Burak Özen
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 27 Ocak 2008
- Mesaj
- 1.316
- Tepki
- 601
- Şehir
- İstanbul, Üsküdar
- Bisiklet
- Corratec
Yaklaşık 10-11 yıl önce, babamın abime almış olduğu bisiklete, abimin artık binmez olduğu günlerde; bende kendi küçük bisikletlerimi haşat edip edip terfi etmem gerektiğini düşündüğüm dönemlerde abimin bisikleti alır binerdim.Abim bir süreden sonra hiç binmez oldu.Bisiklet te bana kaldı.18 shimano vites sitemi vardı.elcikten uzun fren kolları vardı. Yaşım itibarı ile evin yakınlarında onunla dolanırdım, oyalanırdım. Ta ki yolda (yine evin yakınlarında) bi setin üzerinden atlamaya kalkınca kadronun (2 yerden aynı anda) 2'ye ayrılmasıyla adeta; bitkisel hayattaki hastalar gibi, kendisini tutan 2 tane kablo onu hala bir arada tutuyordu binanın bodrumuna kadar elimde taşıyıp, daha fazla acı cekmesine dayanamayıp; fişini cektim... işte efsane Bisan Eldorado'm... (resmi forumdaki bi arkadaşın konusundan caldım.kusura bakmasın (ama bisiklet birebir aynı))
Bodrumda bulduğum (yine demir) terkedilmiş bir italyan yapımı Orbis kadrosunu söküp, bisandan kalan parçaları ona aktardım ama amortisörlü maşa , tetikli vites, arka attırıcı (hem de tourney (o zamanlar forum morum bilmezdim; adama toruney arka attırıcı sorduğumda 17 lira demişti, korkup tamam kalsın abi demiştim ama sonra gelip almıştım.) Düşük kalite V fren ayakları, garip garip afilli aynakol, borla gidon, "çift kat" jant vs vs aldım. Kendimce geliştiriyordum yani; yemiyor içmiyor, bisiklet düşünüyordum.Ta ki bu haliyle yine dolaşırken Üsküdar/ Fıstıkağacı yokuşundan kayarken cıkan bi arabanın vurmasıyla; uçuuuuuuup, kafa üstü kaldırıma konmamla bi kaç parça (ve tabi ben) haşat oldu.Sakatlık dönemi oldu bi süre, alçım alındıktan (millet-ailem artık bisiklete binmessin herhalde, gibisinden nispet yapardı.
Bende onlara yolda yürürken düşüp kafanı gözünü yarsan, bir daha yürümiycek misin gibisinden garip cevaplar verdim) sonra para biriktirip (bu süreden sonraası aileden ve forumu da bu aralar keşfettim ve cok büyük katkısı oldu tabi) daha iyi bir bisiklet ve tabi kask da almaya karar verdim. İşte bu hikayenin sahibi Orbis bike kadrosunu çöpe atmıştım.
Orbisten sonra yine o zamanki bütçemle yine iyi ve göze güzel hitap ettiğini düşündüğüm, "alu" Celbino Adventure kadro üzerinde toruney aynakol/borla/acera 21spd/orbisten kalan vites fren kolları ve maşa/ cst asfalt lastikleri vs. parçalar taktım. Onun da vadesi dolunca iyi bir fiyatla sattım, Sakarya da şu an.oranın tozu toprağıyla meşgul.işte O.
Celbino nun parasının üstüne biraz para koyarak 0 olarak xc2000 aldım (2008 model).Kadrosunu sattım direk küçük diye, xc 2000 likten cıktı tabi.Sonra kadro olarak 781 aldım.vs. vs .vs .vs herşeyini değiştirdim (diskler ve jantlar dışında herşey). onu da uygun bir fiyata sattım ve arkadaşlar 781 in üzerine de biraz para vererek alt resimde görünen bisiklete kavuşmuş bulunuyorum.Geldiğim yol budur. Bakalım daha neler görücez.Hayırlısı. Tabi hepsinin yeri ayrıdır, her bisiklet süperdir ve her anımı anlatamam tabi
Son olarak, son bisikletim de hala aileden TOP SECRET ve hala kaskım yok. Daha iyilerine kavusmanız dileğyle...Teşekkürler okuduğunuz için ayrıca.
Bodrumda bulduğum (yine demir) terkedilmiş bir italyan yapımı Orbis kadrosunu söküp, bisandan kalan parçaları ona aktardım ama amortisörlü maşa , tetikli vites, arka attırıcı (hem de tourney (o zamanlar forum morum bilmezdim; adama toruney arka attırıcı sorduğumda 17 lira demişti, korkup tamam kalsın abi demiştim ama sonra gelip almıştım.) Düşük kalite V fren ayakları, garip garip afilli aynakol, borla gidon, "çift kat" jant vs vs aldım. Kendimce geliştiriyordum yani; yemiyor içmiyor, bisiklet düşünüyordum.Ta ki bu haliyle yine dolaşırken Üsküdar/ Fıstıkağacı yokuşundan kayarken cıkan bi arabanın vurmasıyla; uçuuuuuuup, kafa üstü kaldırıma konmamla bi kaç parça (ve tabi ben) haşat oldu.Sakatlık dönemi oldu bi süre, alçım alındıktan (millet-ailem artık bisiklete binmessin herhalde, gibisinden nispet yapardı.
Bende onlara yolda yürürken düşüp kafanı gözünü yarsan, bir daha yürümiycek misin gibisinden garip cevaplar verdim) sonra para biriktirip (bu süreden sonraası aileden ve forumu da bu aralar keşfettim ve cok büyük katkısı oldu tabi) daha iyi bir bisiklet ve tabi kask da almaya karar verdim. İşte bu hikayenin sahibi Orbis bike kadrosunu çöpe atmıştım.
Orbisten sonra yine o zamanki bütçemle yine iyi ve göze güzel hitap ettiğini düşündüğüm, "alu" Celbino Adventure kadro üzerinde toruney aynakol/borla/acera 21spd/orbisten kalan vites fren kolları ve maşa/ cst asfalt lastikleri vs. parçalar taktım. Onun da vadesi dolunca iyi bir fiyatla sattım, Sakarya da şu an.oranın tozu toprağıyla meşgul.işte O.
Celbino nun parasının üstüne biraz para koyarak 0 olarak xc2000 aldım (2008 model).Kadrosunu sattım direk küçük diye, xc 2000 likten cıktı tabi.Sonra kadro olarak 781 aldım.vs. vs .vs .vs herşeyini değiştirdim (diskler ve jantlar dışında herşey). onu da uygun bir fiyata sattım ve arkadaşlar 781 in üzerine de biraz para vererek alt resimde görünen bisiklete kavuşmuş bulunuyorum.Geldiğim yol budur. Bakalım daha neler görücez.Hayırlısı. Tabi hepsinin yeri ayrıdır, her bisiklet süperdir ve her anımı anlatamam tabi
Son olarak, son bisikletim de hala aileden TOP SECRET ve hala kaskım yok. Daha iyilerine kavusmanız dileğyle...Teşekkürler okuduğunuz için ayrıca.