Bisikleti bırakma aşaması

Ben bırakmak zorundayım.Evimden 2,5 km ötedeki köfteciye bisikletimle gidip köftecide 2 yarım köfte bir tane de kola gömüyordum.Bu yaklaşık 45 lira tutuyordu.Yani km de 9 lira yakıyormuşum.(2,5 km gidiş ve 2,5 km dönüş) Şimdi 65 lira olmuş. Km de 13 lira.Bende ne yakıyomuşum beya.Benden size elveda.Bu maliyetlere dayanmam namimkin.

Dip not: Özelden 2 yarım yeme teke indir diyenler oldu,ancak yetiyor, teklif etmeyin.

Karbona binmem, kaliteli kıyafet vs. kullanamam, dandik dış-iç lastik vs. kullanırım vb. vb. ama yine de bisikleti bırakmam... Üzerine binince rüzgarı hissettiğim herhangi bir bisiklet bile yeterli...

Milletçe aya sert inişin arefesinde olduğumuz şu kutlu günlerde bisikleti bırakmak konusundaki kafa karışıklığı anlaşılabilir.

Yüzeye sert iniş yapacak olmamız bisikletimizi de yere sert bırakmamız gerektiği şeklinde yorumlanmamalı. Downhill, enduro tarzı bir bisikletimiz varsa yerden sekip gözümüze girebilir, yol bisikletimizde varsa ışık, yol bilgisayarı gibi ekipman kendini boşluğa salabilir. Bunlara hiç gerek yoktur, efendi gibi nazikçe bırakınız.

Şenol Ustabaş demiş ki:

Merhaba.Yaşım 58 ve sanırım çoğunuzdan onlu , yirmili yaşlar kadar büyüğüm.Sizlere naçizane tavsiyem;mutluluk eşiğini yüksekte tutmamanızdır.Yeni bir cep telefonu veya araba ile sınıf atladığını sananların aksine,bisikletin maddi değerinin ve özelliklerinin de benim için önemi yok.Aslolan yaşattığı duygu...

Hepsini görüntüle...

bir kaç ay önce dokunmatik telefona 2.000 lira vermek hiç hoşuma gitmedi çünkü aradığım özellik ve markadaki telefonların fiyatı taş çatlasın 1.500 lira sanıyodum, millet çatır çatır 5.000 10.000 bayılıyor

ALLAH akıl fikir versin (pahalı telefona ihtiyacı olanlara lafım yok)

İnsanların ihtiyaçları bitmez, metaya tapmanın gereği yok. Bisiklet benim için ucuz, basit, sade ve zeki bir yaşamı simgeliyor. O nedenle pahalı bisikletleri takdir etsem de çok da fazla heves etmem ve keşke benim olsa diye pek içimden geçirmem. O işin sonu yok. Yarışçılar ve zenginler kullansın. Ancak tam iki yıl önce sıfır olarak 830 liraya aldığım bir bisikletin şimdi neredeyse aynı fiyata sadece lastiklerini yenileyebiliyor olmak zoruma gidiyor gerçekten.
Not: Büyük kısmını kendim parça parça topladığım çok farklı bisikletlerim var, zamanında parçalar ucuzken topladığım için pek de pahalıya mal olmamışlardı bana. Şimdi bisikletlerin bakımı bile gözümde büyümeye başladı. İyi ki araba gibi sigorta, vergi, yakıt masrafları yok. Zincir, yağ, lastik, dişli gibi sarf malzemeleri yeterli. Ama onlar bile epey tutmaya başladı. O zamanlar 105 set olsa diyordum şimdi iyi ki pahalı grupset kullanmamışım diyorum.

Bisikleti bırakmak mı? Yılda 2 çift ayakkabı eskitiyorum. 3 yılda bir çift krampon eskitiyorum. Bisiklet ayakkabımı 7 yıl sonra değiştirdim. Kaza bela olmadığı sürece parça değişimi de yapmadım neredeyse. Yükseltme vs olmadığı sürece.

O zaman yürümeyelim ayakkabı eskimesin, yağmurda şemsiye açmayalım eskimesin, güneşte gözlük aman ha solar rengi, giyinmyelim çıplak gezelim üfff acayip tasarrufa gel..
Yapmayın allahaşkına bisiklete de binilmeyecekse ne yapılacak. Bırak bırak nereye kadar.

Sistemi bu hale getirenleri bırakın bence (bırakmış ya da hiç tutmamış olanları tenzih ederim), onlar sizi bırakmadan evvel...

Bisikleti bırakmakmı? Ben onu bıraksamda o beni bırakmaz!

Bile isteye bu hale getirilen paramızı gördükten sonra daha neyi bırakacağınızı bile bilmiyorsanız, bisikleti de bırakın her şeyi de bırakın.

hamlet2006 demiş ki:

Bile isteye bu hale getirilen paramızı gördükten sonra daha neyi bırakacağınızı bile bilmiyorsanız, bisikleti de bırakın her şeyi de bırakın.

