Son dönemde forumda Corelli isimli firmaya baya bi savaş açılmış gibi gözüküyor. Bu savaşın başlangıcı da eski bir firmanın yeni modelleri ile tekrar piyasaya girmesi ile oldu sanki. Burnuma kötü kokular gelmiyor değil.
Yukarıdaki mesajlardan birisinde "beyaz eşya parçası üreten firmadan bisiklet alırsanız böyle olur" tarzı bir yorum var. Benim buna naçizane bir itirazım olacak. Bisiklet üretmek, roket mühendisliği bilmeyi gerektiren bir konu değildir. Bisiklet ilk üretilmeye başlandığı tarihten bu yana çok az değişikliğe uğramış, son derece basit mekanik bir araçtır. O meşur Avrupalı üreticiler de bisikletlerinin kadro geometrilerini, uzak doğudaki denenmiş ve genel geçer kabul görmüş büyük kadro üreticilerinin şablonlarına bakarak seçiyorlar. Eğer "custom made" bir bisikletten bahsediyorsanız ayrı konu, ama bu bisikletler zaten son derece nadir şahıs bazlı tek kişilik firmaların elinden çıkıyor. Bir örneği de forumda var hatta, ismini hatırlayamadım şimdi arkadaşın, kusura bakmasın.
Aynı şekilde, Türkiye'de bisiklet üreten tüm firmalar, bisikletlerinin geometrilerine kadar uzak doğudaki kadro üreticilerine bırakıyor işleri. Tek işleri montaj yapmak. Hatta artık bisikletler koliler ile yarı montajlanmış halde geliyor. Bizim firmalar ne tasarım, ne dizayn hiç bir şeyle uğraşmıyorlar. Genellikle bisiklet ve yedek parça tedariki, hatta aksesuar satışları, işlerinin temelini oluşturuyor. Hatırlarsanız geçenlerde bir markanın çok pahalı bir modelinin de aslında bir uzak doğu tasarımı olduğu ortaya çıkmıştı (marka söylemiyorum). O yüzden kusura bakmayın ama, hani tencerenin dibi karaysa, hepsi kara. Sadece bir tanesi değil. Burada Corelli'yi diğer firmalardan "pozitif" olarak ayıran bir özellik varken (kadro ve ek aksesuar üretimini kendisinin yapması) neden sanki onlardan daha kötüymüş algısı yaratılmaya çalışılıyor anlamıyorum. Hangi yerli firma kırılan bir arka aktarıcıyı garanti kapsamında değiştirmiş? Örneği var mı bunun? Varsa Corelli'yi eleştirelim.