Herkes kendi yorumunu yapıyor, sonuçta burası bir hastane veya haber kanalı olmadığını göre yorum yapıp fikir belirtmede sakınca olmaz sanırım.

Benim görüşüm: bu virüs hemen hemen herkese bulaşacak ama yapılan önlemler bunun bir anda olmasının önüne geçmek için. Öyle ya bir anda o kadar kişinin hasta olduğunu düşünün, bunun önüne almak, destekleyici tedavi sunmak çok çok zor olacaktır. O yüzden evlerde karantina uygulama olayı var.Üstelik bir ilaç, bir aşı için yeterli zamanın oluşturulması için bu karantinalar, önlemler alınıyor. Sağlık bakanlığının alım yaptığı sağlık personeli de bunu gösteriyor,solunum cihazlarının arttırılmaya çalışması vs Kimde vardı kimde yoktu bunu tahminlerden öte bilemeyiz, ne zaman ki test kitleri her şüphelinene yapılır sayıya ulaşırsa veya semptonları ağır basan kişiler olursa o zaman bilinir. Gerek test kitleri olsun gerek iyileşmeye yardımcı ilaçlar olsun alınıp ilgili merkez hastanelerine (ülke genelinde belli hastanler de asıl tedavi merkezleri varmış. Sanırım alınan ilaçlar öncelikli olarak buralardaki ağır hastalarda kullanılacak) gönderildiği haberi yapmıştı tv'de.
Bu olaylar hem biyolojik hemde psikolojik olarak insanı yıpratıyor, gerekli hijyen ve karantina kurallarına uyuyorum ama hep bir vesvese var. göğüsü hafif üşütmüş gibi hissediyorum, hafif bir baskı var gibi geliyor. Ateş, öksürük, burun akıntısı vs hiçbiri yok. Nefes alıştırmalırı yaptığımda hırıltı vs yok, yaklaşık 45 ile 60 sn kadar nefesimi tutabiliyorum. Ağrı yok. Bakalım geçmezse sağlık ocağına gideceğim artık. Şimdilik sıcak tutmaya çalışıyorum, sanki işe yarıyor gibi.Malüm oraları aşırı riskli bölgeler, olmadı maskeyi, gözlüğü (şu şeffaf iş gözlüklerinden var,işe yarar mı bilemiyorum.Onla markete gittiğimde herkes bana bakıyor.Daha alışamadım.

) takıp gideceğim artık.
Virüsün ölümlerden sonra en çok korkutan yanı, akciğere verdiği zararla kapasitesinin düşmesi. Buradaki hemen hemen herkes spor yapıyor ve bunu seviyordur. Kimse biraz tempoda tıkanmak veya 20-30 km'de yorgunlaktan süremeyecek hale gelmek istemez. Kaldı ki astım gibi bir durum yapması da normal hayatı bile zora sokacaktır. Tabi bu iyileşme sonrası bahsedilen ciğerlerdeki su kristalleşmesi olayı etkilerin kalıcı mı yoksa ileride geçer mi net bir bilgi yok.
Yapabileceğimiz şeyler, bağışıklığımızı güçlü tutmaya çalışmak, mümkün mertebe dışarıdan, kalabalıktan uzak durmak, hijyen kurallarına daha çok dikkat etmek, dua edip en az etkiyle bu illetten kurtulmaya çalışmaktan başka bir şey kalmıyor. Yukarıda ki arkadaşın dediklerine katılıyorum, virüs herkeste aynı şiddette etki etmiyor. Benim aklımdaki seneryo da, belirtiler başlar başlamaz yaka paça karantinaya atılıp acı içinde ölmemeye çalışmaktı. Lakin atlatan veya hafif seyirde seyreden kişilerinden gördüğüm kadarıyla herkeste ağır seyir etmiyor. Diğer yandan semptomların biraz daha hafif seyir etmesini sağlayan, iyileşme süresini hızlandıran ilaçlarından ilgili merkezlere gönderildiği duyuyoruz.
Kısacası ergeç bunun önüne geçilecektir,bugün ki teknoloji ve bilim eskiler gibi yetersiz olduğunu düşünmüyorum. İşte sadece zaman alacaktır, o zamana kadar süre kazanmaktan başka çare gözükmüyor.