.6 km yaptim. Sigma (2180 girdim lastik ebadini) 122.26 kaydetti sigma.
Yani ben de bu konuda yardim bekliyorum

@o.kucuk Bence gayet iyi deger yuzde 1,1 sapma var. Dogrusunu ogrenene kadar bu deger benimkinden iyi sayilir, 2180 ustu bir deger belki daha da dogru sonuc verebilir ama hesabini bilmiyorum.

Bu işin en doğru ölçüm şekli şu aşağıdaki gibidir. Elinize bir kalem bir de metre alın, 1 turda siboptan siboba ölçüm yapın. Ben bu şekilde giriyorum, GPS üzerinden de kontrol ediyorum, +/- 1 hassasiyetle tutuyor:

(link)

@yyokes geçen yılki tamamen turuncu olan model çok daha hoştu , Ktm deyince aklıma portakallar fırlatarak ilerleyen turuncu bir godzilla gelir ,teşekkürler KTM bisiklet endüstrisinin siyah-beyaz dayatmasına meydan okuduğun için.

@emir yakup bulut , KTM şu an için Türkiye'de bisiklet konusunda "niş" bir marka olarak görülüyor henüz... Nedeni ise muhtemelen insanımızın toplumsal bilinç olarak bisiklet dedin mi Giant'tır, Scott'tur, Specialized'dır, Cannondale'dir vs. şeklindeki kalıplaşmış yaklaşımından kaynaklanıyor sanırım.

Tabii ki bunlar bisiklet sektörünün öncü markalarıdır, en uzun zamandır bu işin içinde olan firmalardır ve ürünlerinin kalitesini tartışmıyoruz...

Ama alternatiflere açık olmak lazım... KTM firması, motocross ve enduro konusunda halihazırda zaten kendisini kanıtlamaya ihtiyacı olmayan, Alman mantığı ile üretim yapan çok eski bir Avusturya firması.. Bisiklet üretimine başlamaları da yeni değil, ancak bizim memlekete girişleri geç olmuş..

Kadroların tümü Avusturya fabrikasında tamamen Orta Avrupa'lı sanayici mantığı ve düsturu ile üretildiği için kalite ve işçilik çok üst düzeyde... Buna bir de pazarda rekabetçi olmak adına üst düzey komponent kullanıp bisikletleri muadillerin göre daha uygun fiyatlar ile pazara sürdükleri için, tadından yenmez ürünler var portföylerinde..

Özellikle karbon kadrolar oldukça kaliteli, dizaynlar renkler de bir harika... İzmir KTM bayisinde aynı zamanda Lapierre, Merida, Trek ve diğer orta sınıfmarkalar da satılıyor, ama ne zaman bisiklet almaya gitsem KTM'den başka bir şeyi gözü görmüyor insanın... Yakından görüp incelemek lazım..

Avrupa bisiklet camiasında da yazılanları, çizilenleri, testleri vb yakından takip etmeye çalışıyorum.. Özellikle KTM MTB ve Yol bisikletleri çok ciddi övgüler alıyorlar son 1,5-2 yıldır..

Fikir almaya gerek yok, siboptan itibaren lastik çevresini mezura ile ölç, al sana gireceğin değer.Lastikten, lastiğe çevresinin ölçüsü değişir.


@hektorhgt

bende scott cx comp var. ilk aldıgımda yarış bisikleti diye almıştım. (sahibinden.com üzeirnden) sonra 3-4 ay kullandım. internette kendi bisikletimi araştırırken bisikletimin cylecross oldugunu öğrendim.

aldıgımda da üzerinde 23mm schwalbe lastik vardı. bende 23mm conti ile devam ettim. bisikletin üzerine birde aero bar taktım. hem cylecross hem yol hemde triathlon bisikleti oldu. tüm bunlarla beraber bisikletin ağırlıgı 9kg cıvarında. arka aktarıcım 105 vites kollaırm tiagra. yol bisikletine göre tek sıkıntım frenlerin çok iyi olmamasıydı. (v fren var malum) ona da ince bir ayar çekince gayet iyi duruma geldi.

