Scudo Sports

Biz türkler olarak nerede yanlış yapıyoruz?

Bir toprak dusunun! Corak, susuz... Yeraltinda kaynaklari ama ulasamiyor hicbir kok ve yeseremiyor bir turlu. Topragi capalayip havalandiriyorsunuz. Bir kuyu acip suya ulastiriyorsunuz. Toprak canlaniyor, tohumlar filizleniyor, cevre yesermeye basliyor. Farkli turde boy boy bitkiler agaclar sariyor etrafi. Cevre kosullari degisiyor. Guclu kokleri olanlar boylanip kucukleri kardan doludan dondan koruyor. Kucukler mevsimler gecerken, omurlerini tuketip cururken topragi besliyor. Ayni yagmurdan beslenirken, birlikte topragi tutuyorlar akip gitmesin diye. Toprak, koklerini alabildigine sarip tutuyor bagrindan doganlari siddetli ruzgarda. Her mevsim rengarenk cicekler, binbir cesit kokular, yemisler, meyveler dolduruyor her yani...
Arsiz asalak bitkiler, zararli bocekler elbette turuyor ama dogal bir dengede devinip yikamiyorlar mutlu ve guclu cayirlar ile ormanlari.
Ta ki korkunc bir ates ile saldirana kadar dusmanlar...
Hersey yok olurken sadece su direnebiliyor bu dusmana ve kirlenip zarar gorse de sadece o tutuyor yine topragin elinden. En bastan baslamak icin!

Su bilgeliktir, egitimdir! Ve her zaman kesfedilmeyi, kullanilmayi, caglayarak canlanip cosmayi ister.

Anadir toprak! Eger ki analarimiz dogru islenir ve donatilirsa kol kanat gerer, ne evlatlar yetistirir sasar kalirsiniz. Kimisi dev cinarlar gibi olur bu cocuklarin. Cevresini daha da sekillendirir. Kimisi ciliz otlar sanirsiniz ama simsiki tutar analarini kayip gitmesin erozyonlarla diye. Ve gorunmeyen destekcisidir tum ormanin ve agac kardeslerinin, varoluslarini surdurmelerinde.

Her tohum, her fidan icinde gizli cevherler barindiran bir cocuktur. Dogru beslenir, simsiki tutulursa guvenli kucaklarda, koklerini saglam basip hazineler seren bir cocuktur. Dunyayi daha guzel bir yer yapmaya adaydir her bir cocuk! Yeterki bilgelikle kusatilmis egitimli analarin ve toplumun elinde yetisip yon verilsin ve yonlendirilsin...

Babalarda topragi koruyan, kollayan, ayrik otlari ve zararlilarla savasan ciftcilerdir...

Turk toplumunun sularina ket vurulmus, analari cignenip coraklastirilmistir baski ve cehalet altinda. Cocuklar tutunacak bir karis toprak bulsa dahi susuz kalmis, corak topraklarda sans eseri bir vaha bulursa serpilme arayisinda. Babalar ise zararli bocekleri cogaltma pesinde. Amaclari onlari toplayip buyuyen ateste kizartarak karnini doyurmak! Ama atesi buyuttuklerinin, zararlilari cogalttiklarinin, topragi coraklastirirken cocuklarini daha zor kosullarda riske ettiklerinin farkinda degiller!?!

Turk toplumunu su an bu dongude goruyorum ben...

Bilgi ve egitime, aydinlanan egitimli annelere ve bunlarin yetistirecegi yeni nesilin yukselisi baslatacak adimlari atacak seviyeye gelmesine ihtiyacimiz var...
 
Scudo
Öncelikle milliyetçilikle ırkçılık arasında çok ince bir çizgi var bunu kavramak lazım. Yoksa Türküm demek güzel şeydir.

Konuya dönersek, bunun bir sürü nedeni var. Kendime göre en büyük etkeni tartışma çıkmaması için dile getirmiyorum. Devam edersem dış güçler, evet dış güçler. Bir ülke rekabet içinde olduğu veya yönetmek istediği ülkeyi karıştırır, zor duruma düşürmeye çalışır. Gayet doğaldır. Önemli olan karıştırılmayacak sevide güçlü olmaktır. Örneğin üretim yapmazsan, ithalat yapmak zorunda kalır, o ülkelerin eline düşersin. Milliyetçilikle ırkçılığı karıştırırsan, bölünürsün, yönetilmen kolay olur.