Hepsini görüntüle...

aynen ya liranın değerini koruma yasasına resmen savaş açmışlar, kölelik düzeninin startını verdiler, yeni dünya nizamı

Bırakma değil, başlama aşaması olmalı tam olarak.

Böyle olana kadar devamke

Jantın telleri çıt çıt kopuyor, komple değişmesi gerekmiş. Fiyatı duyunca bisikleti kilere koydum. Sanırım yaza doğru satarım.

Ben bisikleti degil de, yol bisikletini biraktim. Cunku yol bisikleti olayi masrafli is. Gidon bandi, pedali, kali, zinciri, rublesi, janti, tayti bilmemnesi kisaca hep pahali enstrumanlar. Yakinda da bir ilan acacagim yol bisikletine.
Ise gidip geldigim trek marka bir sehir bisikletim var. Isimi fazlasiyla goruyor ama kullandigim guzergah 27 vitese ihtiyac duyan bir yol degil. Gunluk 30 km kullaniyorum ve sadece 1 km rampam var.
Dolayisiyla bu bisiklete de ihtiyacim yok. Istedigim gibi bir kadro bulabilirsem ikisini de satip bir single speed toplayip minializmin dibine vurmayi amacliyorum bakalim

Bisikleti bırakma zamanım hava şartlarına bağlı olarak genelde kasım ayının 10 ve 30'uncu günleri arasına denk geliyor.

Yedekte bi çift iç lastiğim, bi çift dış lastiğim, bi çift yedek fren pabucum var, zinciri yenileyip 300 km bindim, giyim ve aksesuar eksiğim de yok. Bekle beni ilkbahar.

Başlığı daha doğrusu ekonomik sebepler ile bisikleti bırakma aşamasını abartılı buldum. Minumum harcama ile devam edilebilir.

Tam aksine bisiklete başlama aşaması olmalıydı. Bisiklet candır, gerisi heyecan. 😁

Ben binemiyor karbon o vakit bisikleti bırakmak ben. Quatsch der buna somalili imamlar bile.
Her metada olduğu gibi kapital sistem çeşidi arttırdıkça arttırıyor. Bayır aşağı downhill, bayır yukarı uphill 1x12, asfalt için yol, mıcır falan varsa gravel, az keyif adamıyım arabanın bagajına katlanır. Ay ben işe terli gidemem verelim sana bir tane pilli bebek.

Bisiklet basitçe, bir kadro bir maşa, 2 tekerdir. Bunlar var oldukça bisiklete binilir. Ama en iyisine binmeyeceksem ne anlamı var diyenlerdenseniz, bakın buraya yazıyorum, asla mutlu olamazsınız. Siz tez zamanda bırakın bisikleti o vakit. Yazık etmeyin kendinize.

Bisikleti bırakınca daha fazla masraf olacak. Sağlık bozulacak, yaşlılıkta doktora, ilaçlara, tahlillere para vereceksiniz. Kullandığınız ürünlerin bakımlarını yapın, daha seyrek parça değiştirin ve yine devam edin.

1992 den beri bisikletleyim. Daire xtr vardı o zaman hiç hayalini kurmadım. Kurmuyorum hala ve dahası umrumda da değil açıkçası. Shimano dualsis ile başladım, Shimano a10 kullandım. Bilmezsiniz bile çoğunuz. Jant göbeklerim hint malıydı. Jant tek kat çelik. O zaman ki keyif bambaşka idi. Babamın maaşı 5milyon lira idi, bianchi aspid 1milyon 350bindi. Babamın maaşının 3te biri. Alırken 7 taksit alabildik. Zorlandık ailecek. Lastik yamanırdı. Tüm izmiri gezdim o bisikletle. Hatta ankarayi keşfettim. Lastikleri kabak olana kadar kullandım. Çok ucuza bir alyen seti aldım bir de sele altı çanta. Taytım yoktu, eski kot pantulun paçalarını kesip şort yaptım. Ham deri badi eldiveni alabildim ellerimi mora boyardı terleyince. Kask yoktu be kardeşim. Ne bileyim bisiklet markadan ibaret değil evet her üreten üzerine bir marka basıyor illa ki ama binen için inan önemi yok.

Bisiklet çağı yeni başlıyor. İster istemez. Vaz geçmek için yanlış zaman. Schwalbe lastik almak için kötü zaman. Varsın olmasın schwalbe. O da patlıyor sonuçta. Hee sen hiç patlatmadım de. Patlıyor hem de ne güzel.

Başlığın başlangıcı trol bir ergen hezeyanıyken günümüz Türkiyesinde ekonomik zorluklar olmuş.

Hakkımızda hayırlısı.