@srdrmrs, fren konusunda bir yanlışlık var. Yol bisikletleri zaten V-fren kullanır. Ben de yol bisikleti kullanıyorum, üstünde Ultegra grupset var. V Frenler de Ultegra.

Yol bisikletlerinde disk fren yeni kullanılmaya başladı, birçok marka da üst segment modellerine koymaya başladılar.. Yarışlarda da disk fren kullanımı yasaktı, bu sene itibarı ile bu yasak kalktı diye biliyorum.. Disk frenin yol/yarış bisikletlerindeki tek handikapı bisiklet ağırlığının üzerine +1 kg koyuyor, ama bu fark da gelişen teknoloji ile yakın zamanda kapanır diye düşünüyorum.. benim mevcut revelator V-fren ile 7.8Kg ağırlığında.

Cyclocross bisikletler çamurda vs. kullanıldığı için epeydir disk frenler ile üretiliyorlar.

Sizinkisi tam bir endurance yol bisikleti olmuş anlaşılan ama üzerinde aynakol ne var? Cyclocross ile yol arasındaki en büyük fark burada... CX bisikletler mevcut aynakol ebatları ile hiçbir zaman yol hızına ve performansına ulaşamıyorlar.. Yapılış itibarı ile böyle bir amaçları da yok zaten...

------------------------

Bu arada kendi mevzuma da bir update:

Revelator Sky Blue yol bisikletinin lastiklerini kalınlaştırıp CX yapmaya kıyamadım açıkçası, öyle bir alete bu yapılmaz, ayıptır.... Sky Blue yaratılış amacına uygun olarak road bike olarak kalsın dedim... bir adet yol bisikletim varken fantazi uğruna bir tane daha almamaya karar verdim... Yol bisikletim olmasa yapardım ama..

Herneyse, MTB'yi yine KTM Trekking / şehir bisikleti serisinden Chronos ile değiştireceğim... Bu da 48-36-26 aynakol, 11-34 ve ince lastikler ile performanslı bir gezinti bisikleti olacağa benziyor.. Kullanan arkadaşlarım da ısrarla yol bisikleti yanına Chronos tavsiye ediyorlar, gezinti turlarında üzmez seni diyorlar... Sanıyorum bu yolda ilerleyeceğim..

Cyclocross lobisine şimdilik özürlerimi sunuyorum...

valla benim frenim bu.. ama normal tiagra veya 105 gibi fren sistemine uyumlu değil..

(link)

Vfren ile Ufreni karıştırmayalım. V fren kullanan cyclocrosslar mevcut.

Ayrıca bence semi- olaylarına pek girmeyin derim. En nihayetinde cyclocrosslar zaten semi-road tır mantık olarak (semi-mtb de diyebiliriz, kimine göre süt kimine göre çikolata) Zaten durum böyle iken birde bununda semi- si olursa vay anam vay suyunun suyu.

Elimizdeki akıllı telefonlardan örnek verelim. Bir canon/nikon kadar iyi foto çekebiliyor mu? Bir ipod/walkmen kadar iyi ses verebiliyor mu? Ve bir bilgisayar kadar iyi mi? Hiçbirinde başarılı değil, hep eh işte, çünkü o bir telefon

Vel hasıl-ı kelam cyclocross candır canandır, yolda da üzmez, rampada da üzmez, yağmurda da üzmez, karda da üzmez.

Üzeceği tek konu hala ülkemizde yarışlarının yapılmıyor oluşu

@Serrchi , bi önceki postta da yazdığım gibi.... yol ruhunu kaybetmeyecek bir semi-cyclo bisiklet olayına tam giriyorodum ki, girişeceğim yol bisikletine kıyamadım bir yol bisikletçisi olarak...

Cyclocross da yapısı gereği daha çok araziye göre tasarlanmış bi alet olduğundan benim kullanım alışkanlığıma göre yavaş kalacak.. ondan da vaz geçtim..

Nihayetinde, günlük "yavaş" gezinti ve turlar için, üst segment ve süratli bir trekking / şehir bisikleti alayım dedim... Yol bisikletinin yanında bunu da bir SUV gibi her yere kullanırım diye düşünüyorum..

Selamlar.