Her şeyden önce biz siyaseti yönetmiyoruz siyasiler bizi yönetiyor. Yani güdülüyoruz. Sadece her seçimde gidip oy kullanmakla vatandaşlık görevi yapılmaz. Sadece asker olmakla milliyetçilik yapılmaz. Örneğin benzine 1 kuruş zam yapıldığında halkça bırak bir haftayı bir gün benzin almama eylemi yapabiliyor muyuz? Yapamıyoruz çünkü bir gün işe arabayla gitmek milletimizden, halkımızdan daha önemli. Bir gün para kazanamamak milletten, halktan daha önemli. Milliyetçilik millet olarak değerleri korumayla olur, o değerler sadece din, kültür değildir. Alım gücü de bir değerdir.

Tüm bu sistem sosyal mühendisliktir. Hal böyleyken bu mühendisliği bizim yapmadığımız belli. Güdüldüğümüz sürece bu mühendisliği biz yapamayız. Siyaseti halkın yönetmesi gerekiyor. Bu a partisi b partisi olayı değil. Bireysel olarak toplum olmayı öğrenmemiz lazım, toplumun gücünü kullanmayı öğrenmemiz lazım. Ne zaman ki kendi sosyal mühendisliğimizi kendimiz, kendi ülke çıkarlarımız doğrultusunda yapmaya başlarız, birey olarak da her türlü seviyemiz artar.
 
@Mehmet Metin Levent
Bu dış güçler geyiğini bırakalım artık..Kimse bize bir şey yaptırmıyor..!

Ulus devlet veya başka bir konu tartışıl(a)maz değildir..Herşeyi tartışmak lazım..Herşeyin tartışılmasından rahatsız olmayın..Ben ''ulus devletler konusu bile tartışılıyor'' dediğimde ''ama ülkemizde bu bilerek yapılmaya çalışılıyor'' argümanının sunulması doğru değil..Ben ''Dünya uçuyor artık,bu konular köhne konular,bu konuların üstünde durmaya gerek bile yok'' diyorum..''Yapay zeka'' diyorum,daha ne diyeyim..Dünya yapay zekayı veya marsı masaya yatırırken,biz hâlâ Türk konusu acaba etnik bir konu mu,yoksa bir toplumu bir çatı altında toplamak amacıyla ortaya atılmış birleştirici bir konu mu/unsur mu konularını tartışıyoruz..Bırakın artık bu Türk Kürt konularını..

Ulus devleti de şöyle çürütüyüm size..Çok basit..Ulus devlet dediğiniz şey,sınırları olan bir toplum mu?Peki,Dünya'nın dört yanındaki Türkler,nasıl oluyor da bu sınırlar içinde olmadıkları halde,bu sınırların içindeki Türklerin geleceğini,verdikleri bir oyla belirleyebiliyorlar?!
Gördünüz mü?Ulus devlet konusunu bir cümle ile çürüttüm:p
@KitapSever
Şu mesajınla harakiri yaptın artık..
Bir kere ırkçılığın revaçta olduğu doğru ama sen benim dediklerimi anlamıyorsun..
Ben bilimsel anlamda sana ırk diye birşeyin bugün savunulamıyacağını söylüyorum..Neymiş?BİLİMSEL anlamda..!
Sen ırkçı olabilirsin,zaten öyle olduğunu da söylüyorsun ama bilimsel anlamda bu savunduğun şeyin bir geçerliliği yok..
Bir cümle ile de bu ırk konusunu da çürütmek çok kolay:p
Sen İzmir'lisin,kız arkadaşın Batman'lı..Evlendiniz..Çocuğunuz Türk mü,Kürt mü?
Bu kadar basit bir konu işte..

Ayrıca bu konuda bilgi vereyim sana..Bilimsel anlamda 3 tane ırk var ve bu 3 insan ırkı geç paleolitik dönemde ortaya çıkmıştır..M.Ö.40.000 ile 12.000 yılları arasında..
Bu ırklar da şöyle;negroide,europoide ve mongoloide..
Bu 3 insan ırkının zihinsel ve fiziksel yapıları aynıdır..Bu ırkları farklı kılan şeyler,derilerinin renkleri veya gözlerinin biçimleridir..Yani morfolojik konular..
Hiçbir ırkın bir diğerine karşı fiziksel ve zihinsel bir üstünlüğü yoktur..
Neolitik dönemde bu ırklar birbirleri ile kaynaşmış ve bugüne kadar gelinmiştir..
 
Adam binlerce yıl önce yazmış reçeteyi ; "Ey Türk budunu, titre ve kendine dön"

Biz çok uzun yıllardır, yüzlerce
yıldır kendimiz olamamışız. Bu saatten sonra da imkansız.

Bu nedenle geçmiş olsun.
 