@yyokes Yol ve cyclocross bisikletleri tecrübesi olan biri olarak şehir bisikletleri konusunda birşey diyemeyeceğim ( hayırlı olsun dışında )

53 aynakoldan 46 aynakola geçince kısa sürelik bir afallama olabiliyor ama zaman içerisinde toparlayıp kendini yol bisikletli halinizi egale eder hale geliyorsunuz, 36lık aynakolu kullanmıyorsunuz bile, Hatta cxlerde sloganım şudur; TEK YAPRAK YETEEEER

Ufak değişimler olmadı değil, 700×35den 700×28 4seasona geçtim. Kimine göre süt-çikolata demiştim ya, sadece lastik ebatınız ile oynayarak bunu sağlayabiliyorsunuz.

2.bisiklet olarak cx ve şehir kafa kafayadır tahminimce. Dropbar fetişisti isenin cx ağır basar.

Ekonomik olarak ise cx 1.bisiklet benim için ağır bastı. Sosyal hayatımda bisiklete daha çok yer vermek istiyordum, işime evime Ulaşmaya çalışırken kaybettiğim keyifsiz zamaını faydalı hale getirmek istedim. Caadx kullanıcısıyım ve zaten birçok cx bisiklet kendi künyelerinde commuter-race olarak geçiyor. Bende tek bisiklete düşmeye çalıştım ama şimdi kısmet ise yüksek lisans durumu olacak. Otobüsler metrobüsler tramvaylar derken bir katlanır bisiklet zaruri sanırım

Tekrar hayırlı olsun.

@Serrchi , dropbar fetişistiyim evet...

....ama yanına bir tane de bel kırmayan, şööle hanımla çocukla çıkayım bir gezeyim, arkadaşlarla sabahtan bir çıkalım, akşama kadar oturmalı kalkmalı, yemeli içmeli 60-70km'lik geziler falan da yapayım, toza toprağa da hafiften gireyim dedin mi, dropbar fetişistliği bir yere kadar oluyor... :rolleyes:

Bu aletten de bir adet lazım ve kesinlikle katılıyorum, bisikleti teke düşürmek diye birşey yok malesef..

Bunun dışında pedal üzerinde geçirdiğim zamanımın büyük kısmını dropbar tutarak geçiriyorum zaten...

Görecez bakalım trekking bike bu tarz aktivitelerde nereye kadar idare edecek.... de bu "görecez bakalım" lar baya pahalı olmaya başladı artık...

@Asusmune Tesekkurler

ekteki resimde 11 cyclocross 2 tane de yol bisikleti var. baya bi model araştırdım genelde sabit tutmaya çalıştığım özellik 50/34 aynakoldu. bunlardan birini almayı düşünüyorum bisiklet seçimi bölümüne başlık açamadığım için buraya yazdım yardımcı olur musunuz? ilk 5 iniz hangileri olurdu mesela bunlar arasında? veya aynakolu 50/34 olan cyclocross öneriniz varsa onu da yazmanızı isterim. (trainspotting35 arkadaşın da bahsettiği gibi shimano 105 karbon maşa iyi olur. çoğunlukla yolda süreceğim ancak hafif araziye de girebileyim istiyorum bu yüzden cx düşündüm, hızı da önemli benim için aynakol dişli sayısını büyük tutma sebebim beni yol bisikletine biraz hazırlasın ve ince teker takıp uzun yol yarışlarında biraz deneyim kazanabileyim diye)

@kamer32 Listeyi tam olarak incelemedim ancak gözattığım kadarıyla maşan karbon olsun 105 setli olsun ancak uzun yol yapacağım dersen kendi bisikletim diye söylemiyorum Fuji Sportif 1.3 e bir bak derim. Bagaj bağlantı delikleri mevcut, disk frenli, karbon maşalı, 28 mm lastik kalınlığı denemedim ama çok rahat 32 mm de olabilir, endurance kadro yapısına sahip benim çok memnun olduğum bir bisiklet. Aynakol 50-34 ruble 11-32

@trainspotting35
hafif araziye girdiniz mi bisikletinizle. bir cyclocrossa göre nasıldır sizce hafif arazide veya bozuk asfalt yolda?