Bende yakın zamandaki olaylardan bahsedicem siyasete biraz girmiş gibi olucam ama amacım propaganda yapmak değil neyse bence bir ülkeyi ileriye taşıyan en önemli şey eytim sistemidir cahil kalmış bir millet hiç bir şekilde gelişemez ve bizim eğitim sistemimiz fille maymunu ağaca tırmanmaya çalıştırıyor kimi çocuk derslerinde başarılıdır matematik olsun fen olsun ama kimi çocuk olsun sanata daha yatkındır ama bizim sistemimiz illaki matematiğin iyi olucak sanat boş iş sen mühendis yada doktor olucaksın diyor ya kabul edersin yada okumazsın diye çocuklara çok baskı yapıyor ikinci olarak sınav sistemi çok kısa sürelerde değişiyor misal bu liseye geçiş sınavı benim bir tanıdığım bir arkadaşım bana diyordu ki "abi bu ne her hafta karar değiştiriyorlar 7tane soru bankası değiştirdim çünkü sınavda çıkacak konuları bir turlu seçemiyorlar" diyordu kirtasiyelerin ellerinde hep soru bankası kalmış adamlar zarar etmiyiyelim diye alış fiyatından satıyorlardı nedeni ise bizim eğitim sistemi bir türlü karar veremiyor başka örnek vermek gerekirse okumuş öğrencilerimiz iş bulamıyor neden çünkü akraba eş dost diye devlet dairelerinde orta okul mezunları onların işlerini çalıyor ve bu yüzden gençlerimiz işsiz kalıyor yada sistemin zorlamasıyla bir sürü genç öğretmen doktor hemşire olayım diye belli bölümlerde yığılma olduğu için her okuyan iş bulamıyor bunda biraz toplum baskıda var ama sitemde buna izin veriyor başka şeylerden bahsetmek gerekirse ithal mal konusu bizim ciftcimize yatırım yapmak yerine gidipte başka ekonomileri canlandırırsak bizim ekonomizde çöküş yaşanır zaten bunun örneklerini her kasaba gittiğimizde görüyoruz yada et değilde sebzeden gidersek üretici malını 1 TL ye satıyor ama markette nerdeyse 4 TL satış fiyatı var ama neden üretici malını çok ucuza satıyorda tüketici çok pahalıya alıyor bunu öğrenen üreticilerde daha pahalıya mal vermek istiyor buda fiyatların artmasına sebep oluyor olan halka oluyor halk bu yüzden geçim zorluğu çekiyor bu günlerde bir öğretmen maağşıyla zor geçinen insanlar askari maaşlı bir insan ne yapsın şimdi diyebilirsiniz Türklerin ilerlemesiyle ne ilgisi var etin sebzenin gelicem o konuya şimdi bir düşünün bir insan bir işte çalışıyor bu küçük bir lokanta olsun bu adam aylık askari maaşla çalışsın şimdi bu zamlar bizim çalışanın patronunun malzeme için daha çok para gitmesi demek yani aynı malzemeye daha çok para veriyor buda yemeklerin fiyatını daha çok artıracağı gibi fiyatların artığını gören müşteriler bu restoranda yiemiyecekler bu yüzden müşteriler azalıcak yani günlük gelen para miktarı yemeklere nekadarda zam yapılsa da eskisi gibi olmayacaktır bundan ötürü hem patron siterese girecek hemde bizim çalışan adamımız sonra patron madem ben bunlara bu kadar maaş veriyorum istediğim gibi zorlarım diyor ve bizim adamı daha çok çalıştırıyor buda bizim adamı iyice yoruyor ve evine sinirli gidiyor buda aile yaşamını etkiliyor kendisi gibi sinirli bir evlat yetiştiriyor bu çocuk etrafındakilere de bunları yayıyor ve bu bir virüs gibi yayılıyor bunun suçlusu kim patronu değil onu bunları yapmaya zorlayan sitem insanlar rahat yaşıyamadıkları için başkasının elinde onunkinden daha iyi olan bir eşya gördüğünde doğal olarak kıskanıyor buda insanların birbirlerini sevmemesine neden oluyor ve bunu her yere yansıtıyor yani yazıyı çok uzattım biliyorum ama içimden geçenleri sizinle paylaşmak istedim herkes birbirini suçluyor ama tek suçlu bizi buna sürüklen tek şey sistemdir yani bizim insanımız aslında o kadar konuk sever o kadar naziktirki zamanında bir köye yabancı bir misafir geldiğinde onu ağırlama ağdeti olan bir ülkeyiz biz nasıl oldu da birbirimizden nefret eder olduk anlamadım :(
 
  • Beğen
Tepkiler: Ozicu
Tellioğularıyla Seferoğullarının kavgası bitmez hiç, boşa umutlanmayın!
 
Geri